Sansür yasası görüşüldü: İlk 2 madde kabul edildi

img

ANKARA – Meclis’te görüşülen ve ilk iki maddesi kabul edilen “sansür yasasına” dair söz alan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, “Hakikati engellemeye hiç kimsenin gücü yetmedi, bu iktidarın da gücü yetmeyecek" dedi.

Meclis Genel Kurulu’nda “sansür yasası” olarak bilinen, internet medyası ve sosyal medyaya yeni yaptırımlar öngören kanun teklifinin bugünkü görüşmeleri sona erdi. Görüşmeler HDP ve CHP’nin usul tartışma talepleriyle başladı.

HDP ve CHP, kanun teklifinin Anayasa’ya aykırılık yönünde usul tartışması talep etti. AKP Grubu adına söz alan Ahmet Özdemir, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını dikkate alarak, teklifi hazırladıklarını öne sürdü.

‘ANAYASA’YA AYKIRI’

CHP Grubu adına söz alan Anayasa Profesörü İbrahim Özden Kaboğlu, “Anayasa Mahkemesi kararları gereği düzenleme yapma bakımından da Anayasa Mahkemesi kararlarının gerekleri karşılanmadığı için aykırılık söz konusudur, pilot kararlar bulunduğu hâlde onlar hiç dikkate alınmadığı için aykırılık söz konusudur ama basın kartının Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına, onun takdirine verilmesi parti başkanlığı yoluyla devlet başkanlığı ve yürütme sisteminde tamamen basın özgürlüğü açısından Anayasa madde 26 ve madde 28'e aykırılık oluşturan bir durumdur; madde 2, madde 10 da aynı düzenlemeyi içermektedir” dedi.

‘OLAĞANÜSTÜ HAL VE SAVAŞ’TA GEÇERLİ MADDE’

En tartışmalı maddenin 29’uncu madde olduğunu kaydeden Kaboğlu, şöyle devam etti: “29'uncu madde, Türk Ceza Kanunu'nun savaşta yalan haber yayma maddesi olan 323'üncü maddenin buraya aktarılmasıdır. Bu madde, Anayasa madde 15 gereği olağan hukuk düzeninde, barış hukukunda mümkün değildir. Çünkü hak ve özgürlüklere olağan düzende 13'üncü madde uygulanır oysa, 15'inci madde yalnızca olağanüstü hâl ve savaş durumunda uygulanır. Şu anda Anayasa askıdadır, bunu biz defalarca dile getirdik; Anayasa'ya aykırılığı açıktır, seçiktir hiçbir tartışmaya mahal vermeyecek derecede ve madde de çok tehlikelidir” ifadelerini kullandı.

AKP’li Ramazan Can ise Anayasa’ya aykırılık yönündeki tartışmalara “Anayasa'ya aykırı olduğu itirazında ısrar ediyor isek yollar bellidir, Anayasa Mahkemesine de gidilebilir” diyerek, savundu. CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, daha önce de Meclis’te muhalefetin Anayasa’ya aykırı olduğunu söylediği ve geçirilen kanunların sonrasında AYM’den döndüğünü hatırlattı.

‘DESPOTİK YAKLAŞIM VAR’

Anayasa’ya aykırılığa dair söz alan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, şunları söyledi: “Bir kere, düşünce özgürlüğü, düşünceyi açıklama özgürlüğü, 26'ncı madde, çok net, bu yönüyle Anayasa'ya aykırı; basın hürriyeti, basın özgürlüğüne aykırı; yine, haberleşme hürriyetini düzenleyen 22'nci maddesi; özel hayatın gizliliğini düzenleyen 20'nci maddesi; temel hak ve hürriyetleri düzenleyen 12'nci maddesi. Hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasını düzenleyen 13 ve 15'inci maddeyi özellikle dikkatinize sunmak istiyorum, savaş, seferberlik ve olağanüstü hâllerde milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmeme kaydı getirilmiş; ya, siz bunu bile dikkate almıyorsunuz, yani sanki Türkiye bir savaşta, sanki olağanüstü hâl var, sanki sıkı yönetim var, böyle bir durumda bile sizin temel olarak ulusalüstü belgelere riayet etmeniz gerekiyor. Burada açıkça despotik bir yaklaşım var.

