DAİŞ'li Güler: Pirsus katliamını devlet yaptı diye duydum

img
RIHA -  Pirsûs Katliamı Davasında tanık olarak dinlenen DAİŞ'li Kasım Güler, Suriye’ye askerlerin gözetiminde geçtiğini belirterek, "Pîrsus Katliamını kim yaptı?” şeklinde sorulan soruya  “Kimileri devlet yaptı dedi. Ben böyle duydum” dedi.
 
Riha’nin Pirsûs (Suruç) ilçesi Amara Kültür Merkezi'nde 20 Temmuz 2015 tarihinde Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) öncülüğündeki gençlere yönelik DAİŞ’in gerçekleştirdiği canlı bomba saldırısında 33 kişinin katledilmesine ilişkin firari sanıklar Deniz Büyükçelebi ve İlhami Balı yönünden devam eden davanın 4'üncü duruşması, Urfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya Suruç Aileleri İnisiyatifi üyeleri, katliamda yaralı olarak kurtulanlar, Suruç İçin Adalet Platformu üyesi avukatlar, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Riha milletvekilleri Ferit Şenyaşar ile Dilan Kunt Ayan, Riha Baro Başkanı Abdullah Öncel, SGDF, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) Riha İl Örgütü temsilcileri, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD) üyeleri ve çok sayıda kişi katıldı. 
 
Duruşmada 10 Ekim Ankara Gar Katliamının tutuklu sanığı Kasım Güler, DAİŞ'in medya işlerini yaptığı söylenen Ömer Yetek, İçişleri Bakanlığı tarafından Sultan Ahmet ve Pirsûs Katliamı saldırılarının patlayıcılarını temin ettiği belirtilen DAİŞ'li Azzo Halaf Süleyman El Aggal, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile tanık olarak dinlendi.
 
Kimlik tespiti il başlayan duruşmada konuşan Kasım Güler, İlhami Balı ve Deniz Büyükçelebi ile tanıştığını söyledi. 2010 yılında İlhami Balı ile Adana Cezaevinde tanıştığını söyleyen Güler, “1 ay beraber kaldık. O zaman İlhami’nin DAİŞ ile bağı yoktu. İslami sohbetler yaptık. Suruç katliamı ile ilgili bir bilgim, duyumum yok” dedi. 
 
‘KİMİLERİ DEVLET YAPTI DEDİ’
 
Güler’e daha sonra Suruç İçin Adalet Platformu üyesi avukatlar soru yöneltti. DAİŞ’e hangi tarihte katıldığını hatırlamadığını ileri süren Güler, Suriye’ye askerlerin gözetiminde geçtiğini belirterek, “Suriye'ye askerlerin yanından bazen geçerdik, bazen yakalanırdık, askerler bir şey demiyordu. Ben onlarca kez geçtim, bu bir devlet politikasıydı. Normal gidip geliyorduk” dedi. Güler, "Pîrsus Katliamını kim yaptı?” şeklinde sorulan soruya  “Kimileri devlet yaptı dedi. Ben böyle duydum” dedi. 
 
Güler, avukatların detaylı soru sorması üzerine, tanık olduğunu, soruların “özel bilgiler” içerdiğini ileri sürerek cevaplamayacağını söyledi. Güler daha sonra sorulan sorulara “Bilmiyorum, tanımıyorum” şeklinde kısa cevaplar verdi. 
 
‘CEZAEVİNDE İSTİHBARAT İLE GÖRÜŞTÜM’
 
Daha sonra tanık olarak dinlenen Azzo Süleyman El Aggal ise ifadesinin başında Türkiye’ye hiç giriş çıkış yapmadığını iddia etti. Ancak Aggal, avukatların yönelttiği sorular karşısında 2012 yılında yaralandığını ve Türkiye’ye ait bir ambulans ile Riha’nın Kaniya Xezalan (Akçakale) ilçesine devlet hastanesinde tedavi olmak için iki gün Türkiye’ye geldiğini söyledi. Bunun üzerine avukatlar Aggal’ın neden çelişkili ifade verdiğini sordu, ancak Aggal daha önce verdiği cevabı tekrarladı. Avukatlar ifade veren kişinin Süleyman El Aggal olmadığından şüphelenmesi üzerine, Aggal,  daha önce emniyette verdiği ifadelerin hepsinin işkence altında alındığını, kendisinin hazırlanan ifadeyi sadece imzaladığını ileri sürdü. Cezaevinde olmasına rağmen istihbarat görevlileri ile görüştüğünü söyleyen Aggal, görüşmenin içeriğine dair ise bir bilgi paylaşmadı. 
 
