Şüphelerin giderilmediği çocuğa tecavüz davasında gerekçe açıklanmıyor

COLEMÊRG - Şemzînan ilçesinde tecavüze maruz kalan ve faillerin adını vermesine rağmen köy toplantılarında "suçlu" bulunan 11 yaşındaki Esra Yücel'in ölümüne dair davada verilen kararın gerekçesi 7 aydır açıklanmadı. 
 
Colemêrg'in, Şemzînan (Şemdinli) ilçesine bağlı Oğlaklı köyünde 27 Mayıs 2016 yılında Nihat Yılmaz (31) Veysi Yılmaz (35) ve Zahir Yılmaz (32) isimli 3 kuzen, 11 yaşındaki Esra Yücel’e tecavüzde bulundu. Olayın ortaya çıkmasının ardından tutuklanan 3 sanık, bir süre sonra tahliye edildi. Faillerin serbest bırakılmasının ardından Esra Yücel, intihara sürüklendi. 7 yıl sonra dosyadaki 3 sanık beraat etti. Failler beraat alırken, bu kez aile bireyleri Yücel’in ölümüne dair gözaltına alındı, tutuklandı. 11 yaşındaki çocuk tecavüze uğrayıp, toplumsal baskı sonucu intihara sürüklenirken, ardında birçok delile rağmen koskoca bir cezasızlık örneği bıraktı. 
 
Esra Yücel’i ölüme götüren cezasızlık politikası ve toplumsal baskılarla dolu süreci derledik. 
 
YÜCEL’İN İFADESİ: TECAVÜZ EDİP UÇURUMDAN ATTILAR 
 
27 Mayıs 2016’da 11 yaşında olan Esra Yücel, köylüler tarafından bir uçurum dibinde yarı baygın halde kanlar içinde bulundu. Çevre köylere haber verilmesi üzerine yardım için herkes uçuruma koştu. Yardıma gidenlerin içinde Yücel’in babası da vardı. Kızını kanlar içinde bulan baba onu bir battaniyeye sararak, eve götürdü. Yarı baygın olan Yücel için daha sonra köye ambulans çağrıldı. Yücel, kaldırıldığı hastanede kendine geldikten sonra ilk ifadesinde, gece çöp dökmek için evden dışarı çıktığında 3 erkek tarafından kaçırıldığını ve tecavüze uğradığını söyledi.  
 
Yücel, tedavisinin ardından 6 Haziran 2016’da verdiği ifadede aynı beyanları tekrarlayarak, bu kez kendisine tecavüz edenlerin isimlerini de verdi. Yücel ifadesinde, “İfademde bana tecavüz eden kişilerden çekindiğim için gerçeği size olduğu gibi anlatamadım. Aradan geçen süre zarfında 3 erkeğin bana tehditleri ve ima dolu bakışlarının artmasından dolayı gerçekleri söylemek istedim” diyerek, yaşadıklarını anlattı. 
 
Yücel, Nihat, Veysi ve Zahir Yılmaz tarafından evin önünden kaçırıldığını, alıkonduğunu, darp edildiğini, tecavüze uğradığını görüntülerinin çekildiğini ve bir uçurumdan atılarak ölüme terk edildiğini belirtti. 
 
3 FAİL TUTUKLANDI 
 
Yücel’in ifadesi üzerine Nihat, Veysi ve Zahir Yılmaz, “Çocuğun nitelikli cinsel istismarı” ve “Cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlamasıyla gözaltına alındı. Sanıklar suçlamaları reddederken, suçtan kurtulmak için tecavüz eylemini Esra Yücel’in akrabası olan E.Y.’nin işlediğini öne sürdü. Ancak yapılan inceleme ve DNA eşleşmesi sonucunda E.Y.’nin bu suçu işlediğine dair herhangi bir delile rastlanmadı. 3 kişi aynı suçlamayla tutuklanarak, cezaevine gönderildi. 
 
8 ay sonra sanıklar, istinaf ve temyiz yolu açık bırakılarak “delil yetersizliğinden” tahliye edildi. 3 sanığa yargılama aşamasında yaklaşık bir yıl sonra 42’şer yıl hapis cezası verildi. 
 
