Yaşamını özgürlük mücadelesine adadı

AMED - Cezaevinde yakalandığı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybeden Ali Ekber Oruç’u anlatan mücadele arkadaşı Mehmet Zengeralp, "En büyük hayali Kurdistan'ın özgürlüğüydü. Zorlu koşullarda mücadele verdi" dedi. 
 
Şirnex’in Hezex (İdil) ilçesinde 1 Ocak 1993’te gözaltına alınarak tutuklanan Ali Ekber Oruç, Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yargılandı. “Devletin birlik ve bütünlüğünü bozma” iddiasıyla müebbet hapis cezasına çarptırılan Oruç, sırasıyla Diyarbakır, Erzurom, Sincan ve Ümraniye cezaevlerinde kaldı. İnsan Hakları Derneği (İHD) ağır hasta tutsaklar listesinde yer alan Oruç, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “Cezaevinde kalamaz” yönündeki raporuna rağmen uzun süre tahliye edilmedi. Tutsaklığının 21’inci yılında, 28 Eylül 2014’te yatalak halde tahliye edilen Oruç, o günden 22 Eylül tarihine kadar yatalak olarak yaşam mücadelesi verdi. 22 Eylül’de hayatını kaybeden Oruç, Xana Axpar (Çınar)İlçesi’ne bağlı Mezrik Mahallesi’nde son yolculuğuna uğurlandı.
 
Oruç’un çocukluk ve cezaevi arkadaşı Mehmet Zengeralp (56), Oruç’u anlattı. Oruç’la birlikte aynı dosyadan yargılanan ve müebbet hapis cezasına çaptırılan Zengeralp, 3 Nisan 2023’te tahliye oldu. Amed ve Erzirom'da bulunan cezaevlerinde 15 yıl Oruç ile birlikte kalan Zengeralp, sonrasında Wan, Mûş, Tekirdağ, Amed ve son olarak Bandırma cezaevine sevk edilerek, buradan tahliye edildi.  
 
‘HAYALİ KURDİSTAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜYDÜ’
 
Çocukluğundan bu yana Oruç’un fedakar, arkadaş canlısı olduğunu belirten Zengeralp, bu özelliklerin Kürt özgürlük mücadelesiyle birlikte daha da geliştiğini söyledi. Oruç’un mücadeleyi tanıdıktan sonra, “Demek ki bir kimliğimiz, kültürümüz, tarihimiz var. Biz yeni fark ediyoruz” dediğini aktaran Zengeralp, Oruç’un en büyük hayalinin Kurdistan’ın özgürlüğüydü. Oruç’un sisteme karşı mücadele ettiğini ve sürekli olarak Kurdistan’ın özgür olduğu dönemde nasıl güzelleştirilebileceği yönünde kafa yorduğunu belirten Zengeralp, Oruç’un sürekli Kürt dilini, kültürünü, tarihini araştırdığını söyledi. 
 
ARKADAŞLARINA ÖNCÜLÜK ETTİ
 
Mücadeleyle tanıştıktan sonra sürekli tartışmalar yürüttüklerini ve tartışmalarının “Özgürlük hareketi nedir?  Kürtlerin hakkı nedir? Biz niye özgürce ülkemizi kendimiz yönetmiyoruz?” soruları etrafında olduğunu dile getiren Zengeralp, Ali Ekber Oruç’un 1988’de aktif mücadeleye katılarak kendilerine öncülük ettiğini ifade etti. Zorlu koşullarda yürütüldüğünü anımsatan Zengeralp, “Bir yandan devlet operasyon yapıyordu. O çerçevede bölgede çok fazla karışıklık vardı ama mücadele de önemli bir seviyedeydi. Büyük bir çalışma vardı” diye belirtti.
 
