COLEMÊRG - Kayyım atamasına karşı Gever esnafını ziyaret eden DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Bugünden sonra vicdanı olan, onuru olan hiçbir Kürt AKP binasının önünden bile geçmemelidir. Size hakaret ediyorlar, dilinizi yok sayıyorlar, iradenize kayyım atıyorlar" dedi.
Colemêrg Belediyesi'ne kayyım atamasına karşı kentte ziyaretlerini sürdüren Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın da aralarında olduğu heyet, Gever Belediyesi'ni ziyaret etti. Partililer, buradaki ziyaretlerinin ardından kent esnafını ziyaret etti. Polisler, bir süre partilileri kalkanlarla engellemeye çalıştı. Partililer, daha sonra tek tek esnafları ziyaret etti. Partililere yoğun ilgi gösteren esnaflar, kayyıma da tepki gösterdi.
'KÜRT HALKI KAYYIM İSTEMİYOR'
Esnaf ziyareti sonrası konuşan Bakırhan, Colemêrglilerin Kürt halkının bir kez daha kayyım istemediğin ortaya koyduğunu vurguladı. Bakırhan, şunları söyledi: "Kayyım bu topraklara iki dönemdir hükümet tarafından atandı ve halkımız kayyımın ne olduğunu gördü. Bunu en iyi Yüksekova halkı bilir. Yüksekova’da kayyım zihniyetinin nasıl yerel yönetimleri tahrip ettiğine, belediyeyi borç batağına nasıl batırdığına herkes şahit oldu.
HERKES KAYYIMA KARŞI SES YÜKSELTTİ
Sandıkta bütün hilelere, kaçak seçmenlere rağmen yenilen AKP-MHP iktidarı Hakkari’ye yine kayyım atadı. Biz bunu kabul etmeyeceğiz, Kürtler bunu kabul etmeyecek; Türkiye’nin emekçileri, yoksulları, halkları bunu kabul etmeyecek. Etmediler de. Türkler, Kürtler, Araplar, Çerkesler, kadınlar, gençler ilk defa Hakkari’deki kayyım meselesinde, Edirne’den Hakkari’ye kadar ses yükseltti. Partilimiz olmayanlar, siyasi partiler, kitle örgütleri, dost kurum ve kuruluşlar kayyıma karşı ses yükseltti. Hükümetin de Türkiye’de ve Hakkari’de ortaya çıkan kayyım karşıtı direnişi görmesini istiyoruz. Kayyım çare değil, kayyım çözüm değil. Kayyım; bu ülkede barış için az da olsa var olan o anlayışı, o iradeyi ortadan kaldırıp silecek bir düşman hukukudur.
BİR SONRAKİ SEÇİMDE TEPETAKLAK GİDERSİNİZ
AKP’yi uyarıyoruz: Kayyımınızı çekin, kayyımcı anlayışınızı bitirin. Eğer bu ülkede gerçekten sorunları çözmek istiyorsanız, Kürt halkının iradesi orta yerde duruyor ve konuşmaya da tartışmaya da hazırdır. Ama kayyımda ısrar ederseniz de direniriz, kayyıma izin vermeyiz. Çünkü kayyım haksız hukuksuz bir girişimdir. Seçimde yenileceksiniz, bu annelerimizin oylarıyla yerel yönetimlerde kaybedeceksiniz, sonra diyeceksiniz ki ben bu annenin iradesine kayyım atıyorum. Kusura bakmayın, bunu kabul etmeyiz. Hakkari'de de söyledik burada da söylüyoruz: Siz kayyım atarsanız biz direniriz, karşı dururuz, onu yok sayarız. Bir sonraki seçimde de sadece tabela partisi olmazsınız, aynı zamanda Kürt halkının ve Türkiye halklarının oylarıyla iktidardan tepetaklak gidersiniz.
