Emekçi: Komplonun hukuki boyutu zamana yayılıyor

img

İSTANBUL - Abdullah Öcalan’ın İmralı’da geliştirdiği demokratik modernite sistemiyle komplonun teorik anlamda boşa çıkarıldığını söyleyen Av. Emran Emekçi, "AİHM’de açtığımız davalar karara bağlanmıyor. Yani komplonun hukuki boyutunu da zamana yayıyorlar" dedi. 

Büyük Ortadoğu Projesi’yle (BOP) Ortadoğu’ya müdahaleye girişen küresel güçler, engel olarak gördükleri PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük imha ve tasfiye planlarını 9 Ekim 1998’de komplo planını devreye koydu. Suriye’den çıkmak zorunda kalan Öcalan’ın Avrupa’ya gitmesiyle başlayan bu süreç, 130 gün boyunca devam etti ve son olarak özel dizayn edilen İmralı Ada Cezaevi’ne konularak tecrit altına alındı. 
 
PKK Lideri Öcalan’ın avukatı olan Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Emran Emekçi, 26’ncı yılında uluslararası komplonun hedefleri, İmralı’da yürütülen tecrit sistemi ve Abdullah Öcalan'ın buna karşı geliştirdiği paradigmanın etkilerini değerlendirdi.
 
‘PİYON KÜRDÜ ESAS ALIYORLAR’
 
Abdullah Öcalan’a dönük uluslararası komplonun temellerinin 90’ların başından itibaren atılmaya başlandığını söyleyen Emran Emekçi, “1990’lar aynı zamanda reel sosyalizmin çözüldüğü, tek kutuplu dünya düzenine geçişe tekabül ediyor. Bu anlamda Ortadoğu tek kutuplu dünyanın başını çeken ABD için bu açıdan önemli bir sahaydı. Kürtler ise 5 bin yıllık devletli sınıflar tarihinde hep nesne konumunda sömürü malzemesi olarak tutuldular. Kendi öz çıkarları için bir irade gösteremediler. Özgürlük için her yola çıkan kişi bir şekilde komplo ve iç ihanetlerle etkisizleştirip tekrar çembere alındı. Sayın Öcalan bunu ‘çember teorisiyle’ izah ederek, ‘Ortadoğu ve dünya devletleri binlerce yıldır piyon Kürdü esas alıyorlardı ama karşılarında hegemonyadan bağımsız özgür iradeli Kürdü hazmedemiyorlardı. En dost geçinen ülkeler bile en fazla istihbarat ölçütünde yaklaşıp yasallık tanımaya yanaşmıyorlardı’ diyordu” diye belirtti.
 
‘ÖZGÜRLÜK ÇİZGİSİNDEN VAZGEÇİLMESİ DAYATILIYORDU’
 
Abdullah Öcalan’la beraber Ortadoğu’da dengelerin tekrardan değişmeye başladığını ve Abdullah Öcalan’ın liderliğini yaptığı hareketin Ortadoğu’da halklar lehine büyük bir gelişme gösterdiğini ifade eden Emekçi, bu durumun küresel güçler açısından adım adım bir tehdit olarak görülmeye başlandığına dikkat çekti. Emekçi, “Sayın Öcalan’ın Demokratik Ortadoğu Projesi karşısında ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi vardı ve sayın Öcalan’ı da bu projeye çekmek istiyorlardı. ‘Yani halklar lehine özgürlük duruşundan vazgeç, bizim projemize gel’ diyorlardı ama sayın Öcalan buna karşılık ilkeli tutumuyla; ‘ben özgürlük savaşçıyım, onun bunun savaşçısı olmam’ diyordu. Öcalan’ı kontrollerine alamayacaklarını anlayınca öncesinde zaten bir takım iç sızmalarla bir etkisizleştirme operasyonu başlatılmıştı. İlk olarak 6 Mayıs 1996’da Şam’da bombalı suikast ile fiziki olarak imha etmek istediler. İçeriden ve dışarıdan planlamalarla adım adım bu komplolar geliştirildi. Sayın Öcalan’ın hem içerden hem dışarıdan alanı giderek daraltılarak özgürlük çizgisinden vazgeçilmesi dayatılıyordu” dedi.
 
