İSTANBUL - Büyük Alevi Kurultayı'nda buluşan Alevi örgütlerinin temsilcileri, demokratik ve laik bir ülke ile yeni bir Anayasa taleplerinin olduğunu vurguladı. 

 

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla 9 Kasım'da yayımlanan kararnameyle Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kuruldu. Alevi örgütleri, karara  tepki göstererek, başkanlığı "kayyım" olarak nitelendirdi. Aralarında Demokratik Alevi Derneği’nin (DAD) de olduğu 7 Alevi örgütü, 25 Aralık'ta “Büyük Alevi Kurultayı” düzenleyerek, ortak taleplerini açıkladı. 

 

Cemevlerinin ibadethane statüsünün kabul edilmesi, zorunlu din derslerinin zorunlu olmaktan çıkarılması, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tasfiyesi, Madımak’ın "utanç müzesi" yapılması, Alevilere dönük katliamlarla yüzleşilmesi, Alevi yerleşim yerlerinin isimlerinin değiştirilmesinden vazgeçilmesi ve değiştirilen yerlerin isimlerinin iade edilmesi, Alevi inancında özel yeri olan günlerin resmi tatil edilmesi ile tüm bu hakları güvence altına alan yeni bir anayasanın yapılması talepler arasında yer aldı.

 

Alevi örgütü temsilcileri, kurultay ve açıklanan taleplere dair değerlendirmelerde bulundu.  

 

ARSLAN: BİZİ TARİF ETMEYİN

 

Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Mustafa Arslan, yıllardır ayrımcı ve ötekileştirici politikalarla karşı karşıya kaldıklarını söyledi. İktidarın getirdiği düzenlemeyle Alevilik inancını yeniden tarif etmeye çalıştığına dikkati çeken Arslan, bu tutumun altında yatan temel nedenin "ret ve inkar" olduğunu kaydetti. Arslan, "AKP, 20 yıldır bu ülkede Alevileri görmemek ve duymamak için elinden gelen her türlü oyunu oynadı. Bu da yetmiyormuş gibi Alevilere Aleviliği öğretmeye çalışıyor. Aleviler, 'bizi tarif etmeyin' dedikçe, AKP inadına bunu yapıyor. 2009-2010 yılları arasında süren Alevilik açılımı sırasında ‘laik demokratik bir Türkiye’de eşit yurttaşlık istiyoruz’ demiştik. Osmanlı ve Selçuklu devleti, Alevilere ne zulüm yaptıysa, AKP de aynı zulmü farklı yöntemlerle yapmaya çalışıyor. Alevi çocukları iyi bir puan almalarına rağmen mülakatta eleniyorlar. Bir Alevi çocuğuna 'mülakata sabah saat kaçta kalkıyorsun', 'Cumhurbaşkanının annesinin ismi ne' diye sormak bunun kanıtı" diye konuştu. 

 

TÜM KESİMLERE 'BİRLİK' ÇAĞRISI 

 

AKP’nin Meclis'e sunduğu "Torba Yasa" ile Aleviliği kontrol altına almaya ve denetlemeye çalıştığını ifade eden Arslan, "Alevileri katliamlarla yok edemediler. Sürgünlerle de yok edemediler. Alevilik bu topraklarda hep vardı ve var olacak. Türkiye’de hayatın her alanında baskı var. Yüzlerce insan cezaevlerinde baskı altında. Tüm dostlarımıza ve ötekileştirilen herkese 'gelin birlik olalım' diyoruz. Omuz omuza mücadele edelim. Bu ülkeyi dincilere, faşistlere bırakmayacağız” dedi. 

 

Alevilerin tüm savaşlara karşı çıktığını ve barış talep ettiklerini vurgulayan Arslan, "Barış bizim olmazsa olmazımız. Bu ülkede Kürtler de çok acı yaşadı. Acının, gözyaşının olmadığı bir gün yok bu ülkede. Paris’teki saldırıyı da kınıyoruz. O anlayışın çok acısını çektik. Hangi topraklarda olursa olsun Aleviler bu saldırıların karşısında olacak" şeklinde konuştu. 

 

GEÇMEZ: KENDİ ÖRGÜTLERİNİ KURDULAR 

 

Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, yaşadıkları sorunların temelinde iktidar politikaları olduğunu söyledi. Geçmez, yaşadıkları sorunlara karşı kurultayda bir araya geldiklerini ve çok sayıda Alevi örgütünün kurultaya katıldığını aktardı. AKP'nin Meclis'e getirdiği son düzenlemeyi "Alevilik sorununa çivi çakmak” şeklinde nitelendiren Geçemez, "Aleviler, Türkiye başta olmak üzere tüm dünyada ayaklanarak, ‘Bu Osmanlının oyunudur’ diyerek, bunu kabul etmediklerini söyledi. Ama Erdoğan, bu konuda da kendilerine yakın Alevi örgütleri kurdular. Hatta Maraş Katliamı'nda adı geçen bir siyasi partinin etrafında bir sürü Aleviyi toplayıp, Horasan Erenleri diye bir vakıf kurdular" dedi. 

 

Cemevlerinin ellerinden alınmaya çalışıldığını dile getiren Geçmez, "Cemevlerini niye kabul etmiyorsunuz dediğimizde, ‘Elektriğini suyunu ödüyoruz, dedelerin maaşını ödüyoruz’ diyorlar. Bu nasıl ikiyüzlülüktür. Böyle bir şey kabul edilir mi?” tepkisinde bulundu. 

 

FIRAT: BİRBİRİMİZE SAHİP ÇIKALIM

 

Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE) Başkanı Celal Fırat ise, AKP’nin herkesi kendisine benzetmeye çalıştığını söyledi. Bu politikalara karşı biat etmeyeceklerini vurgulayan Fırat, “Alevi toplumunun talepleri çok netti. ‘Demokratik ve laik bir ülke istiyoruz’ diyoruz. AKP ve diğer ortağına (MHP) göre kendi gibi düşünmeyen herkes ‘terörist’. Bir torba yasa getiriyorlar ama içerisinde Aleviler yok. ‘Biz bir şey söyledik siz de buna uyacaksınız’ mantığını güdüyorlar” diye konuştu

 

Cumhuriyet tarihi boyunca yaşanan Zîlan, Madımak, Suruç ve Roboskî gibi katliamları hatırlatan Fırat, bir an önce savaş politikalarından vazgeçilmesi çağrısı yaptı. Devletin bu katliamlarla yüzleşmek zorunda olduğunu vurgulayan Fırat, "Dikkat ederseniz biz hep acıları konuşuyoruz. Bu bizim kaderimiz mi? Artık demokrasi ile barışı konuşalım. Cumhurbaşkanı ‘Ansızın gelebiliriz’ sloganını atıyorsa, sabah akşam millilikten bahsediyorsa, birilerini hedef alıyorsa burada bir problem var. Fikir üretemeyenler, savaş çıkarır. AKP, kendi kitlesini bir arada tutmak için bunu yapıyor. Biz inadına barış diyoruz. Bu topaklara elbet barış gelecek. Hep beraber birbirimize sahip çıkalım” dedi.