Yazar Can: Kürt mücadelesi bana yazma direnci veriyor

DİYARBAKIR - Umutsuzluğun en çok örüldüğü cezaevlerinde 3 kitap kaleme alan yazar Fırat Can, “İster Şam'da bir hücrede, ister Türkiye'de bir hapishanede olayım yine de yazarım. Kürt özgürlük mücadelesi bana bu direnci veriyor” dedi.

Kürtlerin özgürlük mücadelesinin bir bireyi, tanığı ve aynı zaman da edebiyatının temsilcilerinden olan yazar Fırat Can, Batman'ın Sason ilçesinde dünyaya geldi. O süreçteki baskılardan dolayı ailesi ilk olarak Batman kent merkezine ardında da İstanbul'a göç etti. Genç yaşta göçe zorlanan bir birey olarak halkının dili ve kültürü için mücadele etmeye başlayan Can, bu nedenle bu toprakları terk etmek zorunda kaldı. Mücadelesini dışarıda sürdüren Can, Suriye'de tutuklanarak Türkiye'ye teslim edildi. 11 yıl cezaevinde tutulan Can, burada da mücadeleden vazgeçmedi ve edebiyatla direnişini anlattı. Tahliye olduğu 13 Kasım 2021 tarihine kadar “Umuda Bir Ülke”, “Hep Mavi Kal” ve “Umut ve Mavi” romanlarına imza atan Can, cezaevindeki edebiyat mücadelesini Mezopotamya Ajansı'na anlattı. 
Suriye’de tutuklandığınızdan söz ettiniz, tutuklandıktan sonra Suriye’de neler yaşadınız? 
 
 
Çeşitli işkencelere maruz kaldım. Ama bizim Mazlum Doğan ve Kemal Pir'den günümüze kadar gelen bir direniş hattımız var. Ben de bu direniş hattını hiç bırakmadım.
 
Suriye'de 2011'de ortam sakindi. Olaylar henüz başlamamıştı. Serêkaniyê'den Kobane'ye giderken yolda gözaltına alındım. O sıralar da Kürt kültür ve dili alanında çalışmalar yapıyordum. Tutuklanma kararım Türk devleti tarafından verildi. Operasyonu ise Suriye devleti yaptı. Tutuklandıktan sonra yaklaşık 8 gün Hesekê’de kaldım. O zaman her yer rejimin elindeydi. Sonra Şam'a götürüldüm. Şam'da Feyha diye bir yer var. Götürüldüğüm yer bir işkencehane ancak bu kabul edilmiyor. 50 metre yerin altında bir yerdi. İnsanlar dışarıdan baktıklarında buranın bir işkencehane olduğunu anlamıyordu. Orada bir hücrede tutuldum. O hücrede birçok işkenceye maruz kaldım. Sabah ve akşam iki saat işkence ediyorlardı. Elektrikten tut, tazyikli suya, falakaya kadar pek çok işkence gördüm. Düşüncelerime ve duygularıma saldırdılar ama bizim Mazlum Doğan ve Kemal Pir'den günümüze kadar gelen bir direnişimiz var. Biz söz verdik, mücadele bayrağını düşürmeyeceğiz ve yükselteceğiz diye. İşkencelerden sonra beni Türk devletine teslim ettiler. 
 
İşkence gördünüz, tutuklandınız, tüm bu olumsuzluklar içinde yazmaya nasıl karar verdiniz?
 
Yurtdışına gittiğimde günlük tutardım. Arkadaşların verdiği defterlerden biri hep cebimdeydi. Not ettiğim günlük olaylar yavaş yavaş yerini şiirlere bıraktı. Şiir yazdım, bazı denemeler yaptım. Yavaş yavaş çok küçük hikâyeler yazmaya başladım. Günlüklerimin çoğu zorlu koşullar nedeniyle kayboldu. Başkaları da vardı, ama kitaplaştırmayı düşünmedim. Ayrıca 150 kadar şiirim de var. İçinde bulunduğum hapishanenin duvarlarını aşmak istedim. Cezaevine girdiğim ilk gün anladım, Kürt halkının özgürlüğü için savaşan bir insan için mekân bu kadar önemli olmamalıydı. İçeride, dışarıda ya da dağlarda olsun yer önemli değil, ne yaptığımız önemli. Hapishanede de yazılacak çok şey var. Burada insanların biraz daha aktif olması gerekiyor. Ben de başıma gelen olayları da yazmak istedim.
 