‘AVRUPA’DA İSTENMEYEN ADAM İLAN EDİLDİ’
 
Abdullah Öcalan’ın kendisine dönük tüm baskılara rağmen Kürt sorununun çözümü konusundaki ısrarından vazgeçmediğini ve devamındaki süreçte Suriye’den çıkarılmasıyla beraber bu çabasını devam ettirmek için Avrupa yolunu tercih ettiğini söyleyen Emekçi, Abdullah Öcalan’ın çözüm için gittiği Avrupa’da ki 130 günlük süreç boyunca “istenmeyen adam” ilan edildiğini vurguladı. Emekçi, o süreçte yaşananları şöyle aktardı: “Neden uluslararası komplo diyoruz? Çünkü birçok devletin parmağı vardır. Yunanistan’ın, Rusya’nın, İtalya’nın, ABD’nin, İngiltere’nin, İsrail’in, Arabistan’ın, İran’ın ve Mısır’ın. Sayın Öcalan Suriye’den çıktıktan sonra ilk olarak gittiği Yunanistan’da iltica hakkı verilmedi. Ardından gittiği Rusya’da iltica hakkı tanınmadı, İtalya ise sürüncemede bıraktı. İngiltere istenmeyen kişi ilan etti. Fransa, gelirse tutuklayacağına dair soruşturma başlattı. Almanya ‘ülkeme gelme’ mesajı gönderdi. Sonrasında havaalanlarını kapatarak Kenya’ya sürüklediler. Gerçekten her şey önceden planlanmış şekilde yönlendirdiler. Örneğin Sayın Öcalan, ‘ben kendi irademle hareket edemiyordum çünkü izin vermiyorlardı. Rusya’dan Ermenistan üzeri Kurdistan’a geçmek istedim ama önce kabul edip sonra vazgeçtiler’ diyordu. Son olarak bilinçli olarak Yunanistan üzerinden Kenya’ya sürüklediler ki Kenya Kürt halkının olmadığı ABD kontrolünde tecrit edilmiş bir bölge. Türkiye’ye teslim edilme o şekilde gerçekleşti.”
 
‘İSTİSNA HUKUK REJİMİ ÖCALANLA BAŞLADI’
 
Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye, hukuk dışı bir kaçırma yöntemiyle teslim edildiğini ifade eden Emekçi, “11 Eylül saldırısından sonra ABD dünya çapında yeni bir istisna hukuk rejimi geliştirdi diyoruz. Aslında bu ilk Öcalan’la uygulandı. 2002-2005 AİHM kararına bakıldığında kararda, ‘Her ne kadar iade sözleşmesi vs. yoksa da Kenya hükümeti tepki göstermedi. ‘Abdullah Öcalan tüm dünya devletlerini tehdit eden tehlikeli bir kişidir dolayısıyla zimmi anlaşmalarla kaçırılabilir’ denildi. Yani istisna hukuk dediğimiz şey budur. Çünkü Avrupa da kendi hukuk sisteminin dışına çıktı. AİHM de burada korsanca kaçırmayı örtbas etti. Politik bir karardı. Hukuki güvenirliği ve insan haklarını esas almak yerine devletlerin hukuk çizgisine göre bir karar verdi. Ki bu karardan sonra Guantanamo örneğinde olduğu gibi insan kaçırmalar oldu” diye konuştu. 
 
‘HUKUK BAYPAS EDİLDİ’
 
Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin ardından yapılan kısa süreli yargılamalarla idam cezasına çarptırılmasını “hukukun baypas edilmesi” şeklinde yorumlayan Emekçi, “Abdullah Öcalan İmralı bir tiyatro’ demişti. İmralı’da yapılan yargılamalarda 80 klasörlük binlerce sayfadan oluşan dosyaya rağmen 1 ay gibi kısa bir sürede yapılan hızlı yargılamalarla idam cezası verildi. Bu sürede sayın Öcalan’a savunma hakkı dahi tanınmadı. Yani her şey önceden planlanmıştı ve aslında hukuk da göstermelik oldu. Komplo Kürt ve Türk savaşını derinleştirme üzerine inşa edilmişti ve bunun üzerine çeşitli hesaplar yapılmıştı. Öcalan onların oyunlarını bozduğu için bu karar ona verdikleri bir yanıt oldu. Sayın Öcalan bu süreci, ‘Bu komploya alet olmak da bu komplonun devamıdır. Ben şuanda adil yargılanmayan, yargısız infaz altındaki kişi konumundayım’ dedi. Bu da yetmiyormuş gibi adım adım tecridi ağırlaştırıp günümüzde mutlak tecrit düzeyine ulaştırdılar” diye belirtti.
 
