Önce petrol sonra doğalgaz planı

img
HABER MERKEZİ - KDP’nin Türkiye’ye bölgede hakimiyet alanı genişletme fırsatı verdiğini söyleyen gazeteci Renas Zal, AKP’nin petrolden sonra Federe Kürdistan Bölgesi’nin doğalgazına da çöreklenmeye çalıştığını belirtti. 
 
Gazeteci Renas Zal, Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik KDP işbirliğinde sürdürdüğü saldırılarının amaçlarını Yeni Özgür Politika Gazetesi’ne yazdı. Rusya Ukrayna savaşıyla birlikte dünya genelinde açığa çıkan enerji krizi, doğalgaz fiyatlarındaki fahiş artış ve yaşanan gaz tedariki sıkıntısının uluslararası güç dengelerini can havliyle yeni pozisyonlar almaya yönelttiğini ifade eden Zal, “Enerji krizinin yarattığı siyasi ve ekonomik açmazlar, alternatif gaz arayışları, doğu-batı ayrımı gözetmeden her alana yayıldı. Bu savaşla birlikte iki kutuplu bu dünya denkleminde taraf olmaya zorlanan birçok güç Rusya'ya nispeten çıkar devşirmeye daha elverişli buldukları ABD İngiltere/NATO kutbuna yaslanma eğilimi gösterdi. Rusya karşıtı bir pozisyon alan Avrupa ülkelerinin bu kutba daha radikal düzeyde entegre olması için ABD ve İngiltere bloku Rusya'nın elindeki doğalgaz kartını etkisiz kılmak için alternatif doğalgaz kaynakları bulmaya çalışıyor. Bu yüzden dünya doğalgaz rezervi ve tedarikinde birinci ve ikinci sıralarda yer alan Rusya ile siyasi müttefiki İran, enerji pazarında her zamankinden daha hassas bir tetiklilik halindeler” dedi.
 
PETROLDEN SONRA DOĞALGAZ 
 
Bu süreçte Rusya ve ABD arasında bir denge siyaseti yürütmeye çalışan fakat koşulların artık safını belli etmeye zorladığı Erdoğan’ın kaos ortamından kendine çıkar ve pay koparma uğraşında olduğuna işaret eden Zal, “İçinde bulunduğu siyasi, sosyal ve ekonomik krizden çıkmak için gerek içeride gerek uluslararası arenada bir başarı hikayesine veya elini güçlendirecek bir koza ihtiyaç duyuyor. Bir yandan uluslararası arenada kaybettiği itibarı tekrar kazanmak için arabulucu rolüne soyunuyor, bir yandan da içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik dar boğazdan sıyrılmak için yeni sömürü araçları ve kaynakları bulmaya çalışıyor. Bu varlık-yokluk savaşı verdiği süreçte dönemin en can alıcı olanağını kendisine altın tepside sunan sadık müttefiki KDP ile birlikte petrolden sonra Güney Kürdistan'ın doğalgazına da çöreklenmeye çalışıyor” diye belirtti.
 
ERDOĞAN’IN İMDADINA KDP YETİŞİYOR
 
Darboğazda olan Erdoğan'ın imdadına KDP’nin yetiştiği vurgulayan Zal, “KDP, özelde Başur statüsüne genelde bütün Kürtlerin kazanımlarına kibrit suyu döken adımlarına bir yenisini daha eklemeye çalışıyor. Bölgenin doğalgazını da tıpkı petrolü gibi bir türlü kavrayamadığımız bir akıl ve vicdan tutulmasıyla Erdoğan'ı kurtarmaya adayan KDP İngiltere-ABD öncülüğünde, uluslararası bir konseptle bağlantılı bu tehlikeli oyun/planda en kullanışlı piyon konumunda. KDP'nin bu cüretkar hamlesinin arkasında ABD ve İngiltere olduğu, Irak, İran ve Rusya'ya rağmen pazara girme ısrarında sırtını bu güçlere yasladığı aşikar. Yoksa füzelerle, petrol kaçakçılığıyla yargılanıp sınandığı bir dönemde iki kutuplu bu tehlikeli düzenin ve dahi pazarın ortasına, üstelik taraf olarak serbest bir dalış yapmazdı” diye konuştu.
 