KENDİ İHTİYAÇLARI DOĞRULTUSUNDA KANUN

Parlamento eğer önündeki Anayasa'ya aykırı kanun çıkarmaya devam ederse Anayasa ve yasalar arasındaki makas giderek açılacaktır ve bu dönemde AKP'nin en büyük mahareti; hiçbir hukuk ilkesini, hiçbir anayasal ilkeyi, hiçbir uluslararası sözleşmeyi özellikle dikkate almadan kendi menfaatleri, kendi istekleri, kendi ihtiyaçları -hele hele seçim sürecinde kendi ihtiyaçları- doğrultusunda kanun yapma pratiğini bu ülkeye artık getirmek oldu ama az kaldı, siz de gideceksiniz, bu pratiğiniz de bitecek.”

‘1984 DİSTOPYASI’NA SÜRÜKLEME İSTEĞİNİN SEBEBİ NE?’

Anayasa aykırılık tartışmaları ardından teklifin görüşülmesine karar verilerek, geneli üzerine gruplar söz aldı. İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, “Sayın milletvekilleri, aziz milletim; iktidara göre Türkiye'de yoksulluk, yoksunluk, hayat pahalılığı yok, bunu söyleyenler yalancı. İktidara göre Türkiye'de örtülü bir istila yok, demografik tehdit yok, sığınmacı ve kaçak göçmen sorunu yok. Bunu dile getirenler provokatörler. İktidarın bu kanun teklifiyle basın ve ifade özgürlüğü ortadan kaldırılacaktır, toplumda ağır bir sansür baskısı tahkim edilecektir, vatandaşlarımızın haber alma hakkı engellenecektir, milletimiz içinde yaşadığı gerçekleri ifade edemez hâle gelecektir. Bu kanun teklifiyle yargıyla müsemma görev ve yetkiler bürokrasiye devredilecektir. Merak ediyoruz, 21'inci yüzyılda Türkiye'yi George Orwell'in ‘1984’ adlı distopyasına sürükleme isteğinizin sebebi ve kaynağı nedir?” dedi.

‘NAGİHAN HAKİKATİ KARARTMAYA ÇALIŞAN ZİHNİYETLERCE KATLEDİLDİ’

HDP Grubu adına söz alan Tayip Temel, Süleymaniye de katledilen gazeteci Nagihan Akarsel’i anarak, söze başladı. Temel, “Kadın hakikati ve kadın haberciliğinde, ömrünü bu mücadeleye adayan Akarsel, kadın akademilerinde ders veren bir akademisyen idi. Kadın özgürlük mücadelesi için yıllarca çalıştı, yazdı, öğretti. Orta Doğu'da insanlık düşmanı, karanlık IŞİD ordusu gibi bir zihniyet karşısında kadınlarla ilişki geliştirdiği, ittifaklar için mücadele etti. Orta Doğu kadınlarının mücadelesiyle, bu toprakların özgürleşeceğine inandı, bu uğurda dünya kadın mücadelesinin bir parçası oldu. Nagihan, hakikati karartmaya çalışan zihniyetlerce katledildi; katillerini lanetliyoruz” diye konuştu.

