Abdullah Öcalan: Zilan yaşam manifestomuz

  • kadın
  • 09:01 30 Haziran 2024
  • |
img

HABER MERKEZİ - Zeynep Kınacı için “yaşam manifestomuz” diyen Abdullah Öcalan, değerlendirmelerinde “Haksız, körce, yıkmaktan ve imha etmekten başka amacı olmayan zalim güçlerden kendimizi korumak için bu savaşı veriyoruz. Ama asıl savaşımız yaşamımızın bitirilmişliğine bir anlam verebilmek içindir” dedi. 

PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük uluslararası komplonun ilk adımı Suriye’nin başkenti Şam’da 6 Mayıs 1996 tarihinde gerçekleştirilen bombalı suikast ile atıldı. Komplo sonrası Zeynep Kınacı (Zilan), 30 Haziran 1996’da gerçekleştirdiği eylemiyle büyük bir yankı uyandırdı. Kınacı'nın eylemi sonraki sürece yön verdi. Abdullah Öcalan, "yaşam manifestomuz" dediği Kınacı'nın eylemi sonrası tüm dünyayı etkileyen “jin, jiyan, azadî” paradigmasının temellerini attı. 
 
‘ERKEĞİ ÖLDÜRMEK’
 
Abdullah Öcalan, Kınacı’nın ölümünün birinci yıl dönümünde kapsamlı bir değerlendirme yapmış ve şunları belirtmişti: "Kürdün şimdiye kadar sevgiden fazla anlamadığı, bir aşkı yaşamadığı biliniyor. Ehmedê Xane’nin Mem û Zîn’inde bile aşkın kenarından geçilmemiştir. Aşk yerine söylenen bir söylem vardır. Onun da sonu, dili bile olmayan ve ayağa bile kalkamayan bir Zîn’le, yine iki adım bile yol alamayan bir Mem’dir. Yani herhangi bir gücü filan yoktur. O büyük aşk klasiğinde, destanında bile aşkın kenarından geçilmiyor. Daha sonraki üç yüz yılı göz önüne getirdiğimizde, aşkın artık sözü bile edilmez olur. Bir tek sözcükle, güzel bir sevgi üzerine hiç kimse bir şey yazamaz olur. Şimdi bizim burada aşkı ne kadar yaratıp yaratmadığımız o kadar önemli değildir. Ama bir iddiamız, bir eylemliliğimiz var. Bunu kadınla yapmaya çalışıyoruz. Buna kim ne ad takarsa taksın önemli değildir. Ben kendimi ortaya koydum; yoldaşlarımız, etkilendiğimiz ve etkilediğimiz kadınlarımız ortadadır. Şüphesiz bunlar belki benden daha fazlasını bekliyorlar ama bizde gerçekleşen bu kadardır. İsteyebildikleri gibi bir insan olmayı, hatta bir erkek olmayı da bu vesileyle dile getirmek istedim.
 
Bu yıl benim sıkça kullandığım bir söz de ‘erkeği öldürmek’ti. Erkeği öldürmek demek, kadın karşısında bir zalimden, bir despottan, bir tüketiciden, her bakımdan çirkin konumdan öteye bir durumda olmayan erkeği öldürmek demektir. Bunu her erkek, özellikle içimizdeki erkekler bilmek zorundadır. Kadın karşısındaki böyle erkeklerin konumlarını ne yapacağım? Bu erkeklik zaten elinden de bir şey gelmeyen bir erkekliktir. Doğru dürüst bir savaşı veremiyor, doğru dürüst bir taktiği bile hayata geçiremiyor. Bu erkeğin bilinci uyanan Kürt kızında, Kürt kadınında bir anlam ifade etmeyeceği açıktır. Zilan gibi bir büyüklük karşısında, klasik erkekliğin beş para bile etmeyeceği açıktır.
 