ERDOĞAN’IN HAKİMİYET ALANI GENİŞLİYOR 
 
2011 yılında Nêçirvan Barzani öncülüğünde Federe Kürdistan Bölgesi’nin petrolünün 50 yıllık gizli bir anlaşmayla AKP iktidarının ticaretine açıldığını aktaran Zal, şunları söyledi: “KDP, bu olanakla Erdoğan'a işgal sınırlarını ve Güney'deki hakimiyet alanını genişletme fırsatı vermişti. Aynı zamanda müthiş bir ekonomik sömürü alanı yaratmış ve AKP iktidarına Kürt petrolünü kendi petrolü gibi talan edip değerinin çok altında kelepir bir fiyatla kaçak yollardan dünya pazarına akıtma olanağı sunmuştu. Bu şekilde Erdoğan hem Türkiye'nin petrol ihtiyacını karşılıyor hem de bu güçlü kartı kullanarak kendisine siyasi bir nüfuz alanı geliştiriyor. Yıllardır vuku bulan devasa yolsuzluklara, yaşanan siyasi ve ekonomik krizlere rağmen Türkiye'nin hala ayakta kalabilmesinin dayanaklarından biri de KDP'nin ona sunduğu bu büyük nimetlerden sağladığı kazançtır. Yine Güney içinde Türkiye'ye açılan ticari alanlar, askeri işgallerle talan edilen topraklar, sömürülen zenginlikler de cabası. Bu 50 yıllık petrol anlaşmasının içeriği güvenlik maddeleri taşıdığı gerekçesiyle hala gizli tutuluyor ve şu ana kadar da KDP içerisindeki birkaç yönetici dışında bu anlaşmanın içeriğine dair kimse bir bilgiye ulaşamıyor. Ne Güney parlamentosu, ne partiler, ne de Güney halkı bu anlaşmanın içeriğinden haberdar değil.”
 
PKK’Yİ TASFİYE PLANLARI
 
KDP'nin akıl almaz bir iştahla verdiği desteğin ekonomik, kültürel, sosyal ve siyasi talanın yanı sıra Erdoğan'ın Neo-Osmanlı hayallerini gerçekleştirmesine de hizmet ettiğini kaydeden Zal, “Zira yıllardır fiili olarak Misak-ı Milli sınırlarını yeniden örüyor ve bu sınırlar içerisindeki zenginlikleri rahatlıkla sömürme olanağı sağlıyor. Startının 2 Şubat'ta yine Neçirvan Barzani'nin Erdoğan ziyaretiyle verildiği ve 15 Nisan'da Mesrur Barzani ziyaretiyle birlikte fiili olarak başlatılan işgal saldırıları yoğun bir şekilde devam ediyor. KDP'nin tarihten bu yana neredeyse Türkiye ile yaptığı bütün görüşme ve anlaşmaların PKK'nin tasfiye edilmesine dair ‘gizli güvenlik’ maddeleri ve planları içerdiğini her görüşme sonrası gelişen saldırılardan rahatlıkla anlamak mümkün. Nitekim 11 yıl önce yapılan petrol anlaşması da bugün yapılmaya çalışılan doğalgaz anlaşmasında da Erdoğan'a PKK'nin tasfiyesine yönelik her türlü desteğin verildiğini, KDP cenahının tutum ve söylemlerinden, yoğun görüşme trafiğinden ve en önemlisi de savaş sahasındaki somut hareketliliğinden açık bir şekilde gözlemlemek mümkün. Petrol anlaşmasındaki gizli güvenlik maddelerinin PKK dışında bir öznesinin olması mümkün değil zira Erdoğan'ın da KDP'nin de PKK'yi varlıklarını tehdit eden bir güvenlik sorunu olarak gördükleri bir gerçek” ifadelerini kullandı.
 