BUNLAR BENİM ÖZELİM SAVUNMASI!
 
Tanık olarak dinlenen Ömer Yetek ise hakimin vicdan ve namus adına yemin etmesini talep etmesi üzerine “Ben sadece Allah adına yemin ederim. Ben bu yemini etmiyorum” dedi. Hakim Yetek’in yemin etmemesi üzerinde tanık olarak dinlenemeyeceğini belirti. Daha sonra avukatlar kutsal değerler adına yemin etmesi kanunen yeterli demesi üzerine Yetek’e yemin ettirilerek tanıklığı alındı. Katliam tarihinde Suriye’de olduğunu söyleyen Yetek, “Türkiye'de PKK ile aramda bir sorun vardı, onun için 2015'te Suriye'ye gitmiştim. Tebqa'da yaşadım. Ailem ile birlikte gittim. Akçakale üzerinden gittim. Kaçak yollardan gittim. Gönderen Türkiye dendi. Gittiğim yerde ÖSO vardı daha sora IŞİD geldi. Yaklaşık 3 yıl kaldım. 2018 yılında sınıra gelerek askerlere teslim oldum. Ben kaçmak istedim, IŞİD beni cezaevine attı. Onları hep eleştirdim, yanlışlarını söyledim. Bunun için beni sevmiyorlardı. Kaçmaya çalışanları hapse attılar. Bana para vermediler. Benim param vardı” diye konuştu. 
 
Avukatların Suriye’de ne iş yaptığını ve ne kadar para kazandığını sorması üzerine Yetek, “Ben sanık değilim, bana niye bu kadar soru soruluyor. Bunlar benim özelim” diyerek cevap verdi. Emniyet ifadesini işkence altında verdiğini ileri süren Yetek’e kutsal değerler üzerine yemin ettiği hatırlatılması üzerine “Beni kutsal değerlerim ile zorlamayın” dedi. Bunun üzerine Yetek’in avukatı, yasak olmasına rağmen müvekkiline bir takım ifadelerde bulunarak müdahale etti. Mahkeme başkanı ve Suruç ailelerinin avukatları uyarıda bulundu. Yetek, daha sonra sorulan sorulara “hatırlamıyorum, bilgim yok, hayır” şeklinde kısa cevaplar verdi. Hakim Yetek’e aleyhinde olan sorulara cevap vermemesi hakkı olduğunu söylemesi avukatların tepkisine eden oldu.
 
‘SADECE ADALET ARIYORUM’
 
Tanıklardan sonra katliamda babası İsmet Şeker'i kaybeden Dilek Kaya söz aldı. Katliamın üzerinden 8 yıl geçtiğini belirten Kaya, “8 yıldır ilk defa bir tanık gördük. Her duruşma İstanbul'dan binlerce kilometre geliyoruz. Bir imam var, katliam videosu çekiyor ve çantasından IŞİD bayrağı çıkıyor ama yargılanmıyor. Bu nasıl adalet. Babamı öldürdüler. Bombacının resmi var ama emniyet yakalamamış yetkili kimse yargılanmıyor. Adalet nerede? Babamın yanık vücudunu ben kefenledim. Suruç Aileleri, yaralıları her gün aynı acıyı yaşıyoruz. İki karakolun ortasında katledildiler. Ben babamı gönderdim çünkü izin verilmişti. Yasal yollardan gideceklerdi. Madem istihbarat vardı, neden görevlerini yapmadılar. Görevini yapmayanlar neden burada değil. Babam 53 yaşında, Ezgi 17 yaşında öldürüldü. Sadece adalet arıyorum”  diye konuştu. Araya giren mahkeme başkanı “tanrı yardımcınız olsun” dedi. 
 
