Feminist aday Saki: Kadın mücadelesinin kazanımlarıyla çok şey değiştirebiliriz

  • kadın
  • 09:00 20 Nisan 2023
  • |
İSTANBUL - Yeşil Sol Parti’nin İstanbul Milletvekili adayı feminist Özgül Saki, yeni dönemi geçmişte yürütülen kadın mücadelesinin elde ettiği kazanımlar üzerinden karşıladıklarını belirterek, “O bağ kopmadığı sürece, biz çok fazla şeyi değiştirebiliriz” dedi. 
 
Türkiye Cumhuriyeti’nin karanlık dönemlerinden biri olan 12 Eylül 1980 Kenan Evren Darbesi, devletin şiddet aygıtının tüm kesimlere yönelik uygulandığı bir dönem oldu. Gençlerden kadınlara, işçilerden emekçilere, toplumun tüm kesimlerinin gözaltına alındığı, tutuklandığı, işkence tezgahlarından geçirildiği bu dönem, aynı zamanda birçok kesim tarafından politik bilinçlenmenin de belirlenmesinde etkili oldu. 
 
Bu karanlık dönemin tanığı olan 1967 Zonguldak Çayçuma doğumlu Özgül Saki de, devlet şiddetiyle tanışan binlerce kadından biri oldu. Lise yıllarından, üniversite yıllarına geçiş yapan Saki, Kürt siyasi hareketinin Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi direnişi, kamu emekçilerinin sendikalaşma mücadelesi, devamında Bahar Eylemleri’nin sürdüğü bir dönemde Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencisi olarak öğrenci derneklerinde mücadelenin bir parçası oldu.  
 
ODTÜ’den mezun olmasının ardından Fizik Öğretmeni olarak İstanbul’da göreve başlayan Saki, 1988 yılında, öğretmenlerin örgütlenmesi için kurulan Eğit-Der’de sendikal mücadeleye başladı. Bu mücadele daha sonra Eğit-Sen ile devam etti. “İşte benim yerim burası” diyen Saki, bu süreçte feminist kadınlarla tanıştı. Özgül Saki’nin yaşamı, erkek egemenliğine karşı patriyarkanın geriletilmesi mücadelesiyle, sendikal mücadelesini iç içe geçirdi. 
 
Savaşa karşı mücadeleyi yaşamının bir parçası haline getiren Saki, Barış İçin Kadın Girişimi’nde yer aldı. İktidarın mülteci düşmanlığına karşı “Biz Birlikte Yaşamak İstiyoruz” isimli platformun kurucularından olan Saki, bir parçası olduğu sosyalist mücadelesini, bu politik yönelimlerle bugünlere kadar sürdürdü. Kendisini “sosyalist feminist” olarak tanıtan Saki, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin (Yeşil Sol Parti ) İstanbul 2. bölge milletvekili adayı olarak, mücadelesini yeni bir aşamaya taşıyor.  
 
Özgül Saki, direnişinde yer aldığı Gezi Parkı’nda kadınların mücadelesini, kadınların demokratikleşmedeki rolünü, Meclis’te kadın varlığına dair sorularımızı yanıtladı. 
 
Karanlık bir dönemde politik bilinç kazanarak, bu karanlığa karşı mücadeleye başladınız. O yıllardan bugüne dönüp bakacak olursanız, kadınların politik mücadelesinin kazanımları neler oldu? 
 
Herkes kadınların politik mücadeledeki varlığının ne kadar önemli, ne kadar gerekli olduğunun farkında. Üniversite yıllarımda şöyle bir görüş hakimdi, ‘topyekûn kurtulacaktık, yani kadın erkek hep birlikte kurtulacaktık.’ Cumhuriyetin ilanıyla birlikte kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı diye bir şey yok. Cumhuriyet öncesinde bağımsız kadın hareketleri vardı. Sonrasına geliyoruz, bağımsız kadın hareketinin, toplumun tüm dokularında ve erkek egemenliğine karşı mücadelesi, patriyarkal devlete karşı mücadelesi var. Kadınlar sürekliliği olan bir mücadelenin içinde oldular. 
 