Kaba cinsel güdülerle bir kadına yüklenme devrinin artık geçtiğini herkesin bilmesi gerekiyor. Kadın denilen olayın yaşamsal ve eylemsel olduğu artık bilinmelidir. Dolayısıyla biraz daha açık sözlü olmak kadar, kendini eşitliğe ve özgürlüğe yakın bir konuma taşırmak önemlidir. Kadınla başka türlü buluşmak ve söyleşmek mümkün değildir. Saygı, büyüklük ve tutarlılık varsa, erkeklerimiz bunun gereklerini yerine getirirse, bir kadın bulabilirler. Kadınlar neden bu kadar bize bağlılar? Erkeklerimiz genellikle kıskançtır. Bu kadar büyük bağlılıklar bile benim için hiç sorun değildir. Başlık parasıyla -ki, toplumda bu böyledir-, bizde ise yetkiye sığınarak ve gücünü böyle göstererek bir kadını kazanamazsınız. Bir kadını kazanmanın yolu, Zilan’ın kendini değerlendirdiği biçimde olur.
 
BÜYÜK BİR BAŞKALDIRI VAR
 
Dikkat ederseniz bu kadın yoldaşımızla benim herhangi bir tanışmışlığım yoktur ama en büyük bağlılığını ortaya koyabiliyor. Bu nokta çok önemlidir. Bir erkeğin bir kadın için nasıl olması gerektiğini ortaya koymaya çalışıyor. Eğer biraz böyle olabilirseniz, bir kadının nasıl bağlanabileceği ve sadece bağlanmakla da kalmayıp nasıl kahraman olabileceği ortadadır. Bunu anlamazsanız, kesinlikle kendinize erkek diyemeyeceksiniz. Belki başka yerde, dışımızda bunu diyebilirsiniz; ama kendi gerçekliğimizde -umarım bunu bütün halkımız içinde de gerçekleştireceğiz- bu kişiliğe başka türlü saygımızın olabilmesi de mümkün değildir.
 
Ayrıca bu da yetmiyor. Yani yeni insan tipinin bir kadın için ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Vicdanınız ve biraz gücünüz varsa, yalnız benim emirlerime ve dayatmalarıma göre kadın değil, kadına göre ben nasıl olmalıyım diye kendinize sormalısınız. Şimdi bu soru daha yakıcı olmalıdır. Kadın neden her yönüyle sana göre olsun? Hele iflas etmişliğin, fazla yaratıcı olmadığın ve çirkin olduğun ortadayken, bir kadın neden sadece sana göre olsun? Biraz paran, malın ve mülkün olduğu için mi? Biraz kaba gücün olduğu için mi? Bunlarla herhangi bir sevginin, bir aşkın yakalanmayacağı açıktır. Bu tip kişilikler baskıyla kadını yüzyıllarca kendilerine bağlamak isterler. İşte buna karşı büyük bir başkaldırı var. Ben buna saygılıyım ve bunun önderliğini yapmaktan da gurur duyuyorum. Böyle kadınların önderi olmaktan da büyük bir haz duyuyorum. Onlarla böyle yaşamanın hiçbir ayıbı yoktur. Böyle bir kadın ordulaşmasının en büyük destekçisi olmaktan da gurur duyuyorum. Neden ucuz sözlerle bu değerlendiriliyor ki, böylesine yiğit kadınlar ordusunun bir yardımcısı olmak neden dedikoduya götürsün ki? Bu kadınlar ki, her birisi büyük bir kahraman durumuna gelebiliyor. Karılarınız olamadığı için kıskanıyorsanız, o ayrı bir sorundur. Siz de yiğitlik yapın, siz de kadınların istediği bir kişiliği sergileyin ki, bu kadınlar sizin yoldaşlarınız ve sözlüleriniz olsun. Ama bu gücü gösteremiyorsanız, tabii ki bu ülkede sizin için kadın olmayacaktır.
 