‘YASALAR SİZE VE YANDAŞLARINIZA İŞLEMİYOR’

Getirilen yasa teklifine dair Temel, “İktidarın dikensiz gül bahçesi yaratmak için daha önce de pek çok hamlesi oldu, özellikle muhalif seslere yönelik pek çok saldırısı gerçekleşti. Baskıcı rejimin inşası sürecinde muhalif medyaya yöneldiler, ‘darbe’ dediler, ‘şiddet’ dediler, ‘manipülasyon’ dediler, kendileri gibi düşünmeyen, kendilerine hizmet etmeyen, biat etmeyen, kendi politikalarına itiraz eden herkesi kriminalize ettiler, düşmanlaştırıldılar. Kimseye yaşam hakkı tanımıyorlar, topluma düşünme ve bu düşüncesini ifade etme özgürlüğünü çok görüyorlar. ‘Biz sizin yerinize düşünürüz, onu açıklarız; siz de söylediklerimizi tekrarlayın’ diyorlar. Kendilerine ve yandaşlarına her türlü suçu işleme hakkı tanıdılar. İktidar ve yandaşlarının yolsuzluğunu, işlediği suçları, yağmalarını, halkın kaynaklarını talan etmelerini ve hatta cinayet işlemelerini bile soruşturacak tek bir savcı bırakmadılar. Evet, yasalar size ve yandaşlarınıza işlemiyor. Topluma dayattığınız kuralların sizi bağlamadığını düşünüyorsunuz, oysa yanılıyorsunuz, gerçekten büyük yanılıyorsunuz” ifadelerini kullandı.

İktidarı uyaran Temel, “ Sizi peşinen uyarıyoruz: bakın, muhalefete ve topluma karşı tuzak olarak düzenlediğiniz bu yasalar bir gün sizin de ayağınıza dolanır, siz de bunlardan nasibinizi alacaksınız. Bu ülkede gerçek bir adalet ve yargı sistemi kurulsun, evrensel hukuk geçerli olsun; bakın bakalım kimler yapıyormuş dezenformasyonu, çarpıtmayı; bakın bakalım, kimler yalan merkezleri seri üretiminin kurucusudur. Bütün bunları toplum görüyor ve tarihe not düşüyor” dedi.  

‘HAKİKATİ ENGELLEYEMEYECEKSİNİZ’

“Hakikati engellemeye hiç kimsenin gücü yetmedi, bu iktidarın da gücü yetmeyecek” diyen Temel, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Özgür basını susturamayacaksınız. Bu topraklarda hakikatin peşinden koşanlar her türlü bedeli ödeyerek düşüncelerinden taviz vermedi, düşüncelerini ifade etmekten asla geri adım atmadı; bundan sonra da yürekli, özgürlüğe sevdalı gazeteciler bu uygulamaya rağmen, bu yasalar karşısında geri adım atmayacaktır.

YALAN HABERİN SAHİBİ İKTİDARIN KENDİSİDİR

Yalan haber üretiliyor mu? Elbette üretiliyor. Dezenformasyon ve manipülasyon bir yöntem hâline gelmiş mi? Elbette gelmiş. Bütün bunlar doğru ama dezenformasyonun da yalan haberin de yalan üzerine kurulmuş siyasetin de hakaretin de tek gerçek sorumlusu ve hatta tek sahibi bu iktidarın kendisidir. Sırf bu işleri yürütmek için halkın kaynaklarından beslenen trol ordusu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve ona bağlı gruplar birer dezenformasyon merkezi gibi çalıştırılıyor. Topluma hakaret etmek için örgütlendirilen bu kesimlere halkın bütçesinden çuval çuval para aktarılıyor.

ŞİDDETİN TEK GERÇEK SORUMLUSU SİZSİNİZ?

