HABER MERKEZİ - Diyarbakır’da 16 Haziran’da tutuklanan JINNEWS Müdürü Safiye Alağaş, Nagihan Akarsel’i katleden zihniyet ile Kürt kadın gazetecilere saldıran zihniyetin aynı olduğunu belirterek, “Nagihan’ın gülüşünden, mücadelesinden güç alıp yola devam edeceğiz” dedi.
Diyarbakır’da 8 Haziran’da düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 20 Kürt gazeteciden 16’sı 16 Haziran’da çıkarıldıkları mahkeme tarafından, “örgüt üyesi” oldukları iddiasıyla tutuklandı. Tutuklanan 16 gazeteci hakkında henüz iddianame hazırlanmışken, Ankara merkezli başlatılan soruşturma kapsamında 25 Ekim’de yine Kürt gazeteciler gözaltına alınarak 9'u tutuklandı.
16 Haziran’da tutuklanan gazetecilerden JINNEWS Müdürü Safiye Alağaş, tutulduğu Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nden Mezopotamya Ajansı'na mektup göndererek, Kürt kadın gazetecilere yönelik baskıların gazetecileri korkutmadığını belirtti.
“İktidar ve erkek devlet Kürt kadın gazetecilere bu kadar yöneliyorsa demek ki Kürt kadın gazeteciler doğru bir mücadele yürütüyor” diyen Alağaş, mektubunda Süleymaniye'de katledilen Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi, gazeteci Nagihan Akarsel’in katledilişinin nedenlerine de değindi.
KADIN GAZETECİLERE GÜÇ VERDİ
Nagihan Akarsel ile 2010 yılında Ankara’da tanıştıklarını ve bir süre birlikte çalıştıklarını belirten Alağaş, mektubunda Akarsel’e ilişkin şu ifadelerde bulundu: “Onunla tanıştığımda, henüz birkaç yıllık muhabirdim. Tüm bilgisini büyük bir heyecanla gençlerle paylaşmak isteyen bir kadın vardı karşımızda. Bir kadının yaşamına dokunurken, mutlaka öğrenir ve öğretirdi. Yaşamından, mücadelesinden güç aldığım Nagihan, ardında Kürt kadın gazetecilere örnek olan, güç veren bir mücadele bıraktı.” Nagihan Akarsel’in Kürt kadın gazeteciliğine büyük bir emek verdiğini anlatan Alağaş, “Nagihan’ın mücadelesine baktığımızda neden hedef alındığını da anlıyoruz. Yıllardır Jineoloji çalışması yürütüyordu. Jineolojisi Kürt kadın mücadelesi ve kadın arkeolojisi açısından oldukça önemli bir yerde duruyor. Jineoloji kadın tarihini, mücadelesini, estetiğini kapsayarak hem kadınlara hem de Kürt kadın gazeteciliğine büyük katkı sundu. Bu nedenle Nagihan’ın katledilmesiyle Kürt kadın mücadelesi, kadın gazetecilerin mücadelesi ve Jineoloji hedef alındı. Erkek zihniyet, Kürt kadınlara yöneliyorsa demek ki Nagihan’ın mücadelesi korkuttu. Aynı zihniyet gazetecilere de saldırıyor” ifadelerinde bulundu.
NEDEN HEDEFTEYİZ?
“İktidar, Kürt kadın gazetecilere saldırıyor, gözaltına alıp tutukluyorsa demek ki Kürt gazeteciler doğru bir mücadele yürütüyor” diyerek devam eden Alağaş, kadın mücadelesi karşısında zayıflayan erkek egemen zihniyetin saldırılarını arttırdığını kaydetti.
YOLA DEVAM EDECEĞİZ
Alağaş, mektubun devamında şu ifadelerde bulundu: “Erkek egemen zihniyet, özgürlüğe yaklaşan kadına engel olmak için hunharca saldırıyor. Kürt kadın gazetecilere ve Jineolojiye saldırıyorlar. Bizler küllerinden yeniden ve yeniden doğanlarız. Bu saldırılar, çırpınışlar nafile. Kadınlar bir kere özgürlüğün tadını aldı. Özgürlük yolundan şaşmayacaklardır. Erkek egemen zihniyete teslim olmayacağız. Nagihan’ın katledilmesi kadın mücadelesine dönük olduğu için en çok kadınlar bu saldırıyı kabul etmemeli. Daha fazla Jineoloji çalışması etrafında birleşmeli. Biz kadın gazeteciler olarak Nagihan’ın katledilişiyle kadın mücadelesinin büyüyeceğine inanıyoruz. Nagihan’ın gülüşünden, mücadelesinden güç alıp yola devam edeceğiz.”