Eşik olarak tanımlayabileceğiniz mücadele örnekleri var mı?  
 
 Mücadele edeceğiz ama biliyoruz ki kazanımlar, sokaktaki mücadeleyle elde edilir. Kürt özgürlük hareketi de, kadın hareketi de, Kürt kadın hareketi de, feminist kadın hareketi de bunu yaşayarak deneyimleyerek biliyor.
 
Hemen bir eşik geliyor aklıma, ‘90’lı yıllar… Bu yıllarda kadınlar tüm toplumsal sorunlar için mücadele ediyorlar. İşkencelere karşı, Ağustos genelgesine karşı kadınların yaptıkları siyahlı eylem vardı. Bu çok önemli ve etkili olan bir dayanışma eylemiydi. Daha sonra süren mücadele de feminist mücadele. Bağımsız kadın hareketi mücadelesi, bir bütün olarak kadın emeğinin üzerindeki o sömürüyü, baskıyı, ezilmeyi ortadan kaldırmayı amaçlayan bir mücadele içine girdiler. ‘Emeğimiz bizimdir’ dediler. Ev içindeki görünmez emeği, görünür kılma mücadelesi verdiler. Sonra kamusal alanda kadın emeğinin sömürülmesi, ikincil olması, onların emeğinin değersizleştirmesi, ucuz olarak kullanılmasına ilişkin mücadele ettiler. Novamed Kadın Grevi ciddi bir eşiktir. Onu Flormar direnişi ve birçok kadın grevi izledi. Grevlerde bugün artık kadınların talepleri farklılaştı. Daha önce bu talepler vardı kuşkusuz ama bu kadar yüksek sesle ifade ediliyor olabilmesi, kadın hareketinin, feminist mücadelenin geldiği yerle ilgili. Artık kendi yaşantımıza, bedenimize, kimliğimize ilişkin kararları kendimiz vermek istiyoruz. 
 
Yakın tarihimizdeki bir eşik ise AKP-MHP iktidarının kürtajı yasaklama girişimi, ama hiç beklenmedik bir tepki ile karşılaştılar. Kadınlarla hep beraber sokaklardaydık. O yasaya geçit vermedik. Gezi direnişi zamanına denk gelen direnişler de öyleydi. Gezi direnişinde de burada mor çadırlar kurdular. Hem parktaki erkek egemenliğine karşı, hem bir bütün olarak patriarkal devlete karşı burada bu mücadelenin bir parçası oldular. Bunların hepsi birikiyor. Sonra Kürt kadın hareketinin eşit temsiliyet, eşbaşkanlık ısrarı, onun için mücadelesi ve bunu kabul ettirmiş olması…İlk başta çok tartışılmıştı, şuan ise hayata geçirildi. Bunun ne kadar önemli bir şey olduğu hem Meclis’te hem sokakta hem de bütün örgütlenmelerde görülüyor. Artık Meclis kadınlar için, feminist, bağımsız, Kürt kadın hareketi için bir sonuç, bir mevzi falan değil, o da mücadelenin bir parçası. Orada da mücadele edeceğiz ama biliyoruz ki kazanımlar sokakta mücadeleyle elde edilir. Kadın hareketi, Kürt özgürlük hareketi de, Kürt kadın hareketi de, feminist kadın hareketi de bunu yaşayarak deneyimleyerek biliyor. Bu şekilde mücadele ederek kazanımlarımızı koruyacağız, yeni kazanımlar için mücadeleler bizi bekliyor. 
 
Kadınların 1990’larla birlikte yükselişe geçen kimlik siyaseti, demokratikleşme çabalarında ne gibi rol oynadı?
 
