Abdullah Öcalan’ın avukatı: Görüşme söylemleri manipülatif bir değer taşıyor

İSTANBUL - Asrın Hukuk Bürosu’ndan Cengiz Yürekli, son dönemde ortaya atılan “görüşme” ve “yeni süreç” iddialarına dair, "Söylenenler mümkün değil ve hatta manipülatif bir değer taşıyor. İmralı kapıları açılmalı ve Sayın Öcalan rahatça konuşulabilmeli” dedi.  
 
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 26 yıldır ağır tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 43 aydır haber alınamıyor. Mutlak iletişimsizlik koşullarında tutulan Abdullah Öcalan’ın avukatları ve ailesinin yaptığı başvurular ise ya disiplin cezaları öne sürülerek reddediliyor ya da başvurulara dönüş yapılmıyor. İmralı’dan haber alınamazken, Meclisin yeni yasama yılı açılışında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve diğer milletvekilleriyle “tokalaşması” sonrası yeni tartışmalar başladı. 
 
Abdullah Öcalan’ın savunmanlığını üstlenen Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Cengiz Yürekli, siyasette başlayan “yeni” tartışmaları Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi. 
 
Yürekli, avukatları olarak Abdullah Öcalan ile görüşmek için periyodik bir şekilde başvuru yaptıklarını ancak İmralı’dan 43 aydır bir haber alamadıklarının altının çizdi. Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan ile 25 Mart 2021 tarihinde yaptığı kesintili görüşmeden sonra haber alınamadığını anımsatan Yürekli, “Bu koşullar altında farklı bir iletişimin olup olmadığını söyleyebilecek, teyit edebilecek durumda değiliz. En fazla sürecin doğasından yola çıkarak, bazı tespitlerde bulunabiliriz. Dediğim gibi bunu teyit edecek veya doğrulayabilecek bir pozisyonda değiliz. Ancak kendi durduğumuz pozisyon itibariyle söylenenlerin kesinlikle mümkün olmadığını, hatta manipülatif bir değer taşıdığını söyleyebiliriz” dedi. 
 
Cengiz Yürekli
 
‘BAKANLIK GAZETECİLERE İMRALI İÇİN İZİN VERMELİ’
 
Yürekli, geçtiğimiz günlerde İmralı ve Kandil arasında bir görüşmenin olduğuna dair çıkan haberlere de değinerek, şunları söyledi: “Çok açıklıkla şunu söyleyebilirim, bu haberleri teyit edecek olan veya yalanlayacak olan, böylesi bir durumun olmadığını söyleyecek olan muhataplarıdır. Eğer böylesi bir bilgi ihtiyacı varsa bunun muhataplarına danışılması, ilk elden muhataplarından bilgi alınması gerekiyor. Objektif habercilik adına da böyle olması gerekiyor. Adalet Bakanlığı’nın izin vermesiyle gazeteciler, İmralı'da daha doğrusu cezaevlerinde görüşme yapabilirler. Böylesi bir prosedürü İmralı için gerçekleştirebilirler. ‘İmralı'da neler oluyor’ diyerek Sayın Öcalan'la görüşmek için başvuruda bulunabilirler” şeklinde konuştu.
 
‘YENİ BİR ANAYASA’DA MUHATAP SAYIN ÖCALAN’DIR’
 
