Temel: Dezenformasyon değil gerçek bir sansür yasası

ANKARA - “Dezenformasyon Yasası”nın özünde gerçek “Sansür yasası” olduğunu belirten HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, bu yasa ile muhalif basın kurumlarını haber ve yayıncılık yapamaz hale getirilmek istendiğini söyledi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Basın Yayın ve Propaganda Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, partisin Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Temel, Meclis’te görüşülecek “dezenformasyon yasası” ile özgür basına yönelik baskılara dair değerlendirmeler de bulundu. 
 
Meclis’te görüşülecek “dezenformasyon yasası”nın özünde sansür yasası ve muhalif basını susturma yasası olduğunu dile getiren Temel, “Basın özgürlüğü sadece gazetecilerin özgür haber yapma özgür bir şekilde çalışma koşullarına sahip olması değildir. Aynı zamanda basın özgürlüğü toplumun özgür haber alması ve toplumun kendisini özgür bir şekilde ifade etmesi, kendi sesini doğru ve objektif olarak kamuoyuna duyurmasıdır” dedi. 
 
 
‘TÜRKİYE’NİN BASIN TARİHİ GEÇMİŞİ KARANLIK’
 
Türkiye’de basın özgürlüğünün varlığından bahsetmenin zor olduğunu kaydeden Temel, Türkiye basın tarihinin son derece karanlık bir geçmişi olduğunu hatırlattı. “Abdi İpekçi, Musa Anter, Hafız Akdemir, Metin Göktepe, Ferhat Tepe ve birçok hakikat savunucusu gazetecinin katledildiği karanlık bir tarihten bahsediyoruz” diyen Temel, “AKP-MHP iktidarı ise bu karanlık tabloyu daha koyulaştırarak, daha çekilmez hale getirerek, uzun bir süredir Türkiye’de basın özgürlüğünün tamamen ortadan kaldırılması ve muhalif direnen birkaç yayını da susturma girişimlerini sürekli sürdürdü” diye konuştu. 
 
‘MUHALİF BASIN SUSTURULMAK İSTENİYOR’
 
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü başta olmak üzere uluslararası birçok örgütün Türkiye’deki karanlık tabloyu hem raporladığını hem de bu durumun ne kadar vahim olduğunu yer yer teyit ettiğinin altını çizen Temel, şöyle devam etti: “Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın 2022 yılındaki verilerine bakıldığında, aslında tablonun ne kadar vahim olduğu rahatlıkla anlaşılabilir. TGS’nin 2022 yılındaki bazı verileri şöyle özetlenebilir. 60 gazeteciye soruşturma açıldı, 31 gazeteci toplamda 52 gün gözaltında kaldı. 128 davadan 273 gazeteci yargılandı, yargılanmaya devam ediyor. Gazetecilere toplam 75 yıl 5 ay 26 gün hapis cezası verildi. 52 gazeteci fiziksel saldırıya uğradı, 57 gazeteci tehdit edildi, 54 haber sitesine ve 1355 haber içeriğine erişim engeli getirildi. RTÜK 61 kararla 10 milyon 427 bin TL para cezası kesti muhalif kanallara. İşte bu tablonun mimarı olan AKP-MHP iktidarı ve neredeyse yüzde 85 oranında Türkiye merkez basınını kontrol eden, denetimde tutan bu iktidar şimdi özgür ve muhalif basını daha da susturmak için mevcut muhalefet odaklarını, basın yayın açısından var olanları da susturmaya dönük yeni bir saldırı dalgası başlatıyor. 
 
GERÇEK BİR SANSÜR YASASI
 
Adına dezenformasyon yasası dense de özü itibariyle gerçek bir sansür yasası hem muhalefeti bastırma, muhalif sesleri kısma, muhalif basın kurumlarını haber ve yayıncılık yapamaz hale getirme yasası da denilebilir buna. Bu kanunla ne hedefleniyor? Birkaç hususu vurgulamak istiyorum. Bu kanunun belli maddeleri değerlendirildiğinde kanun teklifinin ruhunun tamamen sözünü edeceğimiz maddelere endeksli bir ruh olduğu görülecektir. Birçok şey konulmuşsa da özü itibariyle sansür ve susturma ülkeyi tamamen karanlığa sürükleme yasası olduğunu anlıyoruz.” 
 
