İmralı’daki disiplin cezalarında yargının rolü

img

İSTANBUL- 16 aydır haber alınamayan Öcalan’ın avukatı Rezan Sarıca, yargının İmralı tecridinde rolünün olduğunu ve Öcalan'a ambargo uygulandığını belirterek,  tecridin aşılmasının elzem olduğuna dikkat çekti.

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 23 yıldır ağır tecrit koşullarında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın aile ve avukatlarıyla görüşmesine yönelik engellemeler sürüyor. Avukatları tarafından Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ile İmralı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’ne yapılan görüşme başvurularında disiplin cezası gerekçeleri gösterilen Öcalan’dan 16 aydır avukatları ve ailesi haber alamıyor.

Öcalan’ın avukatlarından Rezan Sarıca, İmralı’daki disiplin cezalarına ilişkin Gazete Karınca’ya değerlendirmelerde bulundu.

‘TECRİT DEMOKRASİNİN ÖNÜNE GEÇİYOR’

Sarıca, yazısında şunları kaydetti: “Bir yanda İmralı’da hukuk kırımı yaşanırken diğer yanda bu aralar odağında Sn. Öcalan’ın olduğu birçok tartışma yürütüldü. Öcalan’ın, Kürt halkının doğal, siyasal ve kültürel haklarının tesisi ile Türkiye’nin demokratikleşmesi konusundaki rolünden ve bugüne kadar ki mücadelesinden dolayı söz konusu tartışmaların olması gayet doğal. Ancak buradaki temel sorun tecrit uygulamaları boyunca olduğu gibi bugün de bu konuların Öcalan’sız konuşuluyor olması. Öcalan söz hakkını kullanamazken, düşünce ve fikirlerini paylaşamazken ve de sürekli bir hukuk garabeti ile baskıya maruz kalıyorken bu tartışmaların iyi bir sonuç alması mümkün değil. İmralı’daki tecride sessiz kalma anlayışı veya yaklaşımı da olası demokratik gelişmelerin önüne geçmekte. Siyasal gerçekliğe uygun bütünlüklü bir mücadele yürütülmemesi İmralı’daki tecrit ve baskı uygulamalarının görmezden gelinmesine, sürdürülmesine, topluma uygulanabilir bir rejime dönüşmesine yol açtığı gibi demokratikleşme ile kalıcı bir barışın da iyice ötelenmesine neden olmakta.

İMRALI TECRİDİNİN ANLAŞILMASI ELZEM TEŞKİL EDİYOR

Tecride karşı herhangi bir tepki verilmemesi diğer haksızlıklar karşısında sessizliği beraberinde getiriyor. Yine bu tepkisizlik, insan hakları ihlalleri arasında ayrım yapılmasına yol açıyor. Sorunlu yaklaşımlardan biri de siyasal mücadelelerin seçili gündemlerle, konjonktür ile sınırlı tutulması. Fakat bu kötü gidişatın ancak İmralı’daki tecrit rejimi ile başladığı tespiti, doğru ve sonuç alıcı bir mücadele yürütülmesini sağlayabilir. İmralı tecrit sistemi içerisinde olup bitenlerin anlaşılması, geleceğin öngörüsü açısından elzem nitelikte. Bu yazıda da İmralı’da görülmeyen ve duyulmayan ağır tecrit uygulamalarının bir parçası olan disiplin cezalarının kanun ve hukuk dışı yönlerini ortaya koymaya çalışacağız.