‘İMRALI 3 AYAKLI BİR SİSTEMDİR’
 
İmralı Cezaevi’nin de komplonun bir parçası olduğunu ve Abdullah Öcalan’ın yaptığı görüşmelerde İmralı’nın ABD, Avrupa ve Türkiye’den oluşmak üzere 3 ayaklı bir sistemle yönetildiğini belirttiğini aktaran Emekçi,  “Abdullah Öcalan’ın oradaki statüsü siyasi bir rehine statüsüydü. Sayın Öcalan İmralı dönemi için, ’Üçüncü yaşam dönemi’ der. Öcalan’a kaba bir direniş gösterip idam edilir beklentisiyle bu kararı verdiler. Bu olmayınca zamana yayıp çürütme siyasetini devreye koydular. Ama orada savunmalarıyla, demokratik modernite sistemini inşa ederek daha güçlü bir yanıt verdi. İmralı’yla öngörülen amaç da gerçekleşmeyince dış dünyayla bağını kesmek amacıyla mutlak tecridi devreye koydular” dedi.  
 
‘KOMPLONUN HUKUKİ BOYUTU DA DEVAM EDİYOR’
 
İmralı’da ki mutlak tecridin uluslararası kurumların kararlarıyla da doğrulandığını söyleyen Emekçi, gelinen aşamada söz konusu kurumların mevcut tutumunun da uluslararası komplodan bağımsız ele alınmayacağına işaret etti. Emekçi, “Örneğin AİHM 2014 tarihli kararında Öcalan’a biçilen ‘ölünceye kadar hapis cezası rejimini ve İmralı sisteminin’ işkence hali olduğunu tespit etti ve kanıtlamış oldu. Ama burada ilginç olan nokta bu karar 10 yıldır sürüncemededir. AİHM’de açtığımız davalar karara bağlanmıyor. Bakanlar Komitesi yıllardır zamana yayıyor ve yine AYM’ye yaptığımız başvurular zamana yayıyor. CPT yine aynı şekilde. Yani komplonun hukuki boyutu da zamana yayma şeklinde devam ediyor. Erdoğan 2011’de yaptığı bir açıklamasında, ‘Biz bu konuda Avrupa ile uzlaştık’ dedi. Arka plan da bir uzlaşma var. AİHM, AYM, Bakanlar Komitesi, CPT hepsi zamana yayıyor. Yani birlikte kararlaştırdılar, birlikte uyguluyorlar” şeklinde konuştu.
 
‘İMRALI’DA DA ÇÖZÜM GİRİŞİMLERİNİ SÜRDÜRDÜ’
 
Abdullah Öcalan’ın tecride rağmen rağmen Kürt sorunu başta olmak üzere sorunların çözümü noktasındaki çabasını İmralı’da da devam ettirdiğini söyleyen Emekçi, şunları kaydetti: “2011’lerden itibaren demokratik ulus bloku diye bir partileşmeyle Üçüncü Yol tezini geliştirdi. Üçüncü Yol teziyle biçtiği misyon şuydu;  ‘Ortada bu sorunu çözme noktasında bir siyasi irade, muhatap yok. Üçüncü Yol tüm toplumsal demokrat kesimi bünyesine alarak iktidara gelsin, anayasaları değiştirsin. İmralı kapılar açılsın bu sorunu çözelim.’ Yine 2013-2015 sürecini takip edenler Öcalan’ın çabalarını hatırlıyordur. Ekoloji, kadın özgürlükçü, ekonomi, hukuk k, anayasa, demokratik siyaset, sivil toplum komisyonları gibi komisyonlar kuruldu. Bu 10 komisyonunun 10’u da mevcut yaşadığımız sorunlara çözümün getiren, Türkiye'deki şu anda çoklu kriz dediğiniz bütün krizlere yanıt veren komisyonlardı. Sayın Öcalan Ağustos 2019 tarihli son avukat görüşmesinde ‘Bu sorunu bir haftada çözerim’ derken bunu söylüyordu. Bu her zaman gündemdedir yani devlet ve hükümetler irade gösterirse çözülür,   göstermezlerse orta vadede Üçüncü Yol’un iktidara gelmesiyle çözülür. Uzun vadede ise demokratik modernite sisteminin genel bölgesel küresel çapta inşa görevlerinin başarılmasıyla çözülür. Bu üçü de iç içedir ve birbirini destekleyen şeylerdir.”
 