MEMURLARA BASIN KARTI
 
Bu yasa ile şu hedefleniyor: Biliyorsunuz Türkiye’de birçok iktidarın denetimine girmeyen muhalif kimliğini ve bağımsızlığını koruyan gazetecilerin birçoğu basın kartı alamıyor. Bu yasa ile basın kartı alacak olan gazetecilerin arasına enformasyon görevlileri konulmuş. Onlarca gazeteci basın kartı almayı bekliyor ve veto ediliyorken basın enformasyon görevlilerinin, yani hükümetin bazı idari kurumların içinde olan memurlarının basın kartı alması bir kere gazetecilik mesleğine ve basın kartı alamayan gazetecilere hem saygısızlık hem de hakarettir.
 
YANDAŞ DERNEKLERE BASIN KARTI
 
Basın kartı ile ilgili bir diğer madde var ki evlere şenlik. Cumhurbaşkanının onayladığı ve incelediği dernek ve vakıfların yöneticileri basın kartı alabiliyor. Yani yandaş vakıf ve derneklere yeni imtiyaz doğuyor bu yasa ile. Gerçek gazetecilerin alamadığı basın kartı yandaş dernek ve vakıf yöneticilerine veriliyor. Başka bir madde. O da enteresan iletişim başkanlığı bünyesinde kurulan basın kartı komisyonu kimlerin basın, gazeteci olacağına, kimlerin gazeteci olduğuna karar veren merci oluyor. Yani Fahrettin Altun başkanlığındaki İletişim Başkanlığı bünyesinde komisyon herhangi birinizin gazeteci olup olmadığına karar verecek. Oysa demokratik ülkelere gazetecilik kaidesi ve kuralı gazetecilerden oluşan meslek temsilcilerinden oluşan konseylerce karara bağlanır. Burada direkt Cumhurbaşkanlığı’nın bir alt birimi olan İletişim Başkanlığı’na bu yetki veriliyor.
 
BİK’E ÖZEL YETKİ
 
Yine biliyorsunuz gazeteler yayına başlarken savcılıktan yayın izni alıyordu. Şimdi bu yasa ile savcılıkların yerine bu izin Basın İlan Kurumu’na veriliyor. Yani Basın İlan Kurumu bir gazetenin yayına başlama onayını veren mercii oluyor. Bir gazetenin imtiyaz sahibi ya da yönetimi ‘Ben gazete çıkarmak istiyorum’ dediğinde savcılığa bildirim hakkı ortadan kaldırılıyor, söz konusu izin tamamen Basın İlan Kurumu’na (BİK) veriliyor ki o da idari bir kurum ve iktidarın güdümünde bir kurum.
 
İKTİDAR YÖNLENDİRMESİNE DAHA FAZLA OLANAK
 
Saymakla bitmez, ben sadece bir maddeye daha vurgu yapmak istiyorum. Yayın durdurma kararları biliyorsunuz Asliye Ceza Mahkemeleri tarafından verilirdi. Yani gazetenin yayının durdurulması, bir haber sitesinin yayının durdurulması, bunlar o ilin asliye ceza mahkemelerine bırakılan kararlardı. Bugün çıkarılmak istenen yasa ile yayın durdurma kararı sadece İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’ne bırakılıyor. Yani Hakkâri’deki, Diyarbakır’daki, Ankara’daki bir yayının durdurulma kararı İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’ne bırakılıyor. Bunun anlamı şu: yer yer iktidarın güdümünde olmayan kimi hakim ve savcıların, kimi mahkeme heyetlerinin verdiği çok düşük adil kararlar bile artık ortadan kaldırılıyor. Tek merkeze bırakılıyor bu karar. İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi, iktidarın tek elden yayın durdurma kararı mercii oluyor. Yargının bu kadar itibarının yerlerde olduğu, iktidarın bu kadar sopasına dönüştürüldüğü dönemde bile bu yetki bütün asliye ceza mahkemelerinden alınıyor. Müdahaleye, denetime ve iktidarın yönlendirmesine daha fazla olanak ve imkan tanınıyor.
 