Cezaevinde yazarken nasıl engeller ile karşılaştınız. Cezaevi ortamı yazılarınızı nasıl etkiledi?
 
Hapishanede yazmak çok zor. Yeriniz yazı yazmaya uygun olmalıdır, ama hapishanede arkadaşların çoğu yerde yatıyordu. Odalar kalabalıktı. Yazabilmeniz, düşüncelerinize ve duygularınıza odaklanabilmeniz için sessiz bir yer olmalı, ama cezaevinde böyle bir şey mümkün değil. Ayrıca yazarlar dünyadaki gelişmelerden haberdar olmalı, ancak cezaevi yetkilileri 3 kitap ve 5 dergiden fazla bir şey vermiyorlar. Aynı zamanda düşünceniz ve bilginizle dört duvarı aşmanız gerekiyor. Dört duvarı geçemezseniz yazamazsınız. Örneğin, görmediğiniz bir yeri nasıl tanımlayacaksınız? Dışarıdan yazmak istediğim şeyler çoğu sefer aklıma gelmiyordu. Aklıma gelmesi için gazete okuyordum. Sonra mektup yolladım dışarıya, mektubun aileme ulaşması bir ay sürdü, cevabın gelmesi de bir ay sürdü. Ve mektup geldikten sonra fotoğraflara da baktım ve anlatmak istediğim şeyi anlattım. Hapishanede yazan kişi kalem kullanıyor sadece. Örneğin 437 sayfalık başlangıç kitabımı yazarken parmaklarım nasır tuttu. Hapishane ortamı nedeniyle yazdıklarımızı dışarıya ulaştıramıyoruz. Mektup okuma komisyonu var, Kürtçe yazılarınız yıllarca araştırılıyor sonra da yasaklanıyor. Ne yazık ki şimdi bile tutukluların yazdıkları yazılar yayınevi depolarında duruyor. Yani benim de tanıdığım bir yayıncının yayımlanmayı bekleyen 600’e yakın kitabı var. Bu aynı zamanda mahkumların motivasyonunu da kırıyor. Bu yüzden sahiplenme olmalı ki yazarların yazdıkları basılabilsin. 
 
Kürt dili için mücadele ettiğinizden bahsettiniz ancak cezaevinde kaleme aldığınız 3 kitabınızı da Türkçe. Bu bir tercih miydi?
 
Bana en çok yöneltilen eleştirilerden biri ‘neden Kürtçe yazmadın?’ oldu. Ancak bazı cezaevlerinde Kürtçe’ye çok fazla baskı yapılıyordu. Mektup yazamıyorduk, Kürtçe gelen mektupları bize vermiyorlardı. Azadiya Welat gazetesi verilmiyordu. Azadiya Welat’tan sonra çıkan gazeteleri de vermiyorlardı. Kürt diline bu baskılar devam ediyor. Kendime söz vermiştim, başımdan geçenleri yazacaktım. Ama cezaevi Kürt diline karşı çok sertti, her zaman bir arama olur, yazdıklarıma el konulurdu. Yazılan şeyler kaybolduğunda, yeniden yazma motivasyonu da kalmıyordu. Bu yüzden arkadaşlarımızla nasıl yapacağımızı tartıştık. Türkçe yazmaya karar verdik. Yani Türkçe yazmam bir seçenek değildi, zorunluluktu. Dil sorunum yok, hayatın her alanında Kürtçe konuşur, yazar ve okurum. Ama hapishane baskısı nedeniyle üç kitabımı da Türkçe yazdım. Aslında 3 kitabım yayınlandı. Ama hapishanede dört kitap yazdım. Türkçe yazdığım  'Yarım Kalanlar' kitabı var. 2 cilt şimdi bilgisayara aktarıyorum, yakında kitapevlerinde yerini alacak. Şimdi dışarıdayım ve ana dilimde yazacak çok şey var. Bazı yazılarım var Kürtçe için. Hala dışarıya adapte olamadım, ama Kürtçe çalışmalarım olacak. 
 
Cezaevinden çıktığınız günden bugüne size karşı bir sahiplenme var. Fakat birçok tutuklu yazar aynı şekilde sahiplenilmiyor. Tutuklu yazarlara dönük bir çalışmanız var mı? 
 