‘KOMPLO TEORİDE BOŞA DÜŞÜRÜLDÜ’
 
Abdullah Öcalan’ın İmralı’da ortaya koyduğu duruş ve geliştirdiği paradigmayla komployu teorik anlamda boşa çıkardığını ifade eden Emekçi, komplonun tamamen sona ermesinin ise toplumsal mücadeleyle doğrudan bağlantılı olduğunun altını çizdi. Emekçi, “Sayın Öcalan açısından komplo teorik olarak boşa çıkarılmıştır. Yani savunmalarını okuyan bunu anlar. Pratikte tümüyle boşa çıkması da halkların demokratik modernite sisteminin yerel, bölgesel ve evrensel çapta inşa etme görevlerini yerine getirmesiyle ilgilidir. Komploda yer alan güçler ikna edilirse sorun çözülür. Mandela örneğinde olduğu gibi Apartheid rejimini İsrail, ABD ve İngiltere destekliyordu ama uluslararası ve iç kampanyalar bu ülkelerdeki hükümetlerin Apartheid rejiminden desteğini çekmesine yol açtı ve rejimin yürütücüsü De Klark çark etti. Mandela da sorunu çözdü. Öcalan’ın konumu da aynıdır. Bizde 10 yıl boyunca AİHM’in yaptırım uygulaması için kavga verdik ve yaptırım uyguladılar ama şunu da kabul etmek lazım; Bu yaptırım kararı uluslararası alanda Kürt halkı ve dostlarının yürüttüğü kampanyaların ürünüdür. Nobel ödüllü yazarlardan tutalım, hukuk çevreleri ve çeşitli kesimlerden CPT ve diğer uluslararası kurumlara giden mektuplar etkili olmuştur. Örneğin bunun sonucunda son olarak Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nde bu konuda yapılan son toplantıda sayın Öcalan konusunda ara karar hazırlamayla yaptırıma giden yolu açtı ve Türkiye’ye bu konuda zaman tanıdı” dedi. 
 
‘ÖCALAN’I SAHİPLENMEK ÖZGÜRLÜĞÜ SAHİPLENMEKTİR’
 
Emekçi, devamla şunları söyledi: “Gündemden düşürme, unutturma, zamana yayma taktiği izliyorlarsa bizde duyarlı şekilde gündemden düşürmeyeceğiz. Çünkü İmralı demek hepimizin kurtuluşu demektir. Sadece Kürdün değil ağacın, kurdun, denizin, suyun da kurtuluşu demektir. Ekonomik krizden çıkış, savaşın durması, savaşa giden paranın eğitime sağlığa ve gitmesi demektir. Türkiye'nin bu kapitalist hegemon tanrılara bağımlılığının son bulması ve giderek kendi ayakları üzerinde duran bir ülke konumuna gelmesi demektir. İmralı’nın kapılarının açılıp kapandığı dönemler karşılaştırıldığında dahi bu gerçekler görülebilir. O yüzden Öcalan’ı sahiplenmek ve özgürlüğünü savunmak kendi özgürlüğünü sahiplenmektir. Öcalan’ın çözüm süreçlerini hangi el sabote ettiyse o eli tanımamız lazım. O ele mahkum olup bu kriz, yozlaşma ve çürüme devam mı etsin? Yoksa artık bu ele dur mu diyelim?”
 