GAZETECİLİK BİTİRİLİYOR
 
Bunların hepsi yargıyı denetime alma girişimlerinin sonucudur. ‘Anayasal düzene karşı suç işleyenler, devlet sırrını ifşa edenler, bu konuda hüküm giyenler gazetecilik yapamaz’ diye bir kaide getiriliyor. Herhangi biriniz ya da birimizin herhangi bir mahkemede adil yargılanmadan ‘Devlet sırrını haber yaptı’ diye mahkumiyet kararı olursa gazetecilik hayatınız bitiyor. Yani aslında mahkeme ile tamamen bağımsız olması gereken bu mesleği kimin yapıp yapamayacağına karar veriliyor.
 
YENİ SUÇ TANIMI GETİRİLİYOR
 
Bir şey daha var, bu daha tehlikeli. Yeni bir suç tanımı getiriliyor. Yani halk arasında endişe, korku ve panik yaratacak paylaşımlar ve haberler operasyon konusu, gözaltı tutuklama ve yargılama konusu oluyor. Kime göre? İktidarı rahatsız edecek yayıncılık ya da paylaşımlar yapmamaya teşvik edici bir madde. Yani siz herhangi bir haberi ya da paylaşımı sosyal medyada yaptığınızda ‘Bu halka panik ve korku sebebi oldu, ben yargılama konusu yapıyorum’ diyebilir hakimler. Bu ucu açık, sonu olmayan bir tanımlama. Kime göre neye göre panik ve korku? Oysa gazeteciliğin temel görevlerinden biri iktidarı rahatsız edecek, toplumu rahatlatacak yayıncılık yapmak. Bununla sadece muhalefet değil sivil toplum örgütlerinin bazı açıklamaları ve çağrıları, siyasi partilerin bazı açıklamaları veya çağrıları haber yapıldığında söz konusu basın kurumu bundan sorumlu tutuluyor. Panik ve korku bu kadar muğlak bu yasada.
 
TEPKİLERİN ÖNÜ KESİLMEYE ÇALIŞILIYOR
 
Bu kanun teklifi ile iktidarın ne yapmaya çalıştığını uzun uzun anlatmak mümkün. Özellikle 34’üncü madde ile hakimler istediği zaman, istediği içeriği gerekçe yaparak muhalif basına yönelik gözaltı soruşturma furyası başlatabilir. Bu açıdan düşündüğümüzde AKP-MHP ittifakının kendi iktidarını sürdürmek, toplumsal olarak kaybettiği gücü yeniden tahsis etmek için topluma ve muhalefete karşı kapsamlı bir saldırı politikasının içinde olduğunu söylemek gerekir. Bu yasanın bize gösterdiği şey budur. Bu kanun teklifiyle toplu ya da bireysel eylem hakkı tamamen bertaraf ediliyor. Sürdürülen baskıcı politikalar, halklar karşıtı politikalar, kadın düşmanı ve Kürt düşmanı politikaları haber yapmanın yanı sıra ona karşı direnme hakkı da hedefleniyor. Bunun bitirilmesi hedefleniyor, tepkilerin önü kesilmeye çalışıyor. Tam da Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın dediği gibi ‘attığınız tweetin içi boşsa sorun yoktur’ mantığı bu yasanın mantığı oluyor.
 