‘SANIKLAR DEĞİL ÇOCUKLARIMIZ TUTUKLANDI’
 
Katliamda oğlu Çağdaş Aydın'ı kaybeden ve katliamda yaralanan Fethi Aydın da katliamın üzerinden 8 yıl geçtiğini belirterek, “8 yıldır bir arpa boyu yol almadık. Ambulans engellendi, üzerimize gaz sıkıldı. Ömer Aslan diye biri video, foto çekiyor halk yakalıyor. Polis onun sakalını kesip bırakıyor. Kim bu kişinin sakalını kesip bıraktı, katliama göz yumanlar nerede? Her şeyi Yakup Şahin yaptı. Bu Rambo’mu. Siz bu kadar şeyi yapan Rambo’yu nasıl içeride tutuyorsunuz? Çıkıp kaçar bu kadar şeyi tek başına yaptıysa. Sanıklar tutuklanmadı ama avukatlarımız, çocuklarımız adalet istediği için tutuklandı. Adalet yerini bulsaydı, 10 Ekim katliamı olmazdı. Tanıklar istedikleri zaman Suriye ye gidip geldiklerini söylediler. Ben niye gidemedim? Devlet izin vermezse kimse gidip gelebilir mi? Biz her ayın 20’sinde 33 dakika İstanbul da oturuyoruz ama ona da saldırılıyor. Bırakın bu insanlar acılarını yaşasın. Çoluk çocuğumuzu bırakıp yola düşüyoruz. Çocuklarımız gelmeyecek biliyorum ama başka çocuklar ölmesin diye geliyoruz” şeklinde konuştu. 
 
‘DAVUTOĞLU DİNLENSİN BİRÇOK ŞEY ORTAYA ÇIKAR’
 
Katliamda annesi Bahar Nazegül Boyraz'ı kaybeden Yasemin Boyraz, “Ömer Aslan daha önce tanık olarak dinlendi, sanık olarak dinlenmesini istiyoruz. Ahmet Davutoğlu’nun tanık olarak dinlenmesini istiyoruz. Daha önce televizyonda söylediği sözler var. DAİŞ'liler tanık olarak dinlendi ve işkence altında ifa verdiklerini ileri sürdüler. Davutoğlu dosyalar açılırsa birileri insan içine çıkamaz. Davutoğlu dinlenirse birçok şey ortaya çıkar. Katliam günü Suruç halkına polis müdahale etti yardım etmesinler diye. O müdahale esnasında TOMA'dan su, biber gazı sıkanlardan şikayetçiyim. Değil 8 yıl, 88 yıl geçse de bu davanın peşini bırakmayacağım. Biz şuan yargılanıyoruz. Biz heyete neden 5 saat görüntü kayıp dediğimiz için tehdit etmekten yargılanıyoruz. Katliamda yaşamını yitirenler kusurlu bulundu, gerekçe izinsiz gitmeleri. Bu insanlar Suruç'ta katledildi, Suruç nerenin vilayeti?” diye sordu. 
 
‘YARALILARIMIZI MÜDAHALEDEN SONRA ŞEHİT VERDİK’
 
Suruç Aileleri İnisiyatifi'nden Yalçın Demir ise Urfa Adliyesi önünde Adalet Nöbeti tutan Emine Şenyaşar’ın mücadelesini selamlayarak, sözlerine başladı. Katliamdan sonra yaşamını yitirenlerin “terörize” edildiğini kaydeden Yalçın, Suruç Aileleri ve yaralıların yaşadıkları sağlık sorunları, maruz kaldıkları hak ihlalini anlattı.  Demir, “Katliam günü güvenlik önlemi alınmadı. Yoldaşlarımızın vücutları gözlerimizin önünde yandı. Katliam olduğunda ben açıklamanın videosunu çekmek için tam kitlenin karşısındaydım. Patlama sonrası polis bize müdahale etti ve o müdahalede 10 yaralımızı şehit verdik. Emniyet müdürü Muğla Milas’a tayin edilerek ödüllendirildi. Abdullah Ömer Aslan benzin istasyonu arıyordum ve 'Suruç'a ara yollardan geldim' diyor. Acaba canlı bombayı bu ara yollardan kendisi mi getirdi. Aslan'ın dinlenmesini talep ediyoruz. İlhami Bali ile Deniz Büyükçelebi kırmızı bülten ile aranıyor, devlet yerlerini biliyor. Ahmet Davutoğlu kendisini ihbar ediyor ama dinlenmiyor. Neden dinlenmiyor, bu kişi ifade vermeli. Dinlenmeden içimiz rahatlamaz. 8'inci yıl dönümü yaklaşıyor ve biz yine yoldaşlarımızı anacağız. Mezarlıkları ziyaret edeceğiz, biz suçlu değiliz bize kimse müdahale etmesin” diye konuştu. 
 