Siz, gerçek gazetecileri, hakikatin peşinden koşanları, sizin yalanlarınızı ve suçlarınızı ortaya çıkaranları terörist ilan edip cezaevine dolduracaksınız, insanlara kendini ifade etme hakkı tanımayacaksınız, bu ülkede yaşamalarına kendi uygulamalarınızla izin vermeyeceksiniz, onları başka yollara ısrarla yönlendireceksiniz, sonra bunları eleştirenleri de şiddetle, terörle ilişkilendireceksiniz öyle mi? Buradan açıkça söylüyorum: Bu şiddetin tek ve gerçek sorumlusu sizlersiniz. İnsanlara bu topraklarda yaşam hakkı tanımayan sizin politikalarınızdır. Düşünce ve ifade özgürlüğü engellenerek toplumu şiddete yönlendiriyorsunuz. Sanıyor musunuz ki siz baskı yöntemlerini artırdıkça toplumun itiraz hakkı tümden ortadan kalkar ve biter? Suriye rejimi kadar kendi halkına baskı uygulayan bir rejim var mıydı? Saddam kadar halkına eziyet ve zulüm eden bir iktidar, bir diktatör var mıydı? Çok uzağa gitmeye gerek yok, İran'ı hatırlatayım: İran gibi katı bir rejim halkına zulüm ediyor iken bugün, bakın, o baskı ve zulüm politikaları insanların, kadınların, tüm halkın özgürlük istemlerine ve taleplerine engel değil hatta gerekçe oldu, orada toplum ölümüne bu baskılar karşısında direniyor.

90’LARIN ZALİMLERİ SİZİN ORTAKLARINIZ

Bütün bunları anlamadıysanız, dönün bugün bel bağladığınız ama tarihin çöp sepetine giden 90'lı yılların aktörlerine bakın. O dönemin iktidarının mağduru olarak iktidara geldiğinizi sürekli iddia ettiniz, belki de uygulamalardan sizler de yer yer payınızı aldınız çünkü dünün mağdurları, bugünün zalimleri ve zorbaları olabiliyor. Ne acıdır ki o günün zalimleri ve sizin şimdiki ortaklarınız, onlara bağlı çeteler 90'lı yıllarda Kürt gazetecileri, muhalif aydınları sokak ortasında katletti. Mesela, cebinde katledilecek Kürt iş adamları listesini taşıyan ve sizin gibi Kürtlere düşmanlık politikası yürüten ve bugün hâlâ ortağınız gibi gördüğünüz Tansu Çiller'in akıbetine dönün bakın. Onun döneminde hakikati yazan onlarca gazeteci katledildi ama özgür basın geleneği hakikatin peşinden koşmaya devam etti ve o katliamları yapanlar amacına ulaşmadı. Bu saldırılar ve bu baskılarla ilelebet iktidarda kalmayı düşleyen, hayal eden Çillerlerin ve 90'ların diğer karanlık aktörlerinin esamesi okunmuyor bugün. O dönemin aktörleri özgürlüğün sesini bastıracaklardı; bu amaçla, bu yolla kendi politikalarını sürdürüyorlardı.

Bu düzenleme, sizin tarihe, hakikate, topluma karşı açtığınız savaşın son düzenlemesi olacak. Hakikate karşı başlattığınız savaş mutlaka ve mutlaka özgürlük isteyenlerin lehine sonuçlanacak, siz kaybedeceksiniz.

‘TECRİTLE TOPLUMUN KUŞATILDIĞINI’ SÖYLEDİK, DİNLETEMEDİK

Toplumun geniş kesimlerinin de şapkasını bu yasa karşısında önüne koyması gerekiyor. Türkiye nasıl adım adım bu noktaya geldi, getirildi? Bakın, biz aylardır söylüyoruz, dilimizde tüy bitti, dedik ki: ‘Bu toplumda tek bir kişi bile özgür değilse hiç kimse özgür değildir’ Dedik ki: ‘Bu toplumda tek bir kişinin hakkı, hukuku ayaklar altındaysa bu toplum haksız ve hukuksuz bırakılmış oluyor’ Aylardır uyarıyoruz yasaların çiğnenmesine göz yummayın diye. ‘Tecride sessiz kalmayın, bunun bedelini bütün toplum ödeyecek’ dedik, dinletemedik. Dedik ki: ‘Bu tecrit bütün toplumu kuşatıyor’, yine dinletemedik. İşte, şimdi, bu düzenlemeyle toplumun tümü neredeyse dijital bir tecride alınıyor. Her birimizin, bu ülkede yaşayan her bir ferdin kendi özgürlüğüne sahip çıkmasının yegâne yolu başkasının, diğerinin özgürlüğüne sahip çıkmaktır.Meslek kuruluşlarına, basın kuruluşlarına buradan seslenmek istiyorum: Bu yasa teklifinin Türkiye toplumuna getireceği tek şey karanlıktır, daha fazla zulümdür. Gelin, hep beraber demokrasiyi, aydınlığı, ifade özgürlüğünü savunalım. Yaşasın özgür basın.”