YARIN: Öcalan’la seyahat eden Ayhan: Komplo uluslararası bir karaktere büründü
 
MA / İbrahim Irmak

Diğer başlıklar

10/10/2024
21:20 Kadınlardan iktidara: Faillere güç vermeyi bırakın
21:11 Wan’da ‘Rojîn li ku ye’ broşürleri dağıtıldı
21:03 Êlih Barosu’nun cinsel istismar dosyasını incelemesine savcılıktan engel
20:55 DEM Parti’den İstanbul’da ‘Özgürlük Mitingi’ seferberliği
20:30 DEM Parti ve DBP Dîlok eşbaşkanları gözaltına alındı
19:11 Kabaiş'in başörtüsü belediye ekiplerince kıyıda bulundu
19:02 Kadıköy’de 10 Ekim anması: Ambulans yerine toma gönderenleri unutmayacağız
18:33 Yeni Yaşam Gazetesi dağıtımcısına gözaltı
17:57 İspanya Senatosu’na Abdullah Öcalan önergesi
17:47 İdam cezas geri alınmazsa Şerife Muhammedi için açlık grevine başlayacaklar
17:20 Amed'de miting çalışması: Seferberlik ruhuyla mitinge katılalım
17:06 Hezex’te kaybolan iki çocuk bulundu
17:02 Helim Omerî ve Azad Bedran serbest bırakıldı
17:00 Yerlikaya Rojin Kabaiş’in başörtüsünün bulunduğunu duyurdu
16:31 Yeni Yaşam’a yönelik tehdit ve saldırı protesto edildi
16:20 Fernas İşçileri hakları için çıplak ayakla yürüdü
15:54 JINNEWS Muhabiri Önver ifade verdi
15:35 Gazeteci Özkaptan'a 1 yıl 6 ay ceza
15:21 Cezası onanan İHD yöneticisi Onaran cezaevine girdi
14:53 Cezası onanan Mızraklı: Diz çökmedim, size dert olsun
14:47 MEBYA-DER yöneticileri kaza yaptı
14:44 Güney Kürdistan Kadın Cephesi: Seçimde toprağını satanlara karşı duruş sergilenmeli
14:41 13 Ekim çalışmaları sürüyor: Amed'de olacağız
14:39 Beyoğlu Belediyesi önünde patlama
14:02 UNICEF: 370 milyondan fazla kız çocuğu cinsel saldırıya uğruyor
13:44 MKM sanatçısı Cengiz gözaltına alındı
13:44 Federe Kurdistan'da seçim takvimi tamamlandı
13:42 Polatlı’daki kadın cinayeti Meclis gündeminde
13:18 Katledilenler unutulmadı: Anıları mücadelemizi aydınlatıyor
12:47 Yeni Yaşam'a engel
12:41 Vali tacizi görmedi
12:41 Şirnex’li şoförler Zaxo’daki kazada öldü
12:15 Partiler uzlaştı: Kadın cinayetleri için komisyon kurulacak
12:10 Çocuğa tacizde bulunan fail tutuklandı
12:09 3 genç gözaltına alındı
12:02 Antalya Cezaevi’nde ayakta sayım ve pişmanlık dayatması
11:52 Wan’da sanat atölyesi düzenlendi
11:38 Amed Barosu'ndan Kürt sorununa çözüm raporu
11:34 İnşaat İşçilerinin direnişi kazanımla sonuçlandı
11:33 Avukatlardan Abdullah Öcalan ile görüşme başvurusu
11:29 Qileban'da orman kıyımı
11:27 Kocaeli'nde halk otobüsünde bir kişi öldürüldü
11:15 Gar Katliamı'na giden süreç kimler tarafından nasıl örüldü?
11:14 Gazeteci Ertaş'a 1 yıl 3 ay ceza
10:56 TÜİK: Genç işsizlik arttı
10:54 'Özgürlük' kampanyası 1 yılını doldurdu
10:40 Hezex’te Kur'an kursunda kalan 2 çocuk 3 gündür kayıp
10:30 Îdir’dan tepki: Baskılar karşısında geri adım atmayacağız
10:18 DEM Parti'den Îdir tepkisi: Diz çöktüremeyeceksiniz
10:15 Kadınlar 'özgürlük' mitingi için çalmadık kapı bırakmıyor
10:05 Gar Katliamı 9'ncu yılında: Unutmayacağız, unutturmayacağız