İktidarın yeni anayasa gündemi olduğunu ve 1924 yılından sonra yapılan anayasaların genel olarak sorunlu olduğunu söyleyen Yürekli, Türkiye’de farklılıkları gözetmeyen “tekçilik” üzerine bir “anayasal sistem” olduğunu söyledi. Türkiye’de mevcut anayasanın dahi uygulanmadığını sözlerine ekleyen Yürekli, yeni bir anayasa sürecine de girilmesi gerektiğini vurguladı. Yürekli, “Ancak olumlu anlamda yeni bir anayasa söz konusu olacaksa, bu öncelikle Kürt sorununu merkezine almalıdır. Kürt halkının eşitlik temelinde, eşit yurttaşlık temelinde haklarının tanınmasıyla ilgili olacak. Bütün azınlıklara ve bütün farklılıklara dair de kolektif hakların tanınması, bireysel hakların güvenceye alınması anlamında çabaların söz konusu olması gerekiyor. Ancak bu konuda da şüphesiz temel muhatap Sayın Öcalan'dır. Sayın Öcalan'la görüşülmesi gerekiyor. Böylesi bir durumda ve böylesi bir ihtiyaç halinde Sayın Öcalan'ın isminin zikredilmesi, Sayın Öcalan'ın muhatap gösterilmesi bir gerçeklik ve en temel ihtiyaçtır. Şüphesiz Meclis’in üçüncü büyük partisi olan ve ciddi bir kitleyi, özellikle de başta Kürt halkı olmak üzere demokrasiden yana olan, mevcut sisteme muhalif olanların temsiliyetini sağlayan DEM Parti'nin de muhatap alınması bir gerekliliktir” ifadelerini kullandı. 
 
‘YENİ ANAYASA NASIL OLUŞTURULMALI?’
 
Anayasa’nın ilk 4 maddesinin tartışıldığını belirten Yürekli, “İlk dört maddede Türkiye Cumhuriyeti'nin laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olduğundan bahsetmektedir. Yargı yetkisinin bağımsız ve tarafsız mahkemeler tarafından kullanılacağı söyleniyor. Aynı şekilde hiç kimsenin anayasadan kaynaklanmayan bir yetkiyi kullanamayacağına atıfta bulunmaktadır. Şuan ki durumda yargının bağımsız ve tarafsız olduğundan bahsetmek mümkün müdür? İmralı'daki hiç bir yasaya dayanmayan, hiçbir anayasal zeminde olmayan tecrit uygulaması söz konusudur. 43 aydır haber alınamayan mutlak iletişimsizlik halini, aynı anayasayla bağdaştırmak mümkün müdür? En basitinden anayasal bir organ olan ve doğrudan anayasada tarif edilen Anayasa Mahkemesi (AYM) bile şu an ‘terörist’ olarak yaftalanmakta ve kapatılması talep edilmektedir. Anayasal sorunlar yaşanmaktadır. Bir anayasal değişiklik söz konusu olacaksa bunun tepeden dayatmak yerine tabandan toplumsal mutabakatla sağlanması gerekiyor. Bunun da muhataplarıyla görüşülmesi gerekiyor. Toplumu temsil eden sivil toplum kuruluşları ve farklı çevrelerden kişileri de katmakla olur. Bunlarla belli bir diyalog zemininin oluşturulması gerekir. Bunların da en başında ve müzakere pozisyonda olan en ciddi toplumsal muhataplığı temsil eden Sayın Öcalan'dır. Bu şekilde görüşülmesi gerekmektedir” diye konuştu. 
 
‘TEMEL MUHATAP SAYIN ÖCALAN’DIR’
 
“Yeni çözüm süreci tartışmalarına” değinen Yürekli, mevcut koşulda gündelik tartışmalar üzerinden bu sürecin “çözüm süreci” olarak tanımlamasının “yanıltıcı” olabileceğini kaydetti. “Tabii ki eğer böylesi bir süreç olacaksa bunun merkezinde Kürt sorunu vardır” diyen Yürekli, Kürt sorununda da temel muhatabının Abdullah Öcalan olduğunu vurguladı.  Yürekli, “Daha önce Kürt halkı ‘Sayın Öcalan siyasi irademdir’ dedi. 3 milyonun üzerinde insan bütün zorluklara, bütün baskılara, bütün tehditlere rağmen böylesi bir irade beyanında bulundu. Yine 10 milyonun üstünde insan Sayın Öcalan'ın özgürlüğü talebiyle aynı şekilde harekete geçti. ‘Êdi bese’ kampanyaları söz konusu oldu. Bugün gelinen durumda da en son Diyarbakır'daki mitingde gördüğümüz üzere muhatap Sayın Öcalan'dır” şeklinde konuştu.
 