‘GAZETECİ HALKINA KARŞI SORUMLUDUR’

CHP Grubu adına söz alan Ahmet Tuncay Özkan, “Gazeteci devletine karşı sorumlu değildir. Gazeteci partiye karşı sorumlu değildir, gazeteci halkına karşı sorumludur. Gerçeğe bağımlıdır, gerçeğe bağlıdır” diyerek, teklifin tehlikelerine dikkat çekti.

İLK İKİ MADDE KABUL EDİLDİ

Teklifin birinci bölümünün tamamlanması ardından ilk iki maddesi üzerine yapılan görüşmeler ardından oylanarak, geçti. Kabul edilen maddeler şöyle: “İnternet haber sitelerinde çalışanlara basın kartı verilmesini sağlayan birinci maddesi kabul edildi. Böylece, mevcut Basın Kanunu’nun birinci maddesinin birinci fıkrasındaki, ‘Bu Kanun, basılmış eserlerin basımı ve yayımını kapsar’ hükmü; ‘Bu Kanun basılmış eserlerin basımı ve yayımı ile internet haber sitelerini kapsar’ hükmü ile değiştirildi. Ayrıca teklifteki birinci maddenin kabulü ile ‘Basın kartı düzenlemesi bakımından basın kartı talep eden medya mensupları ve enformasyon görevlileri de bu Kanun kapsamına dahildir’ hükmü de Basın Kanunu’nun birinci maddesine eklenmiş oldu. Bu hükümle radyo, televizyon ve kamu kurum ve kuruluşlarının yürüttükleri enformasyon hizmetlerinde çalışan kamu personelinin de basın kartı almasının önü açıldı.

Teklifin ikinci maddesi de Basın Kanunu’nun ikinci maddesine eklenen ‘internet haber siteleri’ hükmüyle, internet siteleri de yaygın dağıtım kapsamındaki basın kuruluşları arasında yer aldı. Ayrıca internet haber sitesinin de ‘İnternet ortamında, belirli aralıklarla haber veya yorum niteliğinde yazılı, görsel veya işitsel içeriklerin sunumunu yapmak üzere kurulan ve işletilen süreli yayını’ tanımı yapıldı.

Genel Kurul yarın teklifin diğer maddelerinin görüşmeleriyle devam edecek.