TOPLUMSAL BASKI GÖRDÜ 
 
Sanıkların serbest bırakılmasının ardından Esra Yücel, 6 Mart 2017’de henüz 12 yaşındayken intihara sürüklendi. Yücel’in yaşadığı evde ateşli silahla intihar ettiği iddia edildi. Ancak daha sonra Yücel’in yakınlarının anlatımları çocuğun gördüğü psikolojik ve toplumsal baskı nedeniyle nasıl ölüme sürüklendiğini gözler önüne serdi. 
 
Esra Yücel’in, failler tutukluyken aileleri ve köylüler tarafından baskı gördüğü, failler serbest bırakıldıktan sonra bizzat kendileri tarafından rahatsız edildiği, baskı gördüğü ortaya çıktı. Bu süreçte Yücel, birkaç kez intihar girişiminde bulundu. Aynı zamanda köyün ileri gelenleri başta olmak üzere muhtar ve köy imamının da ailenin şikayetlerinden vazgeçmeleri yönünde baskı kurduğu belirtildi. Son olarak Yücel’in yaşamını yitirmeden önce herkesin önünde yemin etmeye zorlandığı, yaşadıklarını anlatmasına rağmen köylüler tarafından suçlandığı öğrenildi. 
 
YENİDEN YARGILAMA 
 
42 sene ceza ile kurulan hüküm üzerine sanık avukatları tarafından dosya Van Bölge Adliye Mahkemesi’ne taşındı. Bölge mahkemesi, Esra Yücel’in mezarının açılarak, cenazenin yeniden incelenmesi ve tanıkların yeniden dinlenmesi gibi usul eksikliklerinin olduğunu belirterek, davayı bozarak yeniden görülmesi için dosyayı yerel mahkemeye geri gönderdi. Tekrar yargılanma kararının ardından davanın ilk duruşması 27 Mayıs 2021 tarihinde Yüksekova Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
 
Mahkeme heyeti ilk duruşmada, Yücel'in kemik yaşının tespiti ve kemik incelemesi gerekip gerekmediğine dair talebin değerlendirilmesine karar vererek, duruşmayı 30 Eylül 2021 tarihine erteledi. 17 Temmuz 2022’de görülen 9’uncu duruşmada ise mahkeme, “faillerin duruşmalara katıldıkları ve adli kontrol tedbirlerini ihlal etmediğini" ileri sürerek tutuksuz yargılanmalarına karar verdi. 
 
SANIKLAR BERAAT ETTİ 
 
3 Kasım 2023 tarihinde Yüksekova 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında Veysi, Zahir ve Nihat Yılmaz hakkında beraat kararı verildi. Karar duruşmasına vali yardımcısının da katılması dikkat çekti. Dosyada faillerin tecavüzde bulunduklarına ilişkin somut bilgi ve belge olmasına rağmen Yüksekova Ağır Ceza Mahkemesi beraat kararının gerekçesinde “kadın DNA’sının erkek DNA’sına nazaran baskın çıkması ve sanıkların kimliklerinin tespit edilmemesini…” gösterdi. 
 
Son duruşmanın üzerinden 7 ay geçmesine rağmen gerekçeli karar açıklanmadı. Avukatlar, bu nedenle dosyayı istinafa taşıyamadı. 
 
HTS VE BAZ İSTASYONU KAYITLARI NE DİYOR? 
 
Esra Yücel ifadesinde 3 failin ismini vermesine ve benzer ifadeleri dosyada tanık olarak dinlenen yakın arkadaşı H.Y.’nin de tekrarlamasına rağmen failler beraat ettirildi. Bu süreçte Yücel’in beyanlarını destekleyen tecavüz bulgularına dair detaylı inceleme yapılmadı. Yapılan Arama Trafiği Geçmişi (HTS) ve baz istasyonu verileri faillerin birlikte hareket ettiğini ve tecavüz olayının yaşandığı yerde olduklarını ispatlamasına rağmen beraat kararı verilmesi, dosyaya siyasi bir elin uzandığı tartışmalarını beraberinde getirdi. 
 
