Yeşil Sol Parti adayı Kerem Fırtına: Tam da görev alma zamanı

İSTANBUL - Ülkenin temel sorununun demokrasi olduğunu, bunu da toplumla birlikte değiştireceklerini söyleyen Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili adayı Kerem Fırtına, “Bir yerde baskı ve zulüm artarsa, o ülkenin dengesi bozulmuş anlamına gelir. Tam da görev alma zamanı” dedi. 
 
“Ben HDP’liyim” diyerek siyasete atılan oyuncu Kerem Fırtına, 14 Mayıs seçimlerinde Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) İstanbul 3. Bölge Milletvekili adayı olarak seçmenle buluşmaya başladı. Fırtına, tarihi önem atfedilen seçimlerde demokratik dönüşüm için Yeşil Sol Parti’de mücadelenin zorunlu olduğunu vurguladı. 
 
1981 yılında doğduğu İstanbul Üsküdar’da yaşayan Fırtına, ortaokul ve lise çağlarında amatör tiyatro ile başladığı sanat hayatını, profesyonel oyunculuk ile sürdürüyor. Hak savunucularının Leman Teyzesi, devrimcilerin Leman ablası insan hakları mücadelesinin öncü isimlerinden Leman Fırtına’nın torunu olan Fırtına, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nda (TİHV) büyür. Amcası araştırmacı yazar Doğan Fırtına’ya öykünen Fırtına, çocukluk hayali olan Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni de İstanbul’da okur. Öykündüğü amcasını ziyaret ettiği cezaevinde devlet baskı aygıtıyla çocukluk yıllarında tanışan Fırtına, bu yıllarda siyasi mücadelenin önemini de anlar. 
 
Lise ve üniversite yıllarında siyasi çalışmalarının ilk adımlarını atan Fırtına, üniversite eğitiminin tamamlamasının ardından birçok film ve dizide oynamaya başladı. Bu süreçte de siyasete ilgisini koparmaya Fırtına, o günden bugüne kendisini bir HDP’li olarak tanımlıyor. HDP’nin teklifi üzerine Fırtına, 3 Temmuz 2022’de gerçekleştirilen 5. Büyük Kongre’de kurulan HDP Danışma Kurulu’nda yer aldı. 
 
Fırtına, 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerde de Yeşil Sol Parti’nin teklifini kabul ederek, İstanbul 3. Bölge Milletvekili adayı olmayı kabul etti. Danışma Kurulu ve milletvekili adaylığı teklifinin kendisi için onur olduğunu dile getiren Fırtına, bu dönemde mücadelenin de bir zorunluluk olduğunu söyledi. 
 
*Sanatla geçen hayatınız, siyasetle devam ediyor. Siyaset sahnesine çıkmanızdaki etkenler neler oldu? Neden siyaset?
 
Ben hayatı, hayatın bütününü, aldığımız tüm kararları siyasi bulan bir insanım. Davranışımızı da siyasi bulan bir insanım. Hayatın kendisini de siyaset olarak değerlendiren bir insanım. Siyasete atılmak gibi bir aşama yok hayatımda. Ben böyle yaşıyorum. Sadece aktif, daha kurumsal bir görev almış oldum. Yoksa siyasete atılma kararı gibi bir durum yok. Her şeyde siyaset ve bir politika güderim hayatımda. Ekstra bir karar değil, ben böyle yaşayan biriyim. 
 
Hak savunucularının Leman Teyzesi, devrimcilerin Leman ablası babaanneniz. Leman Fırtına’nın yaşamınıza etkileri oldu mu? 
 
Tam da görev alma zamanı. Gururla ve seve seve kabul ettim. Bir yerde baskı ve zulüm artarsa, o ülkenin dengesi bozulmuş anlamına gelir.
 