KÜRT GAZETECİLERİN TUTUKLANMASI
 
Bu yasanın hazırlığının yapıldığı günlerde muhalif Kürt basınına yönelik Diyarbakır'da başlatılan bir gözaltı ve tutuklama furyası vardı. Aslında tutuklamalar bundan sonraki sürecin nasıl işleyeceğini ipuçlarını veriyor. 8 Haziran gözaltına alınan 22 gazeteci arkadaşımdan -ben arkadaşlarım diyorum çünkü yıllarca onlarla mesai yaptım- 16’sı tutuklandı. Savcılık ve emniyette sorulan sorular hem basın açısından hem de siyaset açısından dehşet verici. Gazetecilere sorulan sorular içinde ‘Bu haberi niye yaptın, bu programı niye sundun, iktidarı rahatsız eden bu dili neden haberine ya da programına yedirdin’ soruları var. İşte tam da biraz önce bahsettiğim yasanın ruhu bu sorularda saklı. Gazeteciliğine tanıklık ettiğimiz bu arkadaşlarımız Türkiye kamuoyu açısından da yine Kürt halkının haklı meşru özgürlük talebi açısından belirleyici konumları var. Örneğin dosyaya bazı sahte tanıklar konulmuştur, bu kumpasın tutuklama ile sonuçlanmasına yönelik bir hazırlıktır. İktidar yanlısı gazeteler bu gazeteci arkadaşlarımızı hedeflerken gazetecilik bir suçlama konusu yapılıyor.
 
'KÜRT GAZETECİLER HAKİKAT GAZETECİLİĞİ YAPIYOR'
 
Program yapmak, programın hangi televizyona yaptığının sorgulanması gibi gerekçeler var. Bunu şunu açık yüreklilikle söylemek isterim: Türkiye’de merkez basının ve medyanın yüzde 85’ini kontrol eden AKP-MHP iktidarı toplumda hegemonya kuramıyor. Toplum bu yayınlarına inanmıyor, bu televizyonlarının gazetelerinin yaptığı dezenformasyona inanmıyor. Birkaç Kürt televizyonu birkaç muhalif yayın iktidarın şaşaalı beslemesi ile ayakta duran basın kurumlarına meydan okuyacak kadar hakikat gazeteciliği yapıyor. Kürt halkına yönelik düşmanca politikaları ifşa etikleri için o arkadaşlarımız tutuklu. Kürt toplumu üzerinden yürütülen işkence ki bir gün önce Van’da gördüğümüz işkenceyi teşhir ettikleri için, bu arkadaşlarımızın gazeteciliği ile başa çıkamadıkları için bu arkadaşlarımızı tutukluyorlar.
 
YASAYI GERİ ÇEKİN
 
Onun için Kürt basını ile Türkiye’deki muhalif basın bu dezenformasyon yasası dedikleri ama özü itibariyle iktidarın dezenformasyonun önünü açan özgür basını, gerçek gazeteciliği engelleyen bu yasaya karşı birlikte mücadele etmelidir. Muhalefeti ve her koşulda hakikati savunan tüm güçlerin bu yasaya karşı çıkması gerekiyor. Biz yanındayız, hiçbir gazeteci arkadaşımızın mikrofonu ve klavyesi sahipsiz kalmayacak. Emniyet müdürlüklerinde sergiledikleri kameraların suç unsuru olarak gösterilmesi bu ülkenin basın tarihine karanlık bir sayfa olarak geçecektir ve o kameralar kapanmayacaktır. Buradan tekrar açık ve net söylüyoruz dezenformasyon yasasını geri çekin, dezenformasyon yapmayı hedeflediğniz yasayı geri çekin, sansür politikalarından vazgeçin. Değil yüzde 85’i bu ülkenin yüzde yüz basınına el koysanız da bu toplum hakikati dillendirmeye ve hakikatin gazeteciliğini savunuculuğunu öncülüğünü yapacak gerçek gazetecilere boyun eğdiremeyeceksiniz.”
 