Aslında birçok arkadaş bir araya gelmeyi istiyor. Fakat birçok arkadaşın böyle bir şansı olmadı ve aynı zaman da yazmış olduğu yazı ve kitaplar da fazla görülmedi. Bu eksikliklerin giderilmesi lazım.  Bu çerçevede Kürt PEN’in çalışmaları var. Yazılan kitapların okuyuculara ulaşması için vermiş oldukları bir mücadele var. Ben 5-6 ay önce cezaevinden çıktığım için aktif olarak çalışmaların içinde değilim. Fakat gittiğim her platformda arkadaşları anıyorum. Değerli bir mücadele veriliyor, layık oldukları yere gelmeliler. Bunun için önüme koyduğum programlarım var tabi. 
 
Kitaplarınızın 3’ünde de “mavi” ve “umut” kavramları dikkat çekiyor. Neden bu kavramları tercih ettiniz? 
 
 
Bu kitaplarla en büyük amacım, mücadele için bedel ödeyenleri unutturmamak. Bu mücadele onların öncülüğünde ilerliyor, bu unutulmamalı. 
 
Cezaevindeyken bir okuyucu bana bu soruyu mektup aracılığıyla sormuştu. Aslında bu iki kelime kitaplarımı okuduktan sonra birçok okuyucu için bir sembol haline geldi. İlk kitabım “Hep Mavi Kal", ikinci kitabım "Umuda Bir Ülke" ikisinde de mavi ve umudu ele aldım. Maviden bahsettiğimde renkten bahsetmiyorum. Hapishanede bazı temel renkler de mavidir. Ama bu renge yüklediğim anlam özgürlüktür. Yani benim için özgürlüğü ifade eden bir renk. Çünkü özgürlük sonsuz bir şeydir. Gökyüzü, deniz de mavi ve sonsuzdur. Benim de özgürlükten kastettiğim budur. “Hep mavi kal” derken aslında “hep özgür kal” demek istiyorum. Umut derken ise, umut ve özgürlükten bahsediyorum. Kürt halkı için özgürlük çok önemli. Çünkü biz bundan hep mahrum kaldık. Bu iki kavramı o yüzden çok kullandım çünkü Kürt halkı özgür değil ve yıllardır özgürlük mücadelesi veriyor. Çok bedeller ödedi. Aynı şey umut için de geçerlidir. Yani beklentisi olmayan bir insan varlığını yeryüzünde tesis edemez. Umut her insan için önemlidir. Umut olmadan insan hiçbir şey yapamaz. Bu yüzden çok değerli bir söz vardır, umut başarıdan daha değerlidir. Yani bu temelde, özgürlüğün olduğu yerde umuttan, umudun olduğu yerde özgürlükten söz edilebilir. Dolayısıyla gelecekte bu isimde birkaç kitap veya makale daha olabilir. Dolayısıyla bu iki kelime benim için çok önemli kelimeler. Şam hücrelerinde tutunduğum tek şey umuttu. Umut ettim ve direndim. Bütün toplumlar yaşadıklarını çok çabuk unutuyor. Oysa bu kadar çabuk unutulmamalı. Kürtlerin başına gelen birçok olay sıradan görülmemeli. Bu kitaplarla en büyük amacım, bu mücadele için bedel ödeyenleri unutturmamak. Bu mücadele onların öncülüğünde ilerliyor, bu unutulmamalı. Bu düşünceyle bu kitapları yazdım. Diğer en önemli konu da şu ki, yazarlar toplum için en büyük sorumluluğu üstlenirler. 
 
Umutsuzluğun en çok örüldüğü cezaevi gibi mekanlarda “umut” ve “mavi” kavramlarını barındıran kitaplar yazma direncini size veren neydi?
 
 
 İster Şam'da bir hücrede olayım, ister Türkiye'de bir hapishanede olayım, isterse umudun olmadığı başka bir yerde, yine de yazarım. Çünkü Kürt özgürlük mücadelesi bana bu direnci veriyor.
 
Kürt özgürlük mücadelesi bana bu kitapları yazma gücü verdi. Çünkü biz haklı bir mücadele yürütüyoruz. Yaptığım şeyler suç değil. Yani Kürt halkının kültürü, dili ve kimliği için savaşıyoruz. Nerede olursam olayım bu savaşı vermeye devam edeceğim. Nerede olursam olayım mücadelenin varlığı bana umut ve güç verecek. Başta da söyledim mekan benim için önemli değil. İster Şam'da bir hücrede olayım, ister Türkiye'de bir hapishanede olayım, isterse en umutsuz olan bir yerde olayım yine de yazarım. Çünkü benim tek hayalim Kürt halkının özgürlüğü. Kürt halkının özgürlüğünün gerçekleşmesi için umut var, bize bu umudu verenler de Kürt özgürlük savaşçılardır. 
 
