Riha'nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınlarının gerçekleştirdiği Şenyaşar ailesi katliamına ilişkin açılan davada birleştirme kararı verildi. Aileye ait dükkanda başlayan katliamda Adil Şenyaşar olay yerinde, işyerinde yaralanan Celal ve baba Hacı Esved Şenyaşar ise hastanede katledildi. Katliama dair soruşturma yürüten Urfa Cumhuriyet Başsavcısı, katliam dosyasını “işyeri” ve “hastane” dosyası olarak ikiye ayırmıştı. İşyeri dosyası ile yapılan yargılamada Fadıl Şenyaşar’a 37 yıl 9 ay, Enver Yıldız’a ise 18 yıl hapis cezası verildi. 2 Nisan 2021 tarihinde Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen karar, 9 Aralık tarihinde Antep Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozuldu. 

 

Hastanede yaşanan katliama dair dava ise olaydan 4 yıl 4 ay sonra açıldı ve ilk duruşması 17 Ocak’ta Malatya 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Şenyaşar ailesinin avukatlarının duruşmada dosyaların birleştirilmesi talebi üzerine 1 Şubat’ta ara karar veren mahkeme dosyaların birlikte görülmesine karar verdi. 

 

Mahkemede Şenyaşar ailesi avukatları, “işyeri” ve “hastane” diye ayrılan dosyanın bir olduğunu ve bunun için birleştirilmesi gerektiği talebinde bulundu. Şenyaşar ailesinin birleştirme talebini inceleyen 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi, 1 Şubat’ta verdiği ara kararla birleştirme kararı verdi. Birleştirme kararının verilmesinin ardından “hastane” dosyası da “işyeri” dosyasının devam ettiği 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

 

FİİLİ VE HUKUKİ BAĞ

 

Şenyaşar ailesinin avukatlarından ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Riha Şubesi Eşbaşkanı İbrahim Halil Öyke, mahkemenin verdiği birleştirme kararını değerlendirdi. İlk günden bu yana her iki soruşturma dosyasının fiili ve hukuki bağının olduğunu kaydettiklerini belirten Öyke, dosyanın ayrıldıktan sonra işyeri soruşturma davasının “güvenlik” gerekçesiyle Mallatya’ya nakledildiğini dile getirerek, 5 yıla yakın süre sürüncemede kalan dosyaya gizlilik kararı nedeniyle ulaşamadıklarını söyledi. 

 

Şüpheli tarafın avukatlarının birçok belgeye ulaşabildiklerine işaret eden Öyke,“Burada da taraflar arasındaki eşitsizlik ortaya çıktı. Öte yandan hastane dosyası olarak kamuoyunda bilinen ikinci dosyada geçtiğimiz aylarda iddianamesi düzenlendi ve bu dosya da yine güvenlik gerekçesiyle Malatya’ya gönderildi. Malatya 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk duruşması görüldü. İlk duruşmada Şenyaşar ailesinin avukatları olarak birleştirme talebinde bulunduk. Mahkeme heyeti, birleştirme talebimizi daha sonra değerlendireceklerine ilişkin ara karar aldı” dedi.  

 

‘DELİLLERİ ÇALAN DA SORUŞTURULMALI’

 

Birleştirme kararı sonrasında Şenyaşar ailesi katliamına ilişkin davanın yeniden görüleceğini kaydeden Öyke, “En baştan beri talebimiz de bu yöndeydi. Çünkü iki olayda tek parça halinde değerlendirilmesi gereken bir olaydır. Aslında mahkeme de bunun farkındaydı fakat gerçek bir yargılama ve etkin bir soruşturma olmadığı için bilerek ayrıma kararı verilmişti. Bu birazda Yıldız ailesini korumaya dönük bir karardı. Soruşturma, Yıldız ailesinin lehine olacak şekilde tefrik edildi. Bu süre zarfında delillerin çoğu bir şekilde çalınarak yok edildi. Bu delilleri çalanlara ilişkin de etkin bir soruşturma yürütülmedi” diye konuştu. 

 

‘FADIL ŞENYAŞAR SERBEST BIRAKILSIN’

 

Şu an gelinen aşamada birleştirme kararı verilmesinin bir zaruriyet olduğunu vurgulayan Öyke, “Artık bahane edebilecekleri bir durum kalmadığından dolayı birleştirme kararı verdiler. Yoksa etkin bir kovuşturma olsun ya da gerçekten gerçek failler yargılansın diye verilmiş bir karar değil. Daha önce Fadıl Şenyaşar’a verilen bazı cezalar istinaf incelemesi sonucunda bozma kararı verilmişti. Yerel mahkemenin istinaf kararına karşı direnme gibi bir hakkı yok. Bu birleştirme kararı ile yeni bir yargılama olacak ve yeni karar ortaya çıkacak” diye belirtti. 

 

Fadıl Şenyaşar’ın da 5 yılı aşkındır tutuklu olduğunu söyleyerek, “Bu artık makul tutuklulukta geçen süreyi aşmış durumda. Bu sebeple Fadıl Şenyaşar’ın tahliye olması gerekiyor” diye konuştu.

 

MA / Ömer Akın - Mahmut Altıntaş