YNK, TÜRKİYE’YE KARŞI
 
KDP’nin tıpkı 2017'de yapılan ve yüzde 51 toprak kaybıyla sonuçlanan referandumda yaptığı gibi, bölgesel ve uluslararası dengeleri gözetmeden, bu adımın doğuracağı olumsuz sonuçları muhakeme etmeden, bölgenin statüsüne ve ulusal kazanımlara vereceği olası zararları düşünmeden can havliyle YNK'yi de ikna etmeye çalıştığını ifade eden Zal, “Irak doğalgazının yüzde 85'i Güney'de, Güney gazının yüzde 85'e yakını da YNK'nin hakimiyet alanındaki Çemçemal ve Germiyan bölgelerinde bulunuyor. Dolayısıyla KDP, Erdoğan ile yaptığı anlaşmaya YNK'yi de ikna ederek dahil etmek zorunda. KDP bu bölgenin gazının Hewlêr ve Duhok üzerinden yeni bir boru hattıyla Türkiye'ye taşınmasını istiyor. Fakat YNK bugüne kadar bu talebe yer yer sert tepkilerle olumsuz yanıtlar verdi. ‘Bölge petrolünde yaptığımız hatayı doğalgazda yapmayacağız’ diyerek hem kendi egemenliğindeki bölgeyi KDP ve Türkiye'nin sömürüsüne açmaktan imtina ediyor hem de Irak, İran ve Rusya'nın bu yönlü olumsuz tepkilerinden dolayı böyle bir adım atmayı sakıncalı buluyor. Son kertede YNK Çemçemal bölgesindeki doğalgaz rezervlerini olası bir saldırı veya işgale karşı korumak için silahlı bir koruma gücü dahi oluşturdu. Zira Çemçemal'de bulunan KDP yanlısı bazı aşiretlerin KDP'nin teşvikiyle bu yönlü bir girişimini olası buluyor” şeklinde konuştu.
 
SİYASİ ANLAŞMAZLIKLAR VE DENGELER
 
YNK ve KDP arasında son süreçlerde gelişen birçok siyasi anlaşmazlığın YNK'nin bu tür anlaşmalara gösterdiği tavırdan kaynaklandığını söyleyen Zal, “Cumhurbaşkanlığı adaylığı, hükümet kurma çalışmaları, bölge seçim yasası üzerindeki anlaşmazlık, bölgeye gelen bütçenin YNK ve KDP bölgeleri arasında eşit dağıtılmaması ve tabi bu sorunlarla tekrar tekrar açığa çıkan tarihi anlaşmazlıklar. YNK kendi bölgesindeki doğalgazı KDP yoluyla Türkiye'ye vermektense Irak'a satmayı veya Irak üzerinden dışarıya satmayı daha uygun buluyor. Bu yönlü İran, Irak ve Rusya ile belli düzeyde tartışma ve görüşmeler de yürütülüyor. YNK, KDP ve Türkiye ile bu yönlü bir uzlaşı geliştirmezse -ki İran ve Irak ile olan ilişkileri bunu olanaksız kılıyor- bu anlaşmanın hayat bulması mümkün görünmüyor” diye belirtti.
 
İRAN’IN ROLÜ
 
Birçok alanda Rusya'nın müttefiki İran’ın ise Federe Kürdistan Bölgesi’nde bulunan gazın Türkiye üzerinden Avrupa'ya satışına karşı durduğuna dikkat çeken Zal, “Zira hem elindeki doğalgaz kartına bir alternatif gelişmesini istemiyor hem de bu planın İngiltere ve ABD öncülüğünde hayata geçirilmek istendiğini biliyor. Zira İran hem Türkiye'nin hem de Irak'ın doğalgaz tedarikçisi. Hatırlarsanız bu yılın Ocak ayında Türkiye'ye 10 günlük süreyle doğalgaz akışını kesmiş ve Türkiye'de bir enerji krizine yol açmıştı. Her ne kadar teknik bir arıza olarak belirtmiş olsa da İran'ın bunu Türkiye ve İran arasında yapılması planlanan bir doğalgaz anlaşmasına karşılık caydırıcı bir hamle olarak geliştirdiğine dair emareler vardı. İran geçtiğimiz aylarda Hewlêr merkezine yönelik defalarca füze saldırısı gerçekleştirdi. KDP'nin Şii ayrışmasında taraf olması, Sadr İttifakı içerisinde yer alması, Cumhurbaşkanlığı adaylığı, KDP'nin İsrail ile siyasi ve ticari ilişkileri gibi birçok sorunun tetiklediği bu füze saldırıları, İran'ın KDP'yi terbiye etme araçlarından biri haline geldi” değerlendirmesinde bulundu. 
 