Öte yandan adli tıp uzmanları, mahkemenin beraat kararına gerekçe yapılan “kadın DNA’sının erkek DNA’sına nazaran baskın çıkması ve sanıkların kimliklerinin tespit edilememesinin” mümkün olmayacağı yönünde görüş bildirdi. 
 
AİLE BİREYLERİ GÖZALTINA ALINDI
 
Yücel’in ölümünün üzerinden yaklaşık 7 yıl geçtikten sonra mahkeme, Yücel’in yaşamını yitirdiği gün evde bulunan aile bireyleri hakkında inceleme yapılması talimatı verdi. Bu karar sonrası, Yücel’in babası Bazit, ağabeyi Ömer Yücel ve diğer aile bireyleri “kasten öldürme” şüphesiyle 3 Nisan 2024’de gözaltına alındı. 5 gün süren gözaltının ardından ağabey Ömer Yücel, 8 Nisan’da “kasten öldürme” iddiasıyla tutuklandı.
 
Ömer Yücel’in tutuklanmasına “swap raporu” gerekçe yapılırken, bu raporun 7 yıl boyunca dosyada olmaması ve 7 yılın ardından gizlilik kararı getirilerek dosyaya eklenmesi dosyadaki “siyasi el” iddiasını daha fazla güçlendirdi. 
 
BABA: BASKI GÖRDÜK
 
Olaya dair görüştüğümüz Esra Yücel’in babası Bazit Yücel, olay yaşandığı günden bu yana köylüler tarafından dışlandıklarını söyledi. Her duruşma öncesi köylüler tarafından “olay çığırından çıkmadan şikayetinizi geri çekin" şeklinde baskı gördüklerini belirten baba Yücel, faillerin yakınlarının avukatları üzerinden kendilerine ulaştıklarını tecavüzü normalleştirmeye çalıştıklarını söyledi. Yücel, “‘Ölmüş bir çocuk için 42 yıl ceza olmaz, vazgeçin’ dediler. Köy muhtarı ve imam ise sık sık köyde mahkeme kurdu. ‘Sen tek başına kaldın, seni koruyup kollayacak kimse yok. Böyle yaparsan köyden çıkarılacaksın’ söylemleriyle gözdağı vermeye çalıştılar” ifadelerinde bulundu. 
 
‘OĞLUMU ÖLDÜRMEKLE TEHDİT ETTİLER’ 
 
Baba Yücel, muhtar ve imam öncülüğünde bir “mahkeme” kurulduğunu ve kızını bu mahkemeye götürmesi için baskı gördüğünü belirterek, “İmam, ‘kim yemin ederse ona inanacağız’ dedi. Esra burada yemin etti ve 3 kişinin ismini verdi. Ancak ‘çocuktur inanmayın, küçük olduğu için yeminin günah olduğunu bilmiyor. Ondan böyle rahat yemin ediyor’ dediler. Kızıma değil, faillere inandılar. Son olarak kızım yaşamını yitirmeden önce, daha önce birçok defa yapılan toplantılar gibi amcasının evinde yapılan toplantıya yemin etmesi için çağrıldı. Ancak annesi engel oldu. Yaşadıklarını anlatmasına rağmen köylülerce kızımın iftira attığı, sanıkların onun yüzünden haksız yere 8 ay tutuklu kaldığı söylendi. Aile olarak her bir sanığa 100 bin TL para ödenmesine karar verildi” diye belirtti. 
 
Yücel, şöyle devam etti: “Yargılama süreci devam ederken köy imamı ‘şikayetinizden vazgeçin, bu gençlerin ismini tecavüzcüye çıkardınız’ dedi. Oğlum Ömer’i öldürmekle tehdit ettiler. Kızımı kaybettim, oğlumu da kaybetmemek için şikayetimi geri çektim. Dava süreci boyunca baskılar nedeniyle iki kez şikayetimden vazgeçtim.” 
 