 ‘SAYIN ÖCALAN SORUNLARI ÇÖZEBİLİR’
 
Abdullah Öcalan’ın sadece Kürt sorununu değil, Türkiye’deki birçok sorunu çözebileceğini dile getiren Yürekli, “Ülkede dilini konuşamayan, kimliğini, kültürünü yaşayamayan, tarihi yasaklanan bir Kürt halk gerçekliği söz konusu. Aynı zamanda bu sorun Türkiye'nin demokratikleşmesiyle çözüleceği gibi bu sorunun çözümü de Türkiye'yi demokratikleştirecektir. Sayın Öcalan temel fikir ve proje sahibidir. Daha önce gerek savunmalarında ve yapmış olduğu görüşmelerde bunu çoklukla açığa çıkardı. 28 Şubat 2015 tarihinde Dolmabahçe Mutabakatı vardı. Ona bakılırsa Türkiye'nin salt Kürt sorununun çözümü değil, bununla birlikte Türkiye'nin demokratikleşmesi ile beraber ele alınacağı ve ne gibi çözümler üretecekleri söz konusu. Bu konuda muazzam projeler ürettiği görülecektir” diye belirtti.
 
‘İMRALI KAPILARI KAPATILDI, KAOS BAŞLADI’
 
Yürekli, 2013-2015 yılları arasında devam eden diyalog sürecine atıfta bulunarak, sürecin bitirilmesiyle birlikte Türkiye’de bir kaos ikliminin yaşandığının altını çizdi. Yürekli, “Bu süreç 5 Nisan 2015'te İmralı kapılarının kapatılması, Sayın Öcalan'la görüşmelerinin kesilmesiyle başladı.. Çoğu kişi Temmuz 2015 tarihini işaret eder. Aslında bu doğru bir tanımlama ve tarif değildir. İktidarın argümanlarına destek vermek mahiyetinden başka bir şey değildir. Mevcut süreç 5 Nisan 2015'te İmralı kapılarının kapatılması, Sayın Öcalan'ın mutlak bir tecride alınmasıyla başladı. Bu süreç nasıl ki orada başladıysa, yeni bir ferahlama, çözüm, demokrasi süreci de İmralı'nın kapılarının açılmasıyla başlayacaktır. O yüzden hiçbir şart ve pazarlığa girmeksizin öncelikle Sayın Öcalan'ın hukuksal haklarının mevcut anayasadan, mevcut yasadan taraf olunan uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan haklarının sağlanması gerekir” dedi.
 
‘TOPLUM ÇÜRÜTÜLÜYOR’
 
Kürt sorununu şiddetle çözme niyetinin birçok sorunu da beraberinde getirdiğini ve Türkiye’nin yönetilmez bir hal aldığını aktaran Yürekli, “Türkiye halkları bir bütün olarak savaş ekonomisi, savaş politikaları nezdinde neredeyse açlığa mahkum edilmiş bir durumdadır. Hiç olmadığı kadar bir sefalet ve yoksulluk durumu söz konusudur. Aynı şekilde 2015'ten sonra ve 15 Temmuz 2016'dan sonra gerçekleşen politika değişikliklerinden sonra Türkiye'de sosyal olarak bir cinnet hali yaşanıyor. Kadın cinayetlerinden tutalım, sokağa kadar inen şiddet Türkiye'yi toplumsal olarak da yönetilemez bir kaos, bir cinnet haline sürükledi. Ülkede ciddi bir şovenizm yükseliyor ve militarist kültür şekilleniyor. Kürt sorununu şiddetle çözmek için gerek eğitim sisteminde gerek basın yayın organlarında gerekse kültür politikalarına başvuruldu. Örneğin bu durum film, dizi sektöründe yapılan değişimlerle ilişkilidir ve bu 10 yılda bir kuşak yarattı. Kendisini şovenizme yatıran, kendini faşizme yatıran, yaşam hakkını değersizleştiren bir kuşak oluşturdu. Bu da şu an beraberinde rant ekonomisini, yolsuzluğu, suç durumunu geliştirdi. En son İstanbul'da surlarda yaşananlar… Bunlar, Türkiye toplumunun bir bütünen çürümesini, yozlaşmasını beraberinde getiriyor. Bu yüzden artık yönetilemez bir hale geldi” ifadelerini kullandı.
 