Son olarak “Umut ve Mavi” kitabınız okuyucuda merak uyandırıyor, açık kapı bırakıyor. Kitaptaki  Ferit ve Pınar karakterlerinin hayalleri gerçekleşecek mi? Kitabın devamı gelecek mi?
 
“Umut ve Mavi” adlı kitabın devamı gelecek. Bu şekliyle bitmeyecek. Onların da Kandil günleri başlayacak. Çünkü Ferit ve Pınar karakterlerinin birçok hayali gerçek oluyor. İleride Kandil günlerini de yazacağım.
 
MA / Eylem Akdağ - Fahrettin Kılıç 

Diğer başlıklar

31/05/2022
11:48 Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:34 'Anadilde sanatsal faaliyet çocukların dünyasını olumlu etkiliyor'
11:03 ‘Ordu’da kıyılar kişiye özel imara açıldı’
10:51 Ulugana: Barzani ailesi iş birliğine gidiyorsa demek ki Türkiye’nin projesini onaylıyor
10:47 Mülteci kadına şiddet uygulayan fail gözaltına alındı
10:45 Jinnews Muhabiri Tunç’a hapis cezası
10:31 Çocuğu taciz eden fail gözaltına alındı
10:30 Yeni paramiliter yapı: Türkiye Devlet Fedaileri
10:17 CHP’nin Kürt politikasını eleştiren Sedat Alkan ifade verdi
10:09 Yüksekova ve Gürpınar’da askeri operasyon
10:08 Kırmızı bültenle ‘aranan’ DAİŞ’li İlhami Balı Türkiye’nin denetiminde olan İdlib'de yaşıyor
09:50 Mangal kömürü için 17 saat çalışıyorlar
09:43 Tahliye olan hasta tutuklu: Verilen cezayı boşa çıkardım
09:41 BM'ye mektup gönderen Bookchin: Türkiye’ye Finlandiya ve İsveç tavizi verilirse felaket olur
09:29 Kayyım tek bir tabelaya 690 bin TL harcadı
09:07 Ergül: Öcalan’ın özgürlüğü için baskı uygulamak zorundayız
09:06 Yazar Beyi: Barzani ailesi tarihten ders çıkarmalı
09:05 Özsoy: Dünya, Türkiye'nin Kürt politikasının iflas ettiğini konuşuyor
09:04 Diyarbakır yemekleri 'Türk Mutfağı' oldu
09:00 31 MAYIS 2022 GÜNDEMİ
08:19 Aldar Xelîl: Saldırıları direnişle karşılayacağız
07:37 Batman'da 11 kadın gözaltına alındı
30/05/2022
23:40 Gençlerden saldırılara karşı ‘uzun yürüyüş’
20:16 HDP'li Eşbaşkan arama noktasında darp edildi
19:54 Giresun'da KHK eylemi
19:35 Gözaltındaki kadınlar açlık grevine başladı
19:32 Kışanak: Hukuksuzluklara rağmen hakikatte ısrar edeceğiz
19:03 Ukrayna'da Fransız gazeteci hayatını kaybetti
18:59 Qamişlo’da bir araca saldırı
18:50 Suriye Dışişleri Bakanlığı Türkiye'nin saldırılarını kınadı
17:20 TÜPRAŞ'da işten çıkarmaya karşı eylem
17:13 Haytaoğlu'nu katleden Ayhan'a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
17:05 80 yaşındaki tutuklu Özer'e ‘cezaevinde kalabilir’ raporu
16:25 Poyraz'ın babasına ceza talebi
16:24 Ağır hasta tutuklu zorla sevk edildi
15:58 3 asker daha yaşamını yitirdi
15:00 Dersim’de 20 öğrenci serbest bırakıldı
14:52 Habur Sınır Kapısı’nda engelli yurttaş darp edildi
14:44 Silopi'de bir yurttaş elektrik akımına kapıldı
14:39 Silahlı saldırıda çay işçisi mülteci yaşamını yitirdi
14:36 Kobanê Davası’na ortak tepki: Meşruiyeti yok
14:29 Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi'nde saldırı tatbikatı!
14:05 TİHV 2021 raporu: İşkence son 30 yılın zirvesinde