CENAZEYİ CAMİYE ALMADILAR 
 
Baba Yücel, Esra yaşamını yitirdikten sonra cenazesinin morgdan alınması için köy muhtarının kendisini arayarak, “Gel kızının cenazesini al, sessiz sedasız defnet, zaten bir avuç kemik, ne yapıyorsan yap” dediğini ifade etti. Yücel, “Cenazeyi köye getirdik, muhtar dahil tüm köylüler cenazeyi camiye getirmemem şartı koştu. Ancak faillerin aileleriyle barış sağlamam durumunda cenazeyi camiye götürmeme izin vereceklerini söylediler. Kızımın cenazesi saatlerce ortada kaldı. Dini vecibelerin yerine getirilmesine ve defnedilmesine izin vermediler” şeklinde konuştu. 
 
AĞABEY: MUHTAR DA İMAM DA SORUMLU
 
Esra Yücel’in ağabeyi Muhammed Yücel de, kardeşinin ölümüne dair şunları söyledi: “Büyük bir travma yaşadı. Faillerin serbest bırakıldığını duymasıyla intihar girişiminde bulundu. İkinci girişiminde yaşamını yitirdi. Bunun sorumlusu köy halkıdır. Esra’nın tecavüze uğradıktan sonra intihara sürüklenmesinde temel etken muhtar, imam ve 3 failin tahliyesidir. Çünkü failler tahliye edilir edilmez Esra’ya bir şekilde baskı kurdular.” 
 
SAVCILIKTA ‘ÖMER’İN İSMİNİ VERİN’ BASKISI
 
Faillerin aklanması için ailenin hedef gösterildiğini söyleyen ağabey Yücel, aile bireylerinin gözaltına alındığı süreci şu sözlerle anlattı: “Tüm aile bireyleri jandarma ve savcılık tarafından tehdit edildi. Eşimin ifadesi alınırken polisler ‘Ayağınızdaki beyaz ayakkabıyı geçen hafta nereden aldığına kadar biliyoruz. Bize yardımcı olun, biz de size yardımcı olalım. Ömer’in Esra’yı öldürdüğünü bize söyleyin biz de sizi bırakalım’ demiş. Aynı tehditler Esra'nın ablasına da yapıldı. Jandarma ‘Oğlundan ayrı kalmak ister misin? Ömer öldürdü, biz biliyoruz. Bunu söyle, yoksa hepinizi içeri atarım, aklınız başınıza gelir’ şeklinde baskı yapmış. Bana da ‘Ömer öldürdü, biliyoruz. Sen de bunu söyle, kendini kurtar. Senin kaçakçılıktan dosyaların var kardeşini memur yapalım. Siz de hayatınıza bakın. Eğer Ömer’in öldürdüğünü söylemezsen sana 20 yıl hapis cezası veririm’ dedi. Savcılık ta aynı tehdit ve tekliflerde bulundu. Savcılık bize, ‘Ömer’in ismini verin hepinizi bırakacağım’ dedi. Ben de kimseye iftira atamayacağımı söyledim. Çünkü Ömer’in böyle bir şey yapması imkansız. Ömer hepimizden daha çok Esra’nın psikolojisinin düzelmesi için çaba harcadı.” 
 
AV. ONURSAL: KARARA GEREKÇE BULAMIYORLAR 
 
Dosyanın avukatı aynı zamanda İnsan Hakları Derneği (İHD) Colemêrg Şubesi üyesi Nükeyf Onursal, 3 Kasım'da görülen karar duruşmasından bu yana 8 ay geçmesine rağmen gerekçeli kararın hala yazılmadığına dikkat çekerek, “Mahkeme heyeti yazılı ve sözlü tüm taleplerimize rağmen kararı yazmamakta. Fakat asıl nedenin böylesi bir dosyada verilen beraat kararı ile birlikte aileye yönelik soruşturma hükümlerine dair herhangi bir gerekçe bulunamadığıdır” değerlendirmesinde bulundu. 
 