‘İNSANLAR VAHŞİ BİR ŞEKİLDE KATLEDİLDİ’
 
Ardından söz alan avukat Sevda Çelik Özbingöl, “Müşteki ve mağdurlar 8 yıldır bir süreç sürdürüyor ve bunu anlattılar. Biz sadece avukat değil soruşturma ve kovuşturma sürecinin bir tanığı olarak konuşuyoruz. Her duruşmada talepleri dile getiriyoruz. Dava 8 yıllık ama gizlilik kararları ile sürdü yıllarca. Adalet sistemimizin bir kara deliği oldu dosya. İnsanlar vahşi bir şekilde katledildi. Zaman aşımına tabi değil, insanlığa karşı işlenen bir suç var. Tanıklardan biri 'çok rahat Türkiye'ye girip çıkıyorduk' dedi. İŞİD terör örgütü, birçok katliam yapmıştı ama rahat girip çıkıyorlardı. Tanıklar katliam faillerini sadece kaçakçı olan insanlar olarak göstermeye çalıştılar. O dönemin siyasetçileri öfkeli çocuklar diyordu bu suçlulara. Biz birçok şeye tanık olduk 8 yılda. Süreç değiştikçe dosyanın kapsamının ne kadar genişlediğine de tanık olduk. Hiçbir zaman sanıklar duruşmada hazır edilmedi” ifadelerini kullandı. 
 
‘İÇİŞLERİ BAKANLIĞI NEDEN MÜDAHİL OLMUYOR?’
 
Ardından söz alan avukat Serdil İzol ise şunları söyledi: “Abdullah Ömer Aslan sanık olarak dosyaya eklenmeli. Eşi IŞİD bağlantısı nedeniyle kendisinden ayrıldı. Aslan, halk tarafından yakalandı çantasından bir paçavra çıktı ama buna rağmen bırakıldı. Gizlilik kararı nedeniyle biz bir bilgi alamadık daha sonra ifadesi alınıp serbest kaldığını öğrendik. Suç duyurusunda bulunduk ama bir sonuç alamadık. Tanık olarak dinlendi ve çelişkili ifadeler verdi. Olayın bir faili yargı eli ile yargılanması engelleniyor. Yakup Şahin hiç bir zaman yüz yüzelik ilkesine rağmen duruşmaya getirilmedi. 8 yıldır süren bir dava ama İçişleri Bakanlığı hiç müdahil olmadı. Oysa başka dosyalarda bir cam kırılsa bakanlık müdahil olur. Bu dosya insanlığa karşı işlenen bir suç. Talebimiz bu dosyanın TCK 72 uyarınca insanlığa karşı işlenen suç olarak ele alınması. Tanık olarak dinlenen kişilerin gerçekten o kişiler olduğunu dahi bilmiyoruz. Çelişkili ifadeler ortada ama sanık değiller. Deniz Büyükçelebi ve İlhami Bali'nin eşleri yargılanıp serbest bırakıldı, oysa örgüt üyesi oldukları yönünde kendi beyanları vardı. Biz İlhami Bali'nin nerede olduğunu mahkemenin ciddi bir şekilde incelemesini istiyoruz. Tape kayıtlarında sürekli İlhami Bali ile konuştukları tespit edilen Mustafa Mol ile Mustafa Demir'in dinlenmesini talep ediyoruz. Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu hakkında suç duyurusunda bulunduk bir sonuç alamadık. Davutoğlu bildiği bir varsa mahkeme önünde anlatması gerek. Gerçekten samimi ise gelip tanıklık etsin.” 
 