ÖCALAN’A AMBARGO UYGULANIYOR

Öncesinde hatırlatılması gereken önemli bir husus var; İmralı Ada Hapishanesinde tutulan Sn. Öcalan ve diğer müvekkillerimiz Sn. Ömer Hayri Konar, Sn. Hamili Yıldırım ve Sn. Veysi Aktaş’tan yaklaşık 17 aydır hiçbir şekilde haber alınamıyor. Tutulma koşulları, sağlık durumları, hukuki durumları hakkında bir bilinmezlik hakim. Avukat ve aile ziyaret hakları ile haberleşme hakları tümden yasaklanmış, ada dışındaki hayat ile bütün bağları koparılmış vaziyette. İçeriden tek bir sesin dışarıya, dışarıdan en ufak bir sesin içeriye girmesine izin verilmiyor. Mevcut sürdürülen bu keyfi tutma, haber alamama hali her türlü hakkın ihlal edilmesine yol açabilen, hukuki belirlilikten ve hukuki güvenceden yoksun bir ortam yaratmakta. Avukat ziyaret hakları hukuk dışı infaz hakimliği kararları ile aile ziyaretleri hukuk dışı disiplin kurulu kararları ile haberleşme hakları da benzer yöntemler ile yasaklanarak tam bir ambargo uygulanıyor. Bu belirsizlik ve haber alamama halinin sürdürülmesini sağlayan yöntemlerden biri de disiplin cezaları. Sn. Öcalan ve diğer müvekkillerimiz hakkında belli aralıkla bu disiplin cezalarının verildiği kamuoyuna yansımakta. Fakat söz konusu disiplin cezalarının gerçekliği öyle yargının veya idarenin ortaya koyduğu gibi değil.

VERİLEN CEZALAR GİZLENİYOR!

Aile bireyleri, geçmişten bu yana her hafta pazartesi günleri görüşmek amacıyla cuma gününden itibaren İmralı’dan sorumlu Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve savcılık aracılığıyla İmralı Cezaevi İdaresi’ne yazılı başvurular yapmakta. Aile ziyaretleri 2016 yılına kadar savcılık ve idare tarafından fiilen engellenmişken, sonrasında mahkeme eliyle yasaklanmıştı. Oysaki Mahkeme aracılığıyla aile ziyaretlerinin yasaklanmasını düzenleyen herhangi bir yasal düzenleme bulunmadan bu kararlar alınmıştı.2018 yılının Eylül ayı itibariyle de disiplin kurulu kararlarıyla yasaklanmaya başlandı. O günden bu yana kesintisiz bir şekilde disiplin cezaları verilmekte. İmralı Disiplin Kurulu tarafından 5275 sayılı yasanın 43/2-e maddesine dayanılarak verilen disiplin cezaları, aile ziyaret haklarının 3 aylık sürelerle yasaklanmasını içermekte.

Savcılık aile görüşme başvurularına ilk etapta disiplin cezalarını gerekçe göstererek reddettiği için disiplin cezalarının varlığından haberdar olunmuştu. Elbette öğrenilen disiplin cezalarına karşı itirazlar yapılmış, karar ve delillerden örnekler talep edilmişti. Aynı şekilde ulusal ve uluslararası başvuru mekanizmaları kullanılarak hukuka aykırılıklara son verilmesi istenmişti. Fakat yasadışı karar veya işlemlere karşı bu tarz bir hukuksal mücadele verildiği görülünce diğer disiplin cezaları aile ve avukatlardan gizlenmeye başlandı.

ÖCALAN’IN HAKKINI ARAMASININ ÖNÜ TIKANIYOR

Yetkili ve sorumlu kurumlar tarafından başvurulara 2 yılı aşkın bir süredir herhangi bir şekilde cevap verilmediğinden bu keyfiyet hukuki süreçlere de sirayet etmekte. Mahkemelerden bu hukuksuzluğa son verilmesi talep edildiğinde herhangi bir kanun maddesine dayanma kaygısı güdülmeden -ki böyle bir kısıtlayıcı düzenleme bulunmamaktadır-soyut güvenlik gerekçeleri ile dosyaların incelenmesi veya örnek alınmasının önüne geçilmekte. Anayasa’da, yasalarda ve uluslararası sözleşmelerde yer alan haklar da ihlal edilerek işkenceye dönüşen uygulamaların devamı sağlanmakta. İşte bu biçimiyle Öcalan ve diğer müvekkillerin hukuksal destek almalarının ve bu kötü niyetli cezalandırma pratiğine iç hukukta ya da uluslararası hukuk mekanizmalarında itiraz edebilmelerinin yolu tıkanmak istenmekte.