ÖZGÜRLÜKSÜZ YAŞAM OLMAZ
 
Zilan ve Başkan Gücümü bu temelde daha fazla kullanacağım. Ben bir intikamcıyım. Siz ülkenize hiç sahip çıkamayacaksınız, özgürlük için hiçbir şey yapmayacaksınız, sözle pratik arasında hiçbir bağlantıyı kurmayacaksınız, ondan sonra da bana ‘Canım kadın istiyor, yaşam istiyor’ diyeceksiniz: Bu kabul edilemez. Zilan kişiliğinde bu yerle bir edilmiştir. Özellikle parti saflarımızda herkes bilmelidir ki, bu sözler boşuna söylenmemiştir. Gerekirse bütün kadınların bağlı olabileceği bir erkek olmayı da gerçekleştireceğim. Onların manen güç olacakları ve hiçbir erkeğe bağlı olmayı hissetmeyecekleri kadar çarpıcı olacağım ve de oluyorum. Kadınlar bunu büyük bir coşkuyla karşılıyorlar. Ama bu yalnız başına yetmez. Gönül ister ki, bütün erkeklerimiz az çok bu temelde kadın yoldaşlarının duygularını ve düşüncelerini kendi kişiliklerinde doğru temsil etsinler.
 
En önemlisi de, ülkesiz, özgürlüksüz, savaşsız ve başarısız yaşam olmaz; dolayısıyla kadın da olmaz. Bunu anlamadıkça Zilan’ı, dolayısıyla özgür militan kadını da anlayamazsınız. Bütün erkeklerimize veya parti içindeki yoldaşlara kadınla yaşamak isteyenler var mı diye soruyorum. Keşke bir kadını sevebilseniz, keşke biraz bu anlamda yüreğiniz ve vicdanınız olabilse de kişiliğiniz biraz can bulabilse! Ben bunun yolunu açmak istiyorum. Ucuz laflarla ileri geri konuşulacağına, hakkımızda şöyle böyle değerlendirmeler yapılacağına, bunun yolunun açılmak istendiği anlaşılmalıdır.
 
SAVAŞIMIZ YAŞAM İÇİN
 
Kadın şerefli ve kutsal bir biçimde büyük değerlerle birlikte yaşanılması gereken bir varlıktır. Bunun anlamını vermek istiyorum. Yaşama bundan daha değerli katkı olabilir mi? Bir yiğitliğiniz, bir erkekliğiniz varsa, bu konuda kendinizi göstermekten daha değerli bir çaba olabilir mi? Son bir yılda bu tip duygu ve düşünceleri çok yönlü geliştirmek istedim. Savaşla, dış cephede şu kadar başarı kazandık demekle övünmüyoruz. Aslında bunlardan büyük üzüntü de duyuyoruz. Biz savaşı hiçbir zaman sadistçe ele almadık. Asker, hain vuruyoruz deyip bundan zevk duymuyoruz. Bunlar yaşamın önünde bir engel olarak dikildikleri için, bizi an be an imha etmek istedikleri için savaşıyoruz. Yoksa bu dünyada en zor savaşabilecek olan biri varsa o da benim. Ancak yaşamın başka yolu yoktur. Her gün bu konuda çağrı yapıyorum; insani bir yöntemle, yani vurmadan, kırıp dökmeden, öldürmeden, bu halkın var olan bazı sorunlarını tartışarak halledelim diyorum. Ama bunların yüreği yoktur, büyük vicdansızlar. Bir halkın haklarının ne olduğunu, baskı altındaki insanların özleminin ne olduğunu anlamak bile istemezler. ‘Ulusal birlik ve bütünlük’ adı altında ‘Bir halk yok olsun, bütün insanlar yaşam dışı bırakılsın’ anlayışına sahipler. Bu, kendileri için sözüm ona şereftir. Biz bu ‘şerefi’ çok iyi tanıyoruz; tarihte bunun örnekleri çoktur.
 