Diğer başlıklar

23/06/2022
18:05 13 Kürt siyasetçinin cezaları Yargıtay tarafından onandı
18:03 Yoğun bakıma kaldırılan 84 yaşındaki Aksu'nun tek isteği tutuklu oğlunu görmek
17:55 Oluç’tan iktidara: Maaş ödeyemeyecek duruma geldiniz
17:32 AKP’de dokunulmazlık kaldırma hızı: Hazırlık Komisyonu toplanıyor
17:25 Ek bütçe görüşmeleri: İşçiler, emekçiler, yoksullar yok
17:21 Kadınlar Danıştay’dan seslendi: Adaleti bize geri verin!
16:58 Aydeniz’in dokunulmazlığının görüşülmesi için Hazırlık Komisyonu oluşturuldu
16:10 Irak’ta 64 yeni parlamenter seçildi
16:07 Hazna Sü’yü öldüren zırhlı araç sürücüsüne ‘iyi hal’ ödülü!
15:53 'Adaletsizliğe karşı tutuklulara ses olalım'
15:30 Korucubaşı mahkemede aileyi tehdit etti
15:09 Aydeniz’in dokunulmazlığı görüşülüyor: 12 Eylül Anayasası’nı bile uygulamaz hale geldiniz
14:41 BES: Kamu emekçilerinin vergileri savaşa aktarılıyor
14:36 HDP’li vekilller: Tutukluların sesi olmaya devam edeceğiz
14:33 Mimarlara Jin TV'ye ödül davası ertelendi
14:32 'Sözleşme uygulansaydı Pınar’ın katiline indirim uygulanmayacaktı'
14:01 Emeklilerden insanca yaşanacak ücret eylemi
13:51 Tutukluların darp edilmesi: Soruşturma başlatılsın
13:41 Erdoğan’a açılan 5 kuruşluk dava reddedildi
13:09 Abdulillah Poyraz beraat etti
13:02 Mahkeme çocuğa yönelik tecavüzde 'rıza' aradı
12:59 HDP’yi hedef gösteren Şener hakkında suç duyurusu
12:42 Ek bütçe görüşmeleri gergin başladı
12:40 Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
12:39 Günay: Aydeniz’in dokunulmazlığının kaldırılması halkın iradesine darbedir
12:31 ‘Adli yıl Şenyaşar ailesine adalet borcunu ödemeden kapanıyor’
12:30 Aliağa'da amosit tespit edildi
12:08 Tutuklanan gazeteciler raporu: Mesleki faaliyetler suçlama konusu yapıldı
11:52 Adalet Nöbeti: Hukuksuzluk son bulsun
11:41 Kadınlar yine Danıştay önünde: Hayatlarımızı savunmaya geldik
11:35 Gazetecilerle dayanışma eylemi: Yan yanayız ve susmayacağız
11:32 Karma Komisyon DBP’li Aydeniz için toplandı
11:16 Haber soruşturmasına takipsizlik
11:02 Yargının faillere desteği: En az 21 davada ‘haksız tahrik’ indirimi
11:01 Şık: Son yılların en büyük gazetecilik davası
10:58 Marmaris'te yangın sürüyor: 2 bin 881 hektar zarar gördü
10:42 Dedeoğulları davasına katılım çağrısı
10:12 Lice’de şiddetli çatışma: 2 asker hayatını kaybetti
09:57 'Dün JİTEM vardı, bugün birçok yapı var'
09:36 Hantaş cinayeti cezasız bırakıldı: Adalet Kürt’e farklı işliyor
09:21 Ortadoğu’nun kara deliği: Irak
09:06 Kadınlar karara öfkeli: Öz savunma ağını öreceğiz
09:05 Eril imgelere karşı itaatsizlik: Yazma cesareti algıları yok ediyor
09:03 Artuklu Belediyesi’nde usulsüzlük: AKP’li 13 meclis üyesinden istifa dilekçesi
09:02 Tutuklama ve cezalar yıldırmadı
09:00 Nefel'de atölye çalışmaları başladı
09:00 23 HAZİRAN 2022 GÜNDEMİ