Kadın hareketi, kadınların özgürlüğü, eşitliği için mücadele ederken, tabi her birimiz tek bir siyasi kimlikte değiliz. Kadın hareketi de, feminist hareket de, farklı farklı politik kimliklere sahip aynı zamanda. Ama bizi birleştiren eksen, özellikle son 20 yılda AKP’nin o muhafazakarlaştırma siyasetine karşı topyekûn direniş oldu. Bu farklı bileşenler arasında bir kısmımız, fabrikadaki direnişi örgütlerken, sokakta bir bütün olarak kendi var oluşunu sergiledi, bir kısmımız şiddete karşı mücadele ederken, bir kısmımız da yasaları değiştirmek için Meclis’te olduk, bunların hepsinin birbirini güçlendirdiğini söyleyebiliriz. Ancak her koşulda sokaklarda olmaya devam ettik. Kadın hareketinin, feminist hareketin homojen olmaması da önemli. Çünkü kadın yaşamı çok çeşitli. Dolayısıyla bu çeşitliliğe uygun bir mücadele dinamikleri var. Ama her biri birbirini güçlendiren şekilde olduğu için ‘Kazanımlarımızdan vazgeçmiyoruz’ diyoruz. Mesela İstanbul Sözleşmesi bir eşiktir, imzadan çekinildi. Biz ‘İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz’ demeye devam ediyoruz. 
 
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine değindiniz. AKP iktidarında kadına yönelik saldırılar, taciz tecavüz vakaları, şiddet vakaları ciddi artış gösterdi, var olan sözleşmeler uygulanmadı, nitekim son olarak çekildi. Bu saldırılar nasıl bir aşamaya ulaştı? 
 
AKP-MHP iktidarı kadın düşmanı bir iktidar. Kendince bir makbul kadın tarifi yapıyor. O tarife uymayan tüm kadınlar, her türlü şiddeti hak ediyor, her türlü görmezden gelmeyi hak ediyor modunda, kadına karşı erkek şiddetini körüklüyor. O makbul kadın da tam bizim alaşağı etmeye çalıştığımız, işte ‘evinin kadını’, ‘ideal anne’, ihtiyaç duyulursa çalışır ama ihtiyaç duyulmazsa eve döner, isyan etmez… Ama şunun farkında değiller, o makbul kadın tanımına kendi kitlesinden bile birçok kadın itiraz ediyor. Bunun farkında değiller. Bizi makbul kadına sıkıştırmak istiyorlar. LGBTİ+’ların var oluşlarına saldırı var. Onları yok etmek istiyorlar. 
 
Kadın örgütlerinin ortaklaşmasında birtakım sorunlar var, bir takım parçalılık söz konusu. Bu tespite katılıyor musunuz? Bu durum kadın kazanımlarına, kadın mücadelesine ne kaybettiriyor? 
 
Biz başka bir dünya istiyoruz, patriyarkayı alaşağı etmek istiyoruz. Yarınlara ilişkin beklentimiz çok büyük, eşitlik, özgürlük istiyoruz bir bütün olarak kadınlar.
 
Feminist mücadele, feminizm, kadın hareketi, kadın mücadelesi dediğimizde kocaman bir şeyden söz ediyoruz. Bu kocaman mücadelenin içinde farklı siyasal yönelimleri olan, farklı sosyolojik aidiyetleri olan, mücadeleye farklı farklı bakan, çalışma tarzı açısından, mücadeleye dahil olma açısından farklılık olan bir şey. Mesela sosyalist hareket gibi, sosyalizm istiyor hepsi ama sosyalizm anlayışına göre farklı örgütlenmeler içindeler. Feminizm de öyle, bütün kadınların feminizm anlayışı aynı değil. Dolayısıyla farklı örgütlenmeler içinde olabilir. Ama şunda haklısınız. Bu dönemde bütün kadın hareketinin, feminist hareketin ortak zeminleri meselesi geçmişte daha fazlaydı. Bugün biraz daha parçalı görünüyor durumundayız. Bunun yarattığı bir takım mücadeleyi yükseltememe, yaygınlaştıramama konusunda birtakım sıkıntılar tabi var, tüm mücadele alanlarında olduğu gibi. Biz başka bir dünya istiyoruz, patriyarkayı alaşağı etmek istiyoruz. Yarınlara ilişkin beklentimiz çok büyük, eşitlik, özgürlük istiyoruz bir bütün olarak kadınlar. Ama bugünkü örgütlenme durumumuz ile mücadele perspektifimiz arasında bir boşluk olduğunun farkındayız. Son dönemde, özellikle 20 yıllık AKP-MHP iktidarından boğulmuş kadınlar, feministler olarak önümüzdeki dönemde bu ortak zeminlerin daha güçlü bir şekilde bir araya geleceğini ve başka bir dünya için ortak mücadelenin daha da güçleneceğini düşünüyorum. 
 
