İSTANBUL - Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına ABD’nin “Türkiye'nin meşru güvenlik kaygılarını anlıyoruz” diyerek saldırıların önünü açtığını belirten Ortadoğu uzmanı Arzu Yılmaz, son 10 yıldır çözülen ittifakların yeniden yapılanma sürecine girdiğine işaret ederek, “Şimdi Ortadoğu’da yeni bir ittifak kuruluyor" dedi.
Türkiye’nin, Kobanê başta olmak üzere Kuzey ve Doğu Suriye kentleri ile Federe Kurdistan Bölgesi ve Şengal’e yönelik 20 Kasım’da başlattığı saldırı devam ediyor. İstanbul Taksim’de 13 Kasım’da gerçekleştirilen bombalı patlamayla saldırıların zeminini hazırlayan AKP iktidarı, sürdürdüğü saldırılarının yanı sıra kara saldırısı tehditlerinde de bulunuyor. Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Genel Komutanı Mazlum Abdi ise, “3 yıldır savaş noktasında hazırlıklarımız var. Türk devleti saldırırsa bunun sonucunu onlar değil, biz belirleriz” dedi.
Ortadoğu uzmanı akademisyen Dr. Arzu Yılmaz, Türkiye’nin saldırılarına ve ABD ile Rusya’nın tavrına ilişkin değerlendirmede bulundu.
ABD-RUSYA-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ
Türkiye’nin uzun zamandır Rojava'ya yönelik saldırı yapma hazırlığı içinde olduğunu belirten Yılmaz, ABD ve Rusya’nın ise saldırılara yönelik itirazlarının taktiksel ve konjonktürel olduğunu söyledi. Türkiye ve ABD arasındaki yapısal sorunların olduğuna işaret eden Yılmaz, Rojava konusunda Türkiye ve ABD’nin ayrı düşmesinin bu yapısal sorunların nedeni değil sonucu olduğunu ifade etti. Bugüne kadar Türkiye’nin Rojava’ya yönelik saldırılarında ABD’nin konjonktüre bağlı olarak belli dönemlerde çekinceler gösterdiğini belirten Yılmaz, “2015’ten bu yana Türkiye, Rusya ilişkileri, Rojava ve genel Suriye ölçeğinde bir stratejik ortaklığa evirildiğini görüyoruz. Türkiye son 6 aydır Rojava’ya saldırmak için birçok görüşme gerçekleştiriyor. Ancak, Ukrayna savaşı, İran'ın kendi içinde yaşadığı gösteri ve protestolar, Irak’ta hükümetin kurulması, Amerika'da ara seçimlerin yapılması ve NATO’nun Finlandiya ve İsveç'in üyeliği için batı ve Türkiye arasında süren pazarlıklar bunu geciktirdi” diye belirtti.
YENİ İTTİFAKLAR KURULUYOR
Arap baharıyla birlikte Ortadoğu'da ittifakların çözüldüğünü kaydeden Yılmaz, son on yıldır çözülen bu ittifakların yeniden yapılanma sürecine girdiğine işaret ederek, “Şimdi Ortadoğu’da yeni bir ittifak kuruluyor. Türkiye’nin bu yeniden yapılan ittifak ilişkilerinde tarafını belirlemesi hem batı için hem Amerika için önemli. Dolayısıyla Türkiye böyle bir süreçte, kendi maksimalist politikalarının sınırlarını yeniden test ettiği bir sürece giriyor. Bundan çıkacak sonuç bu ittifaklar yeniden oluştuğunda Türkiye'nin dış politikası için bir avantaj mı olacak yoksa handikap mı olacak göreceğiz” dedi.
ABD’NİN YAKLAŞIMI
ABD’nin Türkiye’nin saldırılarına karşı tutumunu eleştiren Yılmaz, sözlerini şu şekilden sürdürdü: “Rojava'da oluşan özyönetim tüm dünyada kabul görülmesine rağmen ABD, özyönetim modelinden ziyade Rojava’nın IŞİD ile mücadelesini öne çıkarıyor. 2017’den bu yana Ortadoğu’daki aktörler Kuzey ve Doğu Suriye’de halkların oluşturduğu özyönetimden ziyade kurgunun her zaman İŞİD mücadeleyle sınırlı tutulduğuna özellikle dikkat etmemiz gerekiyor. Yani bugüne kadar Rojava’da halkların kendi kendilerini yönetme konusunda bir destek verildiğini görmedik.”
ŞAM İÇİN İSTİKRAR PROJESİ
Suriye'de bir barış sürecinin ve yeniden istikrara kavuşmasının şartı olarak Şam'ın egemenliğini yeniden tesis etmesi konusunda genel bir mutabakat olduğuna işaret eden Yılmaz, “Bu mutabakat aynı zamanda Amerika'nın ve Rusya'nın da dahil olduğu bir mutabakat. ABD yönetimi hiç şüphesiz ahlaki olarak Kürtler açısından eskisi gibi bir durumun kabul edilemeyecek olduğunu söylüyor. Ama pratiğe baktığımız zaman dediğim gibi IŞİD ile savaş için bu destek sunulduğunu ve Rojava yönetiminin orada bir öz yönetim olarak Türkiye'nin iddia ettiği gibi kendisine bir meşru güvenlik kaygısı oluşturması iddiası havada asılı kalıyor” dedi.
MEŞRU GÜVENLİK KAYGISI!
ABD’nin zaman zaman yaptığı açıklamalarda “Türkiye'nin meşru güvenlik kaygılarını anlıyoruz” ifadelerine dikkati çeken Yılmaz, şunları söyledi: “Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik son saldırılar ile ilgili açıklama yapan ABD bir kez daha Türkiye'nin güvenlik kaysına vurgu yaptı. Peki nedir bu meşru güvenlik kaygısı? Bugüne kadar Türkiye’ye herhangi bir saldırı mı oldu? İstiklal Caddesi'ndeki saldırının ise PKK ve YPG ile bir ilgisinin olmadığı anlaşıldı. Hatta Mazlum Kobanê, Antep’teki saldırıyla da ilgilerini olmadığını söyledi."
MA / Esra Solin Dal