‘SWAP İZİ KESİN DELİL NİTELİĞİ TAŞIMAMAKTA’ 
 
Ağabey Ömer Yücel’in tutuklanma gerekçesine dikkat çeken Onursal, alınan swaplarda atış artığına rastlandığına ilişkin raporu hatırlattı. Onursal, “Rapor ve tutanaklara rağmen 7 sene sonra yürütülen ve gizlilik kapsamındaki soruşturmada, ‘yalnızca Ömer Yücel'e ait swap örneği bulunduğu’ öne sürülmüş olup, bu dayanak delillerin karartılması suçuna bir yenilik katarak, delillerin apaçık aksini yansıtmaya çalışmak ile eşdeğer bir usulsüzlüktür” dedi. 
 
Onursal, bazı çelişkilere dikkat çekerek şunları söyledi: “İntiharın gerçekleşmesinden hemen sonra ortamda bulunan herhangi birinde dahi swap izi bulunabileceği açıkken, aynı zamanda swap kesin delil niteliği taşımamakta. Nitekim yüzüstü durumdaki Yücel'i kollarından doğrulttuğunu beyan eden baba Bazit Yücel ile kardeşinin boynuna bileklerine dokunduğunu beyan eden abi Ömer Yücel ve tüfeğin içinde mermi olup olmadığını kontrol eden daha sonra tüfeği duvara ve yere vurarak kırdığını beyan eden Mehmet Yücel ve tüm aile bireylerinde ortama dahi çok çabuk bulaşabilen swap izine rastlanmasının zaten mümkün olduğudur. 
 
RAPOR 7 YIL SONRA DOSYAYA EKLENDİ 
 
Seneler önce evraklar arasında ve intihara ilişkin dosya kapsamında yalnızca Ömer Yücel'e ait swap izinin bulunduğuna dair bir rapor yer almamışken, elimizde bulunan dosyada böylesi bir raporun sureti yokken Yüksekova Ağır Ceza Mahkemesince verilen kararda ve gizlilik kapsamındaki soruşturmada böylesi bir rapora ne saikle yer verilebildi.” 
 
'YARGI BASKISINA SON VERİN' 
 
Dava sürecinde ağabey Ömer Yücel’in suçluların cezalandırılması için mücadele ettiğini söyleyen Onursal, yargı ve polisin “Ömer öldürdü diyeceksiniz” şeklinde tehdit baskı ve şantaj uygulayarak, yepyeni deliller oluşturmaya çalıştığın söyledi. Onursal, “Ömer Yücel'e yönelik yargı baskısına son verilmesini ve serbest bırakılmasını istiyoruz. Bunun yargı süreci açısından kaçınılmaz olacağı yönündeki ısrarımızı ve kararlılığımızı vurgulamakla uzun yıllardır deyim yerindeyse çığırından çıkan bu sürecin hukuki bir zeminde ilerletilmesi çağrısı yapıyoruz” şeklinde konuştu. 
 
ESRA’NIN GÜNLÜĞÜ 
 
Esra Yücel yaşamını yitirdikten sonra günlüğünde ulaşıldı. Yücel’in günlüğünde şu ifadeler yer aldı: “Bir yerden başlamam gerekiyorsa, ihanetten başlamam gerekiyor. Çünkü en büyük ihanete uğradım, en çok güvendiğim kişi sırtımdan vurdu. Bir yandan onun yaptıklarını düşünüyorum, anlam veremiyorum. Ya rabbim yardım et bana, ne yapayım, ne yaparsam olmuyor. Ölsem olmuyor, gitsem olmuyor, ne yapacağımı bilmiyorum. Öldürsem kendimi bu sefer ailem yanar, yaşasam çok zor geliyor. Nasıl kaldırırım ben bu yükü. Allah’ım bu canımı al kurtulayım. Allah’ım aklıma her geldiğinde niye o gece ölmedim niye almadın benim bu canımı. Ailem, abim baskı yapıyor anlatmam için. Anlatsam abim zarar görür. Yaptıkları gözümün önünden gitmiyor." 
 