KÜRESEL VE BÖLGESEL GELİŞMELER
 
İç siyasette yaşananlar dışında küresel ve bölgesel sorunların da söz konusu olduğunu vurgulayan Yürekli, “Rojava ve Başûr'da yaşanan durumlar var. Küresel olarak Gazze'de, Lübnan'da yaşanan durumlar söz konusu. 2 milyonluk Gazze coğrafyasında yaşananların, 40 milyonluk Kürdistan coğrafyasında ve koca Anadolu coğrafyasında yaşanması öngörülemez ciddi bir durumdur. Bu da tehlikelere işaret ediyor. Neyin nereye evrileceğini bugünden kestirebilmek mümkün değil. Böylesi bir duruma engel olabilmek için de öncelikle Türkiye'nin kendi içinde Kürt sorununu çözebilmesi gerekiyor. Kendi Kürt sorununu çözemediği için bütün Ortadoğu coğrafyasına yayılan Kürtlere dair gerçekleşen bütün gelişmeler Türkiye'nin aleyhine dönecektir. Böylesi bir gerçeklik söz konusu. Şüphesiz Kürtler kendini dünyanın merkezine koymuyorlar. Ancak bu coğrafyada yaşanan her gelişme ya Kürtlerden kaynaklıdır ya da bir şekilde sonucu Kürtlere etki edecektir. Bunun da muhataplığı Sayın Öcalan'dır. Böylesi bir gerçeklik var” dedi. 
 
‘BU TARTIŞMALAR NEDEN ŞİMDİ ORTAYA ÇIKARILDI?’
 
Türkiye’nin “Misak-ı Milli” sınırlarını doğal yayılma alanı gördüğünü vurgulayan Yürekli, “yeni süreç” tartışmalarının neden şuan ortaya çıktığına dair ise şunları söyledi: “Bunlar Türkiye Cumhuriyeti'nin doğal yayılma alanı olarak gördüğü devlet politikalarıdır. Ne zamanki küresel bir sorun olsa, ne zamanki bir küresel kaos durumu olsa bu politikalar yeniden gündeme geliyor. Süleyman Demirel, Turgut Özal, Eşref Bitlis döneminde de böyleydi. Şu anki AKP döneminde de böylesi bir durum söz konusu. Muhtemelen bu alanlara dönük öngörüsünün dışında bir yayılma veyahut da bunlara dönük bir tehdit ya da kendi etki alanını sınırlayacak bir durum da söz konusu olabilir. Bu ölçekte de ele almak gerekiyor.”
 
ABDULLAH ÖCALAN’IN 2019’DAKİ UYARILARI
 
Federe Kürdistan Bölgesi’nde 20 Ekim’de gerçekleşecek seçimlere de işarete den Yürekli, “Orada Türkiye Cumhuriyeti ile ortak hareket eden KDP gerçekliği söz konusudur. Oradaki iktidarın tehdit edilmesi veyahut da kaybedilmesi buradaki iktidarın politikalarına da etkili olacaktır ve ciddi sonuçlar doğuracaktır. Burada yeniden Sayın Öcalan'a kulak vermek gerekiyor. 2019 yılında Sayın Öcalan, önümüzdeki süreçte gerek iç, gerek bölgesel gerekse küresel olarak sorunların daha da ağırlaşacağını, herkesin bunu görmesi gerektiğini ve buna göre pozisyon alması gerektiğini belirtmişti. Bu söylemlerin bütün muhataplarına çağrıda bulunarak, ‘Bunları güncel, dar, siyasi hesaplara kurban etmeyin, bunu daha tarihsel ve derinlikli olarak tartışmamız gerekiyor’ demişti. Daha o dönemde her zaman olduğu gibi kimsenin görmediğini görmüş ve müdahale etme ihtiyacı duymuştu. Ancak bu çağrılarına ilgili çevreler ne yazık ki gereken ciddiyeti vermemiş, tam da uyardığı gibi günlük dar, siyasi çıkarlara kurban etmişlerdi” diye belirtti. 
 