İŞKENCEYE RAĞMEN GÜLMEK
 
Zengeralp, 1993 yılında çalışma için gittikleri Hezex (İdil) ilçesinde yanlarında bulunan 2 kişinin teslim olması sonrasında Oruç’la birlikte gözaltına alındıklarını ve askerin kendilerine işkence ettiğini söyledi. Hezex’ten sonra getirildikleri Cizîr’de 2 akşam tutulduklarını ve ardından gözleri bağlı halde Xana Axpar’a getirildiklerini belirten Zengeralp, araçta yol boyunca işkencenin devam ettiğini belirterek yaşadıklarını anlattı: “Xana Axpar’a vardığımızda bir yerde durup, ‘Yaptıklarınızı kabul etmezseniz sizi öldürürüz’ dediler. Yere koydular, gözümüz kapalıydı, silahları bize doğrulttular. Silahı bize doğrulttuklarında, Ali arkadaş, ‘Bunlar mahsus böyle yapıyorlar’ dedi. Bizi korkutmak için bir şeyler söylememiz için öyle yaptılar. Yine bir şey söylemedik. Akşama kadar yolda kaldık. Akşamdan sonra bizi Xana Axpar’da bir odaya bıraktılar. Elimizi, gözümüzü açtılar. Birini gördüm, gözleri karanlık, kan doluydu. ‘Heval sen beni tanımıyor musun?’ dedi. ‘Sen Ali heval misin?’ dedim, ‘Evet, Sende heval Mıheme misin’ dedi. Birbirimize baktıktan sonra ikimizde güldük. Bu gülüşümüz halimize değildi. İkimizde orada fark ettik ki; ona da işkence yapmışlar bir şey dememiş, bana da işkence ettiler bir şey demedim. Bu biraz sakinliğin, rahatlığın gülüşüydü. Diğer iki kişi karşımızdaydı. Baktık onlara bir şey olmamış, ‘Tamam doğru yoldayız’ dedik.”
 
Sonrasında diğer iki kişinin ifadesiyle köyleri çevresinde çok sayıda kişinin tutuklandığını belirten Zengeralp, “15 gün boyunca sadece bana ve Ali arkadaşa işkence ettiler. Gördüğümüz işkence, falaka, elektrik, su dökme, tekerleğe koyma… Köydekiler geldikten sonra bizi bıraktılar, onlara saldırdılar. Bizden sonra köye gelip, köylüleri işkenceden geçiriyorlar. Köyü boşaltıyorlar, yakıyorlar. Sonra bir şeyler oluyor köydekiler geri dönüyor” dedi.
 
ARKADAŞLARINA SİPER OLDU
 
İşkence altında geçen 30 günlük gözaltı sürecinin ardından tutuklandıklarını, 1993 yılının Mart ayında cezaevine gelen askerlerin “arama” adı altında saldırı düzenlediğini aktaran Zengeralp, “Bizi havalandırmaya çıkardılar. Yüzlerce asker oraya geldi. Sopalarla, kalaslarla saldırdılar. Ali arkadaşta yanımdaydı. 2 arkadaşı korumak için kendini onların üstüne attı. Saldırdıktan sonra ayağa kalktık, hepimizin başı kırılmıştı, yaralıydık. Ali fedakârlığını orada gösterdi. Tüm arkadaşlar onu o zaman tanıdı” dedi. Cezaevinde iyi, kötü birçok anı biriktirdiklerini olduğunu dile getiren Zengeralp, dışarıdaki kimi gündemlere müdahale edememenin kendilerini üzdüğünü ancak cezaevinde bir düzen oturttuklarını ifade etti.  
 