KDP'YE UYARI
 
KDP’nin, 2011 yılından bu yana "bağımsız ekonomi" adı altında bölge petrolünü Irak'ın onayı olmadan yasadışı yollarla sattığını belirten Zal, şunları kaydetti: “Irak Anayasası'na göre Irak'ın bütün bölgelerinden çıkarılan petrol ve gaz bütün Iraklılarındır ve bazı bölgesel özgünlükler dışında sağlanan gelir her bölgeye eşit dağıtılır minvalinde ibareler mevcuttur. Fakat bu yasa çıkarıldığı andan bugüne, üzerinde yürütülen tartışmalar hiç bitmemiştir. Zira özerk bölgelere daha geniş yetkiler verilmesine dair itirazlar hala güncelliğini koruyor. Fakat en nihayetinde bu Anayasa'nın yapım aşamasında ve onaylanmasında Başur hükümeti de yer almıştır.”
 
FEDERAL MAHKEMENİN KARARI
 
Irak Federal Mahkemesi'nin 15 Şubat 2022’de bölge hükümetinin 2007'de çıkardığı petrol yasasının Irak Anayasası'na aykırı olduğunu ve bugüne kadar yapılan petrol ihracatının yasadışı olduğunun belirtildiğini söyleyen Zal, “Irak Petrol Bakanlığı bölge petrolünün 2014'ten bu yana yasadışı yollarla satıldığını söyleyerek bazı uygulama kararları almış ve bunu 24 Mart itibariyle KDP'ye tebliğ edip 15 gün mühlet verdi. Bu karara göre; 2014'ten bu yana bulunan, işlenen, satılan bütün petrol belgelerinin bir nüshası Petrol Bakanlığı'na teslim edilecek, Irak merkezi yönetime bağlı özel bir şirket kurulacak ve bundan sonra bölge petrolünün yönetimi tamamen bu şirketin sorumluluğunda olacak. Yine bölge hükümetinin petrol satışlarından elde ettiği ve dış bankalarda bulunan paralar için de Bağdat tarafından bankalara resmi bir bilgilendirme yapılmış ve o paraların bölge hükümetine değil Bağdat hazinesine gönderilmesi talep edilmişti. KDP ile petrol anlaşması yapan bölge ve uluslararası petrol şirketlerine bu satışların yasal olmadığına dair bilgilendirme ve uyarılarda bulunulmuştu. 2011'de Türkiye ve KDP arasında yapılan 50 yıllık anlaşmadan hareketle bölgeden ham petrol ihracı için Ceyhan Limanı üzerinde inşa edilen boru hattı 2014'te faaliyete girmişti. O süreçte Bağdat, Türkiye'ye karşı Uluslararası Ticaret Odası (ICC) yolu ile bir dava açmış ve Türkiye'nin Irak'a 24 milyar dolar tazminat ödemesi yönünde bir yargı süreci başlatılmıştı. Şimdi federal mahkemenin aldığı karar akabinde bu ICC süreci de tekrar gündemde ve Irak, Türkiye'yi bu süreci kendi lehine sonuçlandırmakla tehdit ederek KDP ile yaptığı anlaşmadan vazgeçirmeye çalışıyor” hatırlatmasında bulundu.
 
KDP ÇIKMAZDA
 
KDP’nin Irak Federal Mahkemesi’nin kararlarını tanımadığını açıklasa da sorunun çözümü için Bağdat ile görüşmeler gerçekleştirdiğini hatırlatan Zal, “Fakat yapılan görüşmelerde bugüne kadar herhangi bir uzlaşı sağlanamadığı için sorun gittikçe derinleşen bir krize dönüşmüş durumda. Bağdat KDP'ye karara uymak dışında bir seçenek sunmuyor ve kendi kulvarında kararı uygulama yönünde ciddi adımlar atıyor. Netice itibariyle Bağdat, Federal Mahkeme'nin verdiği kararı uygulama noktasında ısrarcı ve askeri bir müdahale gerçekleştirecek raddeye gelmeden önce bütün seçenekleri deniyor” dedi.
 