Diğer başlıklar

07/10/2022
09:04 Seydaoğlu: Kürt kadınlar sisteme müdahale ettiği için hedefte
09:01 6-8 Ekim'de yaralanan Gezer faillerin peşinde!
09:00 'Komplocuların maskesi düştü, Abdullah Öcalan toplumsallaştı'
09:00 07 EKİM 2022 GÜNDEMİ
00:04 Yüksekova’da polisten 'fişleme' uygulaması!
06/10/2022
22:52 Gençlerden katledilen Akarsel için yürüyüş
22:43 Şengal’de Serdeşt Kampı bombalandı
21:02 Alanlara çıkan kadınlar: Akarsel’i katledenler ortaya çıkarılmalı
20:20 Şırnak’ta gözaltı
19:56 İBB işçileri mücadelelerini hukuki zeminde sürdürecek
19:26 Jandarmadan HDP’nin çalışmalarını engelleme girişimi
19:23 Sancar: Cumhuriyet Üçüncü Yol ile demokratikleşecek
18:23 Kobanê Davası: Dosyada yeni bir hukuk garabeti yaşanıyor
17:05 SİHA saldırısında YPG’li komutan yaşamını yitirdi
16:54 ‘Hakan Fidan’ın Hewler’e ziyaret amacı açıklanmalı’
16:51 10 Ekim Davası'nda DAİŞ emirine yüksek güvenlik önlemi
16:09 Balveren'de 300 yıllık mezarlık ziyareti geleneği
15:47 Bayraklı Adliyesi önünde Adalet Nöbeti
15:42 Nobel Edebiyat Ödülü Annie Ernaux'a verildi
15:39 İHD 2021 Hak İhlalleri raporu: Memleket güvenlik politikalarıyla yönetiliyor
15:14 Hevsel Tahribat Raporu: Sözde festivallerin katkısı olmaz
15:10 Somalili Omar'ın şüpheli ölümü
15:10 Sebahat Tuncel’den mahkeme heyetine: Sizden daha özgürüz
14:41 Savcılıktan Altınmakas’ın failine ‘kasten öldürme’ suçundan mütalaa
14:34 Sivil toplum örgütlerinden hasta tutuklulara özgürlük çağrısı
14:22 Kürt Araştırmaları Derneği’nden GÖÇİZDER’e dayanışma ziyareti
14:22 Diyarbakır Barosu polisler hakkında suç duyurusunda bulundu
14:11 Batman’da ‘Bijî serok Apo’ sloganlarıyla yürüyüş
14:10 Diyarbakır’dan Abdullah Öcalan’a özgürlük yürüyüşüne çağrı
13:47 RSF’den Akarsel açıklaması: Güçlü bir feminist ses susturuldu
13:41 Gazeteci Tunç’un davası ertelendi
13:33 Buldan'dan tecrit tepkisi: Kabul etmeyeceğiz
13:27 Adalet Nöbeti’nde tecride tepki: Somut adım atın
13:25 Şenyaşar ailesine engel olan polis: Burası eviniz değil!
13:22 Midilli Adası yakınlarında sığınmacı teknesi battı: En az 16 kadın yaşamını yitirdi
12:42 Sancar: Jîna'yı katleden zihniyetle Nagihan'ı katleden zihniyet aynı
12:26 Tayland’da kreşe saldırı: 23’ü çocuk 34 ölü
12:21 MKGP Diyarbakır Cezaevi önünde açıklama yapacak
12:16 HDP Diyarbakır il binası habersiz mühürlendi
12:11 Savcılık: Adalet Nöbeti’nde suç işlenmeden müdahale oldu!
12:06 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
10:54 13 yıl hapis cezası verilen gazeteci Kurşun hakkında tutuklama kararı
10:50 Hülya Elkoca'yı katleden fail hakkında müebbet istemi
10:47 Yıkıma karşı nöbette olan Bodur darp edildi
10:22 Tarihe geçen direniş
09:58 Greta Thunberg’den Nagihan Akarsel eylemine destek
09:50 Ailelerden festival tepkisi: Cenazelerimizi aradığımız yerde eğlenecekler!
09:26 Ölüye Saygı ve Adalet İnisiyatifi yol haritası belirliyor