‘BU VİCDANİ DEĞİL’
 
Avukat Eylem Sarıoğlu, maddi gerçeğe ulaşmak istediklerini kaydederek, “Firariler yok güya bunda bir yargılama yapıyoruz ama olması gereken başkaları da burada yok. Balı 2011 yılında bu yana hem emniyetin hem de kamuoyunun bildiği isim. Tüm cihadist örgütlere nasıl eleman sağladığı biliniyor. Tanık olarak dinlenen şahıs nasıl rahat gidip geldiklerini anlattı ve bunu İlhami Balı yapıyor. Her hangi bir engel ile karşılaşmadan yapıyor. Araması olan Deniz Büyükçelebi ailesi ile görüşüyor örgütsel görüşme yapıyor. Bu böyle iken siz bir gözünüzü kapatıp bir gözümüzle arıyorum diyemezsiniz. Bir elle tutuklayıp diğer el ile serbest bırakamazsınız. İlhami Balı aranıyor ve arandığı dönem Türkiye de olduğu yönünde bilgiler geldi. İlhami Balı elimizin altındayken yakalamadık şimdi yıllardır burada İlhami Balı'yı arayalım. Bu vicdani değil. Daha önce nerede olduklarına dair bazı istihbarat raporları dosyaya eklendi ama hepsi çelişkili bilgiler. Biz nerede olduklarına dair kapsamlı bir çalışma yapılıp dosyaya eklenmesini istiyoruz. Uluslararası kuruluşlar ile yazışmalar yapılarak” şeklinde konuştu. 
 
‘YAKUP ŞAHİN DİNLENMELİ’
 
Yakup Şahin'in bu dosyada tanık olarak dinlenmesi gerektiğinin altını çizen avukat Erkan Sabri Ünüvar, “Motosiklet sahibinin dinlenmesini istedik. Yakup Şahin'in motosikleti daha önce hiç konu olmadı. Motosikleti olup olmadığı ile ilgili bir çalışma yapılmadı. Yakup Şahin 2015 Ekim ayında tutuklandı ve 8 ay boyunca motosikleti örgüt çalışmaları kapsamında kullanılmış. Yakup Şahin'in buraya gelip bize motosikleti ile ilgili bilgi vermesi gerek. Bu katliamda bir motosiklet kullanılmış ve kimse bunu daha önce sorgulamamış. Biz başka bir dosyadan bunu öğrendik. Bir motosiklet var sahibi var ama biz onu dinlemiyoruz. Yakup Şahin burada dinlenmeli. Şeyh Abdurrahman Alagöz ile ilgili bütün işlem kayıtlarının dosyaya sunulmasını istiyoruz. Alagöz'ün nasıl geldiği, nerede kaldığı, kimlerden yardım aldığı ile ilgili soruşturma aşamasında bir çalışma yapılmadı. HTS kayıtları bu açıdan yararlı olacak. Yakup Şahin bir dosyadan ceza aldı ama bir katliamı tek başına yapmadı. Yakup Şahin'in iletişimde olduğu kişilere tek bir soru dahi sorulmadı. Hüseyin Tunç'un HTS kayıtları Yakup Şahin ile çok sıkı bir ilişkisi olduğu ortaya çıkmasına rağmen hakkında her hangi bir işlem yapılmıyor” diye belirtti. 
 
‘DEVLETİN SORUMLULUĞUNU KONUŞMAMIZ GEREKİR’
 
Son olarak söz alan avukat Ayşe Şehriban Demirel, “Yargı sisteminin bu davaya bakışını konuşmamız gerekiyor. Sadece sanık isimleri değil devletin sorumluluğu ortaya çıkarılması gerek. Ben Suruçluyum, o dönem olağanüstü bir dönemdi ve devletin uçan kuştan haberi olduğunu biliyorduk. O dönem yetkili olan herksin tespit edilip yargılanması gerek. Her ilişki ağı gerçeğe ulaşmak için gerekli. Bizler dosyanın avukatları ve sivil toplum kuruluşları adına takip eden insanlarız. Bu dosyayı yüzlerce kurum kuruluş, insan hakları savunucuları takip ediyor” diye konuştu. 
 
ERTELENDİ
 
Yapılan savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, avukat ve ailelerin taleplerini reddederek duruşmayı 5 Aralık’a erteledi. Aileler taleplerin reddedilmesine mahkeme salonunda tepki gösterdi. 
 
‘HERKES İÇİN ADALET DEMEYE DEVAM EDECEĞİZ’
 
Duruşma sonrası adliye binası önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamada aileler adına konuşan katliamda oğlu Çağdaş Aydın'ı kaybeden ve katliamda yaralanan Fethi Aydın, “Taleplerimiz dile getirmeye devam edeceğiz. Adalet mücadelemiz sürecek. Adalet bir türlü yerine gelmiyor. Adalet yerine gelmediği gibi çocuklarımız tutuklanıyor. Adalet talebimizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Suruç için adalet herkes için adalet demek zorundayız. Emine annenin,  Şenyaşar ailesinin mücadelesini kutluyoruz onların yanındayız. Öyle anneler olduğu sürece bizde bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Suruç için adalet, Şenyaşar ailesi için adalet demeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. 
 