10:01 Belediyeden kadınlara kanser taraması desteği
09:40 DEM Parti: Halk egemenliği Kürtler özelinde ihlal edildi
09:37 Yoğun bakımdaki tutsağın annesi: 2 gün kelepçeyle tutuldu
09:26 Polisten gazete dağıtımcısına taciz, okuyucularına tehdit
09:11 Uluslararası Delegasyon üyeleri: Kürtler kimlikleri nedeniyle cezaevinde
09:10 Tarım ve orman arazilerine 2 yeni JES
09:09 İsmi olmayan örgüt toplatma kararına gerekçe yapıldı
09:08 Büyükbeşe: Hakikat yolunda inatla yürümeye devam edeceğiz
Kesanbilici: Tecrit ancak cesaretli tutumla kırılabilir
09:07 Qileban'da yaşam maden tehdidi altında
09:06 Sarıkaya: Abdullah Öcalan küresel mücadelenin temellerini ördü
09:00 10 EKİM 2024 GÜNDEMİ
08:47 Îdir'de DEM Parti binasına polis baskını: Eşbaşkan gözaltına alındı
08:26 Yargıtay Mızraklı'ya verilen hapis cezasını onadı
08:10 Çocuklar komisyonu kararı Resmi Gazete'de
09/10/2024
23:30 Semsûrlu kadınlar: Mücadelemizi büyüteceğiz
23:25 Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi'nin 6 maddesi daha kabul edildi
23:18 Düzce'de iş cinayeti
22:59 Gever’de gençlerden 9 Ekim protestosu
22:53 Silêmanîye’de ziyaretlerini tamamlayan gazetecilerden açıklama
21:29 İluh Hastanesi için sağlıkçılardan uyarı
21:04 MSB: Bir asker hayatını kaybetti
20:28 KHK eylemi 300'üncü haftasında
20:20 İstanbul’dan mitinge çağrı: Tecrit topyekun karşı çıkışla kırılabilir
19:55 Meclis’te AKP dönemindeki kadın katliamlarını saydı
19:45 Koçyiğit’ten ‘sıfır tolerans’ sözlerine tepki: Yaşayamıyoruz, nefes alamıyoruz
19:36 Gar Katliamı paneli: Hakikati ortaya çıkaralım adalet yerini bulsun
19:24 Riha’da kapı kapı ‘özgürlük mitingi’ çalışması
19:15 18 yıldır faaliyet yürüten Tarlabaşı Toplum Merkezi mühürlendi
19:04 Mêrdîn’de kadınlar polis barikatını aştı: Yaşamdan vazgeçmeyeceğiz
18:55 Olof Palme Vakfı’ndan DEM Parti’ye enternasyonel dayanışma
18:07 Katliam faili Gülel’e ikinci kez ‘iyi hal’ indirimi
17:56 Koçyiğit’ten Meclis’e çağrı: Barışın koşulları var, görev al
17:39 DBP’li Yorulmaz serbest bırakıldı
17:30 Keskin Bayındır: Komploya karşı direneceğiz
17:13 Özgürlük Mitingi’ne çağrı: Önceliğimiz barış
16:42 Otizmli çocuğa tecavüz davasında 30 yıl ceza
16:28 Riha'da 10 Ekim anması: Anılarına bağlı kalacağız
16:15 DEM Parti’den Meclis’e ‘kadına dönük şiddet’ için araştırma önergesi
16:07 Özerk Yönetim’den Serêkaniyê ve Girê Spî için açıklama
15:33 2024 Nobel Kimya Ödülü sahipleri açıklandı
15:29 ‘Katliamlara karşı sesimizi yükseltmekte kararlıyız’
15:26 Komplo protestolarında 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' vurgusu
15:15 Kadın mücadele deneyimleri tartışıldı
15:14 Hakları gasp edilen inşaat işçilerinden eylem
15:14 Mêrdîn'de sağlıkta şiddete tepki
15:00 Gözaltındaki sanatçılar yarın adliyeye sevk edilecek
14:56 Savunma Bakanlığı 'mayın' sorularını yanıtsız bıraktı
14:54 Misirc Belediye Eşbaşkanı Aktin serbest bırakıldı