Her şeyden önce öyle bir babaanneye sahip olduğum için kendimi şanslı sayıyorum. Çok şanslı sayıyorum, ne kadar öykündüğümü bilemem. Ama hep hayran oldum, vaktimi hep onunla geçirdiğim bir insandı. İzlediğim bir insandı, çünkü zaten evimizin içinde büyük büyük hareketler, büyük büyük toplanmalar olurdu. Ben de baya küçük biriydim, hep böyle izlerdim gelen insanları, gelen insanlar büyük, toplantılar büyük, meseleler büyük, ben küçük… Genelde izlemede kalır, sonrada yatağımda yatarken olan biteni kafamda düşünür müydüm, hayal mi kurardım bilmiyorum ama bununla yaşardım. Babaannemle aktif olarak İHD toplantılarına giderdim. İHD’nin başka faaliyetleri de vardı, uçurtma gibi, piknikler gibi, çocuklar içinde ailelerin buluştuğu her sene düzenli yapılan keyifli aktiviteleri vardı, oralarda hep beraberdik zaten, sonrada böyle devam ediyoruz. Bakalım. 
 
HDP Danışma Kurulu’nda yer aldınız, bugün Yeşil Sol Parti’de milletvekili adayısınız. Neden Yeşil Sol Parti?
 
Benim düşünceme göre mücadele etme zamanı. Tam da görev alma zamanı. Dolayısıyla gururla ve seve seve kabul ettim. Toplum için, toplumuna bağlı bağlı, insanına bağlı insanlarız. Bir yerde baskı ve zulüm artarsa, o ülkenin dengesi bozulmuş anlamına gelir. Bir uçak gibi düşünürsek, bizim uçağımız sağa yatmış vaziyette. Böyle uçamayız. Düşer o uçak. Dolayısıyla bunu dengeye getirmek lazım, sola ağırlık verip, uçağın balansını düzeltmek gerekiyor. Tam da o yüzden tabi ki seve seve görev aldım. Bence mecburiyet. 
 
Adaylık konusunda nasıl tepkiler aldınız? 
 
Genelde destek aldım. Güzel tepkiler aldım, elbette olumsuz düşüncelerini iletenler de var. Ama siyasete de bu yüzden giriyorum, meramımı anlatmak, derdimi anlatmak, sandığın gibi değil demek için. Bir konuşalım demek için. Neye itiraz edip neye tepki gösterdiğini söyle, ben de cevaplayabileyim, sonra sen bir daha söyle, sonra ben bir daha söyleyeyim. Ama köprüyü atmayalım demek için siyasete giriyorum. Dolayısıyla tepkileri anlıyorum. Olumlu tepkilerin de olumsuz tepkilerin de başımın üstünde yeri var. Olumsuz tepkilerin ezbere devam etmesini istemiyorum. Buna gönlüm razı değil, bunu halletmek istiyorum, derdimi anlatmak istiyorum. 
 
 “Birlikte değiştireceğiz” sloganıyla seçimlere gidiyorsunuz… 
 
Yüzde 100. Başka türlü olmaz, birlikte değiştireceğiz. Biz bir şey değiştirmeye talip değiliz, beraber değiştireceğimizi söyleyen, hatta ancak beraber değiştirirsek değişir diyenleriz. 
 
Ülkede öncelikli değiştirilmesi gereken ana sorunları sıralasanız ne olurdu? 
 
Kürtlerin çıkardığı bir huzursuzluktan yada kavgacılıktan yana bir sorun yok ortada. Biz merkezi yönetimin mutlak şekilde güçlendirilmesinin sonucunda işte işler buraya geliyor.
 
Temel olarak ülkemizin demokrasi sorunu var. Zaten saydınız, sıralasak uzun bir liste olacak bu sorunların temel sebebi, demokrasi sorunumuz. Buna ihtiyacımız var, çok ciddi bir tekçi zihniyet hüküm sürüyor ülkede. Birinci sıra elbette demokrasi sorunu, bugün Kürt sorunu diye tarif ettiğimizin şeyin kaynağı demokrasi sorunu. Kürtlerin çıkardığı bir huzursuzluktan yada kavgacılıktan yana bir sorun yok ortada. Biz merkezi yönetimin mutlak şekilde güçlendirilmesinin sonucunda işte işler buraya geliyor. Bu haklarımızı halka doğru, insanlara doğru, topluma doğru genişlemesi, bize ait olan haklarımızın yasayla güvence altına alınması gerekiyor. Bu da yetmiyor, çünkü daha önce bu reformlar yapıldı, uygulamada, hayatın içinde bizim yaşayabilmemiz gerekiyor. Sahip olduğumuz haklarımızdan doğan, söz hakkımızı, katılım hakkımızı, bizi, hayatımızı ilgilendiren, günlük yaşantımızı ilgilendiren hiçbir kurala, karara katılamıyoruz. Hiçbirinde söz hakkımız yok. Bu da tabi ki her türlü huzursuzluğu, her türlü zorluğu yaşatır bize. En başta bu sorun çözülürse, insanların sözlerinin merkezden tüm ülkeye akan kararlar değil de insanların istekleri ne, orada yaşayan insanların ihtiyaçları ne, burada insanların talepleri ne? Buna göre şekillendirilir. 
 