Biz çok haksız, çok körce, yıkmaktan ve imha etmekten başka amacı olmayan bu tip zalim güçlerden kendimizi korumak için bu savaşı veriyoruz. Ama asıl savaşımımız yaşamımızın bitirilmişliğine bir anlam verebilmek içindir. Bu cephe en az savaş cephesi kadar önemlidir. Biz, kabul edilebilir, sevip sayılabilir bir yaşamın kadın-erkek ilişkilerindeki tutturulması gereken düzeyle birlikte olabileceğine inanıyoruz. Kadını bizzat karar verebilecek, tartışabilecek, Zilan kişiliğinde görüldüğü gibi anlam ve duygu derinliğini yakalayabilecek bir biçimde geliştirmeyi düşünüyorum. Bu konuda gerekeni yapmaya çalışıyorum. Bu en doğrusudur, özellikle bizim toplumumuz için yerine getirilmesi gereken en kutsal görevlerden birisidir.
 
KADINLA DOĞRU YAŞAM
 
Başta saygıdeğer halkımıza ve dostlarımıza olmak üzere, partimiz içindeki yaşam konusunda belli bir derinliği yakalamak isteyenlere de şunu belirtebilirim: Zor da olsa, hatta savaştan bile zor olsa, birçok geleneklere, bağlı olduğumuz dinsel veya ahlaki ve moral değerlerimize ters de gelse, yeni yaşamın yolunu böyle açmak zorundayım. ‘Din, ahlak ve gelenekler şöyle diyor’ denilebilir; bunlar benim için önemli değildir, çünkü bunlar ülkemizi, yaşamı, kadını ve erkeği kaybettirdi. Ben kolay ve ucuz yaşamı sürdürmek niyetinde değilim. Tıpkı burada vurgulandığı gibi, ‘iddia ve yaşam büyük olacak’ ilkesine bağlıyım. Bu ilke için ne gerekiyorsa o yapılacaktır. Bu kadar büyük bir savaşı hiçbir dinin mensupları gösteremez. Ama PKK’de özgürlük militanı gencecik bir kız bu gücü gösterebilmiştir. Bu sevgiyi ve vicdanı başka hiçbir gelenekte ve ahlakta görmek mümkün değildir. İşte bu, özgürlük ahlakında ve özgürlük amaçlarında gösterilmiştir.
 
Önderlikte yaşam konusunda bir ilerlemenin farkında olmak gerekiyor. Kadınla doğru yaşayabilmek ve daha anlayışlı olabilmek savaşa da çok güç verir. Bu, öyle sanıldığı gibi benciliğe götürmez. Kim bencilliğe götüreceğini söylüyorsa yanılıyor. Kadınla olabilmek bir savaş gerekçesidir. Herkes anlayabilmeli ki, son yıllarda kadınla ne kadar olabildiysem, o kadar amansız savaşçı olmayı bildim. Eski erkek bir kadınla oldu mu, kendini verse bir çırpıda kazanılacak bir savaşa ihanet eder. Bu erkek, benim için en namussuz erkektir. Bu kişilik kadın da olabilir. Ama benim yanımdaki hiçbir kadının beni savaş dışı bıraktığını hiçbir zaman düşünmüyorum. Zaten Zilan’ın kendisi ortadadır; Zilan’la olabilmek en büyük savaş eylemiyle olabilmektir. Kadınla olabilmek mi istiyorsunuz, o zaman en büyük savaşçı olacaksınız. Büyük yurtseverlikle, büyük özgürlükle birlikte olacaksınız. Yine kadın mı erkekle olmak istiyor; benim şahsımda yetişen yeni insanla olacak, yani Zilan yoldaş gibi olacaktır. Bunun başka izahı yoktur. ‘Anlamadık, güç yetiremiyoruz’ dememelisiniz. Kutsal dediğimiz, yüreğimizde ve beynimizde sonuna kadar bağlandığımız sözleşme dediğim olay budur.
 