MÜCADELESİ CEZAEVİNDE DE SÜRDÜ
 
Amed’den Erzirom’a 1997 yılında sürgün edildiklerini anlatan Zengeralp, elleri ve ayakları bağlanmış bir şekilde cezaevine götürüldüklerini belirtti. Cezaevi önüne gittikleri zaman kendilerine “Düşmanın var mı?” sorusunu yöneltildiğini herkesin “Yok” karşılığına karşı Oruç’un, “Benim düşmanım bellidir, devlettir. Başka düşmanım olmaz ki” dediğini aktardı. Oruç’un cezaevinde de mücadelesini sürdürdüğüne dikkat çeken Zengeralp, şunları söyledi: “Bir amaç ve hedef için cezaevinde olduğunu biliyordu. O çerçevede düşünüyordu, derinleşiyordu. 15 günde bir ayda bir siyasal süreci değerlendiriyorduk. Alışmıştık, kimse hazırlık yapmıyordu. ‘Zaten Ali arkadaşın hazırlığı var’ diyorduk. Süreci takip ediyordu, değerlendiriyordu, tespitler çıkarıyordu. Konuştuğu zaman hem değerlendirme yapıyordu hem de bize de değerlendirme yapalım diye zemin sunuyordu. Hepimiz onu bekliyorduk. Bir gün komisyon bendim. O da biliyordu benim, nöbetçi arkadaşla nöbet değişikliği yapmış. Bende fazla hazırlık yapmamıştım. ‘Birkaç değerlendirme yaparım, Ali arkadaş üzerinde durur’ diye düşündüm. Oturdum, baktım bütün arkadaşlar tamam da Ali arkadaş yok. ‘Ali arkadaş nerede?’ diye sordum, nöbetçi olduğunu söylediler. Sonra Ali arkadaş kapıya geldi, ‘Sen alışmışsın değil mi bu şekilde, bir daha hazırlıksız olmazsın’ dedi. O günden sonra bize ders oldu. Kim komisyon olsa hazırlığını yapıp geliyordu.”
 
 AYAKTA TUTAN ARKADAŞLIK
 
Cezaevinde kendilerini ayakta tutan şeyin, idealleri, halka olan inançları olduğunu dile getiren Zengeralp, “Bizi ayakta tutan şey inancımızdı. Biz biliyorduk ki, haklıyız ve doğru bir yoldayız. Doğru yolda olduğunu bildiğin zaman önündeki zorluk ve zahmette senin için fazla sorun olmuyor. Elbette çok zorluk çıktı karşımıza. Cezaevi teorik bir alandır. Pratiği şahsiyettir, hayattır, arkadaşlarına olan yaklaşımındır. Halkın karşısındaki duruşundur. Onun farkındasın. Sana yapılan zorluklar seni sıkmıyor, geri adım atmana neden olmuyor. Bizim arkadaşlığımız hakikat, bağlılık arkadaşlığıydı. Ne kadar zorluk zahmet görsen de, daha çok arkadaşına bağlanıyorsun. Arkadaşın güçlüyse aslında sen güçlüsün. Bu arkadaşlık bizi ayakta tutuyordu” dedi.  
 
KÜRTLÜK, MERTLİK VE MÜCADELE SENTEZİ...
 
Oruç’un en öne çıkan özelliğinin mütevazılığı olduğunu dile getiren Zengeralp, “Herkes onu örnek gösterirdi. Kalpten bağlılığı, dürüstlüğü, fedakarlığı vardı. Hesabı yoktu. Kürtlüğü, mertliği ve bu mücadelenin mütevazılığını sentezlemişti kendinde. Herkes onu çok seviyordu. Onunla kalanlar her yerden geliyor şimdi. Bunu oluşturan Heval Ali’nin cezaevindeki duruşudur. Ondan çok şey öğrendik” diye konuştu.
 
Oruç’un 2005’ten sonra yavaş yavaş hastalıklarının açığa çıkmaya başladığını kaydeden Zengeralp, Oruç’un2-3 defa Erzirom’da hastaneye sevk edildiğini fakat orada da hastalıklarının anlaşılmadığını anlattı. Zengeralp, cezaevinin tutsağı hastaneye götürme yaklaşımının “kural yerine gelsin” anlayışı olduğunu tam teşekküllü bir hastaneye götürülmediklerini 2008 yılında hastalığının kendini daha fazla hissettirdiğini söyledi. Arkadaşlarının durumunu birçok kuruma aktardıklarını bunun üzerine Sincan’a sevk edildiğini ardından yine getirildiğini ve sonradan da İstanbul’a sevk edildiğini söyleyen Zengeralp, ATK’nin bunun üzerine “cezaevinde kalamaz” raporu verdiğini ancak tahliyesinin hemen gerçekleşmediğini söyledi. 
 