MUHALEFETE ÇAĞRI 
 
Ülkede birçok alanda sıkışmışlık halinin olduğunu belirten Yürekli, bu tartışmaların direniş odaklarını parçalamak, gündemi değiştirmek şeklinde yapılmış olabileceğini kaydetti. Burada Türkiye muhalefetinin sorumluluk alması gerektiğinin altını çizen Yürekli, “Kendini demokrat olarak ad edenlerin sorumluluk almaları gerekiyor. Bu konuda ana muhalefet partisi olan CHP'ye büyük görev düşüyor. Söylemlerini buna göre toparlaması gerekiyor. Bunu, günlük dar siyasi çıkarlara kurban etmemesi gerekiyor. Aynı şekilde demokrasi güçlerinin bu konuda sorumluluk alması gerekiyor. Bu konuda direnenlerin, direniş odaklarının taleplerine, kulaklarına açıp bu konuda sorumluluk almaları gerekiyor. Önce İmralı'nın kapılarının açılması, temel muhatap olarak ad edilen, adres gösterilen Sayın Öcalan’ın fikirlerinin rahatça konuşulabilmesi gerekiyor. Bunun Türkiye toplumuna, Kürt halkına bir borç olduğu gibi aynı zamanda yurttaşlığın da temel görevidir. Herkese bu kapsamda gereğini yapması, görevini yerine getirmesi için samimiyetle, dürüstlükle hareket etmesi konusunda çağrıda bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.
 
BAHÇELİ'NİN ABDULLAH ÖCALAN ÇAĞRISI
 
Bahçeli'nin, Abdullah Öcalan’a yönelik çağrısına değinen Yürekli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Abdullah Öcalan’la herhangi bir iletişim söz konusu değilken, bu çağrının bir değeri yoktur. Öncelikle Sayın Öcalan'la görüşülür, yasal hakları sağlanır, onun ne dediğini duyarız. Kendisinin fikirleri topluma ulaşırsa bu çağrıların ondan sonra bir kıymeti olabilir. Yoksa bu çağrılar, kendi tabanlarına veyahut da başka muhataplıklara mesaj taşımak, mesaj iletmekten öte bir anlam ihtiva etmiyor. Öncelikle İmralı’nın kapılarının açılması gerekir. Bunlar herhangi bir şarta tabi de değildir. Anayasa’nın uygulanması gerekir.”
 