KDP’NİN TARİHİ HATASI
 
Şu an gelinen noktada KDP’nin yıllar önce petrol üzerinden yaptığı hamlenin olumsuz sonuçlarıyla boğuştuğunu ve çok ciddi yaptırımlara maruz kalmanın eşiğinde olduğunu dile getiren Zal, “Henüz Bağdat ile Güney arasındaki bu kör düğüme dönüşen sorunu çözme iradesi ve gücü gösteremezken şimdi bunu doğalgaz hamlesiyle bir düğümüne çevirme uğraşında. Güney halkı ve bölge partilerinin tüm itirazları, Güney'in statüsüne, kazanımlarına yönelik gelişecek olan tehlikeye rağmen KDP ısrarla aynı tarihi hatayı yapmaya çalışıyor” diye konuştu.  
 
HALK REFLEKSİZ
 
Yaşananlardan dolayı halkın yaka silktiğini ifade eden Zal, şunları söyledi: “Federal mahkemenin verdiği karar ve uygulama hamleleri KDP'nin petrol satışları ve yaptığı gizli anlaşmalar, Güney statüsü ve kazanımlarının tehlikeli bir eşiğe sürüklenmesi, kimin haklı olup olmadığı ve alınan kararın yasal olup olmadığından ziyade Güney halkının gündemi farklı. Zira Bağdat bu kararı verdiği andan bugüne kadar halkın bu karara yönelik olumsuz bir tepkisi ve bir itirazı gelişmedi. Hatta bugün Irak bölgedeki petrol sahalarına askeri zorla bir müdahalede bulunsa dahi halkın buna karşı bir refleksi olmayacak gibi görünüyor. Zira Güney halkı KDP tarafından bağımsız ekonomi adı altında yıllardır Bağdat'tan bağımsız yapılan petrol satışından elde edilen devasa gelirden payına düşeni almadı. Halk bu talan düzeninde yer alan her bir bireyin milyar dolarlar zimmetlediği fakat kendisinin gittikçe fakirleştiği bir düzene müdahale edilmesini alkışlıyor. Bölge petrolü satışının Bağdat üzerinden yapıldığı süreçte yaşam standarttı daha yüksek ve daha refah koşullarda yaşayan Başur halkı o günlere dönülmesini isteyecek kadar yaka silkiyor bu düzenden.”
 
STATÜ SALDIRILARI
 
Doğalgazın henüz bölge halkının temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamadan dünya pazarına akıtma girişiminin abesle karşılandığını ifade eden Zal, “Güney'in böyle bir gelire de ihtiyacı yoktur. Zira petrol gelirleri hakkaniyetle halkla paylaşıldığı müddetçe halk hak ettiği refaha kavuşacaktır. Bu adım bölgenin doğalgazının da petrolü gibi sömürülmesinden, bölge ve uluslararası güçlerle karşı karşıya gelip statüyü saldırıya açmaktan, Kerkük benzeri ağır kayıplara yol açacak sonuçlar doğurmaktan başka bir son olarak, sürekli gaz krizinin yaşandığı, çoğu zaman kara borsa olduğu ve halkın günlerce gaz bulamadığı, gaz kuyruklarında heder olduğu Güney halkı neden böyle bir girişime onay versin ki?” diye sordu.
 
Zal, devamında şunları kaydetti: “Hala 24 saat elektrik dahi verilemeyen, elektrik sorununun insanları sokaklara dökecek kadar ciddi sorun olduğu bir yerde, halk neden böyle bir anlaşmaya veya satışa onay versin ki? Petrolü yıllardır başka ülkelerin, başka halkların ihtiyacını giderirken, kendisi günlerce ucuz benzin kuyruklarında işkence çeken halk, Bağdat'ın bölge petrolüne dair aldığı karara neden karşı çıksın ki? KDP günahlarının bedelini Güney halkına ödetmeye çalışıyor, halkın bu karara karşı çıkması için ulusal duygularına hitap eden çağrılar yapıyor fakat nafile! Güney halkını, ağır bedellerle elde ettiği kazanımların (maddi ve manevi) tehlikeye girmesine dahi refleks göstermeyecek raddeye getiren, bezdiren, bir umutsuzluk enkazına çeviren bu talancı, sömürgeci düzen yalnız bu süreçte! Umut edelim ki bu ilkesiz ve pervasız, bu halk düşmanı politikaların bedelini halk değil, bu düzenin sahipleri ödesin...”
 