14:03 TUAY-DER: Tecrit sonlandırılmalı
14:01 Gazeteci Ölçen'in duruşması ertelendi
13:59 Kocaeli ve Bursa’da erkek şiddeti
13:42 Savcıdan tecavüz davasında ‘rıza’ iddiasıyla tahliye talebi
12:52 Tuncel’den Kobanê Davası hakimine: Anayasanıza uyun
12:38 Bismil Belediyesi Eşbaşkanı Özer tahliye edildi
12:31 Doğa talanına tepki: Yağma ve saldırılara sessiz kalmayın
12:29 Ankara’da yapılan gözaltılara tepki
12:29 'KDP medyası Türkiye’nin saldırılarını meşrulaştırmaya çalışıyor '
12:18 Belediye meclis üyesi Aslan’ın duruşması ertelendi
12:07 Şenyaşar ailesinin nöbeti 448'inci gününde
11:42 Buğday tarlalarında yangın
11:06 FT: Türkiye'nin Kürt düşmanlığı bölge için tehlikeli
10:21 Buldan: Kobanê Davası düştü, düşecek
09:57 Saldırılarda yeni plan: Hançer Timi ve Liwa 4 devrede
09:38 Yazar Can: Kürt mücadelesi bana yazma direnci veriyor
09:22 HDP’li Oluç: Savaş politikalarına karşı çıkmayanlar kaybeder
09:02 Oyunları iptal edilen Kürt oyuncular: Baş eğmeyeceğiz
09:02 Kaldırım işgali engellilere engel
09:02 Kayyım kanalizasyonu Batman Çayı’na bağladı
09:00 Raziye Oskay’ı katleden failin duruşması yarın
09:00 'Özgürlük için tecride karşı direniş gösterilmeli'
09:00 Gezi'de katledilenlerin aileleri: Bugün milyonlarız
09:00 30 MAYIS 2022 GÜNDEMİ
29/05/2022
22:17 Cudi Dağı’nda bombardıman
21:53 Toplu taşımada maske zorunluluğu da kaldırıldı
20:07 Bülbül: Kobane Davası hukukla alakası olmayan garabet davasıdır
20:03 Dersim’de KYK yurdunda çok sayıda öğrenci zehirlendi
19:28 Dersim’de trafik kazası: 4 yaralı
19:10 Gençlik örgütlerinden ulaşım zammına karşı imza kampanyası
18:52 Lübnan-Kürt konferansının sonuç bildirgesi açıklandı
17:45 ‘Devrim Yürüyüşü’ne katılma gözaltı gerekçesi
17:16 Kadınlar katledilen Cansu Geyik için yürüdü
17:07 Diyarbakır’da Kürt edebiyatı ve şiiri üzerine söyleşi
16:49 DEVA'dan Şenyaşar ailesine ziyaret
16:37 Eskişehir’de Kobanê Davası için dayanışma nöbeti
15:57 Rîvyon festivalinde 'eşit yurttaşlık için mücadele' çağrısı
15:52 Aydeniz: Baskılar sonuçsuz kaldı
15:38 Sağlıkçılar Ankara’yı beyaza boyadı: Buradayız, gitmiyoruz
15:25 Prof. Dr. El-Din: Öcalan’a dönük tecrit insanlık dışıdır
14:51 'Bugünün sanatçıları yarının ressamları' etkinliği 2'nci gününde
14:18 Dil örgütlerinden Kürtçe yasaklara karşı ortak tutum
13:56 Şenyayla'da karakol inşası için ağaç kıyımı
13:34 Şenyaşar ailesi: Zulme göz yuman insanlığını kaybeder
13:02 Taşıma işçilerinin eylemi sonuç verdi
13:01 Kobanê Davası çağrısı: Hukuk kırımına karşı mücadele edelim
12:58 Sağlıkçılar Beyaz Miting’de buluştu
12:11 Lübnan-Kürt konferansı başladı
12:08 Eyn Îsa’ya bombardıman
10:47 Ankara’da 7 kişi gözaltına alındı
10:14 Dersim’de gözaltındaki öğrencilerden 6’sı serbest
10:13 Taşıma işçilerinin eylemi 2’nci gününde
09:57 Van’da OHAL yasağı 15 gün daha uzatıldı
09:24 Eski pêşmerge: Barzani'nin işbirliği verilen bedelleri boşa çıkartıyor
09:23 İşsizlik ‘rezil’ koşullara sürüklüyor