YARGININ İMRALI’DAKİ ROLÜ

En son 7 Haziran 2022 tarihinde Bursa İnfaz Hakimliği’ne başvurularak daha önceki gizli yürütülen disiplin cezalarından bahsedilmiş ve araştırma yapılarak eğer var ise bu başvurunun disiplin cezasına itiraz olarak kabul edilmesi ve karar ile delillerden de birer örnek verilmesi talep edilmişti. Bu talepler, 3 Şubat’ta verilen disiplin cezasının 3 aylık süresi dolmuşken halen uygulanıyor olduğu gerekçesi ile reddedildi. 4 ayı geçmesine rağmen 3 aylık disiplin cezasının halen uygulamada olduğunun ileri sürülmesi İmralı’daki rutin ihlal örneklerinden biri. Fakat daha garip olanı itiraz sonrasında ortaya çıktı. Karara itiraz edilince ağır ceza mahkemesi ne hikmetse 31 Mayıs 2022 tarihinde İmralı’da yeni bir disiplin cezasının verildiği ve 15 Haziran’da kesinleştiği ileri sürülerek itirazları yeniden reddetti. Bu durum yargının İmralı tecridindeki rolünü gözler önüne sermesi açısından çarpıcıdır. İmralı’da bir anda vardan yok olan, yoktan var olan disiplin cezaları… Mahkeme, disiplin cezasını özel bir saikle saklıyor, itiraz edilmesinin önüne geçip kesinleştirme gayesiyle görüş yasaklarının siyasi amacına ulaşmasını sağlıyor. Bu örnekler İmralı’daki tutulma koşullarının, haber alamama halinin, kurul ya da mahkeme kararlarının karanlık yönünü gösteriyor.

İMRALI TECRİDİ NEDEN HUKUKA AYKIRI?

Sn. Öcalan 2018 yılında verdiği itiraz dilekçelerinde ise asıl kendilerine karşı disiplinsizlik yapıldığını dile getirmişti. Bu kararlar karşısında “Bir mahkûmun cezaevindeki evrensel temel bir hakkı olan volta ve voltadaki söz hakkını soruşturmanın kendisi soruşturmayı gerektirir…”vurgusunu yapmıştı. Disiplin cezalarının dayandığı İmralı’daki özgün trajik nedenleri tüm kamuoyunun bilmesi, İmralı tecridinin neden hukuka uygun bir rejim olmadığının, ileri sürülen nedenlerin ne kadar keyfi ve absürt olduğunun görülmesi gerekmektedir. Şöyle izah etmeye çalışalım;

Sayın Öcalan ve diğer Müvekkillere bir saatlik basketbol şeklindeki (bazen voleybol veya banminton olabiliyor) spor faaliyetinin ilk yarım saatinin basketbol oynandığı, son kalan yarım saatinin ise yürüyüş ve sohbete dönüştürüldüğü gerekçeleri ile disiplin cezaları verilmektedir. Başka bir vurgu ile “…birbirlerini teşvik ve ısrarları neticesinde basketbol faaliyetini amacı dışına çıkartarak sohbet faaliyetine dönüştürdükleri…” iddiasıyla disiplin ve düzen bozucu davranışlarda bulunulduğu, iş akışının sekteye uğratıldığı, cezaevinin düzen ve güvenliğinin bozulduğu ileri sürülmekte. Yani güya her dört müvekkil birbirlerinin spor haklarını engelleyerek birbirlerini yürüyüşe veya volta atmaya zorlayarak disiplinsizlik yapmaktalar!