Diğer başlıklar

07/07/2023
12:04 'İntihar' ettiği iddia edilen kadın: Ali beni attı
11:26 Abdullah Öcalan’ın aile ve vasisinden görüşme başvurusu
10:30 Remziye Yücel’i katleden faile ağırlaştırılmış müebbet
10:29 Newroz’a katıldı diye yurttan atılan öğrenci için hak ihlali kararı
09:52 5 yıl geçmesine rağmen ailelerin acısı dinmedi
09:50 Temer Temel soruşturmasında bir kişi daha tutuklandı
09:04 Dövizdeki artış esnafı vurdu: Satılan ürün yerine konulamıyor
09:02 Fransa’da ‘esmer tenli çocukların isyanı’ sürüyor
09:01 Gazeteci örgütleri: Haber alma hakkına sahip çıkalım
09:01 'Katliamlar kadınların mücadelesini durduramadı'
09:01 Amed Baro Başkan Yardımcısı Özdemir: Kişi özgürlüğü ihlal ediliyor
09:01 Sincan Cezaevi’nde tahliyeye ‘iyi hal’ engeli
09:00 Cudî’nin eteklerinde pale orkestrası
09:00 Cezaevinde Kürtçe kitaba engel
09:00 07 TEMMUZ 2023 GÜNDEMİ
08:47 Yeni vergi artışları: Cep telefonu harcı 20 bin TL oldu
06/07/2023
23:59 Siyasetçi Erdal Avcı tahliye oldu
23:12 Gazeteci Bayram ve 14 kişi serbest
23:05 Îslahiye’de bina çöktü
22:35 Lozan çalıştayında ulusal birlik vurgusu
21:24 Hakkında delil bulunmayan iki Afgan yakında infaz edilecek
20:57 Ormanlara girişler yasaklandı
20:26 Tutuklu Erbaş'ın annesinin taziyesine gitmesine izin verilmedi
20:10 Zarok Ma’dan 2'nci yıl etkinliği
19:57 Külter ve Dayan'ın taziyesine ziyaret
19:35 16 mahallede Can Atalay için oturma eylemi
19:23 Erdoğan, Merdan Yanardağ’ı hedef aldı
19:17 Tahliye olan 30 yıllık tutuklu Batur: Keşke beraber çıkabilseydik
18:42 Meclis'teki grup sayısı 6 oldu
18:24 ‘Diyarbakır’da taşımalı eğitimde 2 milyonluk vurgun’ haberine erişim engeli
16:58 Gergerlioğlu: TÜİK’in açıkladığı enflasyon verileri gerçek dışı
16:55 İran’da kum fırtınası: 4 günde 833 kişi etkilendi
15:59 Esenyurt’ta fabrika yangını
15:55 HDP’den polis baskınına tepki
15:55 10 Ekim anmasına katılan 15 kişinin davası görüldü
15:52 Yanardağ: Sözlerimde ‘suç’ değil siyasal teşhir ve analiz vardır
15:48 Dünyada 100 kadın gazeteci cezaevinde: Türkiye ikinci sırada
15:39 Mazlum Ebdi: Direnişimizi yükseltelim, güçlerimizi bir yapalım
15:33 Erdoğan ‘Katil, asla görüşmem’ dediği Sisi’yi Türkiye’ye davet etti
15:25 Kaçak yapı yıkımında arbede: 3 yaralı
14:03 Tecrit Meclis gündeminde: Toplumun barış umudu yok ediliyor
13:55 İzmir Barosu: Mesleğimiz itibarsızlaştırılıyor
13:53 Samancılar sitesindeki yangında 500 ton saman yandı
13:52 Wan’da taksiciler kontak kapattı
13:52 Amazon'da çocuklar tarikatların hedefinde
13:49 Sağlıkçılar: Yaşamak ve yaşatmak istiyoruz
13:45 KESK, Şenyaşar ailesinin Adalet Nöbeti’nde
13:43 Cemevine saldırı davası karar aşamasında: Azmettiriciler kim?
13:37 Xîzan’da yasak 4’üncü gününde: Ekinler yerde kaldı, hayvanlar aç
12:14 Genel-İş’ten ‘iş bırakma’ duyurusu
12:02 Abdullah Öcalan’dan 28 aydır haber alınamıyor: Yeni görüşme başvurusu