 ‘DİRENİŞİ BÜYÜTECEĞİZ’
 
“Bu devlet Kürtlere karşı nasıl bir tutum içerisinde herkes biliyor” diyen Zengeralp, birçok tutsağın ölümle burun buruna gelmeden bırakılmadığına dikkat çekti. Zengeralp, “Bu arkadaşlarımız cezaevinde ölüm sınırına gelmesini istemiyorsak, ölümle yüz yüze kalmalarını istemiyorsak mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı. Oruç’la 2008’de ayrıldıkları Erzirom cezaevinden tahliye olduğu 2023’e kadar sürekli, “Acaba görebilecek miyim?” hasretiyle yaşadığını dile getiren Zengralp, “Bırakıldığım zaman o hasretin biteceği heyecanı vardı ve arkadaşımı görecek olmanın coşkusu vardı içimde. Ali arkadaşı görmeye gittiğimde doğrusu yaşadığım hisleri tarif edemem. Karışık bir histi. Onu görmenin hasreti var ama halini, konuşamadığını görüyorsun… Sadece sana bakıyor ve gülüyor. Onun bu halini görünce tahammül edemiyorsun. Bu da yetmiyormuş gibi acının içerisinde kıvranıyor, hiçbir şey yapamıyorsun. Çaresiz kalıyorsun. O hisleri tanımlayamam. Gidişine alışmayacağım ama alışmış gibi yapacağım. 15 yıl beraber cezaevinde kaldık. Zorluk ve zahmet içindeyken hep bir aradaydık. Beraber işkenceye uğradık, zorluğa maruz kaldık. Onun şahadetine alışmak zor ama mücadelemiz sürüyor. Ali arkadaşın şahadeti bizim için daha çok bu mücadele bayrağını yükseltme nedeni.”
 
Zengeralp, Oruç’un defnedildiği gün mezarında dile getirdiği “Uğurlar olsun değerli ve güzel arkadaşım. Gözün arkada kalmasın. Milyonlar hayalini yerine getirecek” sözleriyle konuşmasını noktaladı. 
 
‘ERKEN BIRAKILSAYDI…’
 
Oruç’u eşi Cemile Oruç da eşi cezaevindeyken ve tahliye olduktan sonra yaşadıklarını anlattı. Hasta halde çıkan eşinin sürekli ambulansla hastaneye götürüldüğünü yemek yiyemediğini söyledi. Son olarak Amed’te 50 gün hastanede kaldıktan sonra yaşamını yitirdiğini dile getiren Oruç, erken tahliye edilmesi durumunda iyileşebilme ihtimalinin olduğunu ifade etti. 
 
‘ONA BORÇLUYUZ, İZİNDE OLACAĞIZ’
 
Oruç’un ağabeyi Mehmet Oruç, kardeşini, “Hem ailesine hem çevresine çok dürüst, iyi bir insandı. Elinden bir şey geliyorsa hemen en iyi şekilde yapardı” sözleriyle anlattı. Kardeşinin cezaevinde çok acı çektiğini dile getiren Oruç, “Çok üzüldük. Yani kardeşimdi ve elimizden hiç bir şey gelmiyordu. Cezaevinden çıktıktan sonra 10 yıl boyunca her yıl İstanbul’a gidiyorduk. Son yılda zaten durumu ağırlaştı. Enfeksiyon kapmıştı” dedi. Oruç, kardeşinin yaşamını yitirmesinden sonra çok sayıda arkadaşının ziyarete geldiğini belirterek, “Çok üzgündüler. ‘Onun kadar dürüst, kalbi bu kadar temiz bir insan görmedik’ diyorlardı. Arkadaşları, çevre köylerden, ismini duyan herkes gelmişti. Başımız onunla dik. O başımızı dikleştirdi. Biz ona borçluyuz ve izinde olacağız” dedi.
 