MA / Mazlum Engindeniz
 

Diğer başlıklar

03/07/2024
09:08 Cezaevlerinde ‘özgürlük’ eylemi devam ediyor
09:07 Hastaya tarihi geçmiş küflü ekmek verildi
09:06 VELİ-DER Genel Başkanı: Aileler çocukların geleceği için örgütlenmeli
09:05 Ölüm orucundaki tutsakların durumu kritik aşamada
09:05 Yürümekte zorlanan tutsağın annesi: Yaşamından endişeliyim
09:00 03 TEMMUZ 2024 GÜNDEMİ
02/07/2024
23:17 Milano’da ‘Alan Kurdî’ parkı açıldı
23:04 İstanbul’da kayyım nöbeti: Çözüm ortak mücadelede
22:10 Serav'da yıldırım düştü: 2 yaralı
22:04 Sarıgazi’de binler Sivas’ta katledilenler için yürüdü
20:39 Bursa’da Demirtaş’ı hedef gösteren pankart
19:35 Özel sektör öğretmenlerine gözaltı
19:28 Katledilenler anıldı: Sivası unutma unutturma
19:22 İradeye saygı yürüyüşçüleri Êlih’te: Rejim sona erene kadar mücadele sürecek
18:26 HDK, TİHV ve İHD: Mültecilere yönelik saldırılar kabul edilemez
18:05 Temelli: Mülteci sorunu Rojava’daki huzuru Suriye’ye yaymakla biter
17:50 Kadınlardan polisin cinsiyetçi sözlerine tepki: Kadınız, buradayız
17:33 DEM Parti’den ırkçı saldırılara ilişkin araştırma önergesi
17:27 Belediyenin mühürlediği yere zorla girdiler: Hayati risk taşıyor
16:59 'Ermeni soykırımı'na beraat
16:53 Rezan'dan sonra Sûr'da provokatif girişim
15:43 Anneler AYM önünden seslendi: Tecrit kalkmadan sorunlar çözülmez
15:26 Sevk edilen tutsaklara çıplak arama dayatması
14:57 Madımak anması: İnsanlığa karşı suçta zaman aşımı olmaz
14:54 MSD’den 'ulusal diyalog' çağrısı
14:48 DEM Parti ırkçı saldırılar için İHİK'i acil toplantıya çağırdı
14:26 Meclis'te konuşan anne Soylu: Muhatap Abdullah Öcalan'dır
14:05 Çocukları taciz eden uzman çavuşlar serbest bırakıldı
13:44 Tekli hücreden koğuşa geçme talebiyle 78 gündür açlık grevinde
13:01 Beton mikseri altında kalan işçi yaşamını yitirdi
12:54 Anız yangını ormanlık alana sıçradı
12:48 Barış Anneleri tecridi Meclis'te protesto etti
12:46 Hatimoğulları: Şam ile anlaşmanın yolu Kobanê’den geçer
12:31 Adana'da bir kadın katledildi, Riha'da şüpheli ölüm
12:24 Wan’daki ‘İradeye Saygı Yürüyüşü’ programı açıklandı
12:15 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:24 Gazeteci Boran: Protestoların nedeni 'tasfiye olma' kaygısıdır
11:13 Ali İsmail Korkmaz’ın adı İzmir’de bir parka verildi
10:43 ÇHD’li 2 avukat gözaltına alındı
10:22 YNK Sözcüsü Pîre: Bölgeye 300'den fazla DAİŞ'li konuşlandırıldı
10:14 33 aydının anısı 'Hafıza Merkezi'nde yaşatılıyor
10:13 Madımak Katliamı'nda hayatını kaybedenler anıldı
10:08 Yürüyüşçüler Êlih’e hareket etti
10:07 Riha'da ulaşıma zam
09:38 Kayyımın 'talimatlı' imar planına mahkemeden ret
09:37 Tutsaklar ‘özgürlük’ eyleminde
09:35 İzmir'deki patlamaya ilgili 2 kişi tutuklandı
09:17 Botan Vadisi ranta açılıyor
09:10 6 ayda 6 bin 499 ÇED duyurusu
09:07 KDP 'kontrolü' Türkiye'ye bıraktı!