 
Amed’te yaşayan insanın yaşam koşullarına Amed halkı, İkizdere’de yaşayan İkizdere köylüsünün, -şimdi oraya bir HES yapıyorsunuz- orada yüz yıldır yaşayan insanların köylerindeki evlerinin konumları, yaşam tarzlarını kökünden değiştiriyorsunuz. Oluyor mu öyle, olmuyor! Sonrasında ne oluyor, buna itiraz sonucunda ne oluyor? Devletin baskı aygıtları devreye giriyor. İşte süreç kapatılıyor. Kapanmıyor aslında, huzursuzluğa sebep oluyor. Sonra ayrışmaya, kutuplaşmaya sebep oluyor. Bunların çözüm yolu diyalog, müzakere, demokrasi… Demokrasi dediğimiz, en kaba haliyle açarsak içini, haklarımızın halka doğru, topluma doğru genişlemesidir. Sahip olduğumuz haklar bize çok uzakta duruyor. Göremiyoruz bile, bilmiyoruz bile onları. Yakınlaşması gerekiyor. Bize ait, belirli bir süre için devrediyoruz o hakları ve sonra asla denetleyemiyoruz. 
 
Yerel yönetimlerin önemi budur, bunu gördük, pandemide, depremden sonraki depremzedelerin yaşadığı mağduriyette gördük. Merkezi yönetimin gücü yetmez zaten. Eski bir sistem bu. Burada bir duygu yok, teknik bir durum bu. Eski, tek durum eski. Eski uygulamalar çalışıyor mu? Teknoloji kullanıyoruz hepimiz, bilgisayar, cep telefonunda uygulamalarımız var, onlar güncelleniyor. Güncellenmediğinde artık çalışmıyor. Aynı şey. Siz ekranda oynadığınız bir oyunun son sürümünü kullanırken, insanı, doğayı, canlıyı, bizi yöneten kurallarla ilgili kurallar bütününün en eski sürümünü, yüz yıl önceki sürümünü kullanıyoruz. Nasıl günlük hayatta kullandığımız uygulamalar ihtiyaca cevap vermiyorsa, bu da ihtiyaca cevap vermiyor. Bu basit bir konu aslında. Gerçekten duygularla, oradan oraya çekiştirilecek bir konu değil. 
 
Seçmenle buluşuyorsunuz, sokağa, halkın nabzına dair izlenimiz nedir? Değişim mümkün mü?
 
Böyle gelmiş, böyle gidecek diye yaşamanın benim açımdan manası yok. Mevzu yol. 
 
Umutluyum, bir kere umut yoksa, mücadelenin de anlamı yok. Niçin yaşayacağız o zaman, zaten ölüp gideceğiz. Böyle gelmiş, böyle gidecek diye yaşamanın benim açımdan manası yok. Belki değişmeyebilir, göremeyebilirim ama mevzu bu değil. Mevzu yol öyle değil mi? Bir şeyleri değiştirmeye çalıştığımızda, düzeltmeye çalıştığımızda, bizim hayatımızı rahatlatacak geri dönüşler sonuç diye sandığımız şeyler olacak. Neyi ne kadar göreceğimizi bilemeyiz. Ama yolda giderken o iyileştirmedir amaç. Dolayısıyla o yılgınlığı, umutsuzluk, kara propaganda olarak değerlendiriyorum ben bunu. Umut hep var. 
 
4 yıldır Muaythai eğitimi aldığınızı söylediniz! Var olan Meclis’i özetlediniz bir anlamda. Meclis nasıl olmalı? 
 