07:46 Irak Parlamentosu olağanüstü toplanıyor
07:26 ‘Türkiye’nin saldırılarının hiçbir mazereti olamaz’
22/06/2022
22:21 Nûjiyan belgeseli Qamişlo’da gösterildi
21:41 Twitterda #sansüryasasınahayır kampanyası
21:20 Gemlik Yürüyüşü'ne katıldığı için tutuklanan 2 kişi serbest bırakıldı
20:48 İzmir'de sokak hayvanları için açıklama
20:43 Tutuklanan gazetecilerin ‘delil’ olarak sunulan ekipmanları Meclis kürsüsünde
19:59 Kuveyt’te genel seçim kararı
19:49 AK oturumunda ‘İmralı kapıları açılsın’ çağrısı
19:40 165 Arap aydın ve kuruluştan saldırıların durdurulması çağrısı
19:33 Evvel Temmuz Festivali programı açıklandı
19:07 Savcı ‘polis yönlendirdi’ diyen tanığın ifadelerini görmezden geldi
18:48 KHK eylemi 217'nci haftasında: Geri döneceğiz
18:16 16 gazetecinin tutukluluğuna itiraz
18:08 Tarsus T Tipi Cezaevi’nde tutuklular darp edildi
17:43 Keskin: AB, Türkiye ve Kürdistan’daki hak ihlallerinin ortağıdır
17:36 Amed Emek ve Demokrasi Platformu’ndan tutuklu gazetecilerle dayanışma
17:35 Kadınlar Gültekin için eylemde
17:28 Suudi prensi Türkiye’de: 21 pare top atıldı!
17:00 Marmaris'te yangın büyüyor
16:55 Tarsus’ta gözaltı protestosu
16:42 Amedspor, Tayyib Kanarya’yı transfer etti
16:27 PKK’nin Avrupa Adalet Divanı’ndaki 2’nci duruşması görüldü
15:55 Madımak Katliamı Davası: Reddi hâkim talebine ret
15:53 Babasının cenazesine katılan tutukluya ‘50 bin TL masraf’ çıkarıldı
15:52 Gazeteciler Sansür Yasası’nı protesto etti
15:35 Tarsus’ta tutuklular süngerli odaya konuldu!
15:20 Tutuklu yakınları: Bizden ne istiyorlar?
15:15 HDP heyeti Beyrut’ta temaslarda bulundu
15:11 Basın kurumları 15 gündür ablukada
14:47 Esnaf bozuk para kasasını ‘Erdoğan’a diyerek fırlattı
14:35 Madımak Katliamı’nda yitirilenler anılacak
13:44 Tecavüz failine 9 yıl ceza ve tutuklama
13:42 Rosa Kadın Derneği Başkanı Kaya hakkında bir iddianame daha
13:19 Adana'da HDP kongresine çağrı
13:09 Hayvan hakkı savunucuları: Twitter’da hedef gösteriliyoruz, öldürülüyoruz
12:37 ‘Hasta tutukluların serbest bırakılmaması Adalet Bakanlığı’nın suçudur’
12:29 SGP: Dezenformasyon Yasası adaletsiz seçime bir adımdır
12:16 'Bu iki anne aynı gemide mi'
11:59 Uykusuz'dan 'Pınar Gültekin' kapağı: Daha fazla indiremedim
11:40 Sincar davasına katılım çağrısı
11:33 Isparta’da 2 aylık hamile kadın katledildi
11:19 Ankara Kadın Platformu: Mücadeleyi büyütmek zorundayız
11:06 Temel: Dezenformasyon değil gerçek bir sansür yasası
10:57 Bildirici: Medya birbirinin tetikçisi haline geldi
10:36 Tekne faciası davasında 12 sanık için hapis talebi
10:20 Hakkari'de toz bulutu
09:52 Balaç ve Yıldırım için cezaevinden mektup: Talepleri karşılansın
09:52 30 yıl tutuklu kaldı: Birbirimize rüyalarımızı anlatarak direndik
09:47 Marmaris’te orman yangını
09:46 Tarsus’ta 20 gözaltı
09:40 Xaşkan'da darp edilen aile: Kürt olduğumuz için şiddete maruz kaldık