YAŞAM MANFESTOSU
 
Ben buna yaşamın manifestosu dedim. Bundan sonra bu ülkede, bu halk içinde kadın-erkek arasındaki yaşam bu manifestoya göre olacaktır. Daha değerli kadın militanlar ortaya çıkararak, bunu biraz daha kanıtlamak istiyorum. Erkeklerin gözüne yiğit kadınları sokarak, gerektiğinde onlardan daha fazla savaşçı kılarak ve mümkünse onları biraz vicdana ve savaşa kaldırarak bunu biraz göstermek istedim. Yine yaşama büyük bir tutkuyla bağlanmaları için, kadının anlam ve önemini ortaya koymak istedim. Gelişmeler sınırlıdır, ama bana göre çarpıcıdır. Birçoğunun sandığı gibi, bilinç derinliği ve büyük bir ruh olmadan bu yaşam yaratılmamıştır. Şehitlere bağlılık sözü veren herkes, günlük yaşamını mümkünse büyük iddialı ve eylemli kılsın. Bana göre sıradan birisi bile büyük iddialı ve eylemli olursa, hem yaşamın temsilcisi, hem de onun gerektirdiği kadar savaşçısı olabilir; zaferi de kesinleştirebilir. Şahadetinin büyük diriliş eyleminin birinci yıldönümü vesilesiyle bunları vurguluyorum.
 
Zilan yoldaşımız sözlerinde sonuna kadar haklıdır. İddiası ve yaşam tutkusu son derece soyludur. Biz, biraz buna yol açtığımız için mutlu olmakla birlikte, tam zaferini sağlayamadığımız için de halen eziklik ve endişe içindeyiz. Ama bunu aşmak için de amansız çabalarımızı kesinlikle sürdüreceğiz. Kendisinin de vurguladığı gibi bu, mutlaka zafere götürecektir. Bu anlamda sadece savaşımın zafer çizgisi değil, yaşamın da zafer kişiliği Zilan Manifestosunda kesinlikle anlam bulmuştur. Bundan sonra yaşam, bu manifesto ve yemin altında anlam bulacaktır. Biz bütün kusurlarımıza, eksikliklerimize ve yanlışlarımıza rağmen, bunun gereklerini biraz yerine getirmeye çalıştık. İnanıyorum ki, bundan sonra daha cesur, doğrulara daha yakın, daha bilinçli, hem de çok duyarlı ve duygulu insanlar olarak yaşamın da gereklerini yerine getireceğiz ve savaş kadar yaşamın da zaferini kesinleştireceğiz.”

