İSTANBUL - İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin kayyım tepki açıklamasında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, ülkede bir “darbenin” daha gerçekleştirildiğini belirterek, “Birlikte dayanışarak kazanacağız, faşizme karşı mücadele ederek kazanacağız” dedi.
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, Colamêrg Belediyesi'ne kayyım atanmasına ilişkin "Kayyıma geçit yok" şiarıyla Beyoğlu'nda bulunan Şişhane Meydanı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüleri Esengül Demir ve Cengiz Çiçek, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın da katıldığı açıklamaya, çok sayıda siyasi parti, sendika, dernek, kurum, kuruluş temsilcileri destek verdi. Alkışlar, zılgıtların eksik olmadığı açıklamada, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Kayyıma geçit vermeyeceğiz”, “Kayyım gidecek, biz kazanacağız”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Halkların iradesi gasp edilemez”, “Kayyım defol belediye bizimdir” sloganları atıldı. “Kayyıma geçit yok irademize sahip çıkıyoruz”, “Belediyeler bizimdir, gaspa izin vermeyeceğiz” pankartlarının açıldığı açıklamada, “Halkın iradesi gasp edilemez”, Her yerde seçim hak, Hakkari’ye yasak” dövizlerinin taşındı.
İlk olarak konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğuları, ülkede bir “darbe” daha yaşandığı belirtti. Hatimoğuları, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “AKP iktidara geldiği zaman biz bu toplumu, Türkiye’yi vesayet rejiminden kurtaracak, darbeci anlayışlardan kurtaracağız diye yola çıktı. Oysa şu an DEM Parti ve önceki dönem belediyelere kayyım atayarak 3’ü kez bir siyasi darbe gerçekleştirmiştir. Seçilmişlerimizin dokunulmazlığını kaldırarak onları cezaevlerine koyarak Kobanî Kumpas Davasını tezgahlayarak sevgili Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın aralarında olduğu 13 kısa sürece önce 407 yıl 7 ay hapis cezası vererek bir darbeye daha imza atmıştır. Ve bugün, Hakkari’de belediyemize kayyım atadılar. Belediye eş başkanımız Van’da gözaltına alınıyor. Gerekçesi ise 10 sene önceki bir dava. 10 yıl kış uykusuna yattı bunlar. 10 sene sonra akılları başlarına gelmiş sözde. 10 yıl sonra yani Mehmet Sıddık Hakkari belediye eş başkanı olduktan sonra AKP’nin aklına davayı devreye sokmak gerekiyor. Kendi uydurmuş oldukları bir sahte iddianameyle belediye eş başkanımız hakkında dava açtılar.
‘KAYYIM SOYLU’NUN EKİBİNDENDİR’
Bugün gözaltına alındı. Gözaltına alınmakla yetinilmedi, bu işin hukuki süreci anayasada kaleme alınmıştır. Anayasal güvence altına alınmıştır. Bir insan masumiyet karinesi gereği hakkında karar oluşana dek belediyeye kayyım atanamaz. Ama onların derdi kayyım atamak olduğu için arkadaşımız gözaltına alındığı zaman Hakkari Valisi kayyım olarak atanıyor. Kimdir bu kayyım, bu kayyım Süleyman Soylu’nun ekibindendir. Arkadaşlarımız hakkında davayı açan kimdir FETÖ’ye mensup olan yargıçlardır. Yargılanan yargıçlardır. Buradan bir kez daha diyoruz ki irademizi gasp etmenize izin vermeyeceğiz. İrademizi gasp edemezsiniz. 31 Mart seçimlerinde bir kez daha görüldü ki. Değerli halklarımız bir kez daha gösterdi ki özellikle kayyım atanmış belediyelerde oylarımızı katlayarak bizler o belediyeleri kazandık.
FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA
Bugün AKP’nin son yerel seçimlerde aldığı oylar ortadadır. AKP buzla erimektedir. Daha da eriyecektir. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Ve buradan bizler burada olan bütün devrimci demokratik kurumlarla beraber faşizme karşı omuz omuz diyoruz. Özellikle bugüne kadar HDP’ye, DEM Parti’ye oy vermemiş olanlar değerli halklarımıza sesleniyorum. Zannetmeyin ki sadece Kürdün iradesini gasp etmek için kayyım atanıyor. Elbette Kürdün iradesini gasp etmek için kayyım atanıyor. Kürdün iradesini gasp etmek ve Kürdün seçme ve seçilme hakkını elinden almak için kayyım atanmıştır. Doğrudur. Bu kayyım atamaları ile Kürde diyorki sen kendi kendine yönetemezsen. Seçimlere girse de benim atayacağım yani despotik yani faşist rejimlerde olan atanmışlar yönetecek. Senin seçme ve seçimle ehliyetin yoktur diyerek aslında Kürt halkını vatandaşlıktan çıkarmış oluyorlar.