Bu çok esprili bir şeydi. Biz müzakere diye bayrak açmış insanlarız. Diyalog, diyalog, diyalog diye bayrak açmış insanlarız. Orada sevgili Candan hanım Meclis’in yumruklarla izlediğimiz sert yönüne dikkat çekerek, “Oraya hazır mısınız?” diye sordu. Bende dediğiniz gibi uzun bir süredir Muaythai eğitimi alıyorum. Çok da seviyorum. Şu sıralar biraz antrenmansızım. Bu tempodan dolayı pek gidemiyorum. Şuan savunmasız sayılabilirim. (Gülerek) Ama çok esprili bir şey. İlla “gerginliğe hazır mısınız?” deyince, bende espri olarak “ona da hazırız” dedim, “4 yıldır Muaythai eğitimi alıyorum” dedim. İnsanları güldürdü baya. Yoksa müzakeredir esas olan, bir espridir o. 
 
Biraz sanatı konuşalım, özellikle Kürt sanatına dönük ciddi baskılar ve engellemeler söz konusu. Bu Kürtlerle de sınırlı kalmıyor. İktidarı eleştiren, yanında saf tutmayan tüm sanatçılar hedef alındı. İktidarın sanat politikalarını, sanatçılara yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz? 
 
Bence zaten bu dediğiniz sorunların sebebi, sanatın özgür olmamasıdır. İktidar, devlet sanata sahipse, sanatın üzerine tente açtıysa, o zaman iktidara göre tabi ki sanat şekillenir, sanatçılar kıstırılır. Bu kaçınılmaz olandır. Dolayısıyla iktidara göre gündelik çözümler üretmek yerine, sanatı özgür bırakmak gerekir. O zaman kim gelirse gelsin, fark etmeyecektir. Devlete bağlı bir sanat yapısında özgür sanat üretmek, sanatın kendi doğasına aykırı. Sanat ne olursa olsun isyan edendir, eleştirendir, hayal kurandır, ütopya ortaya koyandır. Bunun devletin gölgesi altında olması mümkün değildir. Ne konuşursak konuşalım, bir isyan, bölücülük etiketlemesiyle karşı karşıya kaldığımız için… Sanata aykırı bir şey. Bu konuları konuşurken, işin içeriğinde, manasında kalırsak, etiketlerden kurtulabilirsek daha rahat ilerleyebiliriz. 
 
Baskıdan, iktidara bağlılıktan kurtulmayınca, bugün gündelik sorunları halletseniz, iki ay sonra yine bir sorun çıkacaktır yada kadrolar değişince yine bir sorun çıkacaktır.
 
Özgür sanat için bir özerk sanat kurulu olsa, özel kaynaklı olsa, kamu desteği, kampanya desteği, toplum desteği, böyle bir bütçesi olsa, özgür sanatçıların projeleri oralardan geçse, desteklense, o zaman zaten hiçbir dönemin iktidarına göre sanatçının şekillenme, şekillenmeyen sanatçının sıkıntı yaşama, kaynaksızlıktan dolayı proje üretememe gibi sorunları zaten ortadan kalkacaktır. İş yine demokrasiye dönüp geliyor. Baskıdan, iktidara bağlılıktan kurtulmayınca, bugün gündelik sorunları halletseniz, iki ay sonra yine bir sorun çıkacaktır yada kadrolar değişince yine bir sorun çıkacaktır. Sanatçı her kadroya göre nasıl şekillenebilir. Öyle sanat mı olur, öyle ürün mü çıkar? Mümkün değil. O yüzden zaten her iktidara göre o diziler, -ben diziden örnek vereyim, sanat sadece bir oyunculuk yada sinema gibi sığ bir çerçeveden değerlendirdiğim için değil, kendim tanık olduğum için- aynı tür diziler bir anda geliyor. Çünkü mecbur kalıyor insanlar. Bu bir endüstri. Siz bu endüstrileşmiş devlete bağlı, iktidara bağlı, nasıl özgür sanattan bahsedebiliriz. Bahsedemeyiz. 
 
Toplum gibi sanatta, sanatçılar da kutuplaştırıldı. Bu saatten sonra özgür sanat mümkün mü?
 