MA / Ömer İbrahimoğlu

Diğer başlıklar

17/10/2024
17:38 Tutsak kadın yazarların kitapları imzalandı
16:52 Öğretim üyeleri kadın katliamı protestosuna saldırıya kınadı
16:49 DEM Parti Eş Genel Başkanlarından Demirtaş’a ziyaret
16:45 Pasur'da sağanak hayatı olumsuz etkiliyor
16:31 DFG’den ‘kriz haberciliği’ atölyesi
16:03 Barış Annelerinin eyleminde kaburgaları kırılan Kösen taburcu oldu
15:57 Dicle Nehri'nden alınan numuneler temiz çıktı
15:53 Şirnex’te öğrenciler Rojin için yürüdü
14:51 Şebnem Korur Fincancı'ya para cezası
14:40 Fernas işçileri Soma'ya doğru yola çıktı
14:31 Merkez Bankası faizi yüzde 50'de sabit tuttu
14:18 Barış Anneleri: Savaş istemiyoruz
13:38 Gençlik örgütlerinden ajanlaştırmaya tepki
13:33 Çıplak arama davası: Polislere beraat ve ‘iyi hal’ indirimi
13:14 Bakanlığa göre polis şiddeti yasal!
13:11 Kırşehir Cezaevi’nde ihlallere karşı açlık grevi
13:06 Şemrex'te coşkulu konser
13:04 Kürtçe Kitap Fuarı: Kitaplarımızı tanıyıp, okuyalım
12:55 Serbest bırakılan gazeteciler: İşkenceyi belgelediğimiz için hedef alındık
12:40 Sendika üyeliği nedeniyle işten çıkarıldılar
11:44 Sivas'ta 4.7 büyüklüğünde deprem
11:34 Arınç: Öcalan çağrı yapsın diyorsanız, bunun içini doldurmalısınız
10:58 Eski FARC üyeleri ile ateşkes 6 ay uzatıldı
10:46 Avukatlardan savcı ve cezaevine görüşme başvurusu
10:39 Lübnan'dan Kuzey ve Doğu Suriye'ye göç sürüyor
09:43 Silopiya'da savaş karşıtı direniş 3'üncü gününde
09:36 Sıfıra Yükselmek'le 'erkekliğe' mercek tutuyor
09:32 Pasûr’da halk konserine yoğun ilgi
09:19 30 yıllık hasta tutsağın tahliyesi uzatıldı: Örgütle bağı kopmadı!
09:01 Seçimlere 3 gün kaldı: Yarış 'xakfiroş' ve 'xakparêz'ler arasında
09:01 Abdullah Öcalan’ın avukatı: Görüşme söylemleri manipülatif bir değer taşıyor
09:00 Abdullah Öcalan’dan kadınlara: Tek kurtuluş özgürlük
09:00 Tahliyeye 'toplumla bütünleşmeye hazır değil' engeli
09:00 17 EKİM 2024 GÜNDEMİ
08:13 11 kent için sarı kodlu uyarı
08:04 Fernas işçileri: Müzakere yolu açıldı
00:19 Önder, Nasıroğlu ile görüştü: Ön mutabakat zemini hazırlandı
16/10/2024
23:29 WHO: Lübnan'da 72 sağlık çalışanı ve hasta öldü
22:09 Yük treninin çarptığı kadın ağır yaralandı
21:35 Fernas işçileri, Nasıroğlu’nu yerinde bulamadı
21:16 Paramiliter gruplar çatıştı Kilis’te yangın çıktı
21:13 Barış Anneleri: Direnişi büyütelim
21:10 İHD: Mahpuslarla dayanışmak suç değil
20:45 Eskişehir'den Fernas işçisine destek
20:16 Ağır hasta tutsak Güler, İskenderun'a sevk edildi
19:37 Arende ilçe eşbaşkanı serbest bırakıldı
19:34 Wan Barosu’ndan Kabaiş açıklaması: ATK sürecinin dışında tutulduk
19:25 Yargıtay, Argın’a verilen müebbet hapis cezasını onadı
19:16 KESK'ten 'geçinemiyoruz' mitingine katılım çağrısı
19:03 Wan’da meşaleli yürüyüş: Rojin Kabaiş’e ne oldu?
18:23 İzmir'de sağlık emekçisine saldırıda 1 tutuklama