Feminist bir kadın olarak birçok alanda mücadele ettiniz, 80’lerden bugüne yaşananların tanığısınız. Bu kimliğinizle Meclis’e gitmeyi düşünüyorsunuz. Kadınların yaşadığı sorunlara karşı ne gibi çözümlerle parlamentoda olacaksınız? 
 
Ben politik kimliğimi olarak sosyalist feminist olarak tanımlıyorum. Dolayısıyla tüm ezme ezilme ilişkilerinin ortadan kalktığı bir dünya özlemi içerisindeyim. Tüm ezme, ezilme ilişkileri deyince, burada sınıf mücadelesi, patriyarkaya karşı mücadelenin önemi zaten açığa çıkıyor. Dolayısıyla ben bu hatta mücadele edenlerle birlikte, onların sözünü de parlamentoya taşıyarak mücadele edilmesini istiyorum. Aslında sokakta kazanılanların parlamentoya taşınması, daha yaygın bir şekilde ulaşması için bir zemin parlamentodaki sesleniş meselesi. Bir başka şey, Gezi direnişi, topyekûn “başka bir dünya istiyoruz” mücadelesinin birleşik isyanıydı. Şu küçücük parkta onun nüveleri göründü. Bu çok önemli. Sonra yine öz yönetim deneyimleri, o çok ayrı üzerinde konuşulabilir ama Gezi direnişi, özyönetim talepleri şunu ifade ediyordu, hiçbir ezme ezilme ilişkisi olmadan eşit, özgür koşullarda yaşamanın mümkün olduğunu ifade ediyordu. İşte bu mümkün olma, biz kendi mücadelemizde de o egemene benzemeden, yıkmak istediğimiz şeye benzemeden yürütebildiğimiz sürece inandırıcı oluyor. Yürütebildiğimiz sürece toplumsal dokuların tamamına nüfuz edebiliyoruz. Bunlar eşikti, bu nedenle otonom yerler, otonom yönetimlerin olduğu yerler her zaman mücadelelerini takip ettiklerim oldu. 
 
Hangi mücadeleler…
 
90’lı yıllardan söz ediyoruz, Kürt hareketi yükseliyor, sendikal hareket tekrar kendini inşa ederken, çok uzakta, Güney Meksika’da, Chiapas’ta Zapatista’lar ayaklandı. ‘Bu topraklar bizimdir’ deyip, bütün egemenleri topraklarından kovdular. Burada ‘yeni bir yaşam inşa ediyoruz’ dediler. Ben o günden beri Zapatista’ların mücadelesini de takip etmeye çalışıyordum. 2016’da oraya gittim. Orada otonom yapıların bir parçası olarak 8 ay onlar ne yapıyorsa bende yaparak, tarlada çalışarak, kahve toplayarak kaldım. Ama onların yönetim anlayışından çok etkilendim. Birileri anlaşıyor büyükşehirlerde, gidip bir yerlerde otonom yönetim kuruyor değil. Bir fiil o toprakların, 500 yıldır süren bir şeyin sonucunda süzülmüş otonom bir yapıydı. Gerçekten mutlak anlamda antikapitalist, bütün yönetsel, hiyerarşi mekanizmalarını parçalamaya çalışan ama hala yolumuz devam ediyor diyen bir yapı. 
 