Ben her şeyin mümkün olduğuna inanan biriyim, mümkün tabi, her şey mümkün. Bizle ilgili. Bizim sloganımız öyle slogan olsun diye yazılmadı. Bence çok yerinde. Birlikte değiştireceğiz önemli bir şey. Birlikte değiştireceğiz. Bu iktidar insanlarımıza rağmen bu noktaya gelmedi. Dolayısıyla insanlarımıza rağmen devam edemez. İnsanlar, hep beraber kendimizi değiştireceğiz, hangi işe yaramaz alışkanlıklarımızı getirdiysek, muhafaza ederek bugüne getirdiğimiz davranışlarımızın artık işe yaramadığını tespit ediyorsak, bundan kurtulacağız. Bu muazzam bir şey. İnsan niye yaşar başka? Bunu memleket meselesi olarak da düşünmeye gerek yok. Kendi meselende bu değil midir? Gelişmek değil midir mevzu? Kendine bir şey katmak, pratik hayatta olmayan eşyayı oradan kaldırmıyor muyuz? 
 
Ne söylediğimizin anlaşılması gerekiyor. Peşinen itiraz edilmemesi için, peşinen itirazın eleştirilmesi işe yaramıyor. Peşinen itiraz edilmenin koşullarını kaldırmak gerekiyor.
 
Uymayanın yerine uyan başka bir materyal aramıyor muyuz? Aynısını içinde yaşadığımız sistemde niye yapmayalım! Yapamıyoruz, çünkü etrafını ideolojik aygıtlarla hemen kuşatıyorlar. Seni linç ettiriyorlar, ortaya atıyorlar, ne dediğin duyulmuyor, duyulmasın isteniyor. Zaten dediklerinde haklısın çünkü. Bunu anlatmamız gerekiyor insanlara. O gürültüyü sakinleştirmemiz gerekiyor. Ne söylediğimizin anlaşılması gerekiyor. Peşinen itiraz edilmemesi için, peşinen itirazın eleştirilmesi işe yaramıyor. Peşinen itiraz edilmenin koşullarını kaldırmak gerekiyor. Neden öyle bir ortam varsa, o ortamı düzenleyip konuşulacak alanı, konuşulacak kimliğe getirmemiz gerekiyor kendimizi. O zaman söylediklerimizin arkasında durduğumuz, bunun sağlamalarını yaptığımıza inandığımız için herhangi bir sessizlikte, herhangi bir müzakere ortamında, herhangi bir diyalogda ikna edemeyeceğimiz bir durum olamaz. 
 
Çünkü söylediğimiz şey, arkadaş sen şu mahallede yaşadığın sorunu bundan sorumlu olan insana çok kısa sürede iletebilme özgürlüğünü istemez misin? Sonra da bunu ne oldu, sen bu mahalle idare komisyonundasın, sana geçen gün bu apartmanda bir dilekçe verdik, ne oldu bu iş. Seneye oy istemeye geleceksin bu siteye, görüşürüz o zaman demek istemez misin? Bunu anlatırız. Bunda istenmeyecek bir şey yok. Bunu her insan ister, demek ki anlatamadık. Anlatacağız, bundan vazgeçmek yok, haklıyız. İnsana dair bir şey bu. 
 
Hedefiniz büyük, 100 vekil dediniz. Doğup büyüdüğünüz İstanbul için hedefiniz nedir? 
 
Aday olmasaydım da yine bir HDP, Yeşil Sol Parti seçmeni olsaydım, bir tahminde bulunurdum. Tabi ki partimin çok vekil çıkarması, zaten bu konuştuğumuz meselelerin daha güçlü seslendirilmesi ve arkasında sağlam durulmasını sağlayacaktır. O yüzden çok önemli. Ama yol mühim. Bu seçim döneminde neyi ne kadar anlatabildiğimiz mühim. Bu yüzden benim için o bir sonraki aşama. Kaç vekil çıkardık, nasıl ilerleyebiliriz, etkinliğimiz ne durumda. Bu benim için sonraki aşama, şuan tek konsantrasyonum bu haklı meramımızı nasıl geçirebiliriz insanlara. 
 
