VAN - AKP iktidarının ekonomi politikaları nedeniyle besiciler ve çiftçiler yaşadıklarını, “Tarlamız var ekemiyoruz, hayvanımız var satamıyoruz” diyerek özetledi. Besici ve çiftçiler, ekonominin düzelmesi için iktidarın değişmesi gerektiğine işaret etti.
Türkiye’de “güvenlik politikaları” kapsamında getirilen yayla-mera yasakları ve akabindeki askeri operasyonlara bir de ekonomik kriz eklenince hayvancılık bitme noktasına geldi. İktidarın ekonomi politikaları sonucu gelen zamlar yem, saman fiyatlarını etkilerken, bu zamlar hem hayvan satıcılarını hem de alıcıların cebine yansıyor.
Van Hayvan Borsası’ndaki besiciler, hayvanlığın bitme noktasına geldiğini belirterek, ekonomik krize isyan etti.
'HALK EVE EKMEK GÖTÜREMİYOR'
Mutalip Uyar, hayvan alımındaki fiyat artışı nedeniyle iş yapamadıklarını belirtti. Her geçen gün zamların katlanarak arttığını söyleyen Uyar, “Böyle devam ederse, başımız felaketten çıkmayacak. Büyük bir kriz var, halk evine ekmek götürecek durumda değil” dedi.
Mehmet Başaran, “Her geçen gün batıyoruz” diyerek, besicilerin durumunu özetledi. Ekonomik kriz karşısında yemek porsiyonlarında dahi küçülmeye gittiklerini belirten Başaran, “Ekmeğimiz küçülüyor” dedi. Başaran, hayvan alımı-satımı yapanların yaşadıkları sorunlara ilişkin, “Hayvancılık bitmiş. Özellikle küçükbaş tamamen bitmiş halde. Hayvancılık ticareti yapamıyoruz. Şu an bir çift koyunun satış maliyeti, 1 yıl beslenme giderine giden maliyete eşit. İnsanlar artık hayvanı elden çıkarmaya çalışıyor” şeklinde konuştu.
'SORUNUN NEDENİ İKTİDAR'
Türkiye’de sadece ekonomi alanında değil, adalet noktasında da bir çok sorunun yaşandığını söyleyen Başaran, ekonomik sorunun bunun bir yansıması olduğunu dile getirdi. Başaran, şöyle devam etti: “Bir insan çamura battıkça nasıl batıyorsa, iktidar da çırpındıkça batıyor. Ekonomisi, hukuku, adaleti iktidar bitirdi. Bugün sorunumuz sadece ekonomi meselesi değil, sorunumuz; adalet meselesi, hukuk meselesi. Siyaset ahlakı diye bir şey kalmamış, siyasete nereden bakılırsa bakılsın tutulacak yanı yok. Bunlar ekonomiye de yansıyor. Geçen yıl bin tane hayvanım vardı ancak şuan elimde 100 tane hayvan alacak param yok. Beş sene önce sürüsü, arabası olanların bugün bütün mal varlıklarına tedbir konulmuş. Türkiye'de herkesin evi, aşı, işi, arabası olabilir fakat dağılım eşitsizliğinden kaynaklı Türkiye'de şuan zengini zengin, fakiri çok daha fakir oldu” diyerek, yaşanan sorunlara dikkat çekti.
'TARLAMIZ VAR AMA İNŞAATTA İŞÇİ OLACAĞIZ'
Hayvancılığın bittiğini ifade eden Nazmi Durak da, tek çözümün iktidarın değişmesi olduğunu söyledi. Her gelen yılın bir önceki yılı arattığını vurgulayan genç besici Eyüp Doğan “Hayvancılık yapıyoruz ancak tüm hayvanlarımızı satma noktasına geldik. Eskiden 20 hayvan besliyordum ancak şuan 2 tane besleyebiliyorum. 100 dönüm tarlamız var, sürmeyi bıraktık. İnşaatlarda işçi olacağız. Çünkü kurtarmıyor artık” diye kaydetti.
'ÇÖZÜM İÇİN İKTİDAR GİTMELİ'
Hem çiftçilik hem de besicilik yapan Hikmet Yatkın da, “Halk hayvanlarını satmak için getirmiş ancak satış yok. Satış olursa da zararına satış oluyor. Geçen sene beyaz samanın tonu 800 TL’ydi, bu yıl bin 400 olmuş. Mazot zaten alınmayacak durumda. Çiftçi de besici de zor durumda. Bu sorunlar da ancak iktidarın gitmesi ile çözülür” dedi.
Yusuf Kızıltaş da “durum kötü, ekonomi berbat” diyerek tepkisini dile getirdi. Hayvancılık ve tarımın bitme noktasına geldiğini belirten Tamam, “Mazot ve gübre fiyatının yüksek olmasından kaynaklı kimse toprakları ekip biçemiyor. Maliyetler yüksek olunca ne yapacak bu halk? Ürettiğini yüksek fiyata satmazsa kazanamaz, kazanamazsa üretemez” şeklinde konuştu.