Federe Kürdistan Bölgesi’nde erkek şiddeti sonucu katledilen kadınların sayısında her geçen gün artış yaşanıyor. 2022’de ilk 3 ayda Federe Kürdistan’da 16 kadın katledildi. Yine Kadına ve Aileye Yönelik Şiddetle Mücadele Genel Müdürlüğü’nün istatistiklerine göre, son bir yılda 24 kadın katledildi, 62 “intihar” ve 78’den fazla “kendini yakma” olayı yaşandı. Kürdistan Özgür Kadın Örgütü (RJAK) Meclis üyesi Jîno Reşîd, hükümetin kadın politikaları ve artan kadın katliamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

 

GÖSTERMELİK HAKLAR 

 

Reşîd, hükümetin kadın politikalarını eleştirerek, “Hükümete göre kadınlar sadece hizmet etmek için var. Tek başına karar veremez ve sistemin üst kurumlarında yer alamazlar. Bu mevcut akla göre kadın diye bir şey yok. Resmi kurumlarda yer alan kadınlar da ‘şekil’ olarak orada duruyorlar. Hükümet eleştirilerin önünü kesmek için bünyesinde birkaç kadın bulunduruyor. Kadınlar kadın aklıyla yönetilmiyor. Bu duruma karşı gelen kadınlar ya katlediliyor ya da cezaevine atılıyor” dedi.

 

'FAİL DEVLETTİR'

 

Erkek zihniyetin kendini bölgede her geçen gün biraz daha örgütlediğini belirten Reşîd, “Kürdistan bu akılla yönetildiği sürece buraya eşitlik ve adalet gelmeyecektir. Burada katledilen her kadının faili devlettir. Çünkü bugüne kadar kadınları katleden ve şiddete maruz bırakan tek bir erkek bile cezalandırılmadı. Failler bırakılarak ödüllendiriliyor. İlk olarak her iki aile arasında barış yapılıyor ve ardından da fail bırakılıyor. Bunu kabul etmeyip şikayetçi olan aileler ise tehdit ediliyor ve para verilerek susturuluyor. Burada yargı da hükümet de aynı anlayışa sahip. Her durumda kadını suçlu gösteren bir yönetim ve yargı var. Burada kadınların haklarını koruyacak resmi bir kurum bile yok. Kadınlarla dayanışma içinde değiller. Eğer bugün burada kanun ve yasalar olsaydı bunlarla karşılaşmazdık. Burada ilk olarak yasalara ihtiyaç var” ifadelerini kullandı. 

 

'KATLİAMLAR RUTİNLEŞTİ'

 

Reşîd, Türkiye’nin bölgeye başlatmış olduğu işgal operasyonlarının kadınlar üzerinde ki şiddeti daha fazla tırmandığını söyleyerek, şunları kaydetti: “Kadınları katleden zihniyetle, Kürdistan topraklarını işgal eden zihniyet aynı. Her iki zihniyet de öldürmekten besleniyor. Topraklarımız işgal edildiğinde kadınlara yönelik saldırılar artıyor. İşgal operasyonlarıyla birlikte kadına yönelik saldırılar daha fazla arttı. Türk devleti bu siyaseti çok ayrı bir şekilde yürütüyor. Kadının yaşadıkları toplumsal ve siyasi bir sorundur. Kadın bugün egemen ve işgalcilere kurban edilmek isteniyor. Bir taraftan topraklarımızı işgal eden bu zihniyet, diğer taraftan kadını katlediyor. Kadın katliamlarını ve işgalciliği bizler ayrı ele alamayız. Bu yüzden burada savaş çanlarının çalmasıyla kadın katliamları rutinleşti.” 

 

KADINLARA ÇAĞRI 

 

Kadınların bölgede örgütlü bir ittifak kurdukları zaman bu zihniyetin karşısında çok güçlü bir şekilde durabileceğini söyleyen Reşîd, “Bizim topraklarımız işgal edildiği sürece kadınlar şiddete maruz kalacak ve katledilecek. Kadınlar kendilerini ve topraklarını koruyabilmek için büyük bir mücadele vermelidir. Bölgede kadınların örgütlenmeye ihtiyacı var. Eğer çok yakın bir süreçte kadınlar üzerindeki bu saldırılara karşı tepki örgütlenmezse, kadın katliamları daha da artacak. Çünkü kadın katliamlarını meşru gören bir yargı ve devlet var. Kadınların rol ve misyonlarını oynaması gerekir. Bizlerin sessizliği ölmemize sebebiyet veriyor. Bu yüzden kadınlar evden çıkmalı ve mücadele içerisinde yerini almalıdır” diye konuştu.