MA / Özgür Paksoy
 

Diğer başlıklar

25/04/2023
20:53 Meletî’de 6 katlı apartman çöktü
20:43 Beytepe'de tepki çeken yol çalışması yeniden başladı
20:03 33 barodan ortak açıklama: Yasak ve kısıtlama kaldırılsın
20:00 Seçim Güvenliği Platformu: Gözaltı yoluyla en büyük seçim müdahalesi
19:43 Yeşil Sol Parti Kocaeli’de seçim çalışmalarını hızlandırdı
19:38 Mahkemeden HDP’ye silahla saldıran Sütçü hakkında suç duyurusu
19:29 İstanbul'da gözaltı protestosuna saldırı: 10 gözaltı
19:16 Minbic’te bir araçta patlama
19:08 Buldan: Önceliğimiz bu faşizmi ve iktidarı göndermektir
18:48 Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Akın’dan DFG’ye ziyaret
18:33 Gözaltılar protesto edildi: Birlikte direnelim
18:10 Arama kararı olmayan Piya’ya baskın: Tüm dijital materyallere el konuldu
18:09 Oyuncular Sendikası’ndan gözaltılara tepki
18:07 Sancar’dan operasyon mesajı: AKP kaybedeceğini anladı
17:38 7 yaşından beri 12 kez gözaltına alınan Yürek yine gözaltında
17:28 Yeşil Sol Parti adayı Cemal’den Yeni Yaşam'a ziyaret
17:25 Yeşil Sol Parti’nin ziyaretleri sürüyor
17:17 Munzur Çayı’nda kaybolan gençlerden 5 gündür haber yok
17:12 Tiyatro Kooperatifleri: Meslektaşlarımız serbest bırakılsın
16:44 Kendi hazırladığı iddianameye bile el koydu
16:42 Buldan: Wan’da 8-0 yapalım
16:33 Amed Şehir Tiyatrosu: Sanatımızı susturamazsınız
16:12 HDP Sözcüsü Günay: Operasyon AKP-MHP’nin kaybetme korkusudur
16:02 Yeşil Sol Parti’den aralıksız seçim çalışması
15:58 48 saatte 48 bombalama
15:40 Yeşil Sol Xarpêt’te: Bu halk size kaybettirecek
15:25 Polis Aram Yayınevi’ne arama tutanağı yerine bu notu bıraktı!
15:24 Gezi Davası’nda tutuklamaların 1’inci yılı
15:06 Buldan: Bu bir kumpas operasyonudur
14:58 Sağlıkçılar: Hastane yerinde dönüştürülsün
14:31 Demirtaş: Soylu kendi mitinginde toplayamadığı kadar insanı gözaltına aldırmış
14:30 Avukatlara yönelik gözaltı protesto edildi: Derhal serbest bırakın
13:41 Kobanê'de bir araca saldırı
13:30 Gözaltılara tepki: Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz
13:21 Amed’te gözaltılar protesto edildi: Bir adım geri atmayacağız
12:56 Eğitim Sen: Özgür ve anadilde eğitim için oy vereceğiz
12:42 ÖHD Amed Şubesi’nde arama sona erdi: 25 avukat gözaltında
12:30 Gözaltına alınan 78 isim netleşti
12:26 Şenyaşar’dan gözaltılara tepki: İktidarın son çırpınışları
12:25 Çewlîg’de binler buluştu: İmralı özgürleşirse halklar özgürleşir
11:58 DFG ve MKGP'den gözaltılara tepki: Susturamayacaksınız!
11:55 Kültür derneklerine baskın: Sanatçılar gözaltına alındı
11:40 Abdullah Öcalan’dan haber alınmama hali 25'inci ayını geride bıraktı
11:30 10 gazeteci gözaltına alındı
10:45 KESK Kadın Meclisi: 1 Mayıs'ta alanlarda 14 Mayıs’ta sandıktayız
10:33 HDP: Bu operasyon sandıkları ve halkın iradesini çalma operasyonudur
10:16 Avukatlardan Abdullah Öcalan ile görüşme başvurusu