11:22 HDP Esenyurt ilçe binasına polis baskını
11:16 Colemêrg’te 7 kişi gözaltına alındı
11:07 30 yıl sonra tahliye olan Yavuz: Başım dik ve onurluyum
11:03 Yeşil Sol Parti Kadın Meclisi kadın buluşmaları düzenleyecek
10:58 JINNEWS şiddet çetelesi: Haziran’da 25 kadın katledildi
10:04 İstanbul’da 2 kadın katledildi
10:00 Dağ ve Er'in eylemi 50'nci gününde
09:08 Risk altındaki mülteciler 11 gündür GGM’de tutuluyor
09:04 Mersin meyve sebze halinde işçiler iş bıraktı
09:03 İlk duruşma 11 Temmuz’da: Gazeteciliği savunalım
09:02 'Asgari ücret zammı sonrası işten çıkarmalar arttı'
09:02 Aydeniz: Cesurca tecride karşı çıkmanın zamanı
09:02 10 milyon harcanan tekstilkent kaderine terk edildi
09:01 Musa Piroğlu: Orta sınıf siyaseti kaybettiriyor
09:01 Egemenlerin can pazarında demokratik ulus inşası
09:00 Abdullah Öcalan: Tecrit siyasi ve hukuki seçeneklerin ortadan kaldırılmasıdır
09:00 Tutuklu gazeteci Müftüoğlu: Mesleğimizin onurunu koruyalım
09:00 06 TEMMUZ 2023 GÜNDEMİ
08:53 Motorine zam
05/07/2023
23:42 31 yıl sonra tahliye edildi: Sadece direniş alanımız değişti
23:24 Wan’da Samancılar sitesinde yangın
22:52 TİP’ten Meclis Genel Kurulu’nu terk etmeme eylemi
21:37 BM: Sudan’da 2,8 milyon kişi yerinden edildi
21:27 Saadet Partisi ve Gelecek Partisi anlaştı
21:18 MHP’li vekil, Beştaş’ın Erzirom’da seçilmesinden rahatsız olmuş!
20:58 Ubinas Yanardağı'nda patlama
20:30 Cenevre’de Lavrio kampının boşaltılmasına tepki
20:00 Kobanê’ye saldırı: 2 sağlık çalışanı yaralandı
19:14 Karacasöğüt Koyu arkeolojik sit alanı ilan edildi
18:54 Meclis’te Kobanê Davası tepkisi: HDP’lileri öldürüp, HDP’yi yargılıyorsunuz
18:44 Orhanlı köylülerinden JES isyanı
18:08 Beştaş'tan enflasyon tepkisi
18:08 Hatay’da çadırkentte yangın
17:42 Zamanaşımına 3 ay kalan Vartinis Davası ertelendi
17:06 DFG Eşbaşkanı Müftüoğlu için AYM’ye başvuru
16:59 Adalet mücadelesi 835’inci gününde
16:58 Maltepe Belediyesi'ne silahlı saldırı
16:55 Onur Şener Davası’nda 2 sanığa 25’er yıl hapis cezası
16:54 Suriye için çağrı: Siviller hedefte, yardımlar engelleniyor
16:42 Makbule Sevinç’i katleden faile müebbet hapis
16:30 Katledilen sendikacı İkram Mihyaz anıldı
16:09 Boşanma aşamasında olduğu kadını ağır yaraladı
15:58 Besta’da çatışma
15:53 Eski vekillere ait 400 fezleke savcılığa gönderildi
15:48 İran’daki basın toplantısında soru soran fotoğrafçı tutuklandı
15:31 ‘Gerçekler ortaya çıkarılana kadar mücadele edeceğiz’
14:51 Kadınlar en çok evli olduğu erkekler tarafından katlediliyor
14:44 Tahir Elçi davasında TÜBİTAK raporu beklenecek
14:20 BM'den İran'a: İnsan hakları yükümlülüğünü yerine getir
14:14 TÜİK’e enflasyon tepkisi: AKP’nin siparişini açıkladı
14:11 AKP’nin Torba Kanunu Meclis’te
13:51 Sağlıkçılar taş kaynattı: Açlık sınırının altında yaşıyoruz
13:31 Çiftçi ve esnafın sorunlarını yerinde dinlediler