YALAN SÖYLÜYORLAR
Bu irade gaspının yanı sıra AKP Türkiye genelinde çok sayıda belediye kaybetti. Ve onlar kayyımı şöyle gördüler aynı zamanda. Kayyım onlar için bir para bir sermaye alanı. Sözüm ona hizmet amaçlı geliyoruz diyorlar ama asıl belediye kaynaklarını kendi yandaşlarına peşkeş çekmek için ayrıca Kürdistan’daki belediyeleri, Hakkari’deki belediyeyi rant alanına çevirmek istiyorlar. Borçsuz aldıkları belediyeleri daha doğrusu borçsuzken kayyım atadıkları belediyeyi Hakkari belediyesinin şu anki borcu 315 milyon. Bununla hiçbir hizmet yapılmamış değerli Türkiye halkları. Bunu kayyım atadıkları vali, AKP’nin yandaşı 2-3 aileye parayı paylaştırmak üzere kendi yandaşlarına peşkeş çekmek üzere kayyım atıyorlar. O nedenle bütün Türkiye halkları bilsin ki onların isnat ettiği hiçbir gerekçe doğru değildir. Sadece ve sadece bahane üretmek peşindeler. Bunu halk biliyor. Biz seçim meydanlarında dolaşırken söyledik. Burada bir kez daha İstanbul’un göbeğinden söylüyorum; inanın AKP’nin bölgedeki seçmeni, Hakkarili seçmenlerin bir bölümü kayyım atanmasına karşıdır. Daha önce AKP’ye oy verdiği halde kayyım atadığı için DEM Parti’yi destekleyen insan sayısı çok fazla. Seçim sonuçlarına katlanamadılar. AKP öncelikle bunu kendi tabanına açıklamayı başarsın. Açıklayamaz, çünkü yalan söylüyorlar.
MÜCADELE EDEREK KAZANACAĞIZ
Burada AKP iktidarının bu seçimlerden aldığı yenilgiden sonra biz normalleşme süreci başlatacağız dediler. Oysa ortada hiç bir normalleşme süreci yok. Normalleşme derken Kürde normalleşme yok DEM Parti’ye normalleşme yok. Çünkü bunlar a-normal. Çünkü bunlar faşist rejimde, otoriter rejimde ısrarcı. Bütün halklar olarak bütün demokratik güçler olarak bu kayyım darbesine karşıyız. Bu darbenin 12 Eylül askeri cunta rejiminden farkı yoktur. AKP darbecidir. MHP darbecidir. Saray darbecidir bunu asla kabul etmiyoruz. Bu darbe karşısında demokratik haklarımızı ve mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz. Birlikte dayanışarak kazanacağız, faşizme karşı mücadele ederek kazanacağız.”
‘UYGULAMADAN VAZGEÇİN’
Ardında söz alan Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Seyit Aslan, AKP’nin kayyım anlayışı halkın iradesinin karşısında duramayacağını söyledi. Kayyım atamanın tüm Türkiye halklarının demokratik haklarının gaspı anlamına geldiğini ifade eden Aslan, “Bu sadece Hakkari meselesi değildir. Bugün saray rejiminin elinde baskı aygıtı dışında hiçbir şey kalmamıştır. Sadece bu baskı aygıtıyla ayakta durmaktadır. Bu otoriter rejim er ya da geç halkın iradesine çarpacaktır. Başta Kürt halkı olmak üzere bütün Türkiye’ye gözdağı verilmiştir. Bugünlerde sınır ötesi operasyonlarını konuşuyorlar. Rojava halkının seçim iradesine darbe vurmak istiyorlar. Sınır ötesi operasyonlarından vazgeçin, onların demokratik haklarına saygı duyun. Eğer bunu yapmazsanız bütün Türkiye işçi ve emekçileri olarak karşınızda duracağız. Hakkari Belediye Eşbaşkanı binlerce kişinin oyuyla seçilmiştir. Yapılması gereken bu uygulamadan vazgeçmektir” diye belirtti.
'HANGİ COĞRAFYADAN ÖRNEK ALIYORSUNUZ'
Colemêrg Belediyesi’ne atanan kayyım ve kayyıma söz konusu gerekçenin 12 Eylül 1980 Darbesi sonrası gerçekleşen seçim döneminde dahi örneğinin olmadığına dikkati çeken EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, "Türkiye hiç olmadığı kadar geriye gitmiş durumda. Böyle bir demokrasi ve adalet olamaz. Bunu hangi coğrafyadan alıyorsunuz. Eğer adınızda adalet sıfatı varsa buna cevap vermek zorundasınız. Eğer Asya'da, Afrika'da bunun örneği yoksa Hakkari'de de olamaz. İşte Kürt halkının dile getirdiği sorun budur. İkide bir derdiniz nedir diye anlamazlıktan gelmeyin. Bunu toplum görmüyor zannetmeyin. " dedi.
‘ORTAK ŞEKİLDE MÜCADELE EDECEĞİZ’
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, her zaman kayyımların karşısında olacaklarının altını çizdi. Çelik, “10 yıl önce açılmış bir dava yüzünden kayyım atılmasını reddediyoruz. Akyyım seçmenin sandıkta çıakn iradeyi yok saymaktır. Türkiye’de nerede olursa olsun eğer bir belediye başkanın seçilmesinin önünde bir engel var ise orada belediye meclis üyeleri seçilir. Bunlar sadece yerel seçimlerde yaşanmıyor. Ne yazık ki uzun süredir bunlarla karşı karşıyayız. Hatay’ın seçilmiş milletvekili de halen cezaevinde. Bu kayyımların karşısında her zaman ortak bir şekilde mücadele edeceğiz” şeklinde konuştu.
Daha sonra kurum ve parti temsilcileri halkı selamladı ve DEM Parti ile dayanıştıklarını belirtti.
Açıklamaların ardından kitle Şişhane Meydanı'ndan Taksim'de bulunan İstiklal Caddesi'ne yürümek istedi. Bu esnada kitle ablukaya alındı. Kitle ablukada, "Faşizme karşı omuz omuza", " Direne direne kazanacağız", "AKP halka hesap verecek" sloganlarını attı. Polis, çok sayıda kişiyi darp ederek gözaltına aldı. Gözaltına alınanların nereye götürüldüğü öğrenilemedi. Ayrıca basının görüntü alması da engellendi.