09:18 Akarsel’i Ulucanlar’da tanıyan Hatip Dicle: İradeli ve yetkin bir yoldaştı
09:11 AYM: 10 Ekim katliam protestosu ifade özgürlüğüdür
09:02 30 yıllık marangoz: İş yapamıyorum
09:01 Silopi'de yetki gaspı: İşgalden başka bir şey değil
09:00 Uluslararası komploya karşı uluslararası hamle!
09:00 06 EKİM 2022 GÜNDEMİ
08:13 Cezaevinden 30 yıl sonra çıkan Yıldız’a kitlesel karşılama
05/10/2022
22:13 Zirgan Halk Belediyesi binası bombalandı
21:16 Amedspor kendi sahasında 2-0 kazandı
21:11 AYM'de üyelik seçimi: İnce 3 ayda AYM üyesi oldu
20:57 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü kutlandı
20:47 Katledilen Akarsel için taziye kurulacak
20:33 Türkiye’ye ait SİHA’lar Pêncwên’i bombaladı
19:43 TSK’nin Katar’da görevlendirme tezkeresi kabul edildi
19:40 HDP'den AKP'ye: Özkan hayatını kaybederse hepinizin sorumluluğu olacak
19:27 Çöp tesisi istemeyen köylülere açılan dava ertelendi
19:21 Lahor Şêx Cengi: Siyasi güçler, diğer ülkelerden emir alıyor
18:46 AYM, TEDAŞ’ın elektrik hattı çekerek tarlaya ‘el koyduğuna’ hükmetti
18:27 Yüksekova'da 15 gündür kayıp olan Yücedağ ölü bulundu
18:22 Beştaş: AYM siyasi darbenin devam ettiğini ilan etti
18:13 Yüksekova’da gözaltına alınan 4 kişi serbest bırakıldı
17:50 HDP’li Ersoy İranlı kadınlara destek için saçını kesti
17:19 Mersin’de komplo paneli: Tecride karşı mücadeleyi büyütmeli
17:04 ‘Türkiye kimyasal silah kullanıyor, Irak sessiz’
16:57 Polis karakolun karşısındaki ağaçları kesti
16:47 Adalet Nöbeti eylemine takipsizlik
16:46 Tutuklu yakınları Ankara’da: Neden bir adım atmıyorsunuz?
16:45 Botan’da 9 Ekim’de yapılacak yürüyüşe katılım çağrısı
16:30 Komploya karşı yürüyüş: Kadın mücadelesini hedef alanlar bize geri adım attıramadı
16:26 Adalet Nöbeti: Özgür yaşam için tutukluların sesi olalım
15:39 Kürt PEN’den Nagihan Akarsel açıklaması
15:30 Kadınlar alanlarda: Nagihan’ın ruhuyla mücadeleyi büyüteceğiz
15:12 KESK’ten sağlık emekçilerine yönelik saldırıya tepki
15:11 Siirt'te 9 Ekim paneli: Tecrit ortadan kaldırılmalı
15:09 Özel hastanede yaşlı hastaya kötü muamele görüntülere yansıdı
15:00 Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a ‘anayasa’ yanıtı
14:54 Haber-Sen’den sürgünlere tepki
14:41 Nagihan Akarsel: Özgürlük zamanındayız
14:40 Yüksekova’da 9 Ekim yürüyüşüne çağrı
14:20 HDP’den ‘acil karakış çözüm paketi’
14:12 Çeşme’de talana karşı toplanan imzalar Turizm Müdürlüğü'ne teslim edildi
14:11 Taciz, şiddet ve mobbinge karşı tutum belgesi
13:59 Kürkçüler Cezaevinde tutuklu Özlü: Tedavi hakkımız engelleniyor
13:59 AP’de ‘Jin jiyan azadi’ sloganıyla saçlarını kesti
13:58 KCDP Davası: Katledilen kadınların aileleri tanık olarak dinlendi
13:50 Van’da 9 Ekim komplosu kitlesel protesto edilecek
13:42 HDP Karlıova binasına yapılan saldırı kınandı
13:29 AYM, Güven için ihlal kararı verdi
13:25 Jineoloji Dergisi: Gün Nagihan’ın direniş fikrini ileri taşıma günüdür
13:23 AKP'li vekil Arvas'a yolsuzluktan fezleke
