İZMİR - Erdoğan'ın yargıya müdahalenin sürdürüleceğinin mesajını verdiğini belirten İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz, “Cüppemizde ne ilik var ne de düğme. Korkmadan, çekinmeden mücadeleye devam edeceğiz" dedi. 

 

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda Cumhur İttifakı adayı AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, oyların yüzde 52,18'ini alarak yeniden seçildi. Tartışmalı seçimlerin ardından ekonomiden yargıya, sağlıktan eğitime kadar birçok alanda yurttaşların kaygıları da arttı. Erdoğan, 28 Mayıs akşamı yaptığı balkon konuşmasında, 21 yıllık iktidarı dönemi boyunca yargıya müdahalesini sürdüreceğinin mesajını verdi. 

 

‘İKTİDAR GÜÇ KAYBETTİ’

 

Seçim sonuçlarını ve Erdoğan’ın verdiği mesajları değerlendiren İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, öncelikle seçim yarışının kimler arasında olduğuna bakmak gerektiğinin altını çizdi. “Kamunun, devletin bütün olanaklarını kullanarak, bütün televizyonlarda iftiralar üzerinden yürütülen bir seçim kampanyası ne kadar adil olur?” diye soran Yılmaz, "O yüzden pek şaşırtan bir sonuç değil. Ama her şeye rağmen muhalefetin yüzde 48'e yakın bir oy alması, kaybedilmiş bir seçim olarak görmemek sonucunu çıkarıyor. Hele hele Cumhurbaşkanının 14 Mayıs'taki ilk turda seçilememiş olması, siyasal iktidarın bütün olanaklarına rağmen güç kaybıdır. Demokratik anlamda bir sıkıntının varlığının devamıdır" dedi.

 

'GELECEĞE UMUTLA BAKILMALI'

 

Seçim sürecinin adil olmadığını, şaibelerin olduğunu belirten Yılmaz, “Bütün bunları bir araya getirdiğinizde, bu sonucun olması başarıdır. Onun için geleceğe umutla bakmak gerekir. Zaten ekonomik anlamda son derece olumsuz bir tablo var. Hukuk, sağlık, eğitim, neresinden bakarsanız bakın, iflas etmiş bir süreçten bahsediyoruz. Bu süreç uzun zaman devam etmeyecektir. Mutlaka demokratik yollarla bir çözüm üretilmesi gerekir" diye belirtti.

 

'CÜPPEMİZDE İLİK DE DÜĞME DE YOK'

 

Erdoğan'ın ilk sözlerinin “onlardan hesap soracağız” olduğunu hatırlatan Yılmaz, şöyle devam etti: "Ne yazık ki böyle bir söylemi devam ettiren bir anlayışı görüyoruz. Bu, yani yargıyı etki altına almak ve bununla ilgili söylemlerde bulunmak Anayasal bir suçtur. Bu suç işlenmeye devam ediyor. Yargı tamamen güdümlü bir hale geldi. Artık yargı bağımsızlığından bahsetmek mümkün değil. Biz bu baskıların artarak devam edeceği öngörüsünde bulunuyoruz. Ama hiç bir zaman da mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Biz her zaman hukukun üstünlüğünden, yargının bağımsızlığından yanayız. Mücadelemizde bu yönde devam edecek. Ne yaparlarsa yapsınlar, hukuk devletinden, hukukun üstünlüğünden asla vazgeçmeyeceğiz. Bizim cüppemizde ne ilik var ne de düğme. Yargının asli unsuru olarak görevimize korkmadan, çekinmeden devam edeceğiz."

 

TOPLUMA YAYILAN HUKUKSUZLUKLAR 

 

ÖHD İzmir Şubesi Eş Başkanı Şükran Öztürk ise muhalefetin demokrasinin son kalesi ve referandum olarak nitelediği seçimlerin adil olmadığını vurguladı. Bundan sonraki süreçte siyasi iktidarın hukuku bir “zor sopası” olarak kullanmaya devam edeceğini kaydeden Öztürk, "İlk açıklamasından da bu anlaşılıyor. Selahattin Demirtaş'ın AİHM kararına rağmen tutulduğunu herkes biliyor. Siyasi iktidar, halen yargı kararlarını tanımayacağını, kendi yargısını devam ettireceklerini söylüyor. ÖHD olarak hukukun olmadığını hep söylüyoruz. Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit politikalarıyla tüm topluma yayılan hukuksuzluklar büyüyecek" dedi. 

 

ÖHD’NİN İLKE VE HEDEFLERİ 

 

Mevcut Anayasal düzenlemelerinin toplumu ileri götürmesi ve özgür bir geleceğin inşası için yapılandırılması gerektiğini sözlerine ekleyen Öztürk, “Seçimler sonucunda muhalefetin iktidara gelmiş olması açıkçası bizi çok etkilemeyecekti. Biz doğru bildiğimiz için mücadelemizi her daim verecektik. Umutsuzluğa kapılmak gibi bir durumun gerçekçi olmadığını düşünüyorum. Mücadeleyi sadece kazanma ve başarı üzerinden hedefleyemezsiniz. Mücadele bir ilke üzerinden belirlendiği takdirde hiç bitmez. ÖHD olarak ilke ve hedeflerimiz doğrultusunda ilerleyeceğiz" şeklinde konuştu.

 

MA / Tolga Güney