10:12 Amed Barosu Başkanı Eren: Operasyon Kürt seçmene bir gözdağı gibi gözüküyor
10:07 Semsûr sorunlarını konuşacak
09:11 Ege'de Yeşil Sol ile kadın rengi açığa çıkacak
09:04 1 Mayıs çağrısı: Değişimi meydanlarda başlatacağız
09:04 Hataylı gençler: Oylar Yeşil Sol Parti'ye
09:03 Ticaret için konteyner var!
09:03 Kelman: Abdullah Öcalan'ı, komplonun çok ötesi 'global holding' tutuklattı
09:01 Meletî’de halk buluşmasına davet
09:01 Yüksek enflasyon nedeniyle bal ellerinde kaldı
09:00 Yeşil Sol Parti adayı: Muğla'da ilki yaşatmaya yakınız
09:00 ‘Tahliyeleri engellenen tutuklular rehine olarak tutuluyor’
09:00 25 NİSAN 2023 GÜNDEMİ
06:55 Seçim öncesi gazeteci, siyasetçi, hukukçu ve sanatçılara operasyon: Çok sayıda gözaltı
00:03 Sudan'da 72 saatlik ateşkes kararı
24/04/2023
23:57 Hatay'da Yeşil Sol Partili adaylar güllerle karşılandı
23:52 Yeşil Sol Parti’den silahlı saldırı iddiasına dair açıklama
23:44 Özerk Yönetim deklarasyonuna siyasi partilerden destek
23:16 Aydeniz’den sandık güvenliği çağrısı
22:45 Öğrenci Faaliyeti katliamları teşhir etti
22:31 Ferit Şenyaşar: İrademize güveniyoruz
22:26 Gençlerden Amed sokaklarında seçim çalışması
20:43 Til Temir’e saldırı: 3 çocuk katledildi
20:17 İşkenceci polislere 'sipariş' iddianame
19:11 CİSST’den cezaevlerine ilişkin siyasi partilere çağrı
18:57 Şenyaşar ailesi: Zulme sessiz kalan zihniyet kaybedecek
18:53 Erivan’da Ermeni Soykırımı'nda katledilenler anıldı
18:49 Fransa Sudan’daki büyükelçiliğini kapattı
18:19 42 vekile ait dokunulmazlık dosyası Meclis’e sunuldu
18:07 Sêrt’te kadın buluşması: Zafere kadar yine biz!
17:01 Tacizle suçlanan savcı hakkında zorla getirme kararı
16:59 Sosyalist Kaymaz Türkiye'ye iade edildi
16:54 MA’nın 42 haberine erişim engeli
16:13 Dört bir yanda seçim çalışması: Bu ceberut sistemi göndereceğiz
16:09 İzmir Barosu’nun eski yönetimi beraat etti
15:21 Ümit Özdağ’ın hedef gösterdiği paneli valilik yasakladı
14:44 Silopya’da kadın mitingi: Çok kadınla birlikte geliyoruz, değiştireceğiz
14:31 Uyarılar dinlenmedi: Çadır kent kaldırıldı
14:28 Keskin: Soykırımı tanı, af dile, tazmin et
13:48 Kılıçdaroğlu: Adaleti sağlayacağız
13:12 Colemêrg’ten mesaj: Gayet tabi kudretlidir durumumuz
13:00 Xarpêt’in kadın vekil adayları halkı mitinge çağırdı
12:19 Elkê’de zırhlı araçlı sirenli 23 Nisan kutlamasına tepki
12:10 Hezex’te silahlı saldırı: 1 ölü, 2 yaralı
11:57 Türkiye, Suriye, Rusya ve İran yarın bir araya gelecek
11:53 AGİT seçimler için gözlemci görevlendirilmesini talep etti
11:30 Gazeteci Şahinli’nin duruşmasına gazeteciler alınmadı
11:11 Sudan’da çatışmalarda 264 kişi yaşamını yitirdi
10:41 Hunergeha Welat’tan yeni kilam
10:30 HDP’den 24 Nisan açıklaması: Yüzleşmek toplumsal barışı kurmanın ilk adımıdır
09:25 Köylüoğlu: Güney’deki suikastları MİT-Parastin-Hizbullah üçlüsü gerçekleştiriyor
09:12 Hasan Cemal: Erdoğan’dan kurtulmadan Kürt sorununda çözüm yolu açılmaz