14:53 Van Valisi'nden 13 gün sonra Kabaiş açıklaması
14:36 CHP'li başkana 'rüşvet verme' davası
14:35 Hesekê ve Qamişlo'da onbinlerden komplo protestosu
14:26 CHP’den DEM Parti’ye ziyaret: Ortak mücadele vurgusu
14:09 Sağlıkçılardan ‘Vergide adalet’ talebi
14:08 Ermeni Soykırımı ifadesine beraat
13:53 İmam Hatip Lisesi'nde öğrenciye cinsel taciz
13:15 Erdoğan, Bahçeli'nin açıklamalarını 'takdirle' karşıladı
13:09 Posta çalışanlarının talepleri
13:08 Avukatlardan kadın katliamları protestosu
12:34 Birçok kentte 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' grafitisi
12:29 Fabrika patlamasında yaralanan işçi yaşamını yitirdi
12:23 İzmir’de sinagoglara boyalı saldırı
12:13 CHP'den DEM Parti'ye ziyaret
12:00 CHP'nin Gar Katliamı anıtı açılışına aileler ve heykeltıraş katılmadı
11:42 Mêrdîn'de gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
11:31 DEM Parti: Demokratikleşmenin yolu tecridi kırmaktan geçiyor
11:26 Kuzey ve Doğu Suriye'de komplo protestoları
10:18 DEM Parti’den tarımın desteklenmesi için kanun teklifi
10:16 DBP'den 9 Ekim açıklaması: Bize düşen çözümü örgütlemektir
09:44 Misircê Belediye Eşbaşkanı gözaltına alındı
09:30 İstasyon Meydanı’na çağrı: Amed’den çözüm yolu sunuyoruz
09:18 Kadınlardan yetkililere: İzleme, konuşma, şiddeti önle
09:17 Giyadîn'de ekoloji tahribatına karşı eylem planı
09:16 Xerîb Hiso: Serêkaniyê ve Girê Spî işgali komplonun devamıydı
09:15 Av. Şahin: ‘Umut hakkı’ için bir saniye dahi beklenmemeli
09:14 Hasta tutsak Gemicioğlu için AYM'ye 'infaz durdurma' başvurusu
09:14 Yönetmen Öz: Kürt sineması ‘sınır ötesi sansüre’ maruz kalıyor
09:13 Êzidîler 9 Ekim Anlaşması'na geçit vermedi
09:12 Ünsal: Barış konuşulacaksa İmralı kapıları açılmalı
09:11 İki kadın sessiz bir gözle coğrafyalarını tanıtıyor
09:10 Şitilay'ın tahliyesi 4’üncü kez ertelendi
09:09 Mehmet Öcalan: Hukuksuzluk komplocuların onayıyla sürüyor
09:09 Bayındır: Ortadoğu Rojavalaşmalı
09:04 Yüzlerce bağcıdan geriye 3'ü kaldı
09:03 Barış Heyeti'nden Padel: Öcalan çatışmalardan çıkış yolu bulandır
09:00 09 EKİM 2024 GÜNDEMİ
08:05 Aileler Gar Katliamı Anıtı'nın açılışına katılmayacak
00:27 Meclis'te çocuklar için komisyon kurulması kabul edildi
00:13 'Hatırlatmak bir daha yaşanmasını önleme mücadelesidir'
08/10/2024
22:48 İsrail'den Şam'da İran Büyükelçiliği yakınına saldırı
21:57 Mêrdîn'de kadın doktora darp ve tehdit
21:48 ANHA: Türkiye saldırısında bir genç katledildi
21:31 Kadın katliamlarına öfke büyüyor
20:32 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' talebi gündemde
19:45 Ev ev, kapı kapı 'özgürlük' mitingi çalışması
19:37 İzmir ve Antalya'da 'Kobanê' eylemi
19:18 Kapalı oturum sonrası açıklama: Bilmediğimiz bir şey söylemediler
18:57 Özgürlük İçin Sanat İnisiyatifi’nin sonuç bildirgesi
18:45 Mêrdîn'de tecrit protestosu: Öcalan onurlu barışı sağlar
18:34 Semsûr'da İsrail saldırıları kınandı