MA / Rukiye Adıgüzel
 

Diğer başlıklar

05/10/2024
14:44 3 kentte ortak çağrı: Hasta tutsaklar tahliye edilsin
14:25 Emekçilerin işe iade talepli eylemi sürüyor
13:56 ‘Dillerin özgürlüğü için 13 Ekim mitingine katılacağız'
13:52 MKG: Eylül'de 2 kadın gazeteci gözaltına alındı
13:28 Kayıp yakınları: İki elimiz yakanızda
12:57 29 yıl önce gözaltında kaybettirilen Tekin’in akıbeti soruldu
12:36 İran Dışişleri Bakanı'ndan Şam'a ziyaret
12:22 Katledilen kadınların cenazeleri ATK’den alındı
11:50 Meclis 8 Ekim’de toplanacak
11:04 Nergis Muhammedî’nin tedavisine engel
11:01 Hasta tutsak gazeteci 28 gündür ilaç almayı reddediyor
10:39 ‘Sansür ve otosansür’ buluşması: Filmlere müdahale var
10:34 Gazeteci Zerai: İsrail, İran’ın nükleer altyapısını hedef almaya zemin hazırlıyor
09:41 Kabaiş 9 gündür kayıp: Aramalar gölde yoğunlaştı
09:07 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' talepli yeni eylem ve etkinlikler
09:06 Elkê yaylalarında kış hazırlığı
09:05 Salih Müslim: Adana Mutabakatı genişletilmek isteniyor
09:04 Hukukçu Güneş: 'Umut hakkı' için herkes cesur olmalı
09:03 Merakını sanatla buluşturdu
09:02 Barış Anneleri: Onurlu barış için özgürlükte ısrarcıyız
09:00 05 EKİM 2024 GÜNDEMİ
04/10/2024
22:55 Amed'de sokak sokak özgürlük mitingine davet
22:49 Nagihan Akarsel, katledildiği yerde anıldı
21:38 Fernas işçilerinin direnişi devam ediyor
21:31 Wan’da öğretmenler günü kutlaması
21:28 Tuncel: Nagihan’ın kalemini kaldıracak özgür basın emekçileri var
20:29 ‘Özgürlük okumaları’: Mitinge güçlü katılalım
19:33 Amediyê'nin dağlık bölgeleri bombalandı
19:27 Akarsel için birçok kentte anma: Milyonlara öncülük etti
19:14 İHD: Barış hakkını her şart altında savunacağız
19:03 Gazeteciler 8 aydır ev hapsinde: Tedbir cezaya dönüştü
18:59 7 korucu operasyona katılmayı reddetti
18:54 Diyabet hastası 65 yaşındaki çift tutuklandı
18:48 Wan'da ‘Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Araştırma Merkezi’ projesi
18:37 ‘Jineolojiyi yaygınlaştırarak Nagihan’ın mücadelesine sahip çıkacağız’
18:25 DEM Parti yöneticisini katleden Babat yine savunma yapmadı
17:59 Deşta Sarısu’da yangın çıktı
17:53 İstanbul'da iki kadın katledildi
17:50 HDP'li eşbaşkanlar tahliye edilmedi
16:41 Elkê'de yangın
16:34 Akademisyen Üstün'e 'Özgür Gündem'le dayanışma cezası
15:41 Bayındır: Kuday'ın vasiyetine sahip çıkacağız
15:39 Akarsel mezarı başında anıldı: Mücadelesini büyüteceğiz
15:11 Kar’ı katleden Demirhan 3 ay sonra tutuklandı
14:57 İspanya’da işçiler Öcalan’ın özgürlüğünü haykıracak
14:50 DEM Parti ve TJA’dan kayıp Kabaiş'in ailesine ziyaret
14:49 DEM Parti yöneticilerine gözaltı
14:38 Kanser hastası tutsak tedavisi tamamlanmadan cezaevine geri götürüldü
14:17 Ev hapsindeki gazeteciler soruşturmasında 1 takipsizlik