Herhangi bir spor branşının icrasında ne şekilde hareket edileceği kişinin iradesi, isteği, fiziksel ve mental yapısıyla ilişkilidir. Hayatın olağan akışı gereğince herhangi bir spor faaliyetinin ne şekilde gerçekleştirileceği hususunu konu alan bir düzenleme mevcut olmadığı gibi idareye bunu dikte edecek şekilde takdir yetkisine sahip olmadığını da hatırlatmakta fayda var.

Binlerce askerin ve güvenlik görevlisinin bulunduğu, yüzlerce belki de binlerce cezaevi personelinin yer aldığı askeri yasak alanındaki İmralı Ada Hapishanesi’nde 4 mahpusun yürüyüş şeklindeki spor faaliyetinin kurum işleyişini, düzen ve güvenliği bozduğuna dair iddiaları mantık kuralları veya hukuk kuralları ile izah etmek mümkün değil. Böyle bir uğraş içerisine girmek dahi gülünç kalır. Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi de İmralı’daki bu tür cezalandırma gerekçelerinin aldatıcı, ilgisiz ve politik olduğu tespitinde bulunmuştu.

Hukuki hesap verilebilirliğin aksine bir sır gibi saklanan ve sanki kanuni veya meşru bir kararmış gibi yansıtılan disiplin cezaları, ‘Hükümlülerin haberleşmelerini, ziyaretçileriyle görüşmelerini, iyileştirme ve eğitim programları çerçevesinde eğitim ve spor, meslek kazandırma ve iş yurdu çalışmaları ile diğer sosyal ve kültürel faaliyetlere katılmalarını, kurum hekimince muayene ve tedavi edilmelerini, avukat tayin etmelerini, mahkemelere veya Cumhuriyet Başsavcılıklarına gitmelerini, kurum görevlileri ile görüşmelerini, salıverilenlerin kurum dışına çıkmalarını her ne suretle olursa olsun engellemek, hükümlü ve tutukluları bu fiillere teşvik etmek, bu yolda talimat vermek, mevzuatın hükümlü ve tutuklulara tanıdığı sair her türlü görüşme ve temas olanaklarını engellemek’. şeklindeki kanun maddesine dayandırılmakta.

HAKİKATİN TERS DÜZ EDİLMESİ

Bu açık düzenlemeye rağmen yasanın ve hakikatin nasıl ters yüz edildiğine şöyle bir bakalım. Sn. Öcalan son 11 yılda yalnızca birkaç aya sıkıştırılmış 5 avukat görüşü yapabildi, en son avukat görüşü üzerinden de tam 3 yıl geçmiş durumda.  İmralı’ya çözüm ve diyalog sürecinin ‘sekreterya’sı adı ile Mart 2015 döneminde nakledilen Sn. Konar, Sn. Yıldırım ve Sn. Aktaş ise bugüne kadar hiçbir şekilde avukat görüşü yapamadı. Sn. Öcalan son 8 yılda yalnızca 5 aile görüşü, İmralı’da bulundukları süre boyunca Sn. Konar ile Sn. Aktaş yalnızca 3 aile görüşü, Sn. Yıldırım ise yalnızca 2 aile görüşü yapabildi. 23 yılı aşkın İmralı tarihinde yalnızca 2 telefon görüşmesine olanak tanındı. Mektup gibi haberleşme yolları da sürekli bir şekilde engellendi. Bu durumda disiplin cezalarının dayanağı olarak gösterilen kanun maddesinde de açıkça yazıldığı üzere haberleşmelerini, avukat ve aile gibi ziyaretçileri ile görüşmelerini, birbirleri ile spor yapmalarını, avukat tayin edip mahkemelere avukatları aracılığıyla başvurmalarını ve mevzuatın tanıdığı diğer olanakları engelleyenler İmralı’dan mesul yargısal ve idari kurumlar. Başka bir ifade ile yasalara ve hukuka uymakla yükümlü olan, hukuk devleti ilkesine ve demokratik bir toplumun gereklerine uyma zorunluluğu olan, dilediği gibi hareket eme özgürlüğüne sahip olmayan kurum ve makamlar bunlara aykırı davranmakta. Bir disiplin kuralı olan yasanın 43. maddesi yoğun ve katmanlı şekilde çiğnenmekte. Kısaca asıl disiplinsizlik, temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasını engelleyen, keyfi, hukuk dışı kararlarla yasak kararı getirenlere aittir. İmralı’daki özel tecrit sistemi işte bu şekilde mağduru olunan disiplinsizliklerin şüphelisi pozisyonuna getirilerek verilen disiplin cezaları ile yürütülmekte. Mahkeme eliyle getirilen avukat yasak kararları ile diğer ihlal boyutları da bu disiplinsizlikten farklı değil. Ayrıca tecrit, salt yasaların ihlali ile sınırlı bir durum da değildir. Bu coğrafyada bulunan bütün halkların Öcalan ve İmralı gerçekliğini tarihsel ve siyasal açıdan bilme ve öğrenme hakkı da yok sayılmakta. Tüm bu gerçeklikler görülmeden ya da buna karşı bir duruş sergilenmeden demokrasi adına veya insan hakları adına söylenecek her söz samimiyetten uzak olup ipe un sermekten öteye gidemez.