09:28 Göztepe: İstanbul Sözleşmesi kararı uygun bulunursa bıçak sırtında yaşayacağız
09:13 Gazeteci Hekimoğlu: Yüzde 95'i kontrol etmelerine rağmen inandırıcı değiller
09:12 Mesleğini cesaretle savundu
09:11 Avukat Zîlan Usman Heme: Kadınların sesi kısılmak isteniyor
09:10 Kürkçüler cezaevinde neler yaşanıyor?
09:09 Dengbêjlerin şahı anılacak
09:04 Koğuş baskınında kitap taslağına el konuldu
09:02 Taşucu’nda yaşam alanları hedefte
09:01 TİHV Van Temsilcisi: Kamu görevlileri suç işlemekte ısrarcı
09:00 22 HAZİRAN 2022 GÜNDEMİ
08:13 Zap’ta bir asker yaşamını yitirdi
08:06 8 genç tutuklandı
21/06/2022
21:25 MHP, ‘Kürdistan’ kelimesinden rahatsız oldu
21:07 ‘Irkçılık ve ayrımcılığa karşı birlikte mücadele etmeliyiz’
20:29 Askerlerin baskın yaptığı köyde 400 mermi kovanı toplandı
20:25 HDP PM üyesi Yılmaz tutuklandı
20:17 İnşaatta iş kazası: Kanımız o kadar ucuz değil!
20:12 Oluç’tan Başkale tepkisi: Kürt halkına diz çöktüremeyeceksiniz
20:06 MKM'den Dünya Müzik Günü’nde Kürtçe etkinlik
19:55 Pınar Gültekin davasında karara tepkiler dinmiyor
19:47 Hinek Henek ekibi oyuncularından söyleşi
19:08 Gazeteciler ‘sansür yasasına’ karşı eylemde
19:02 Hazzopulo Pasajı’ndaki dükkanlar mühürlendi
18:30 ‘Uluslararası Fantastik Film Festivali’ başlıyor
18:14 DAKAP: Kürdistan’da işlenen suçlar örtbas ediliyor
18:03 A101 çalışanı Yaşar’ın ölümü: Bir dizi ihmal var
17:54 Başsavcılıktan Pınar Gültekin davası kararına itiraz
16:58 Önder’in ‘Erdoğan’ın geçmişi şaibeli’ ifadesine 10 ay hapis
16:12 Özkan’a bir kez daha cezaevinde kalamaz raporu verildi
16:08 Adalet Nöbeti'ne katılım çağrısı
15:27 Batman’da Cegerxwîn büstünün kaldırılmasına tepki
14:32 ‘KCK Akademi Davası’ ertelendi
14:24 Kayyım Kürt şair Cegerxwîn’in büstünü kaldırdı
14:24 Gazeteciler 'sansür yasası'na karşı Ankara'ya gidiyor
14:09 Hantaş cinayetinde polise beraat
13:43 MUÇEP: Koruma bölgesinde festival yapılmasın
12:56 Bingöl belediyesinde grev kararı
12:52 ‘Çözüm biziz’ diyen HDP’nin kongresine 100 bin kişinin katılımı hedefleniyor
12:50 Buldan: Kürt sorunu üzerinden milliyetçilik yarışı büyük kaybettirir
12:29 Avukatlar Öcalan'la görüşmek için başvurdu
12:16 Seçimlerde HDP’yi karalayan broşürlerin arkasında AKP çıktı!
12:06 Sosyo Politik Anketi: HDP’nin oyu yüzde 14’e yaklaştı
11:56 Şenyaşar: ‘Hak’ için yemin edenleri adalete davet ediyoruz
11:17 İki oğlu tutuklu Sevim: Cezaevinde işkence yapılıyor
11:06 Adalet Nöbeti: Tutukluların hakları ellerinden alındı
10:49 Gazeteci Canözer'in duruşması ertelendi
10:44 Pınar Gültekin Davası: Muğla'da hukuk katliamı yaşandı
10:37 Van Valiliği Xaşkan’daki şiddet görüntülerini savundu
10:29 Munzur ve Pülümür vadilerinde piknik yasağı
10:28 HDP’li gençlerden bağımlılığa karşı turnuva
10:16 Tütüncü kadınların yasaya karşı yaşam mücadelesi