Diğer başlıklar

05/07/2024
22:05 İstanbul’daki kayyım nöbetinde özgür basın çalışanlarını sahiplenme çağrısı
21:24 Amed’te başhekime silahlı saldırı
21:20 Tuncel: Yürüyüş varsa hayat da var, direneceğiz
21:04 ‘İradeye saygı yürüyüşü' Elbak’a vardı
20:57 KESK: Yoksullaştırma programıyla karşı karşıyayız
20:50 ‘Savaşın sorumlusu mülteciler değil’
20:44 ÇHD'li avukatlar serbest bırakıldı
20:00 Yargıtay kararıyla tahliye edilen Taşkesen’e çiçekli karşılama
19:48 Bakırköy Cezaevi’nde tutsakların sandalyelerine el konuldu
19:17 ‘Hiçbir baskı bizi toplumu bilgilendirmekten alıkoyamaz’
19:08 DEDAŞ’a tepki: Elektrik kesintilerine son verin
19:02 İkram Mihyaz mezarı başında anıldı
18:32 DEM Parti Eş Genel Başkanlarından Sincan Cezaevi’ne ziyaret
18:07 Xarpêt Amed yolunda 2 kişinin cenazesi bulundu
18:01 AKD Başkanı Yılmaz tutuklandı
17:55 İpekyüz’den RTÜK’ün Açık Radyo kararına karşı oy
17:38 AKP önünden seslendiler: Hukuksuzluğa son ver
17:23 TIR şoförleri kontak kapattı
17:09 İHD’den ‘mülteciler için ses çıkarın’ çağrısı
16:18 DEM Partili Gün davasında korucuların tutuklanması talebine ret
15:50 İHD'den mültecilere dönük ırkçı saldırılara tepki
15:49 Cinsel saldırı faili hakim hakkında dava açıldı
14:58 Efrîn'e götürülmek istenen korucular istifa etti
14:52 İradeye Saygı Yürüyüşü: Direnişe devam edeceğiz
14:04 Savcı ve asker ihmali: Araçta bırakılan 'delil' bir kişiyi zehirledi
13:47 'Bozkurt' işaretine ceza
13:41 Taksim Hilton Otel’de işçilerin direnişi kazanımla sonuçlandı
12:59 Adliye önünden seslendiler: Fail Demirhan bulunsun
12:46 78 yaşında cezaevine giren Emin Soyal yaşamını yitirdi
12:25 Sêrt Belediyesi hizmeti: 4 çeşit 100 TL
12:16 Kavala'nın yeniden yargılama talebine ret
11:52 Amêdiye kırsalına askeri sevkiyat
11:46 Semsûr Barosu’na tecride karşı 'yerinde inceleme' başvurusu
11:45 Aile ve vasiden İmralı başvurusu
11:44 Avrupa Konseyi, 3 yılın ardından Abdullah Öcalan’a dair 'ihlal' kararını görüşecek
11:36 İzBB çalışanları iş bıraktı
11:33 Yürüyüşte 6’ncı gün: Kayyımlar gidecek, özgürlük mücadelesi kazanacak
11:32 Göçmen teknesi battı: 89 ölü
11:02 DEM Parti'den 'Ekmek ve Adalet' kampanyası
10:07 Hilal Kar’ın faili 13 gündür yakalanamadı!
10:00 Gaspa 'dur' demek için yürüyüşteler: Geri adım attıracağız
09:58 AİHM’in ihlal kararına rağmen tutsağın infazı yakıldı
09:54 Türkiye'nin kontrolündeki bölgelerde 1 ayda 18 kişi katledildi
09:46 Oğuz: Mültecilere dönük saldırılar insanlığa karşı suçtur
09:41 Ekonomist Önder: Bu politikalarla krizden çıkmak mümkün değil
09:28 22 Mart'ta bitirilmesi gereken hastanenin sadece temeli atıldı
09:10 14 il için kuvvetli yağış uyarısı
09:09 AKP'li Nasıroğlu'nun şirketinden yurttaşa 'kaçak gaz' cezası
09:08 Narlıdere'de 'kentsel dönüşüm' mağduriyeti
09:03 Sahaflarda kitap satışı düşüyor
09:02 Yaşamını yitiren tutsağın koğuş arkadaşları: Tedavisi engellendi
09:00 05 TEMMUZ 2024 GÜNDEMİ