14:10 Yüzlerce avukat AYM önünde: İmralı'daki ihlale karşı sorumluluğunu yerine getir
13:39 30 yıllık tutsak Amed'de zılgıtlarla karşılandı
13:14 Lübnan: İsrail saldırılarla kaçan sivillerin kullandığı yolu kapattı
13:13 Arhavi'de 200 metre arayla HES
13:12 Cumartesi Anneleri’nin eylemine beraat
13:07 Beyin erimesi yaşayan hasta tutsağın tedavisi engelleniyor
12:45 ‘Ömür boyu hapis' için verilen kanun teklifinin akıbetini sordu
12:43 Emekli polis aracında ölü bulundu
11:53 Ailelerden İmralı başvurusu
11:31 DEM Parti'den eğitimcilere asimilasyona karşı çıkma çağrısı
11:23 20 yıllık işletme ‘kamu kurumu istiyor’ gerekçesiyle müftülüğe devredildi
11:20 Çanakkale'de 3 kişi gözaltına alındı
11:18 Hasta tutsak Dayan'ın infazı 6 ay ertelendi
11:16 Plazo De Mayo Anneleri’nden tecrit tepkisi
11:15 Rojhilat'taki yangını halk söndürdü
11:14 Mahkemelerin 'suça' karar veremediği eşbaşkanların davası başladı
10:32 Elbak’ta yasak ilanı ardından operasyon
10:31 Ağır hastalıkları olan Gemicioğlu'nun cezaevine giriş işlemi ambulansta yapıldı
10:28 Nagihan’ın ‘anlam’ yolculuğu: Kadının ruhunu açığa çıkartmak istiyordu
10:10 Amed sokaklarından ‘özgürlük mitingine’ çağrı
10:02 Lübnanlı gazeteci: Türkiye’nin bölgeye yönelik hiçbir hamlesi tutmadı
09:39 Kuday, son nefesine kadar direnmekten vazgeçmedi
09:36 Akademide mobing ve baskı: Polis eşliğinden üniversiteden çıkarıldı
09:33 Örgütlenme seferberliğine katılım çağrısı
09:26 ‘Kuday’ın tahliye edilmeyerek ölüme terk edilmesi idamdır'
09:09 ‘Özgürlük mitingi’ne çağrı: Kürt sorunun çözümü için Amed’de olalım
09:08 Qers'te sağlık tehlikede
09:07 Keskin: Komplo süreci baştan ele alınıp, çözüm için çaba gösterilmeli
09:05 ‘Nagihan geçtiği her yerde iz bıraktı’
09:04 Her biri farklı bir halktan: Abdullah Öcalan'ın fikirleri buluşturdu
09:03 Yoleri: ‘Umut hakkı’ için güçlü bir muhalefete ihtiyaç var
09:03 Tekik: Özgürlük ve adalet isteyenleri Amed’e bekliyoruz
09:00 04 EKİM 2024 GÜNDEMİ
08:08 Adana sokakları Abdullah Öcalan fotoğraflarıyla donatıldı
03/10/2024
23:26 İsrail: Beyrut’ta 15 noktaya saldırdık
22:16 Helene Kasırgası’nda 200 kişi hayatını kaybetti
21:34 Eski uzman çavuşun yargılandığı duruşmada kadın örgütlerine engel
21:22 Serêkanîye'de gözaltına alınanlar serbest
21:07 Qamişlo-Amûdê yolunda araca saldırı: 2 kişi katledildi
19:50 Buldan’dan ‘özgürlük’ mitingine çağrı: Gündemimiz tecrit
19:24 Vartinis’te katledilenler anıldı
19:15 İsrail’in saldırıları protesto edildi: Tek çözüm kalıcı barış
19:03 Agirî’de bir yurttaş gözaltına alındı
18:04 ‘Jin jiyan azadî felsefesinin gücüyle Amed’de olacağız’
17:32 Kabaiş hala bulunamadı
17:23 JINNEWS muhabiri Avcı hakkında dava açıldı
17:17 BES-AR: Kamu emekçilerinin yıllık enflasyonu yüzde 76
17:14 DEM Parti milletvekilleri: Kuday’ın faili devlettir