Rojava’da benzer bir örnek. Rojava’da inşa edilmeye çalışılan da bir örnek ama Rojava’nın coğrafi koşulları, Ortadoğu koşullarında olması onun inşasında daha yavaş devam etmesini sağlıyor. Orada gördüğüm çok ilginç bir durum vardı, arada okyanus var, o kadar uzak yapılar, Rojava’yı, Kürt hareketini çok dikkatle izliyorlar. Politik olarak beslenmek istiyorlar. Ortak toplantılar yapalım diyorlar ve yapıyorlar da. İlk Jineoloji toplantısına ben Chiapas’ta katıldım. Onlar Jineoloji’yi merak etmişler, tartışıyorlardı. Orada gördüğüm şey, yıkmak istediğine benzemeyeceksin, kendi politik mücadeleni tüm ezme ezilme ilişkilerini ortadan kaldıracak biçimde yürüttüğün sürece yepyeni bir yaşam inşa etme konusunda çok yol kat edebiliriz. Umarım Meclis’te de erkek egemenliğini alaşağı ederek, kadınlar bambaşka bir Meclis haline getirecekler. 
 
Yeşil Sol Parti yüzde 44 kadın aday ile seçimlere gidiyor. Kadınların Meclis’teki varlığının önemi nedir? 
 
 Her dönem sıfırdan başlamıyor. Bir bütün olarak geçmişte yürütülen mücadelenin kazanımları ve güveni üzerinden bu dönemi karşılıyoruz. Dolayısıyla o bağ kopmadığı sürece biz çok fazla şeyi değiştirebiliriz. 
 
Kadınların varlığının önemi çok açık. Bu tartışma götürmez bir şey. Kadınların bir bütün olarak patriyarkaya karşı feminist mücadele ekseninde bu mücadeleyi yürütmesi bir başka bir şey. Bütün kadınlar feminist mücadele yürütür, bütün kadınlar feministtir gibi bir şey doğru olmaz. Çünkü politik bir farklılık da var aramızda. Ama şu çok açık, geçmişe bakıp bugüne parlamentodaki bileşime baktığımızda, kadınların varlığı, üstelik patriyarkaya karşı, erkek egemenliğine karşı mücadelenin gerekliliği konusunda şüphesi olmayan kadınların varlığının fazlalığı bize çok mühim geliyor. Bu dönem kadın adaylara baktığımızda, feminist mücadele yürüten kadınlara baktığımızda Meclis’te bu mücadelenin gerekliliğini, sokaktaki kadın mücadelesini, feminist mücadeleyi, LGBTİ+ mücadeleyi o kürsüden de söyleyebilmesi mühim. Bunu yapabilecek çok harika kadınlar var Meclis’te. Ama bu sadece bu döneme özgü bir şey değil. Bunun arkasında bugün cezaevinde olan birçok Kürt kadın siyasetçinin, cezaevinde olan Gezi Parkı direnişinde yer alan Mücella Yapıcı gibi birçok kadının mücadelesinin çok fazla önemi var. Her dönem sıfırdan başlamıyor. Bir bütün olarak geçmişte yürütülen mücadelenin kazanımları ve güveni üzerinden bu dönemi karşılıyoruz. Dolayısıyla o bağ kopmadığı sürece biz çok fazla şeyi değiştirebiliriz. 
 