DEMOKRATİK MÜCADELEYLE ZİHİNLER BERRAKLAŞIR

İmralı’daki yürüyüş veya voltada yapılan sohbet Öcalan’ın ‘50 yıllık maratonum’ dediği, yeni bir yaşamın, özgür ve demokratik bir yaşamın inşasına yöneliktir. Öyle dar ele alınacak ve salt bazı konularla sınırlandırılacak bir yürüyüş değil. İmralı’dan haber alınmasını engelleyen, avukat ve aile ziyaretlerini yasaklayan, her türlü baskıyı üreten İmralı’daki tecrit ve işkence düzeni ile Öcalan’ın buna karşı geliştirdiği demokratik mücadeleye gözleri ve kulakları kapatmamak, söz ve fikirleri açık yüreklilikle dile getirmek gerekmekte. Ancak ve ancak bu ihtimalde zihinler berraklaşabilir, halklar üzerindeki kara bulutlar def edilebilir ve demokratik bir düzen sağlanabilir.” 

Diğer başlıklar

07/08/2022
10:01 Baram: Türkiye uluslararası hukuku ihlal ediyor
09:43 ‘Hasta tutsakların özgürlüğü için halk ayağa kalkmalı’
09:29 ‘OBB kente ihanet ediyor’
09:09 Savaşa karşı İstasyon Meydanı’nda buluştular: Çözüm HDP’de
09:08 Özuğurlu: Türkiye’nin operasyon yapması kolay görünmüyor
09:06 5 milyon harcanan mesire alanı harabeye döndü
09:03 Gazeteci Argentieri: Uluslararası halk hareketi olursa hava sahası kapatılır
09:03 ‘İktidarın HDP’li kadın vekillere dönük özel bir uygulaması var’
09:03 Fazladan ölümler resmi Kovid-19 vefatlarının 10 katı
09:01 AKP'li belediye 5 yıl önceki değer ile evleri kamulaştırıyor!
09:01 Rîsor’da ağaç kıyımı için yeni yollar yapılıyor
09:00 Mercan Erkol’ün cenazesi 6 yıldır ailesine verilmiyor
09:00 07 AĞUSTOS 2022 GÜNEMİ
07:41 Kemal Kurkut Futbol Turnuvası’nda final
06/08/2022
22:33 Qamışlo’daki saldırıda 4 kişi hayatını kaybetti
22:22 Washington Enstitüsü: Barzani döneminde gazetecilere karşı ihlaller arttı
21:34 Buldan Muharrem Lokması etkinliğinde: Ortak mücadele etmeliyiz
21:18 Gençlerden ‘Öcalan’a özgürlük’ yürüyüşü
21:00 Meteoroloji’den 3 bölge için sağanak uyarısı
20:11 ODTÜ engel tanımadı: Devrim Stadyumu’nda mezuniyet
20:04 ‘BM Türkiye’yi Irak’tan çıkartacak karar almalı’
19:42 Kabil’de patlama
19:32 Qamişlo’da bir araca saldırı
19:23 Sancar Diyarbakır’dan mesajı verdi: Bu iktidarı göndereceğiz
18:49 Emniyete göre yüzde 98 engelli tutuklu ‘toplum güvenliği için tehlikeli’!
18:20 İstasyon Meydanı’ndan iktidara: Çözüm Soçi’de değil Öcalan’ın özgürlüğünde
17:56 Çözüm Biz’de: Faşizm yıkılacak, özgürlük kazanacak