17:07 Kumaş fabrikasında yangın çıktı
16:47 Şemrex’te Kadın Kültür Sanat Festivali düzenlenecek
16:38 JINKART başvuruları başlıyor
16:28 DİAYDER davası son savunmalar için ertelendi
16:25 Komisyondan seçim güvenliği açıklaması
16:19 Oluç: TÜİK iktidarın veri manipülasyon merkezi oldu
16:12 ‘Özgürlüğe ses ver’ eylemi: Planlanmış bir cinayettir
15:49 AYM: TİS taleplerinin engellenmesi hak ihlalidir
15:40 'KCK Basın Davası' ertelendi
15:22 Avukatlar Öner ve Hezer beraat etti
15:05 AYM Kuday’ın tahliye başvurusunu reddetmiş!
14:44 Gundikê Melê'de 'tamtamûk' sofrası
14:27 Birçok kentte TÜİK protestosu: Enflasyonu gizleme
14:15 Cezaevinde 'intihar' girişimi iddiası
14:11 HDP’ye saldırı davasında ceza talebi
14:05 31 yıllık tutsağa kitlesel ziyaret
14:00 Cizîr'de İYİ Parti yönetimi istifa etti
13:43 30 yıl 6 ay aradan sonra özgürlüğüne kavuştu
13:06 MGK toplantısı öncesi Erdoğan ve Bahçeli görüşecek
13:03 İSİG: Eylül'de 152 işçi hayatını kaybetti
12:58 Basın örgütlerinden Bahçeliye tepki: Sürecin takipçisi olacağız
12:36 Cengiz Holding'in 'ikna toplantısı' protesto edildi
12:35 Hacı Lokman Birlik mezarı başında anıldı
12:13 Mehmet Emin Aktar beraat etti
12:08 Abdullah Öcalan'ın avukatı: CPT üzerine düşeni yapmaktan kaçınıyor
12:01 Karabulut'u katleden Garipoğlu'nun mezarı açıldı
11:49 Kuday kitlesel uğurlandı: Sözünün takipçisi olacağız
11:41 Baronun müşteki talebi kabul edildi
11:39 Vartinis Katliamı için Meclis komisyonu kurulması talebi
11:38 Serêkaniye’de 1'i çocuk 2 gözaltı
11:18 Avukatlardan Abdullah Öcalan ile görüşme başvurusu
11:05 KYK yurdunda şüpheli ölüm
10:39 Gazeteci Ûrmiye: İran ağır bir cenderenin içinde
10:32 ENAG ve TÜİK enflasyon verilerini açıkladı
10:13 DFG'nin Eylül raporu: 5 gözaltı, 2 tutuklama, 6 dava
10:10 Aynı aileden 7'si çocuk 9 kişi katledilmişti: Failler cezalandırılmadı
10:07 Dilan Yıldırım’ın ailesi: Bu intihar değil, cinayettir
09:54 İmamoğlu: 'Ahmak' davası darbe girişimidir
09:42 Türkiye Raportörü Schennach'tan rapor: AİHM kararları uygulanmalı
09:41 Kuday'ın cenazesi Mêrdîn'e getirildi
09:35 İnsanlığı yerde sürükleyenler 9 yıldır yargılanmadı
09:17 Eski pêşmerge: Barzani ailesi kardeş katliamı yapıyor, pêşmergelik bu değil
09:14 15 yıldır süren tecavüz davası: Adalet istiyoruz
09:10 Gazeteci Dicle: YNK'nin kazanması Türkiye’ye büyük bir darbe olur
09:09 Kürt'e Kürtçe yasak
09:09 Katledilen Kibar soruşturması 1 aydır 'gizli'
09:08 Kürt Araştırmaları Derneği'nde son başvuru 15 Ekim
09:07 İmralı'da son görüşme: Burayı çözüm yeri yapacağım
09:06 Abdullah Öcalan'ın 'özgürlük' fikri ilham oldu
09:05 'Özgürlük için Amed’de olacağız'
09:04 Hukukçu Schmidt: Öcalan'a 'özel tecrit' uygulanıyor
09:03 Akarsel'i anlattı: Bedel veren kadınların rüyasını gerçekleştiriyordu
09:00 03 EKİM 2024 GÜNDEMİ