MA / Özgür Paksoy - Mehmet Aslan

Diğer başlıklar

22/04/2023
19:39 Bazarcix’ta iki kişi daha yaşamını yitirdi
19:03 Cumartesi Anneleri’ne gözaltında tehdit, hakaret ve işkence
18:43 Yeşil Sol Haymana’da: Soğan ekmek üretenlerin yanındayız
17:31 Türkiye Amediyê’yi bombaladı
17:21 Yeşil Sol Parti Bursa ve Tekirdağ’da halkla bir araya geldi
17:03 Esenyurt’ta miting havasında açılış: Oyları Yeşil Sol'da birleştirelim
16:58 Dersim ve Tetwan'da kadın seçim bürosu açılışı
16:30 Erkan Baş: Emek ve Özgürlük İttifakı Türkiye’nin güvencesidir
15:55 Yeşil Sol Parti’den köy köy seçim çalışması
15:26 İHD: Hukuksuzluğunuza boyun eğmeyeceğiz
15:19 Muhalefet partilerinden Yeşil Sol Parti'ye bayram ziyareti
15:17 Hasta tutuklu Kavak’ın tedavisi engelleniyor
14:16 Ağır hasta tutuklunun mektubu: Takatim kalmadı
13:47 AKP’li belediye başkanından depremzedelere: O zaman çadırda kalma
13:36 Yeşil Sol Parti Gençlik Meclisi’nden etkinlik: Yeni yüzyılın dinamiği gençlik
13:07 Kayıp yakınları şair Tanile Varujan’ın akıbetini sordu
13:03 Cehennem Deresi'nde hava hareketliliği
12:53 Kurt sürüsü 30 keçiyi öldürdü
12:41 Muhalefetten HDP’ye bayram ziyareti
12:35 Cumartesi Anneleri’nin eyleminde 17 gözaltı: Suç işliyorsunuz
12:29 Şenyaşar ailesi: Yüreklerimiz adalet yolunda birleşsin
12:06 'Cennetin güzellikleri cehennemde yaratılır’ kitabı okuyucuyla buluştu
11:28 Depremlerde can kaybı 50 bin 783'e çıktı
10:58 Munzur Çayı'nda kaybolan 3 genci arama çalışmaları sürüyor
09:19 Babasından devraldığı mücadeleyi sürdürecek
09:18 'Gar Katliamı faillerinin yargılanması için Meclis'te olacağım'
09:17 Yazar Namazie: İran yol ayrımında
09:14 Emek mücadelesinden vekil adaylığına
09:13 Federe Kurdistan'da 1 yılda 5 katliam
09:10 Hatimoğulları: Bu iktidar kesinlikle gidecek
09:04 125 yıllık direniş
09:02 Botan Vadisi’nde renk cümbüşü
09:00 22 NİSAN 2023 GÜNDEMİ
21/04/2023
23:47 Lozan'ın 100'üncü yılında 'Jin, Jiyan, Azadi' paneli
20:48 Sancar Erzin'de: Hatay 14 Mayıs’a hazır
19:19 AKP Çukurova ilçe binasına saldıran kişi tutuklandı
19:12 Semsûr’de Kılıçdaroğlu’na provokasyon
19:01 Adana'da sağanak yağış ardından sel
19:00 Agirî’de kadın katliamı
18:38 Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Uçar İstanbul’da: Onlar gidecek bizler kazanacağız!
17:43 Kürdistan Gazetesi'nin yayımlandığı tarih unutulmadı
17:32 Sudan’da çatışmalar bayramda da sürdü: En az 330 ölü
17:07 Hatay’da konuşan Sancar: Hedefimiz bu ölüm iktidarını göndermek
17:06 3 kişinin bulunduğu araç Munzur'a uçtu
16:00 Yeşil Sol Parti dur durak bilmiyor
15:35 Sancar: 14 Mayıs'tan sonra bayram yaşayacağız
14:37 Şenyaşar ailesi bayramı adliye önünde karşıladı
14:19 Mezarlıklara bayram ziyareti
13:18 Sancar: İktidarı gönderip, düzeni değiştireceğiz
12:12 Amed Kent Koruma'dan Yeşil Sol Parti'ye bayram ziyareti
11:53 'Jin, jiyan, azadî' direnişinde katledilenlerin mezarına kitlesel ziyaret