17:43 Erdoğan: Yüzde 11’lik büyüme ile G20 ülkeleri içinde ilk sıraya yerleştik
17:37 Binler İstasyon Meydanı’na akın ediyor: Çözüm Biz’de
16:01 Tutuklu gazetecilere verilen ödül DFG’ye takdim edildi
16:00 F Oturumu’nda Aysel Tuğluk’a özgürlük istendi
15:46 Türkiye 9 kez kimyasal silah kullandı 20 kez de bombaladı
15:45 Kadın Kooperatifi’nden çiftlik için destek çağrısı
15:24 Hasta tutuklular için Ankara ve İzmir’de eylem
15:10 KESK Van Şubeler Platformu’ndan KHK’lere ilişkin açıklama
15:07 Tutuklu yakınları: Adalet arayışından korkmayın
14:57 Bayındır: Kürtlerin özgürlüğü yakındır
14:27 Oyuncu Sürer ödülünü Cumartesi Anneleri’ne verdi
13:51 Cumartesi Anneleri: Katile kefil olan da katildir
13:24 Havalandırmaya mermi atıldı, müdür 'askerdir' dedi
13:21 Tutuklu gazetecilere mazgal yasağı
12:18 Amediyê’nin bir köyü bombalandı
12:07 Aysel Tuğluk’un avukatları: Bir an önce tahliye edilmeli
11:58 Şenyaşar ailesi: Adalet gecikti ama yerini bulacaktır
11:06 HDK ve HDP'den ortak açıklama: Sınırlardaki işkence durdurulsun
10:59 Kayıp yakınları Günkan ve Saçan'ın akıbetini sordu
10:55 Diyarbakır ‘Çözüm Biz’de’ mitingine hazır
10:42 Kayyımın korumaları Sakızcı Memo’yu darp etti
10:10 Edhem Barzani: İfade özgürlüğü yasaları uygulanmıyorsa yasaklanmalı
09:59 JİTEM Davası gerekçeli kararı: Mahkeme resmi koordinatlara gözünü kapattı
09:19 Bakanlık 1 askerin öldüğünü duyurdu
09:18 AYM’den karar: Kötü muamele yasağı usul boyutuyla ihlal edildi
09:17 'Mitingimizle iktidara ‘yeter artık’ diyelim'
09:14 Kadın gazeteciler: Polis şiddetine karşı örgütlü mücadele edilmeli
09:14 İntihar olduğu iddia edilen olaya dair görüntüler verilmedi
09:13 Aram Tigran’ın ardılları: Şarkıları her zaman söylenecek
09:12 ‘Grup Yorum’a yargı eliyle zorbalık uygulanıyor’
09:11 Çiftçiden devlete 'Hollanda'yı geçeriz' çağrısı
09:10 Engellilerle bir gün: Hayata karışamıyoruz
09:09 ÖHD Genel Sekreteri Ergül: Öcalan’ın özgürlüğünü savunmak zorundayız
09:08 İklim Uzmanı Algedik: ODTÜ yolu otomobil şirketleri için yapılıyor
09:03 Cenazelere ‘kamu güvenliği’ müdahalesi hukuka uygun bulundu!
09:00 06 AĞUSTOS 2022 GÜNDEMİ
07:52 Kobanê Davası’nda Aysel Tuğluk için tahliye kararı
05/08/2022
23:59 AYM, Valiliğin 'kamu düzeni' öne sürerek verdiği yasak kararını ihlal olarak gördü
23:15 İnsan hakları savunucusu Süren Türkiye’ye iade edilmek isteniyor