09:05 Wan 'İradeye Saygı Yürüyüşü'ne hazırlanıyor
09:04 Kartal'dan yükselen tepki: Kayyım darbedir, belediyeler bizimdir
09:03 Öğretmenler hak direnişlerinde kararlı
09:00 02 TEMMUZ 2024 GÜNDEMİ
07:34 Atanamayan genç intihara sürüklendi
07:29 Mültecilere dönük saldırılar gece boyunca sürdü
07:20 Kabinede değişiklik
01/07/2024
23:18 Colemêrg’teki nöbet 7’nci gününde
23:13 YNK: Kurdistan güçlerinin yangınlarla hiçbir bağlantısı yok!
23:07 Adana’da Suriyelilere saldırı girişimi
22:53 Suriye’deki protesto silahlı çatışmaya döndü iddiası
22:25 Tekçe hukuk örgütleriyle bir araya geldi
21:49 İstanbul’dan seslendiler: Vazgeçmeyeceğiz
21:38 Kınacı ve Yüce İstanbul’da anıldı
21:27 DEM Parti'nin Kürtçe tabela önerisine AKP ve YRP'den ret
21:19 Özel’den Şimşek'e yanıt: Geçim yoksa, seçim var
21:09 Talabani: Seçimlere hile bulaştırılmaması için çaba sarf ettik
20:51 Çelê'den çağrı: Özel savaş politikalarının aracı olan etkinliklere katılmayın
20:42 'İradeye Saygı Yürüyüşü' Adana'da: Sömürge hukukunu kabul etmiyoruz
20:33 Colemêrg Belediye Eşbaşkanı’nı ağırlayan İmamoğlu: Kayyım hepimiz için tehdit
20:14 Semra Güzel davasına gizli tanık dinlendi: 3’üncü şahıslardan duydum
20:06 Kayyıma karşı nöbetteler: Tek çare birleşik mücadele
19:41 Patlamayla ilgili 2 kişi adliyeye sevk edildi
19:29 İstanbul'un Haziran enflasyonu açıklandı
18:40 Yangın açıklamasına yanıt: Gerçek failler ortaya çıkarılmalı
18:17 Eylemdeki belediye çalışanlarına destek
18:02 Cezaevlerindeki direnişi sahiplenmeye çağırdılar
17:47 Paramiliter güçlerden Erdoğan'a tepki
17:17 9’uncu gezegene ilk otobüs seferi yapıldı
16:52 İmralı tecridi BM İnsan Hakları Konseyi’nde tartışılacak
16:38 ÖHD ve DEM Parti, kayyım kararının iptali için başvuru yaptı
16:37 Kayseri'de çocuğa cinsel tacizde bulunan fail tutuklandı
16:27 Gar Katliamı davasında tutuklu 10 sanığa 101'er kez müebbet
15:30 Barodan Botan’daki doğa talanına dair açıklama
15:18 ÇHD 1 Mayıs’ta yaşanan hak ihlalleri raporunu açıkladı
15:06 DBB ilk 'stratejik plan' toplantısını kadınlarla yaptı
14:48 Kaymakamlık 'el tutması' diyerek tacizi meşrulaştırdı
14:42 Çiftçilerden DEDAŞ protestosu
13:31 Temelli: Nefret söylemleri linç saldırıları olarak karşımıza çıkıyor
12:35 Yürüyüşçüler Adana'ya hareket etti
12:30 Gar Katliamı davası: Sanık, Davutoğlu'nun dinlenmesini istedi
11:47 SİT alanı olan Nemrut Krater Gölü yollarına sıcak asfalt döküldü
10:44 Kayyım belediye meclis üyelerinin toplantı için binaya girişini engelledi
09:48 Berwarî: Türkiye'nin hedefi işgal
09:39 Afyon'da kaza: 11 yaralı
09:33 Ağır yaralanan kadın 9 gün sonra yaşamını yitirdi
09:15 Tutsakların boykot eylemi sürüyor
09:14 15 yıl sonra tahliye edildi: Tutsaklar tecride karşı direnişte kararlı
09:05 Sanatçı Cengiz: Kayyım politikasının altında kültürel asimilasyon var
09:03 'Cenazeye kötü muamele insan onuruyla bağdaşmıyor'