13:10 Putin, 4 bölgenin kendi topraklarına katılma kararını imzaladı
13:02 Patlamanın yaşandığı Yüksekova’da keşif yapılacak!
12:49 Gazeteci Eser’in duruşması ertelendi
12:48 Akademisyen Sözeri’ye açılan dava ertelendi
12:46 Arslan’ın cenazesi defnedildi
12:24 ‘Hukuka aykırı delil’ toplayan hakim ve savcılarla ilgili talep reddedildi
12:14 Turgut Öker ilk duruşmada beraat etti
12:09 Davutoğlu Demirtaş şikayetinden vazgeçti
11:25 BM Irak Özel Temsilcisi: Hiçbir komşu Irak’ı arka bahçesi olarak görmemeli
11:05 Tutuklu yakınları ATK önünde: Hasta tutuklular serbest bırakılsın
10:44 Şenyaşar ailesi: Suçu açığa çıkarmayı istemek suç oldu
10:37 Doğubayazıt’ta 9 Ekim yürüyüşle protesto edilecek
10:36 Karlıova’da HDP binasına saldırı
10:34 Nagihan Akarsel protestosunda gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
10:02 Hakan Fidan Türkmen Karargahı yetkilileriyle görüştü
09:59 ‘Nagihan Akarsel kadın özgürlüğü için mücadele etti’
09:22 Salih Müslim: Komplo amacına ulaşmadığı için 24 yıldır devam ediyor
09:09 Diyarbakır’da bir gencin intihar ettiği iddiası
09:08 Mahkemeden cezaya yeni kılıf: Suç eylemi yok ama tehlikeli!
09:07 Sağlık durumu ağırlaşmasına rağmen tahliye edilmiyor
09:05 Dersimliler yaşam alanları için mitingde buluşacak
09:02 Mahkeme eylem ve etkinlik yasağını ‘hukuki’ buldu
09:01 05 EKİM 2022 GÜNDEMİ
07:18 Diyarbakır’daki protestoda gözaltına alınanlar serbest
04/10/2022
23:59 Sansür yasası görüşüldü: İlk 2 madde kabul edildi
23:28 Süleymaniye köylerine SİHA saldırısı
23:21 Kızıltepe'de silahlı saldırı: 1 ölü
23:18 Gençler Akarsel için yürüdü
23:08 Zirgan’a yönelik saldırıda bir yurttaş yaralandı
22:34 30 yıllık tutuklu Yıldız tahliye edildi
22:02 Çoban Şen’i katleden M.T.’nin beyanları gerçeğe aykırı çıktı
21:54 Nagihan Akarsel’in katili yakalandı
20:52 Akarsel’in katledildiği yere karanfiller bırakıldı
20:42 CPT: Kadınlara yönelik taciz, tehdit ve şiddetin karşısındayız
20:14 Kadıköy’de katledilen Akarsel için yürüyüş
19:13 Müzisyenler katledilen Şener için alanlarda
18:47 Kobanê Davası: Tanıklar farklı ifadeler aynı!
18:10 Jineolojî Akademisi: Hükümet katilleri açıklamalı
18:02 Meclis'te Akarsel’in katledilmesi kınandı
17:32 İran'da 10 gündür kayıp olan Shakarami ölü bulundu
17:26 Silopi Kaymakamlığı belediyenin mor renkli binalarını kırmızı beyaza boyadı
17:09 CHP’den 3 maddelik ‘başörtüsü’ kanun teklifi
17:03 'Nagihan’ın direniş kültürü kadın aydınlanması ile devam edecek'
16:48 Genel Kurul’da ‘sansür yasası’ protestosu
16:44 Akarsel’in katledilmesi 51 kentte protesto edilecek
16:25 Sebahat Tuncel'in 'muhalefet' davası ertelendi
16:19 Kadınlar meydanlarda: Nagihan isyan gerekçemizdir
15:59 Süleymaniye’de SİHA saldırısı
15:49 Hayvanlara şiddete karşı yasal düzenleme çağrısı
15:43 'Tecritle toplum nefessiz bırakılıyor'
15:43 Kurtalan’da ‘ucuz’ yağ kuyruğu
15:25 Gözaltına alınan siyasetçiler serbest