22:05 Van Cezaevi’nde tutuklular açlık grevine başladı
21:49 Manisa’da iş cinayeti
21:29 İstasyon Meydanı’na yürüyüşlü davet
21:22 Erdoğan-Putin görüşmesi ardından ortak bildiri yayınlandı
20:54 HDP’lilerden savaşa karşı İstanbul mitingine çağrı
19:52 Şırnak Tabip Odası Başkanı Küni göreve iade edildi
18:53 Kobanê Davası’nda ara karar bekleniyor
18:51 İmralı’daki disiplin cezalarında yargının rolü
18:00 Furkan Vakfı üyelerine polis şiddeti
17:25 TİP, Gezi tutuklularına dayanışma kartı gönderdi
17:20 Kobanê Davası: Sorumlu DAİŞ, yargılanan HDP
16:58 Asker aileleri cenazeler için HPG'ye başvurdu
16:57 Park halindeki araca belediye otobüsü çarptı
16:44 Kemal Bülbül: Yezid ile AKP’nin zihniyeti aynı
16:42 Adli tutuklu: Bizi intihara sürüklemeye çalışıyorlar
16:19 Erdoğan ve Putin görüşmesi başladı: Suriye vurgusu
16:13 Urfa'da şüpheli kadın ölümü
15:50 KPSS soruşturmasına MASAK da dahil edildi
14:56 TTB’den kitlesel açıklama: Esin Davutoğlu Şenol yalnız değildir
14:49 Öcalan’ın aile ve vasisinden görüşme başvurusu
14:42 HDP’nin İstanbul mitingine izin çıktı
14:37 ‘Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’ kuruldu!
14:10 İşte Soylu’nun ‘suçlu’ albümü
13:44 DFG’nin tutuklu gazetecilere gönderdiği rapora el konuldu
13:35 Pakistan’da Muson yağmurları: 549 ölü
13:32 Batman’da tekstil işçilerini taşıyan araç kaza yaptı
13:09 Şenyaşar ailesi: Devlet varsa, adalet nerede?
13:08 Temmuz’da 31 kadın katledildi
12:59 Batman Cezaevi’nde intihar girişimi iddiası
12:57 Kobanê Davası: Tanıklar emniyetin kadro elemanlarıdır
11:17 Kadınlardan İstanbul Mitingi’ne çağrı: Halklar için çözüm 'Üçüncü yol'
11:04 İFM inşaatında çalışan işçiler tüm haklarını eylemle aldı
11:02 Gençlere ‘Çözüm Biz’de’ çağrısı: AKP’nin saltanatını yıkacağız
10:22 ‘AYM kararı neden uygulanmıyor?’ sorusu Meclis’ten döndü
10:22 İran-Türkiye sınırında mültecilere işkence!
10:16 Sevk talebinde bulunan hasta tutuklu darp edildi
10:02 Odalar, termik santralleri yalanladı
10:01 Askerlerin darp ettiği çoban: Yiyecekleri dahi ateşe verdiler
09:55 Mersin'de 5 gözaltı
09:52 AYM, Erdoğan’ın yetkisini iptal etti
09:45 Roboskili ailelerden Kılıçdaroğlu’na: Failler yargılanmadan helalleşmeyeceğiz
09:35 Yurttaştan mülkündeki orman kıyımına suç duyurusu
09:30 Epilepsi hastası tutuklu darp edildi
09:29 'HPV aşısının 26 yaşından sonra koruyuculuğu düşük, tarama şart'