09:07 Bedlîsliler: Seçimde çok iyi bir sonuç alacağız
09:05 Vali-kayyım işçinin ölümünden sorumlu tutulan yardımcısına siper oldu
09:03 Osal: Halk kurtuluşu Yeşil Sol'da görüyor
09:03 ‘İşte geldi, gelecek Yeşil Sol’
09:02 Av. Dönmez: İzmir’de halkımızın tek bir oyu bile heba olmayacak
09:01 'İşçiler seçimi etkileyecek'
09:00 'Depremden ölmedik, molozdan öleceğiz'
09:00 24 NİSAN 2023 GÜNDEMİ
00:00 Günay’dan AKP’li Abak’a yanıt: Geri sayım başladı
23/04/2023
23:28 Adana’da coşkulu gençlik şöleni
21:20 İsviçre’nin dört merkezinde seçim çalışması
20:47 Şengal’de ‘Jin Jiyan Azadî ile kadın devrimine doğru’ konferansı
19:59 Ahmet Türk: Kürtler özgürlük için direnişine devam edecek
19:40 Yeşil Sol Parti Ege’den Akdeniz’e herkesi sandığa çağırdı
19:10 Önder: Yeşil Sol geleceğe yürümenin adıdır
18:58 Yeşil Sol Parti katledilen kadınların aileleriyle bir araya geldi
18:16 Almanya’da kamu çalışanlarının grevleri sonuç verdi
17:10 Adaylardan Amedspor taraftarlarına ziyaret
16:21 Seçim büroları açıldı, kitlesel yürüyüşler gerçekleştirildi
16:06 ‘Emin adımlarla adalete yürüyoruz’
15:33 İki günde 52 saldırı
15:08 Buldan Bahar Şöleni’nden seslendi: Tek adres Yeşil Sol
13:24 Bağlar Belediyesi aracıyla AKP bayrakları asılıyor
13:18 Kadıköy’de gençlik forumu: Nefret ortamını ortadan kaldırmalıyız
13:17 Sudan’da çatışmalar sürüyor: ABD elçiliğini kapattı, Irak çalışanlarını çekti
12:53 İsrail’de onbinler sokakta
11:28 Dîlok’ta gençler kararlı: AKP’nin son seçimi olacak
11:22 Hama’da bir ayda 54 kişi öldürüldü
11:21 Jin ‘Erkek adaletin politikası cezasızlık’ manşetiyle yayında
10:48 BM’ye 'Şehba ve Halep’e uluslararası heyet gönderin' çağrısı
09:48 AKP’den AFAD’ın yardım kolileriyle seçim propagandası
09:39 Yeşil Sol Parti’nin Colemêrg mitingi yarın
09:16 Botan’daki kadın mitingine çağrı: Gelin sesimizi yükseltelim
09:15 Toplum sağlığı ve barışı için tecrit kaldırılmalı
09:14 Kimyasal saldırılar da sonuç vermedi
09:13 Riha seçime hazırlanıyor: Adalet istiyoruz
09:10 Yeşil Sol Parti adayı Kerem Fırtına: Tam da görev alma zamanı
09:08 Yeşil Sol Parti adayı Kabaiş: Adana’yı Avrupa’nın çöpü yaptırmayacağız
09:07 'Colemêrg'te oy rekoru kıracağız'
09:03 İrmez: 15 Mayıs'ta iki bayramı birlikte kutlayacağız
09:01 'Siyaset arenasını erkeklere bırakmayacağız'
09:00 23 NİSAN 2023 GÜNDEMİ
07:55 Alanya'da Êlih otobüsüne saldırı: 3 yaralı
22/04/2023
23:59 Tour de Lorraine festivalinde Kürtlerden iki ayrı panel
23:43 Depremzedelerin kaldığı konteynerde yangın çıktı
22:56 Zürih’te miting: Bu iktidarın gidişi yakın
22:26 İsviçre’de 29 Nisan’dan itibaren oy kullanılacak
21:23 'Sokakları boş bırakmayan gücümüzle geliyoruz'
20:47 Paris’te Emek ve Özgürlük İttifakı mitingi
20:20 Jinnews editörü Gülşen Koçuk serbest bırakıldı
20:08 Ulm’de seçim paneli
19:55 Yeşil Sol’dan kent kent bayramlaşma