HATAY - Depremle yerle bir olan Hatay’da ekip ve ekipman eksikliği nedeniyle enkazlar kaldırılamadığı gibi kırsal bölgelere de ulaşılamıyor. Bölgede olan TİP’li Ahmet Şık, "Canlıyı çıkarmaya gelmeyen devlet, cenazeleri çıkarmaya da gelmez" dedi. 

 

Merkez üssü Mereş ve Dîlok olan depremlerin etkilediği Hatay’da arama ve kurtarma çalışmaları dördüncü güne rağmen yeterli düzeyde yapılamadı. Kentte AFAD az sayıda çadır kurulduğu için insanların büyük bölümü enkaz başlarında yaktıkları ateşlerin etrafında sabahlıyor. 

 

Enkazların büyük kısmında henüz çalışmalar başlamamışken, çalışma yapılan enkazlarda ciddi ekipman eksikliği bulunuyor. Gönüllüler tarafından gönderilen birçok yardım malzemesinin şehre girişinde sorunlar yaşanıyor. Yollardaki enkazlar ve sağlık ekiplerinin yoğun trafiği nedeniyle Antakya çevreyolunda ciddi bir tıkanıklık yaşanıyor. Yine gönüllüler tarafından başka şehirlerden gönderilen yardım malzemelerinin bir kısmı da askerler tarafından şehre sokulmuyor. Şehre girebilen yardımlar koordinasyon eksikliği yüzünden ihtiyaç sahiplerine dağıtılamıyor. Yine özellikle kırsal bölgelerdeki mahalle ve köylere ise halen ulaşım sağlanabilmiş değil.

 

SAMANDAĞ’A ULAŞAN EKİP YOK

 

Samandağ ilçesine halen bir yardım ve ekip gönderilmezken enkazlarda ne yaşayanlar ne de cenazeler çıkartılmadı. Bölgede resmi kurumlara ait bir ekip bile bulunmazken, belirli bölgelerde gönüllü yurttaşlar tarafından gelen ekipler depremzedelere yardım ulaştırmaya çalışıyor. 

 

 

ŞIK: ORGANİZASYON YOK 

 

Deprem anından itibaren bölgede bulunan Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, ilk gün ki yalnızlık halinin kendisini bir kaosa bıraktığını söyledi. Devlete ya da kamu kurumlarına ait bazı kurumlar geldiğini belirten Şık, “Ama burada insanların ihtiyacı görülüyor mu deseniz. Hayır. Yurttaşların buraya çok ciddi bir yardımı var. Birçok insan buraya geldi ama ne yapılacağına dair herhangi bir organizasyon olmadığı için herkes elinden geleni yapmaya çalışıyor. Enkazdan canlı olan varsa çıkarmaya çalışılıyor. Ama esas hikaye bundan sonra başlıyor. Depremden yaralı kurtulanlara yönelik çalışma yapılması gerekiyor. Fakat böyle bir çalışma göremiyoruz” dedi. 

 

SALGIN TEHLİKESİ 

 

Depremden sağ çıkan yurttaşların da sokakta kaldığını kaydeden Şık, “Gece çok soğuk oluyor ve insanlar donmamak için mücadele ediyor. Eğer bulabildilerse battaniye altında ya da ateşin başında sabahlıyorlar. Kalanlar boş buldukları alanlarda sabahlayıp sabahları da canlı birini bulurum umudu ya da cenazesini alabilmek için enkazların başına gidiyorlar. Bir çadır kent ya da prefabrik inşaatına henüz başlanmış değil. Alan tespit edilip bunun acilen yapılması gerekiyor. Dün gece Antakya’da dolaştım. Yerlerde çok sayıda ceset vardı. Bunların götürüleceği bir yer bile yok. Her sokak her ev bombalanmış gibi. Antakya’nın 4’te 3’ü yok olmuş durumda. Şuan daha acil olan ihtiyaç tuvalet. Alt yapı çöktüğü için seyyar tuvaletlere onların boşaltılması için de vidanjörlere ihtiyaç var. Kurtulan insanlar da salgın hastalıklardan ölebilir” diye belirtti. 

 

 

‘CESETLER BİLE ÇIKARILMAYACAK’

 

“Bu cesetler bile buradan çıkarılmayacak” diyen Şık, şöyle devam etti: “Ben 17 Ağustos depreminde aynısını gördüm. Molozların içerisine karışmış cesetlerin ne yapılacağını bilmiyorum. İnsanlar cenazelerini bile alamayacak. Canlıyı çıkarmak için gelmeyen devletin cenazeleri çıkarmak için geleceğini sanmıyorum.” 

 

KIRSALA ULAŞIM YOK 

 

Kırsal köylerden halen haber alamadıklarını söyleyen Şık, gelen bazı ihbarlara yetişmeye çalıştıklarını fakat ulaşımın çok zor olduğunu kaydetti. Her yere yetişmelerinin mümkün olmadığının altını çizen Şık, “Dün cumhurbaşkanı buraya geldi diye ilk kez havada helikopter gördüm. Bunların ulaşılamayan köylere gönderilmesi ve tablonun öğrenilmesi lazım. Bunu yapmayacaklarsa neden orada oturuyorlar. 99 depreminin ardından iktidar olan bir hükümetin depremin ardından toplanan paraları nereye harcadığını bilmemiz lazım. Burada ölen herkesin kanı bu iktidarın elindedir. Bir katil sürüsü yönetiyor bu ülkeyi. En son Amasra’da gördük. Ondan öncesinde de birçok iş cinayetinde aynısını yaşadık. Devletin görevi sadece enkaz kaldırmak, ölü gömmek olmamalı” diye konuştu.

 

EKİPMAN EKSİKLİĞİ 

 

İstanbul’dan arama-kurtarma çalışmaları için gönüllü gelen Altan Şahin ise, dün Samandağ ilçesinde çalışmalara katıldığını belirterek, “İlçedeki enkazların neredeyse hiçbirisine ulaşılamamış durumda. Ulaştığımız bazı enkazlardan da canlı insanlara rastlayamadık. Ciddi oranda ekipman eksikliği sürüyor. Yardım için gelen çok fazla insan var. Fakat ekipman olmadığı için elinden geldiğiyle yetiniyorlar. Enkazlarda rastladığımız cesetleri çıkarmadan, canlı bulabiliriz umuduyla başka enkazlara geçiyoruz” dedi.

 

 

CENAZELER SOKAKTA BEKLETİLİYOR

 

Konuştuğumuz bazı gönüllü kurtarma ekipleri de enkazlarda bulunan cesetleri çıkaramadıklarını çıkardıkları cesetlerin ise sokakta yerlerde kaldığını belirtti. Ceset torbası bile bulunamadığını kaydeden görevliler, cenazelerin çadır poşetlerine sarılarak bekletildiğini söyledi. Çalışma yapılmayan bazı enkazlarda da askerler tarafından güvenlik bandı çekildiğini belirten görevliler, insanların o bölgelere girişinin de engellendiğini kaydetti. 

 

MA / Tolga Güney