09:00 01 TEMMUZ 2024 GÜNDEMİ
08:49 Kayseri'de istismar iddiası sonrası ırkçı saldırı
08:36 10 il için sarı kodlu uyarı
08:11 Çocukları taciz eden uzman çavuşlara yurttaşlardan müdahale
07:53 Mêrdîn Barosu'ndan ırkçı saldırı açıklaması
30/06/2024
22:58 ‘İradeye saygı nöbeti’ 6’ncı gününde: Colemêrg ya me ye
22:01 Kobanê ve Til Temir’e saldırı: Bir yurttaş yaralandı
21:19 Qoser ve Hezex'te kayyıma karşı yürüyüş
20:59 İzmir'deki patlamada ölenlerin sayısı 5'e yükseldi
20:49 Tekçe’nin temasları sürüyor: Kayyım sadece Hakkari’nin sorunu değil
19:32 Zeynep Kınacı anıldı
19:02 'İradeye Saygı Yürüyüşü' Ankara'da: Adalet yürüyüşümüz devam edecek
18:18 TTB seçimlerini sandıkta birleşen sol grup farkla kazandı
17:53 Gazze’de yaşamını yitirenlerin sayısı 38 bine yaklaştı
17:36 ‘Sokakların güvenliği için hayvanları değil kadın katillerini toplayın’
17:23 Kadınlardan doğa yürüyüşü etkinliği
17:09 Duhok’ta bombardıman: Bölgede yangın çıktı
16:39 Hatimoğulları: Kadınların ortak paydası mücadele
16:25 Bakırköy Cezaevi önünde 'Özgürlüğe ses ver' eylemi
16:12 Meclis’te yoğun mesai başlıyor
16:11 İzmir'de doğalgaz patlaması: 4 kişi öldü
15:48 Şehit ve Gazi Derneği’ne bağış yapmayı kabul etmeyen Yılmaz’a hapis cezası
15:04 Şirnex’te 14 bölge 'özel güvenlik bölgesi' ilan edildi
14:54 Colemêrg Belediyesi Eşbaşkanı: Türkiye halklarıyla birlikte mücadele etmek istiyoruz
14:53 Keskin: 90’larda insanlarımızı katleden zihniyet yeniden ortaya çıktı
14:27 Gazeteci Ahmet’in duruşması görülmeden ertelendi
14:27 İranlı aktivist Atife Rengrêz tutuklandı
14:14 Elkê'de başlatılan ağaç kesiminin alanı genişliyor
13:44 Eskişehir'de bir kadın katledildi
13:37 DEM Parti’nin ‘İradeye Saygı Yürüyüşü’ başladı
13:18 Bakanlığın festivalinin ardından çöp yığını kaldı
13:09 Kadını katleden uzman çavuş tutuklandı
12:12 MEB'den 'çocuk işçiliğine' yeni kılıf
11:14 İzmir'de 12 saat süren yangın kontrol altına alındı
11:13 'Şehit Deniz Fırat' yarışma başvuruları uzatıldı
10:13 Jin dergisi 'Savaş siyaseti, militarizm ve kadın' başlığıyla yayımda
09:33 Tutsakların 'özgürlük' eylemi devam ediyor
09:32 Akaryakıta zam: Minibüs hatları satılığa çıkarıldı
09:08 Türkiye ve Kurdistan Haziran ayında yangınlarla kavruldu!
09:05 Avukat Öyke: İmralı’dan haber alana kadar başvurular sürecek
09:05 Yemek yemekte zorlanan tutsak tedavi edilmiyor
09:04 Hasta tutsak kardeşlerin hikayesi
09:03 Özdağ’ın Şêx Seîd’e dönük hakareti 'ifade özgürlüğü' sayıldı
09:02 Dünya Emeklilik Günü: Emekliler ekonomik krizin pençesinde
09:01 Abdullah Öcalan: Zilan yaşam manifestomuz
09:00 30 HAZİRAN 2024 GÜNDEMİ
00:19 İzmir'de bir günde 18 yangın çıktı, 11'i söndürüldü
29/06/2024
23:53 İzmir’deki yangın Kuşadası'na sıçradı
22:53 DEM Parti Ankara İl Örgütü: Diz çökmedik çökmeyeceğiz
22:44 2 kentte Gülistan Doku turnuvası