09:21 Barış Anneleri: Çözüm Öcalan’da
09:17 Şırnak’ta ağaç kıyımı: Ortak mücadele çağrısı
09:07 Diyarbakır Cezaevi’nde koronavirüs kısıtlamaları sürüyor
09:06 Çorum katliamı tanığı: Cemevlerine saldırı seçim hazırlığı
09:05 Keskin: Tuğluk için dayanışmanın büyütülmesi gerekiyor
09:03 Öğrencilerden ABB’ye yalanlama: Araçlar ODTÜ içindeydi
09:03 ‘Erdoğan savaşa girerse ağır fatura ödemek zorunda kalır’
09:03 HDP’nin Eğitim Komisyonu Eşsözcüsü’ne ‘eğitim davası!’
09:02 Güngördü: Aysel Tuğluk avukatını tanımadı
09:00 05 AĞUSTOS 2022 GÜNDEMİ
08:53 Davasına baktığı E.B. ile içkili masada fotoğrafı çıkan hakim Hınıs’a atandı
04/08/2022
23:42 İstanbul’un ilçelerinde HDP mitingine çağrı
21:29 HDP'liler çözüm için İstasyon Meydanı'nı adres gösterdi
21:13 Kemal Kurkut Turnuvası’nda pankart tahammülsüzlüğü
20:31 HDP'li Eşbaşkan tahliye edildi
19:59 Aliağa’da ‘ölüm gemisi istemiyoruz’ tepkisi
18:55 Kobanê Davası: Hukuk Kürtlere ayrı, Türklere ayrı mı işliyor?
18:33 Van Kadın Platformu: Aysel Tuğluk tahliye edilsin
18:18 ‘Diyarbakır Kadın Cezaevi’nde tutukluların yaşam hakkı risk altında'
18:11 Tutuklu siyasetçi Tuncel ve Karaman koronaya yakalandı
17:15 Demirtaş: Erdoğan neden sanık sandalyesinde yok?
16:44 Kadınlar On Gözlü Köprü'ye Aysel Tuğluk'un pankartını astı
16:43 DGD: Alevi kurumlarına saldırıların derneğimizle ilişkisi yoktur
16:32 MİT'in 'öldürdük' diye açıkladığı Tebiş'i KDP Türkiye'ye teslim etmiş!
16:15 YAŞ toplantısı sona erdi: Güler’in görev süresi uzatıldı
16:04 Til Rifet’e bombalı saldırı: 6’sı çocuk 9 yaralı
15:54 ‘Sinpaş inşaatı durdurulsun’
15:39 ‘2021 yılında bin 480 işçi eylemi gerçekleşti’
15:38 Roboskili ailelerden Kılıçdaroğlu’na: Söz vermekle kalmayın
15:04 Tek Gıda-İş'ten sendikal özgürlüklerin tanınması talebi
15:02 Hasankeyf Belediyesi Başkanvekili ‘aile şirketi’ deyip AKP’den istifa etti
14:20 ESÇEVDER: Yanlış tarım politikaları Porsuk çayını kuruttu
14:19 Van’da Adalet Nöbeti sürüyor
14:07 Balıklı Rum Hastanesi’nde yangın
13:43 İZBB işçileri verilen sözlerin tutulmasını istedi
13:42 Yüksekova’da yayla yasağı: Koyunlar bölgeden çıkarıldı
13:34 Kobanê Davası: Tanık ifadeleri rivayetten ibaret
13:17 Soruların sızdırıldığı KPSS iptal edildi
13:00 Kürkçüler, Bafra ve Bodrum cezaevlerinde hak ihlalleri
12:37 Beyrut Limanı için uluslararası inceleme talebi