BU TOPRAKLARIN EVLATLARINI YILDIRAMAZSINIZ
İnsanlar size 31 Mart'ta bir mesaj verdi, diyalogla ve müzakereyle sorunların çözülmesini istediklerini söyledi. Buna rağmen baskıyı, zoru, kolluğu Kürt halkının başına bela etmeye kalkarsanız da sandıkta cevabınızı alırsınız. Yüksekova’dayız. Biraz önce belediyemizi ziyaret ettik. Yüksekova Belediye Eş Başkanlarımız ve meclis üyelerimizle sohbet ettik. Burada da bir enkaz bırakılmış. Biraz vicdanı ve onuru olan hiçbir insan kayyım anlayışının yarattığı bu tahribatı kabul etmez. Yüksekova Belediyesi rekor oyuyla Türkiye’de örnek ve model olmuş bir kenttir. Ama kayyım onu başka bir şekilde Türkiye’de tekrar model yapmaya çalıştı. Büyük borç batağıyla. Yüksekova Belediyesinin borcu büyükşehir belediye borçlarıyla neredeyse aynıdır. Nüfusa kıyaslarsan daha büyük bir borç batağına batmış bir kent. Bu enkazı görmeyenler, bu yolsuzluğu ve usulsüzlüğü görmeyenler Kürt’e “biz size kayyım atayacağız” diyor. Ayıptır, günahtır, biraz vicdanlı olun. Bu toprakların evlatlarını baskıyla, zorla, zindanla, kayyımla yıldıramazsınız. Kürtler onurluca eşit yaşamak istiyor. Kimsenin malında ve toprağında gözleri yok, insanca yaşamak istiyorlar. Bu talebi görmek yerine kayyımı dayatmak bu ülkeye yapılacak en büyük kötülüktür. Biz bu kötülüğün karşısında durmaya devam edeceğiz.
HİÇBİR KÜRT AKP BİNASININ ÖNÜNDEN BİLE GEÇMEMELİ
Yüksekova halkıyla, Colemêrg halkıyla dayanışma içinde olacağız. Genel Merkezimizle, bütün dost kurumlarla, bütün ittifak ve bileşen partilerimizle, vicdanlı onurlu Türkiye halklarıyla birlikte bu gaspı kabul etmeyeceğiz. Gever’de AKP’ye oy vermiş yurttaşlarımız da olabilir. Onlara da biraz vicdan diyoruz. Hangi din ve vicdan üç dönemdir bir halkın iradesine atanan bu kayyımı kabul eder. Bugünden sonra vicdanı olan, onuru olan hiçbir Kürt değil AKP’ye oy vermek ve üye olmak, AKP binasının önünden bile geçmemelidir. Size hakaret ediyorlar, dilinizi yok sayıyorlar, iradenize kayyım atıyorlar. 7’den 70’e Kürtleri zindana atıyorlar. Bir de utanmadan AKP’li olunuyor. Kürt halkı onurludur. Şex Seidlerin, Seyid Rızaların torunlarıdır. Bu vahşete izin vermemelidir. Bizim yanımıza gelmeyenler AKP’ye de oyunu vermesin. AKP Hakkari ve Gever il ve ilçe örgütleri de kendi genel merkezlerine protesto faksları göndermelidir, bu gaspa dur demelidir. Bu kayyım sadece DEM Parti’ye atanmış değildir, Kürtlere ve onurlu Türkiye halklarına da atanmıştır. Bu kayyım belasını hep birlikte defedeceğiz. Sizin bu onurlu duruşunuzun, direnişinizin, rekor oyla defalardır partimizi Gever’de en yüksek oyla seçmenizin karşısında biz onur duyuyoruz. Asla iradenizin gasp edilmesine izin vermeyeceğiz. Bunu herkes böyle bilsin.
DİRENİŞİMİZ ONLARIN TANKINDAN TOPUNDAN BÜYÜKTÜR
Bugün burada ortaya koyduğunuz coşkuyu çok anlamlı görüyoruz. Lütfen Colemerg halkıyla daha fazla dayanışma içinde olun. Bu kayyımcı anlayışa karşı belediyenizi ve il-ilçe örgütünüzü daha fazla sahiplenin. Bir arada olursak hiçbir zulüm, hiçbir kayyımcı anlayış karşımızda duramaz. Sizleri gece gündüz her dakika yerel yönetimleri sahiplenmek için uyanık olmaya davet ediyorum. Bir daha asla bu topraklarda kayyımcı, rantçı anlayışın yer bulmaması için lütfen belediyenize ve partinize sahip çıkın. Emin olun ki sizden büyük yoktur. Sizin direnişiniz onların topundan da tankından da dipçiğinde de daha büyüktür. Yıllarca bu asimilasyoncu, bu inkarcı anlayışa karşı diz çökmediniz, boyun eğmediniz."