ANKARA - MA'nın tutuklu Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, iktidarın çizdiği sınırlar içerisinde haber yapmadıkları için yargılandıklarını belirtirken, mahkeme başkanının "KYK borcunu ödememenin örgütsel bir nedeni var mı?” diye sorması dikkat çekti. 

 

Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde gazetecilerin yargılandığı davanın ilk duruşması devam ediyor. Mezopotamya Ajansı (MA) Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, savunma yaptı. Yurtsever,

gözaltına alınıp tutuklanan gazetecilere dikkat çekti. 

 

'VERGİ ALAN DA SUÇLU DEĞİL Mİ?'

 

Mahkeme başkanı, bu sırada “Yani ne ilksiniz ne de sonsunuz” dedi. Yurtsever ise, “Böyle giderse son olabilir” dedi. Yurtsever, hakkındaki suçlamalara işaret ederek, "Bu saçma sapan iddialar, cevap vermeye dahi değer değil. Zaten iddianame gazeteci olduğumuz ispatlamış. Haksız ve hukuksuz bir şekilde 7 aydır tutukluyuz. Bu bir suçtur. Bu suçu anlatmak için bize yetirince bir savunma hakkı dahi verilmiyor. Çalıştığımız MA ilegalize ediliyor. Bu ajans vergi ödüyor. Bu vergiyi alan da suçlu olmuş olmuyor mu?” diye sordu.  

 

‘MA'DAN SUÇ ÇIKARTAMAZSINIZ'

 

Gazeteciler olarak toplumun sorunlarını dile getirdiklerini söyleyen Yurtsever, “Gazeteci toplumun vicdanıdır. İktidarın belirlediği sınırları geçmemek değildir. Biz kamu adına haber yapıyoruz ve burada vicdan da devreye girer. Din, dil, ırk gözetmeksizin haber yapıyoruz. MA da bu konuda alternatiftir ve resmi bir ajanstır. Bizden de MA’dan da suç çıkartamazsınız” diye kaydetti.

 

KÜRT SORUNU VURGUSU

 

İddianamede 5 haberinin suçlama konusu yapıldığını dile getiren Yurtsever, “Kürt sorunu ile ilgili yaptığımız haberler konulmuş. Cezaevinde yaşanan açlık grevleri, ihlaller ve ırkçılığı teşhir eden belirli haberler konulmuş. Bunlar üzerinden kriminalize edilmek isteniyoruz. Kürt sorunu bu ülkenin kırmızı çizgisidir. Bunu işlememizi istemiyorlar. ‘Bu sorunu görmeyeceksiniz’ diyorlar. Kürt sorunu bu ülkenin temel gündemlerinden biridir. Bunu yazıyoruz, yazmaya devam edeceğiz. Bütün yönleri ile işliyoruz. Kanuna göre de basın özgürdür. Eleştirme, yorumlama ve haber yapma ile yayma hakkımız vardır. Kürt sorunu bağlamında yaşanan her şeyin toplum tarafından bilinmesi lazım. Toplum yaşanan ihlalleri bilmiyor. İktidar bir sınır çizmiş ve bu sınır içinde haber yapmamızı istiyor. Bunu yapan basın da var. Ancak biz bunu yapmıyoruz. Bunu yapmadığımız için yargılanıyoruz” diye konuştu.

 

‘DİYARBAKIR ANNELERİ’ SORUSU  

 

Mahkeme başkanı, Yurtsever’e, “PKK’nin ya da HDP aleyhine hiç haber yaptınız mı?” diye sordu. Avukat Resul Temur, bu soruya müdahale etti. Ancak mahkeme başkanı bağırarak, “Ne soracağıma siz karar veremezsiniz” dedi. 

 

Mahkeme başkanı, “Diyarbakır aileleri ile ilgili bir haber yaptınız mı?” diye sordu. Yurtsever, “Toplum ile ilgili olan her şeyi haberleştiririm. Gündem olan ve var olan bir durumu haberleştiririz. Bunun kimin lehine aleyhine bakamam. Bunu bilemem de. Ben tarafsız bir şekilde olanı yazarım ve topluma sunarım” dedi.  

 

YARGI KİMİN BASKISI ALTINDA?

 

Demokratik haklarını kullananların baskı altında olduğunu ve bu haberleştirdiğini dile getiren Yurtsever, “Bu nedenle yargı baskısı altındayız. Peki yargı kimin baskısı altında?” diye sordu. Yurtsever, gizli tanık ifadelerine de dikkat çekerek, MA’da çalışması nedeniyle suçlandığını dile getirdi. Yurtsever, “MA Yazı İşleri Müdürüyüm ve bilinen bir gazeteciyim. Sanal medyada da nerede çalıştığımız yazmışım. 9 yıldır da çalışıyorum. Bu nedenle herkes gazeteci olduğumu biliyor. Ancak gizli tanık ifadeleri üzerinden suçlanıyoruz. Bunu kabul etmemiz mümkün değil" diye kaydetti. 

 

Yurtsever, tutuklanan gazetecilerle dayanışmanın da suçlama konusu yapıldığını ve bunun suç olarak lanse edilmeyeceğini dile getirdi. Gazetecilere mektup gönderme etkinliği düzenlediklerini ve kitap gönderdiklerini belirten Yurtsever, bu duruma ilişkin yaptığı telefon görüşmelerinin de iddianamede yer aldığını dile getirdi. Yurtsever, “Telefonda davet ettiğim, dayanışmaya çağırdığım gazetecilere gönderecekleri kitaplara bir şey yazmamaları aksi taktirde cezaevi idaresinin kitapları gazetecilere vermeyeceğine dair bilgi verdim. Ancak bu ‘subliminal’ mesaj olarak yer alıyor” diye kaydetti.

 

HABER TAKİBİ SUÇLAMASI

 

Yurtsever, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmasına dair İstanbul’un Kadıköy ilçesinde yapılan eylemi takip ettiğini, burada canlı yayına katıldığını, bu esnada elinde kamera ve mikrofon bulunduğunu, bu durumun da iddianamede suç olarak gösterildiğini söyledi. Yurtsever, annesine ait banka kartını kullanmasının suçlama konusunun yapılmasına tepki göstererek, "Öğrenciyken KYK'den kredi aldım. Ancak hala ödeyemedim. Ödeme zamanı geldiği için banka hesabıma para attığımda el konulur. Bu nedenle kendi kartımı kullanamıyorum” dedi. Yurtsever, ikametgah adresinde oturmadığı için suçlandığını da dile getirdi. 

 

Mahkeme başkanı, MA İmtiyaz Sahibi Ferhat Çelik’i, MA’nın işleyişini, MA’nın kaç abonesi olduğunu, Medya Haber TV’de yayınlanan programları da sordu. 

 

KYK BORCU

 

Mahkeme başkanının “KYK borcunu ödememenin örgütsel bir nedeni var mı?” ve “Tutuklu ve hükümlülere neden ‘tutsak’ diyorsunuz?” sorularını yönetmesi dikkat çekti. Yurtsever, “Herkes tutuklu ve hükümlüleri istediği gibi tanımlayabilir. Mesele şu anda ‘alı konulduğumu’ düşünüyorum” dedi. 

 

Yurtsever, “Özgür Basın hakikati savunuyor ve bu hakikati yaymaktan asla taviz vermeyeceğiz” dedi.