10:35 Vedat Aydın’ın mezarına bayram ziyareti
10:10 Kobanê Davası mütalaası: Mahkeme seçim için üzerine düşeni yaptı
09:37 Konukçu Meclis yolunda: Kadınlar seçeneksiz değil
09:21 Yaşamını kadın mücadelesiyle geçiren Kaya: Değiştirecek gücümüz var
09:17 Delil yok ama suçlu!
09:16 Yeşil Sol Parti’nin Hatay adayı: Hedef en az 2 vekil
09:13 Yurt dışındaki seçmene çağrı: Bir oy diktatör devirir
09:12 Yeşil Sol Parti, İstanbul’da sandıkları 68 bin 500 kişiyle koruyacak
09:07 Yalçındağ: Türkiye, Avrupa Konseyi’nden atılabilir
09:05 Yeşil Sol Parti’den Manisa’da iddialı çalışma
09:03 Zorla göç ettiği memleketinde vekil olacak
09:02 Agirî'de doktor aday: İnsanlar 14 Mayıs’ı iple çekiyor
09:00 21 NİSAN 2023 GÜNDEMİ
20/04/2023
23:59 İşçileri taşıyan araçta kaza: 2 ölü, 12 yaralı
23:20 Kaçırılan Kürt iş insanı Oğuz 33 gün sonra serbest bırakıldı
22:10 Erdoğan yine doğalgaz ‘müjdesi’ verdi
21:45 Yaşam alanlarına moloz dökülmesine karşı suç duyurusu
21:08 Yeşil Sol Partililer protesto etti, Soylu hakaret
21:00 Bazarcix’ta fırtına: 1 kişi yaşamını yitirdi, 150’si yaralı
20:35 Şirinevler’de kurulan stanta yurttaşlardan yoğun ilgi
20:22 Suruç Katliamı’nın 93'üncü ayında adalet talebini haykırdılar
19:38 EŞİK milletvekili aday listelerini inceledi: Kadın oranı en yüksek parti Yeşil Sol
19:26 Dağ: Betonlaşmaya karşı Yeşil Sol Parti’de buluşuyoruz
19:02 Bazarcix'ta kriz masası kuruldu
18:56 Giyadîn’de şüpheli ölüm
18:33 İngiltere Erdoğan’ı yalanladı
18:14 HDP, MEBYA - DER ve ANYAKAY-DER'den mezarlık ziyareti
17:23 UNİCEF: 67 milyon çocuk aşısız kaldı
16:44 Yeşil Sol Parti’de seçim çalışması: Söz verdik, tek adamı göndereceğiz
16:42 Şenyaşar ailesinin Adalet Nöbeti 759’uncu gününde
16:04 Bazarcix’ta fırtına: En az 20 yaralı
15:21 HPG'den Garê açıklaması
14:56 Amedliler: Önümüzdeki bayramı Tayyip’siz geçireceğiz
14:39 SES'ten deprem raporu: Sağlık yönetimi enkaz altında kaldı
14:19 Bayram alışverişi yapamayan Wanlılar: Seçimde gereken cevabı vereceğiz
14:02 İHD raporu: 52 tutukluya işkence yapıldı, 32’sinin tahliyesi engellendi
13:44 Yeşil Sol Parti adaylarından mezarlıklara ziyaret
13:30 Thodex kurucusu Özer Türkiye'ye getirildi
13:17 Ferit Şenyaşar: Bu zulmü yapan iktidar gitmek üzere
13:10 SGP: Erdoğan kamu kaynaklarıyla 14 günde 15 açılış yaptı
12:53 Mersin Sanayi Sitesi’nde yangın: 4 kişi yaşamını yitirdi
12:51 Türkiye Amêdiye köylerini bombaladı
12:17 HDP ve Yeşil Sol Parti’den Bayram Mesajı: 14 Mayıs'ı çifte bayrama dönüştürebiliriz
11:51 İmralı’ya bayram görüşü başvurusu
11:48 Ekonomik kriz bayramın tadını kaçırdı
09:56 Yeşil Sol Parti Eşsözcüsü Akın: Erdoğan’ın arayışları Amed’te boşa çıktı
09:34 Edirne F Tipi’nde tutuklular sedyeye kelepçeleniyor
09:33 Bakanlıktan AYM’ye Abdullah Öcalan yanıtı: Elde olmayan sebepler
09:16 Gençler: Tutsaklığa son vermek için sandığa gideceğiz
