HATAY - İskenderun’da evine zorla girdiği G.Ç.’yi katletme girişiminde bulunan Resul Erkmen, duruşmada kadın avukata hakaretlerde bulundu. Failin hakaretleri avukatın ısrarı üzerine tutanağa geçirildi. 

 

Hatay’ın İskenderun ilçesinde 15 Aralık 2021 tarihinde G.Ç.’ye şiddet uygulayıp, tecavüz eden Resul Erkmen, 8 Mart’ta tutuklu yargılandığı davada tahliye edildikten sonra kayıplara karıştı. Başsavcılığın, mahkemenin tahliye kararına ilişkin 8 Mart’ta İskenderun 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yaptığı itiraz sonucunda hakkında yeniden yakalama kararı çıkartılan fail, 14 gün sonra Osmaniye’de yakalandı.

 

Erkmen’in “Eziyet”, "Suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış halinin işlenmesi", "Kasten yaralama" ile "Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından yargılandığı davanın 7’nci duruşması İskenderun 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Erkmen’in tutuklu bulunduğu İskenderun T Tipi Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldığı duruşmada, G.Ç. ve avukatı Mehtap Sert hazır bulundu.

 

ŞİDDET 10 SAAT SÜRDÜ 

 

Kimlik tespitinin ardından duruşma, Hatay Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından hazırlanan raporunun ibrazı ile başladı. Ek iddianameye dair G.Ç., beyanda bulunarak, yaşadıklarını anlattı. G.Ç., "İddianameye konu olay nedeniyle hazırlık aşamasında beyanda bulunmuştum. Aynen tekrar ederim. Celse arasında dosyaya gelen bilgi, belge ve beyanlardan aleyhe olan hususları kabul etmiyorum. Asıl dava dosyasında beyanda bulunmuştum. Tekrar ederim. Olay sırasında evde sanık, ‘sana zarar vermeden gitmem’ dedikten sonra beni darp etmeye başladı. Sonrasında el ve ayaklarımı bağladı. Bu şekilde iken de bana vurdu. Olay sırasında da sanığın dizleri omuz kısımlarımda, elleri de boğazımda bulunmakta idi. Bu şekilde hareketsiz halde idim. Beni bırakmasını ve eylemine son vermesini istedim. Kendisi bana acımadı, belirttiğim şekilde beni yaraladı. Yaklaşık 10 saat boyunca sanığın bu eylemlerine maruz kaldım. Uzlaşmak istemiyorum. Sanıktan şikayetçiyim. Davaya müdahil olarak katılmak istiyorum. Olay nedeniyle maddi ve manevi olarak zararlarım var” diye belirtti. 

 

‘DOSYADA GÖREVSİZLİK KARARI VERİLSİN’

 

Ardından avukatı Mehtap Sert de, müvekkilin beyanlarına katıldığını belirterek, “Her ne kadar Hatay ATK tarafından müvekkil hakkında rapor tanzim edilmişse de olay tarihinde doktorların grevde olup görevinde bulunmamaları ve müvekkilin olay gününe ilişkin fotoğraf kayıtlarıyla huzurdaki müvekkilin yüz hatlarında yapılan incelemede özellikle boyun kısmında sabit iz kaldığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle raporun hükme esas kanaatindeyiz. Bu açıdan müvekkilin bir üst kurula sevkiyle kati rapor tanzimini talep ediyoruz. Ayrıca müvekkilde meydana gelen yaralanmanın mahiyeti ve eylemin gerçekleştirilme şekli uyarınca dosya hakkında görevsizlik kararı verilerek, ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesini talep ederiz" diye belirtti. 

 

Savcı, G.Ç.'nin davaya katılma talebinin kabulünü istedi. 

 

SANIK G.Ç.’Yİ SUÇLADI 

 

Daha sonra savunma yapan fail Erkmen ise, önceki savunmalarını tekrar ederek, G.Ç.'yi suçladı. Erkmen, “Eksik hususlar ikmal edilsin, katılma talebine bir diyeceğim yoktur, takdir mahkemenindir" dedi.

 

SANIKTAN AVUKATA HAKARET 

 

Sanık avukatı da, "Müştekinin beyanlarındaki aleyhe hususları kabul etmiyoruz. Dosya kapsamında yer alan müştekiye ait adli raporda kanında uyuşturucu maddeye rastlandığı tespit edilmiştir. Yine dosya kapsamındaki ATK raporu uyarınca da katılanda iddia edilen yaralanmaya ilişkin rapor tanzim edilmiştir. Her ne kadar katılan tarafça rapora itiraz edilmekte ise de, bu fotoğraflar olaydan sonra da çekilmiş olup, gerçeği yansıtmama ihtimali vardır. Müvekkil uzun zamandır tutukludur. Tutuklu kaldığı süre nazara alınarak adli kontrol hükümleri uyarınca tahliyesine karar verilmesini ve müvekkilin eylemlerinde de ‘öldürme kastı’ bulunmadığından bu yöndeki talebin reddine karar verilmesini talep ederiz" ifadelerini kullandı. 

 

İddia makamı, esasa dair sunduğu mütalaasında failin “Eziyet”, "Suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış halinin işlenmesi", "Kasten yaralama" ile "Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından cezalandırılmasını istedi. Bu esnada fail, G.Ç.’nin avukatı Sert'e "Yalancı dürüst değilsin" şeklinde hakaret edince salonda tartışma çıktı.

 

DURUŞMA ERTELENDİ 

 

Taraflar esasa dair sunulan mütalaaya karşı savunma yapmak için ek süre talep etti. Talebi kabul eden mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 19 Temmuz'a erteledi. 

 

‘ISRARLA ZAPTA GEÇİRDİK’

 

Duruşma sonrası ajansımıza konuşan avukat Sert, şunları belirtti: "30 Haziran 2022 tarihli adli tıp raporunda 'kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderebilecek ölçüde hafif nitelikte  olmadığı' şeklinde bir tespit olmasına rağmen eril yargı duruşmada sanığın sınır tanımayan hakaretlerine ses çıkarmadan dinledi. Sanık yargıdan aldığı cesaretle hem katılana hem şahsıma hakaret etti. Zapta geçirmek konusunda ısrarımızla tutanağa geçildi. Saatlerce bir kadına işkence etmiş, cinsel şiddet uygulamış bir sanığa öz evlat muamelesi yapılması elbette tesadüf değil. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme talebiyle başlayan kadınların kazanılmış haklarına yönelik saldırı, yargıda kadın avukatlara yönelik hakaretleri görmezden gelme aşamasına geldi. Kadınlar kamusal alanda varlar ve var olmaya devam edecekler. Şiddetinizle barışmayacağız, şiddeti aklamanıza izin vermeyeceğiz.”