09:22 Müzisyen Arzu: Şarkılarımız halka umut olmalı
09:19 Mahkeme önünde 265 gündür ‘adalet’ arıyor
09:18 Ağır hasta tutuklu oğlu için Adalet Nöbeti'nde
09:17 Ekolojist Yanlıç: Doğadaki yıkımın amacı insansızlaştırmadır
09:16 Mersin Limanı için imza kampanyası
09:15 Adalet Nöbeti’nde darp edilen anne: Biz daha güçlüyüz
09:12 Kazanhan ailesi: Polis ve arkasındaki güçler gerekli cezayı almalı
09:11 Gezi direnişi 9’uncu yılında: Tek yürek olacağız
09:08 İstanbul Sözleşmesi duruşmaları Haziran’da başlıyor
09:05 Av. Çayır: Sanal medya düzenlemeleri anayasaya aykırı
09:03 Kayıtlarına el konulan Grup Vardiya ‘Israrla’ sahnede
09:01 HDP'li kadınlar kongreye hazırlanıyor: Yeniyi kuracağız
09:00 29 MAYIS 2022 GÜNDEMİ
08:22 Emniyet müdürünün düğünü için OHAL ilan edildi!
28/05/2022
22:59 Rîvyon Festivali coşkuyla başladı
21:36 Til Temir’e saldırı: Bir yaralı
21:17 Koronadan 3 kişi daha hayatını kaybetti
20:47 İmzalar Adalet Bakanlığı'na gönderilecek
20:22 HPG: İki askerin cenazesi elimizde
19:47 Kadınlar şiddete karşı fidan dikti
19:00 Şengal’de ‘Nûjiyan’ belgeselin ilk gösterimi yapıldı
18:09 Öcalan’a ilişkin konferansın sonuç bildirgesi açıklandı
17:54 Temel: Barış ve çözümün aktörü Öcalan’dır
17:49 Sınır karakolundan Heftanîn'e top atışı
17:47 Zorla koğuştan çıkartılan 3 tutukludan haber alınamıyor
17:27 ‘İşgale hep birlikte ses çıkarabiliriz’
17:24 EŞİK: Kadına şiddeti önleme yasası yeni sorunlar yaratacak
17:02 Bekiran Gençlik Birliği’nden Şenyaşar ailesine ziyaret
16:40 ‘Roboski'ye adalet gelmeden Türkiye'ye adalet gelmeyecek’
16:40 Şenyayla'da askeri operasyon
16:36 Önder’den CHP'ye: Kendisini anapara, Kürdü de faiz gören anlayış
16:10 ‘Kamuoyu Öcalan’ın özgürlüğüne sahip çıkmalı’
16:01 Anka Dil ve Sanat Eğitim Kooperatifi’nden çocuklar için etkinlik
16:01 Kılıçdaroğlu: Kayyım atanmasına karşı ciddi bir rahatsızlık var
15:55 Aysel Tuğluk kendisine gönderilen mektupları okuyamıyor
15:52 Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi'nden Özkan için çağrı
15:49 531’inci F Oturumu: Zerdeşt Oduncu serbest bırakılsın
15:45 Gençler bahar konserinde bir araya geldi
15:41 Saldırılara duvar yazılamasıyla tepki
15:39 Bafil Talabani: Kürdistan’ın 4 parçasını desteklemeyi sürdüreceğiz
15:30 Wêneyên ku zarokan çêkiribû hatin nîşandan
15:15 Yargıtay Çiçek Kobanê'nin cezasını onadı
15:11 Suruç Aileleri İnisiyatifi’nden davaya katılım çağrısı
14:50 KESK: Beraat kararlarına rağmen üyelerimiz ihraç ediliyor
14:37 Amerikan Sivil Toplum Grupları Koalisyonu: Türkiye'nin saldırısı İŞİD'i cesaretlendirecek
14:24 Mandela’nın avukatı: Öcalan üzerindeki tecrit kabul edilemez
14:04 ‘Gözaltında kaybedilmek insanlığa karşı suçtur’
13:45 KCK’den Bamernê açıklaması
13:37 Mevsimlik tarım işçilerinin sorunları tartışıldı
13:37 Ankara’da Kobanê Davası'na sahip çıkma çağrısı
13:31 AİHM kararına rağmen 28 yıldır gelmeyen adalet
12:54 Kılıçdaroğlu’ndan elektriği kesik aileye ziyaret