09:10 Alevilerden çağrı: Yeşil Sol Parti’de birleşelim
09:09 Yeşil Sol Parti Wan adayı Sayyiğit: 7 Haziran’ın ötesinde bir hava var
09:06 Çiçek Otlu: Sivas Katliamı yaşamımda dönüm noktası oldu
09:04 İHD seçimleri takip için YSK'ye başvuracak
09:03 Üniversiteye atanan Atmaca’ya ‘örgüt’ aranıyor
09:01 Birca Belek Derneği Eşbaşkanı: Asimilasyona izin vermeyelim
09:00 Feminist aday Saki: Kadın mücadelesinin kazanımlarıyla çok şey değiştirebiliriz
09:00 Kenanoğlu: Semsûr renkleri, tarihi ve kültürüyle bizimdir
09:00 20 NİSAN 2023 GÜNDEMİ
08:44 KCK’den provokasyon uyarısı
19/04/2023
23:54 Ferit Şenyaşar: Barikatları yıka yıka geliyoruz
23:02 Oy pusulasının son şekli kesinleşti
22:50 54 nükleer karşıtı kurumdan açıklama
22:50 Botan’da kadın mitingi için hazırlıklar sürüyor
22:46 Türeli doğduğu topraklarda defnedildi
22:43 Yıldız’ı katleden polise ceza istendi
22:33 KATDER’den Wêranşar’da iftar programı
22:26 Akbelen’de iftar yemeğinde talana dikkat çekildi
22:21 Bazîd'te Yeşil Sol Parti adaylarına görkemli karşılama
22:20 Halep’te Çarşema Sor kutlamaları
22:08 Kılıçdaroğlu: Ülkeyi mezhep tartışmalarından çekip çıkaracağız
22:07 Şenyaşarların iftar sofrasına KESK’ten ziyaret
21:35 Yeşil Sol Parti, DBP ve HDP'den Pirsûs’ta iftar programı
21:10 Bloomberg: Türkiye tazminat ödemediği için petrol ihracatı durduruldu
20:57 Sancar: Halkımızı stratejik oy kullanmaya çağırıyoruz
20:42 ‘14 Mayıs’ı barış halayına çevireceğiz’
20:31 YSK aday listesini onayladı
19:21 Kadınlardan Yeşil Sol Parti’ye: AKP gitsin, kadınlar kazansın
18:15 Kanada’da 155 bin kamu görevlisi grevde
18:00 Eyn İsa’ya yönelik saldırı sürüyor
17:50 KCK’den Türeli açıklaması: KDP-MİT tarafından katledildi
17:23 Riha'da Yeşil Sol Parti stickerları söküldü
17:23 AP, orman tahribatina neden olan ürünlere yasak getirdi
17:14 Cizîr Belediye Eşbaşkanı Kutlu serbest bırakıldı
17:12 Lozan’ın 100’üncü yılında ‘Jin Jiyan Azadi’ paneli düzenlenecek
16:29 Êzîdîler Mîdyad’ta Çarşema Sor’u kutladı
16:27 Yeşil Sol Parti’nin seçim çalışmaları sürüyor
16:01 Giyadîn’de Yeşil Sol Parti adaylarına yoğun ilgi
15:55 Karadeniz Cezaevleri raporu: Tutukluların tüm hakları ihlal ediliyor
15:32 Licê’de coşkulu buluşma: Abdullah Öcalan'ı özgürleştireceğiz
14:46 Semsûr’da kadın seçim bürosu açıldı: Eşit ve özgür yaşamı kuracağız
14:26 Akdoğan’ın cenazesinin verilmemesine ailesinden tepki
14:21 Kılıçdaroğlu: IMF ile görüşmüyoruz
14:06 YSK’den bakanlara dair karar: İstifa etmelerine gerek yok
13:52 Thodex kurucusu Özer Türkiye'ye iade edilecek
13:44 Hazal Kaya’ya Musa Orhan’a hakaretten ceza istemi
12:44 İstinaf Mahkemesi Gökkan’ın 22 yıl 6 ay hapis cezasını onadı
11:30 Xarpêt’in adayları: Erkek bakış açısına karşı Yeşil Sol Parti’ye
11:21 TJA’dan kadınlara: Yeşil Sol Parti’de kenetlenelim
11:20 TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan’a 3 yıl 9 ay hapis cezası