18:20 Yönetmen Kazım Öz'e soruşturma
18:09 Hastane işçilerinden eylem: Krizin faturasını ödemeyeceğiz
18:03 Kürtçe Kitap Fuarı’nda bir kitaba el konuldu
18:00 Yerlikaya: Depremde 187 kişi etkilendi
17:55 Kılıçdaroğlu hakkında ‘zorla getirme’ kararı
17:39 Cenevre eyleminde uluslararası kurumlara ‘harekete geç’ çağrısı
17:20 Silopiya’da gözaltına alınan gazeteciler serbest bırakıldı
17:14 Barış Anneleri, duruşmaya 9 gün kala başka cezaevine sevk edildi
17:05 Polis şiddetine uğrayan gazeteciler İHD’ye başvurdu
16:44 Kürtçe Kitap Fuar’ının startı verildi
16:19 ‘Wan Ekoloji Derneği’ açılışını gerçekleştirdi
16:11 Şemrex’te çocuklar Kürtçe tiyatro ile eğlendi
16:07 Özgür Özel Demirtaş’ı ziyaret edecek
15:58 Tutsak gazeteci Ezîzî’nin ailesi ve avukatlarıyla görüşmesi engelleniyor
15:56 Depremde Xarpêt’te 94 kişi yaralandı
15:46 Kadınlardan Kabaiş için sessiz yürüyüş: Katillerini bulacağız
15:26 Fernas işçileri barikata rağmen eylemlerini sürdürmekte kararlı
15:13 Dink davası, Yılmazer'in savunması için son kez ertelendi
14:52 Erdoğan Barzani görüşmesi başladı
14:34 Kabaiş’in otopsi işlemine katılan Dr. Yaviç: Süreç şeffaf yürütülmeli
14:24 Rojin Kabaiş'in babası: İntihar değil cinayettir
14:14 TFF: Amed stadyumu oyun akışı ve sporcu sağlığı için uygun değil
14:05 Wan'da öğrenciler Rojin Kabaiş için yürüdü
13:51 RTÜK üyesi İpekyüz: Açık Radyo'nun lisans iptali adil değildir
13:45 Mustafa Karasu: Devlet Bahçeli’nin el sıkması özel savaş siyaseti gereğidir
13:34 Hasta tutsağa ilacı verilmedi
13:07 Barış Anneleri'nin nöbeti ikinci gününde
12:46 8 ay sonra iddianame hazırlandı, mahkeme kabul etmedi
12:36 Deprem sonrası Amed’de eşbaşkanlar sahaya indi
12:33 İçişleri Bakanı’ndan deprem açıklaması
12:29 Meslek örgütleri: Gazetecileri hedef almaktan vazgeçin
12:24 BES-AR: Açlık sınırı bir ayda yüzde 3,99 arttı
12:11 Deprem sonrası açıklama: 2023'ün artçısı
11:50 Fernas işçileri serbest bırakıldı
11:12 DEM Parti’nin İnegöl ilçe binasına saldırı
11:11 Kaburgaları kırılan Kösen: Annelerin direnişini selamlıyorum
10:54 Meletî'de 5.9 büyüklüğünde deprem: Birçok kentte hissedildi
10:35 Silopiya’da gözaltına alınanların ifade işlemleri tamamlandı
10:30 Amed ve Meletî'de gözaltı
10:22 Nöbetteki Barış Anneleri: Mücadelemiz sürecek
09:52 İstinaf Dedeoğulları'na ilk saldırı davasında itirazı reddetti
09:39 Erkek şiddeti: Ağır yaralanan kadının hayati tehlikesi var
09:02 Askeri duvar ve kuleler köyü yaşanmaz hale getirdi
09:02 Cenazesi 18 gün sonra bulunan Kabaiş defnedildi
09:02 Yeni Yaşam'a engelleme: Tecridin itirafıdır
09:02 Katliamlara karşı kadınlardan örgütlü mücadele çağrısı
09:00 İşçiler 20 Ekim'de Kartal’da olacak: Çözüm birleşik mücadelede
09:00 16 EKİM 2024 GÜNDEMİ
08:38 Katledilen kadınları suçlayan AKP'li istifa etti
08:18 Barış Anneleri nöbette: Askerler battaniyeleri çöpe attı