08:53 İngiltere’de seçimin galibi İşçi Partisi oldu
08:31 İran’da seçimlerin ikinci turu başladı
04/07/2024
23:31 Marmara cezaevlerinde gıda zehirlenmesi
23:25 İran’da seçimlerin ikinci turu yarın
23:20 Kadın aktivist Şerife Muhammedî’ye idam cezası
22:57 Gazetecilere verilen cezalar Meclis gündeminde: Geri adım attıramayacaksınız
21:53 İstanbul’daki nöbet sürüyor: Direniş mirasını Mazlum, Kemal ve Hayrilerden aldık
21:02 Paris Barosu’ndan Adalet Bakanlığı’na İmralı için protesto mektubu
20:55 Jinwar Kadın Merkezi’nden tarladaki kadınlara ziyaret
20:53 Colemêrg’te ‘İradeye Saygı Yürüyüşü’ne katılım çağrısı
20:48 Kayyım karşıtı eylemler sürüyor: Direneceğiz
20:35 ‘İradeye saygı’ yürüyüşçülerinden insan zinciri
19:53 Adana kadın buluşması: Kayyım, kadın özgürlük ideolojisine darbedir
19:36 Çobanlardan yangın bölgesiyle dayanışma: 350 küçükbaş hayvanı köylüye dağıttılar
19:28 Santa Maria Kilisesi’ne saldıran DAİŞ’lilere 349 yıla kadar hapis istendi
17:42 Cudî Dağı'nda yangın
17:22 Tuncel: Korkuya karşı cesareti toplumsallaştıracağız
16:28 Silivri'de 250 tutsak gıdadan zehirlendi
16:25 İzmir Barosu'na tecrit başvurusu: Bakanlıkla görüşülsün
16:19 Duhok’ta köy bombalandı: Acil yardım çağrısı
16:15 İmalathanede çalıştırılan çocuk ağır yaralandı
15:31 ‘İradeye saygı’ yürüyüşçüleri: Kayyım atamaları ve tecrit kaldırılsın
15:19 Almanya Türkiye'nin büyükelçisini Dışişlerine çağırdı
15:06 Karadeniz ve Serhat cezaevleri raporu: Tutsaklar tecrit altında
14:59 Amed'de şüpheli kadın ölümü: Sistematik şiddet görüyordu
14:33 İki avukatın gözaltına alınmasına tepki
14:25 Fincancı hakkındaki tazminat davası ertelendi
13:50 Kürt gazetecilere verilen cezalar Meclis gündeminde
13:43 8 gazeteciye verilen ceza 3 kentte protesto edilecek
13:37 Tutsaklar: Tedavi hakkımız engelleniyor, kötü şartlar altındayız
13:35 Balıkesir ve İzmir'deki yangınlar kontrol altına alındı
12:40 Amed- Êlih yolunda kaza: 1’i çocuk 14 yaralı
12:08 Yangın raporu: Hatlarda liflenme var, sigorta yok
11:44 ‘İradeye saygı yürüyüşü' marşlarla sürüyor
11:32 DEM Parti yöneticisini öldüren korucuları 'aklayan' iddianame
11:22 Avukatlar İmralı'ya gitmek için başvurdu
10:41 Laura Castel: Guatemala’da bile böyle bir tecrit rejimi görülmedi
09:49 MKG’den Haziran ayı raporu: 7 kadın gazeteci tutuklu
09:42 Tekçe: İstanbul’dan gelen ses ve dayanışma Türkiye demokrasisi için çok önemlidir
09:04 ‘Halkla birlikte yönetirsek yolumuz açık’
09:04 'Gazetecilere yönelik baskılara karşı ortak hareket edilmeli'
09:03 Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne değişmeyen ırkçılık
09:03 Kriz derinleşiyor: Ekonominin düzelmesi için iktidar değişmeli
09:01 Tekli hücreye kılıf: Dosya ağır değil, siyasi koğuşa koyamayız
09:00 Korucubaşı Atak'ın otelinin 2 katı kaçak çıktı
09:00 04 TEMMUZ 2024 GÜNDEMİ
03/07/2024
23:51 Binarê Qendîl’e saldırı
23:46 17 yaşındaki El Naif'i öldürenlere tutuklama