13:19 Barzani vakfından Efrîn'de kırmızı beyaz balonlu 'kültür merkezi' açılışı
12:46 Gazetecilerin davasındaki gizli tanık: Devlet adına faaliyette bulundum
12:40 Halide Dündar zılgıtlarla son yolculuğuna uğurlandı
12:06 Lavrio kampına baskın: 50 Kürt ve siyasi mülteci gözaltına alındı
12:06 İsrail'in saldırıları sona erdi: 12 Filistinli yaşamını yitirdi
11:09 ‘Kurdistan’da ekokırım suçu işleniyor’
10:37 Enflasyon TÜİK’e göre yüzde 38, ENAG’a göre yüzde 108
10:36 İran cezaevlerinde 6 ayda en az 20 tutuklu yaşamını yitirdi
10:17 Gazeteci Sedat Yılmaz için AYM’ye başvuru
09:58 Afganistan’da gözaltında kadın aktiviste tecavüz
09:51 Biliga'da ağaç kıyımı: Zorluk çıkarırsanız köye girişleriniz yasaklanır
09:02 Hasta tutukluya Newroz kartı gerekçesiyle 10 ay ceza
09:02 Filmamed Festivali: Halkların hikayelerini toplumla buluşturacağız
09:01 AKP’li Tuşba Belediyesi sahil parkını çöplüğe dönüştürdü
09:01 Zana Farqînî: Kürtçe varlığımızsa, canlı tutalım
09:01 Madde bağımlılığına polis müdahale etmiyor, hastane randevu vermiyor!
09:00 IHR Direktörü: İdamların artması protestolarla paralellik gösteriyor
09:00 Gençler tarımdan uzaklaştı
09:00 05 TEMMUZ 2023 GÜNDEMİ
08:54 Kobanê Davası’nda 5 bin sayfalık mütalaa için savunma süresi 28 gün
04/07/2023
20:50 İran’da gazeteci Marufian’ın evine baskın
20:47 İzmir'de intihar girişimi
20:39 AİHM, ‘asker intiharı’ davasında Türkiye’yi mahkum etti
20:26 Abdullah Öcalan’ın avukatları beraat etti
20:01 AKP’li belediye Îshanîkom köyünün sulama suyunu kesti
19:51 STÖ ve hukukçular: CPT'nin tüm raporları açıklanmalı
19:45 ‘İfade Özgürlüğünün On Yılı’ kitabı tanıtıldı: Baskı nitelikli gazeteciliği azalttı
18:27 İran, Şanghay İşbirliği Örgütü’ne katıldı
17:50 Federe Kurdistan’da bir korucu hayatını kaybetti
17:33 Kobanê Davası’nda AİHM kararlarına uyma çağrısı
17:00 'Cilo Fest'e tepki: Hesaplarınız Kurdistan’dan geri dönecek
16:35 Dikili'de tarım ve orman arazisine RES ve GES projesi
16:31 Yeşil Sol Parti’li vekiller: Katliamı’nın arkasındaki gerçekler ortaya çıkarılmalı
16:28 Gençlerden ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ talepli pankart
16:23 İkizdere'deki taş ocağı için bilirkişi incelemesi yapıldı
15:59 DAİŞ'li Güler: Pirsus katliamını devlet yaptı diye duydum
15:35 30 yıl 6 ay sonra Mêrdîn’de yüzlerce kişi karşıladı
15:24 Kılıçdaroğlu: Merdan Yanardağ neden içerde?
14:52 Dışişleri Bakanı Fidan: İsveç’in üyeliğine olumlu tablo çizmek mümkün değil
14:19 Şair Ahmet Telli’ye 10 ay hapis cezası
13:47 İstinaf MHP'li Kayaalp'ın ‘çocuğa cinsel saldırı’ beraatini onadı
13:03 İstinaf cinsel saldırı failinin cezasını bozdu
12:52 Akın: Tecrit politikasından vazgeçin
12:50 Yeşil Sol Parti Milletvekili Beştaş'ın duruşması ertelendi
12:43 Olan: Bedlis’teki sokağa çıkma yasağı sonlandırılsın
11:28 Türkiye ile Mısır 10 yıl sonra karşılıklı büyükelçi atadı