 
 

Diğer başlıklar

09/06/2022
16:22 Basın Konseyi: Gazetecilerin gözaltına alınması kabul edilemez
15:44 Dersim'deki fırıncılar ekmek satışını durdurdu
15:40 HDP’li Beştaş’tan Bozdağ’a: Gazeteciler neden gözaltında?
15:32 DBP’den DFG’ye dayanışma ziyareti
15:26 Diyarbakır’da doktora saldırı protesto edildi
15:14 Gazetecilerden gözaltılara tepki: Haber alma hakkına saldırıdır
15:07 Adalet Nöbeti eylemine müdahale
15:01 Cezaevleri raporu: Tecrit ve izolasyon kalıcı hale getirildi
14:15 SES’ten ihraçlara tepki
13:37 Birleşik Kamu-İş üyelerine TÜİK önünde gözaltı
13:31 Gözaltındaki gazeteciler tekli hücrelerde tutuluyor
13:27 Afyon’da tutuklular açlık grevini sürdürüyor
13:26 46 gazetecinin davası ertelendi
13:26 Kobanê Davası: Savcı siyasetçilerin tutukluluğunun devamını istedi
12:47 ESP'li Taşkıran'ın davası ertelendi
12:19 Emine Şenyaşar: Adalet sağlanana kadar buradan kalkmayacağım
12:19 Kadınlara şiddet uygulayan erkeklerden 2'si tutuklandı
12:02 Okmeydanı ‘kentsel dönüşüme’ karşı direniyor
11:58 İSİG: 5 ayda 646 işçi yaşamını yitirdi
11:37 Adalet Nöbeti: Aileler cezalandırılıyor
11:23 Mersin’deki gazeteciler: Meslektaşlarımızı serbest bırakın
11:18 İşçiler DEDAŞ’ı anlattı: Kaçak yapıp abonelere ceza kesiyorlar
11:07 İzol katliamında tahliye olanlara tutuklama kararı
11:05 Hani'de bekçi, evli olduğu kadını ağır yaraladı
10:44 17. Zilan Kadın Festivali 26 Haziran’da
10:41 Şırnak’ta gözaltı sayısı 13’e çıktı
10:28 YÖK’te iki istifa
10:13 MSD Başkanlık Konseyi Üyesi'nden Suriye'nin tüm bileşenlerine çağrı
10:05 175 yıllık sendikadan Öcalan’a özgürlük çağrısı
10:04 Gazeteci Keko: KDP medya gücüyle de Türkiye’nin yanında
09:52 JİTEM üssünde insan kemikleri bulundu
09:15 ‘Gazetecilerin gözaltına alınması fiili sansürdür’
09:13 Kamaç: Kürtlere kaybettirme üzerinden bir sistem kurulmak isteniyor
09:13 Gözaltındaki gazetecilerin meslektaşları: Boyun eğmeyiz
09:12 Siyasi Ekoloji: Yıkıma karşı mücadele çağrısı
09:09 Tutukluların parasını ‘gasp eden’ yönetmelik yargıya taşınacak
09:07 Maraş'ta Kürt Alevi coğrafyası insansızlaştırılıyor!
09:05 Öğrencilerden İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne: Nerede sosyal belediyecilik?
09:02 Prof. Dr. Karababa: Sanayi kuruluşları halk sağlığını tehdit ediyor
09:00 Kadınlar Gemlik Yürüyüşü’ne çağırdı: Tecrit sadece Kürtlerin sorunu değil
09:00 09 HAZİRAN 2022 GÜNDEMİ
08/06/2022
23:31 Tekirdağ’da 8 Kürt siyasetçi tutuklandı
23:04 AKP’nin 6’ncı yargı paketi komisyonda kabul edildi
22:58 HDP Eş Genel Başkanları: Tarhan Erdem’i kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyiz
22:50 Hewlêr’de patlama
22:19 İFM Kanunu'na tepki: Demokrasi, hukuk yoksa şirketler gelmez
22:15 Dersim’de yerleşim yerlerine yakın bölgeler bombalandı
20:39 Avukatlık Kanunu’na dair getirilen düzenleme kabul edildi
20:28 Söke Kadın Platformu kuruldu
19:37 İstanbul'da erkek şiddeti: 6 kadın darp edildi