23:23 Tecrit BM’de tartışıldı: Harekete geçin
22:11 Eğitim Sen'den ÖMK’nin kabul edilmemesi için Meclis’e çağrı
21:57 İstanbul’da nöbet eylemi: Kayyım faşizmini yıkacağız ve kazanacağız
21:29 ‘İradeye Saygı Yürüyüşü’ günü renkli görüntülerle tamamlandı
21:24 Wan Büyükşehir Belediyesi’nin konserine valilikten engel
20:40 34 kurumdan acil çağrı: Saldırılar katliama dönüşmeden önlem alınsın
20:27 İzmir'de orman yangını: 2 köy boşaltıldı
20:00 Yeşil Sol Parti: Göçmenlerle dayanışmayı büyüteceğiz
19:33 Irkçı saldırılar Meclis gündeminde: Çözüm Türkiye’nin Suriye’den çekilmesinde
18:44 Avukat yol kenarında ölü bulundu
18:39 Cenevre eylemi 42’nci ayında: Alanlarda olmayı sürdüreceğiz
18:22 RTÜK, Açık Radyo’nun lisansını iptal etti
18:03 9’uncu Yargı Paketi’nden tepki çeken maddeler çıkarıldı
17:36 Karabük Cezaevi’ni ziyaret eden DEM Parti: Tüm eşyalara el konulduğu tespit edilmiştir
17:18 İmralı için uygulamadığı prosedürü Azerbaycan’a uygulayan CPT’ye çağrı
16:29 6 günlük ‘İradeye Saygı Yürüyüşü’ başladı
16:11 DEM Parti kira artışları üzerinden TÜİK’i yalanladı
16:05 İzmir'de orman yangını
16:04 31 yıllık tutsağa coşkulu karşılama
15:54 1 Mayıs tutuklularından 8’i tahliye edildi
15:53 DBP Eş Genel Başkanları ile Kurtulmuş arasında yeni anayasa görüşmesi
15:24 MKG: Bu hukuksuz kararlara sessiz kalmayacağız
14:14 Gazetecilerden cezaya tepki: İktidar yargıyı sopa olarak kullanıyor
13:56 'Vergide adalet’ eylemi: Ne zaman vazgeçeceksiniz?
13:42 KESK ‘sahte’ enflasyona karşı taleplerini açıkladı
13:33 Türkoğlu: Uyarıyoruz, kadın kazanımlarından elinizi çekin
13:19 DFG: Geri adım atmayacağız
13:18 Emniyet Müdürlüğü, DİSKİ’nin hizmet binasını boşalttırdı
13:09 İstanbul’da bir kadın katledildi
12:22 Tutsaklardan 'özgürlük' eylemlerine dair açıklama
11:44 3 gazeteciye beraat, 8 gazeteciye ceza
11:35 DFG’den Haziran ayı raporu: 2 bin 950 habere erişim engeli getirildi
11:34 1 Mayıs duruşması: Direnmek suç değildir
11:27 11 gazetecinin davasında mahkeme karar için ara verdi
11:09 Morgda bekletilen cenaze kimsesizler mezarlığına defnedildi
10:59 İradeye saygı yürüyüşçüleri Êlih’ten Wan'a uğurlandı
10:32 ENAG: Haziran ayı enflasyonu yüzde 4,27 oldu
10:30 Çapar: Mültecilere saldırıların nedeni toplumsal nefret ortamı
10:23 Hesen Koçer: Şam diyalogdan yana ise biz hazırız
10:07 İpekyolu'nda kaza: 1 ölü
09:53 Suriyeli çocuk öldürüldü
09:43 Riha’da kaza: 1 ölü
09:35 Cizîr'deki yapılara Kürtçe çağrısı: Oran düşüyor, olağanüstü girişim olmalı
09:31 Yaralı yakınlarından günlerdir haber alamayan aileler tedirgin
09:12 Gazeteci Herekol: KDP insanları fişliyor
09:11 Kayyımdan DEM Parti önündeki Sancar'a 100 binlik 'yardım'
09:10 Bilirkişiden Zorê'deki HES'e dair 'tahribat yaşanacak' raporu
09:09 Direhî: Şam krizden çıkmak istiyorsa Özerk Yönetimi kabul etmeli
09:08 Cezaevlerinde ‘özgürlük’ eylemi devam ediyor
09:07 Hastaya tarihi geçmiş küflü ekmek verildi