08:06 Rojin’in ön otopsisi raporu Wan Barosu’na verilmedi
00:09 Gözaltı sırasında kaburgaları kırılan Kösen hastaneye kaldırıldı
15/10/2024
23:37 Açlık grevindeki Fernas işçiler gözaltına alındı
23:08 Kastamonu'da bir polis, Burçin Sevgi T.'yi katletti
22:44 Bakırhan ve Hatimoğulları'ndan Kabaiş açıklaması: Meclis acil göreve
22:33 Talabani’den Barzani’ye: Seni durduracağım
22:04 Licê’de hava hareketliliği
20:26 ‘Fernas İşçileriyle Dayanışma Platformu’ kuruldu
20:04 Bismil Belediyesi’nden Dicle Nehri uyarısı: Suyunu kullanmayın
19:48 Bakan ‘ekiplerimiz buldu' demişti: Kabaiş’in cenazesini mahalleli buldu
19:19 KESK 56 ilde emekçilere seslenecek: Gelin omuz omuza verelim
18:36 Saldırıya uğrayan Barış Anneleri'nin direnişi sürüyor
18:13 Rojin Kabaiş’in cenazesi ATK’ye getirildi
18:08 17 kurumdan ortak çağrı: Hasta tutsak Gemicioğlu'nun infazı ertelensin
17:43 DEM Parti, Demirtaş ve Yüksekdağ’ı ziyaret edecek
17:02 Önder'den 'tokalaşma' yorumu: İyi niyeti aşan bir boyutu var
16:28 196 akademisyenden Fernas işçileri için imza kampanyası
16:21 Êlih Kürtçe Kitap Fuarı yarın başlıyor
16:10 Rojin Kabaiş'in cansız bedeni bulundu
16:08 Barış Anneleri ve 3 gazeteci gözaltına alındı
15:57 Şemrex’te kültür ve sanat etkinliklerine yoğun ilgi
15:54 Kadın katliamlarını protesto edenlere faşist saldırı
15:51 Çocuğa tacizde bulunan temizlik görevlisi tutuklandı
15:43 Merîwan'da kolberlere işkence
15:13 Tevriz Dora davasında 'polis' uyarısı sonrası karar değişti
14:56 Fatma Oğur'un failine ağırlaştırılmış müebbet ceza talebi
14:38 Bütçe açığı geçen yıla göre yüzde 110 arttı
14:30 Silopiya'da 'Savaşa hayır barış hemen şimdi' eylemi
13:46 Halk JES toplantısına izin vermedi
13:23 5 askerin yargılandığı davada ATK raporu beklenecek
12:47 Gazeteciler davası: Adli kontrol şartı kaldırıldı, yeni soruşturma açıldı
12:43 Bakırhan’dan Bahçeli’ye: İmralı’nın kapılarını açın, Öcalan'ı dinleyelim
12:26 Mahkeme Nisêbîn'i yağmalayanları akladı!
12:12 Gazetecilerin katledildiği yerde inceleme yapılmamış
11:42 Fernas işçilerinin açlık grevi eylemi 2’nci gününde
11:30 Bahçeli: Devletin masaya oturmasını kimse beklemesin
11:19 Kadınları hedef alan AKP'li disipline sevk edildi
10:48 Erdoğan'ın inkar ettiği anadil yasakları sürüyor
10:46 Özgür Gündem davası ertelendi
10:33 43 aydır haber alınamayan Abdullah Öcalan’ın avukatlarından başvuru
09:58 Faili meçhul cinayetler davasında beraat kararları onandı
09:25 Gözaltında şiddet ve taciz: İrademizi kıramazlar
09:06 36 ilde 269 gözaltı
09:01 Cengiz Çiçek: HDK, toprağın yaşam suyuyla buluşmasıdır
09:00 'Öcalan'ın fikirlerinin iletilmesiyle barış sürecine yeniden girilmeli'
09:00 15 EKİM 2024 GÜNDEMİ
08:50 Gundikê Melê’de bir parka ‘Narin’ ismi verildi
08:24 Serhat için sağanak uyarısı
14/10/2024
23:42 Jîna Emînî’nin katledilmesini haberleştiren gazetecilere 5 yıl hapis