19:31 Oluç: Gözaltına alınan gazeteciler serbest bırakılsın
18:50 DAİŞ’in Türkiye sorumlusu Güler emniyet ve savcılık ifadelerini reddetti
18:43 Bahçeli’den Topal Osman’ın itibarının iadesi için kanun teklifi
18:40 Van'da tutuklamalara tepki
18:09 KASED’den ‘Kültür-sanatta kadının rolü’ konulu panel
17:37 Hedef gösterilen Medya Haber TV’den yazılı açıklama
17:18 Bitlis Gazeteciler Cemiyeti: Meslektaşlarımız serbest bırakılsın
16:58 Çavuşoğlu ve Lavrov’dan Suriye’ye dair iki farklı açıklama
16:55 Gazetecilere yönelik operasyonda gözaltı sayısı 21'e yükseldi
16:41 Muhalefetten ‘dezenformasyon yasasına’ şerh
16:23 TÜSİAD heyetinden HDP’ye ziyaret
16:15 Okmeydanı’nda ‘kentsel dönüşüm’ yıkımı
15:57 TTB sorunları çözülmediği takdirde aşamalı eylem yapacak
15:39 Gazeteci Hafız Akdemir vurulduğu yerde anıldı
15:21 Adalet Nöbeti: Tecridi yürüyüşle kıracağız
14:56 Farisoğulları'nın duruşması ertelendi
14:52 Avukatların davasına ‘gizli tanık’ katılmadı
14:46 Paylan: Asgari ücret 3 ayda bir yenilenmeli
14:21 Belçika mahkemesinden yeni bir PKK kararı
14:12 HDP Kadın Meclisi’nden Erdoğan hakkında suç duyurusu
14:11 Gemlik Yürüyüşü’ne çağrı: Gelin birlikte olalım
14:09 Halkevleri’nden Erdoğan’a: Gezi direniş, şiddet dili suçtur
13:56 Polisin Kürtçe konuşmaya verdiği yanıt tepki topladı
13:44 Kürtçe tiyatronun yasaklanmasına tepki
13:36 Çınar Belediye Eşbaşkanı Tamriş beraat etti
13:27 Gazetecilerin gözaltına alınmasına sanal medyada tepki yağdı
13:12 Günay: Halklar ne Cumhur ittifakı'na ne de vesayetçi muhalefete mecburdur
13:07 İHD: Cezaevindeki işkenceye soruşturma açılsın
13:04 Gözaltına alınan gazetecilerin dosyasına kısıtlama kararı
12:46 Şenyaşar ailesine Almanya’dan destek ziyareti!
12:38 'Özgür basını susturamadınız, bundan sonra da gücünüz yetmeyecek’
12:37 HDP’den gazetecilere gözaltıya kınama: Dayanışmayı büyütelim
12:17 Gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki: Dayanışmayla birbirimize sahip çıkacağız
11:44 ABD’de Erdoğan’a yakın isimlere yolsuzluk operasyonu
11:36 AKP-KDP medyası gazetecileri hedef aldı
11:21 ‘Tutuklulara düşman hukuku ile yaklaşmayın’
11:17 Müftüoğlu: Gazetecilerin gözaltına alınması hakikati karartma çabasıdır
11:01 Şırnak ve köylerinde ev baskınları: 6 gözaltı
10:15 Cudi Dağı’nda hava hareketliliği
09:47 Meclis Başkanlığı, Aynur Doğan’ın konser iptalini sorulmayacak sorular kapsamına aldı
09:30 Orman ve sulak alanlar ranta kurban edildi
09:27 Hewlêr istihbaratların cinayet mahalline dönüştü
09:16 Diyarbakırlılardan Gemlik Yürüyüşü çağrısı: Herkes özgürlüğe yürümeli
09:15 ‘Ortadoğu Türkiye’nin saldırılarına karşı tutum almalı’
09:14 Sınır hattından KDP’nin savaş hazırlığına tepki: Tarih bu ihaneti yazacak
09:14 Habur Sınır Kapısı’na Osmanlı kapitülasyonu benzetmesi
09:11 7 yıldır aydınlatılmayan ölüm: Oğlumu devlet öldürdü
09:09 Binler Öcalan için Gemlik’e yürüyecek: Özgürlüğü savunuyoruz
09:07 Tutuklu aileleri: İşkenceye karşı suç duyurusunda bulunacağız
09:05 Av. Tuncer: Kutuplaştırıcı dil tabiri hafif kalıyor, düşmanlaştırıcı bir dil var
09:04 ‘Tatbikat’ ile kadın tutuklulara baskı
09:02 Pazarcık’ta genç kalmadı: 6 bin kişi yurtdışına gitti
09:00 DBB kayyımı konut alanını da ticarileştirdi
09:00 08 HAZİRAN 2022 GÜNDEMİ
06:11 Diyarbakır'da en az 16 gazeteci gözaltında
00:02 Kızıltepe’de bir çocuğun intihar ettiği iddiası
07/06/2022
21:41 Dışişleri Bakanlığı’ndan AP raporuna tepki
21:38 AP, Türkiye raporunu kabul etti: AB üyelik müzakereleri başlamıyor
21:29 Lice'de askeri operasyon
20:15 HDP Konferansı sona erdi: Demokratik Cumhuriyeti inşa edeceğiz
19:40 İzmir’de müzik yasağı protestosu
19:17 Rusya AİHM’den ayrıldı
18:36 ‘Baskılara karşı kadın mücadelesi daha da büyüyecek’
18:13 Narlıdere Belediyesi’ne grev kararı asıldı
18:02 Kadınlardan hasta tutuklular için tahliye çağrısı
17:58 Bingöl Valiliği termik santralin yapılmayacağını savundu
17:33 ‘Hayatlarımızdan ve haklarımızdan vazgeçmiyoruz’
17:27 Kobanê Davası’nda siyasetçiler duruşmayı terk etti: Çöpten tanık topluyorsunuz!
17:12 CHP'lilerden Erdoğan hakkında suç duyurusu
17:01 Barış Heyeti: YNK ve KDP’nin tavrı net değil
17:00 Denizli'de kadın katliamı
17:00 Savcı mütalaasını tekrarladı: Çekilme kararı iptal edilsin
16:59 DEDAŞ ile yurttaşlar arasında gerginlik
16:46 Sol Parti: Orman yangınları için tedbir alın
16:27 Gabar Dağı’nda çatışma
16:18 Gazeteci Hafız Akdemir katledildiği yerde anılacak
16:14 HDP’ye saldırı davasında görevsizlik kararı
16:12 Murat Araç davasında ilerleme yok
15:45 Adalet Nöbeti 70’inci gününde: Elinizi vicdanınıza koyun
15:11 'Xêlîfan'da termik santral istemiyoruz'
14:41 Odalardan güvenli gıda için biyoekonomi modeli önerisi
14:39 ‘İşgale Karşı Kürdistan’ı Savun Kadın İnisiyatifi’ kuruldu
14:36 İstanbul Sözleşmesi kararından sonra 495 kadın katledildi
13:47 QSD Askeri Meclisi olağanüstü toplandı
13:45 Önce petrol sonra doğalgaz planı
13:27 Buldan’dan Danıştay 10’uncu Daire Heyetine: Vicdanlı yargıçlar olarak anılın
13:24 Tatvan’da 70 yaşındaki yurttaş gözaltına alındı
13:20 Halk ÇED toplantısını yaptırmadı
13:14 Erdoğan ve Bahçeli görüşecek
13:08 Duruşmadan önce 5 tutukluya işkence
12:58 İzmir Barosu’ndan Cumhurbaşkanı hakkında suç duyurusu
12:57 Eyüb Barzani: KDP, Kürdistan’ı Türkiye’ye teslim etti
12:55 TJA’dan Gemlik Yürüyüşü çağrısı: Esaretten kurtulabiliriz
12:54 Kobanê Davası: Medyada gördüğü kadarıyla şikayetçi
12:35 Ferit Şenyaşar'dan annesine verilen cezaya tepki
12:32 Enternasyonalist gençler: Kürtlere karşı insanlık suçu işleniyor
12:21 Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
12:18 Kuzey ve Doğu Suriye'deki suçların talimatı MİT-DAİŞ organizasyonundan
12:04 AİHM'in ihlal kararına rağmen yargılamaya devam
11:58 Zorê Vadisi’nin ÇED raporu iptal edildi