4 duvar arasındaki 'işkenceyi' anlattı

img
ANKARA - Tutuklu olduğu cezaevinin mimarisi ve yaşanan ihlalleri anlatan tutsak Aziz Aktaş, idarecilerin cezaevlerini bir "ülke", kendilerini ise bu "ülke"nin başkanı olarak gördüklerini söyledi.
 
Hakkında verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası nedeniyle Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde 2016 yılından bu yana tutuklu bulunan Aziz Aktaş, avukatları aracılığıyla gönderdiği mektubunda, cezaevlerindeki durum ve yaşanan hak ihlallerini anlattı. Yüksek Güvenlikli, S ve Y tipi cezaevlerinin son yıllarda ülkenin her tarafına "bakteri" gibi çoğalarak yayıldığını belirten Aktaş, "Bu cezaevleri yapısı ve işlevselliği açısından mahkumu son derece ağır bir tecritte tutup izolasyona maruz bırakarak, adeta ölüme davetiye çıkarmaktadır. Sözünü ettiğim bu iddiamın doğrulduğunu kanıtlamak amacıyla şu an bulunduğum Yüksek Güvenlikli Cezaevi Tipi cezaevinin hem mimari yapıdan kaynaklı hem de idari (yöntemsel) işlevselliği açısından yaşadığımız ve maruz kaldığımız sorun ve sıkıntıları sizlerle paylaşmak istiyorum" diye kaydetti. 
 
CEZAEVİ YAPISI 
 
Aktaş, mimari olarak cezaevinin yapısının tutsakları mutlak tecrit altında tutmak amacıyla inşa edildiğine ve bu yapıların tutsaklar üzerinde sağlık başta olmak üzere psikolojik ve sosyal hususlarda ciddi etkiler bıraktığını aktardı. Aktaş, cezaevi mimarisine dair şunları kaydetti: 
 
"* Neredeyse bütün odalar tekli hücreler statüsünde olup, her mahkum yaşamının tamamını bu tekli hücrelerde geçirmektedir. Diğer cezaevlerinde (F, M, T, L tipi) bir mahkum ağır disiplin ihlalinden dolayı hücre cezası aldığı zaman doktor onayı dahilinde ve yirmi günü aşmayacak (en fazla) bu tip odalarda tutulup, cezası bitince eski yerine götürülür. Fakat biz üstelik doktor onayı bile olmadan yıllardır bu odalarda tutuluyoruz. Yani diğer cezaevlerinde yaşanan en ağır disiplin suçunun cezasını biz burada yıllardır her gün, her saat ve her an çekiyoruz.
 
* Bu tekli odaların büyük kısmı yılın 8-9 ayı hiç güneş görmüyor. Hatta bazıları hiçbir şekilde güneş görmüyor. Yani bu mimari yapı güneş görmemizi bile çok gören bir cezaevinden başka bir şey değildir.
 
* Oda pencerelerinin önüne güvenlik için demir parmaklıklar yetmezmiş gibi onların üzerine de ince sıklıkta bir tel çekilmiş. Bu tel ile oda adeta bir kafes görüntüsünü almıştır. Hatta bazı odalarda telin inceliği o kadar sık ki neredeyse dışarısı görünmüyor. Zaten bu haliyle dışarıya bakmak bile gözü ağrıtıyor. Adeta kafese sıkıştırılmış vahşi hayvan muamelesi yaşanıyor.
 
* Bu tekli odaların kendine özgü bir bahçesi veya havalandırması yok. Her gün havalandırmaya çıkmak için başka bir yere götürülüyoruz. Her modülde farklı farklı davalardan mahkumlar yerleştirildiği için havalandırma diye tabir ettiğimiz bu mekanı sırayla ve ortak kullanıyoruz. Dolayısıyla modül içinde hastalık kapan kişi veya kişiler olursa hepimiz aynı havayı soluduğumuzdan dolayı hastalanıyoruz." 
 
Aktaş, söz konusu cezaevlerinin kapatılması gerektiğini vurgulayarak, "İnsan olduğumuzu haykırmakla beraber bu mimari yapının sağlık, psikolojik ve sosyallik açısından ciddi sorunlar meydana getirdiğini bunun da ölüme davetiye çıkarmaktan başka hiçbir işe yaramadığını ve sorumluların bu yapıyı acilen kapatmalarını öneriyoruz" diye kaydetti. 
 
'YETKİLER SOPA OLARAK KULLANILIYOR' 
 
Aktaş, cezaevi idarelerinin yarattığı sorunlara da işaret ederek, şunları belirtti: "Bilindiği gibi 2020’de çıkan yeni infaz düzenlemesi ile birlikte kurumun yönetimlerinin yetkileri artırılmış ve adeta hesap verilebilirlik ortadan kaldırılmıştır. Bu yetkinin altına sığınan kurum yönetimleri kurumu bir ülke, kendilerini de bu ülkenin başkanı ve başında olduğu İdare ve Gözlem Kurulu'nu da bir yargı sopası olarak son derece keyfi, egoistçe ve ideolojik düşmanca bir yaklaşımla kullanmaktadırlar. Bu cüreti de mevcut iktidar ve sergiledikleri ‘sözde’ güvenlikçi politikalardan almaktadır. Nasıl ki mevcut iktidar anayasayı sözüm ona güvenlikçi politikalar için bir ceza sopası olarak kullanıp tüm kişisel ve toplumsal hak ve özgürlükleri, insan hukukunu tali plana itiyorsa; bu tür kurumlarda da benzeri bir durumu görüyoruz. Tıpkı anayasa gibi infaz kanunun da amacı özce kişinin sağlık, sosyal ve güvenlik ihtiyacını sağlama alıp kişiyi toplumla uyumlu hale getirmektir. Fakat bahsini ettiğim sözde güvenlikçi politika amacın iki önemli sacayağı olan sağlık ve sosyal boyutlarını bastırmaktadır. Her şeyde bir güvenlik gerekçesi aramak olmayan şeyi kanaat yoluyla olmuş ve kesin olacakmış gibi yorumlamak, sağlık ve sosyal boyutu bastırdığı gibi, buna karşı çıkabilecek ya da yasanın kişinin sağlık ve sosyal hakkını koruyan maddeleri savunmakla mükellef infaz birimleri ve genel yargı mensuplarına bir tehdit unsuru oluşturmaktadır."
 
'GÜVENLİK ZAAFİYETİNE DAVET ÇIKARTIYOR'
 
Aktaş, mektubunun devamında yaşanan ihlalleri şöyle sıraladı: 
 
"* Biz aynı davaya mensup PKK tutsakları, yıllarca bizimle savaşan FETÖ ve IŞİD gibi yapılar ile toplumun ahlaki yargılarını aşağıya çeken kimi adli çete uyuşturucu gibi baronlarıyla aynı koridora ve modüle yerleştirmişler. Kişisel düşünce, dini yargılarımız, inançsal yaklaşımlarımızı yaşama bakış açımızı nerdeyse her şeyimiz birbirinden farklı olan mahkumları yan yana aynı ortamda bulundurmak, bırakalım güvenliği, infaz sistemlerinin amacına terstir. Hatta güvenlik zafiyetine davetiye çıkarmaktadır.
 
* Sosyal faaliyetlerinden neredeyse hiç yararlanamıyoruz. Üç yıldır bu cezaevindeyiz fakat ne dil, ne kişisel gelişim ne de el becerileri gibi hiçbir kurs faaliyetinden yararlanamıyoruz.
 
* Haftalık 10 kişiyi ve 10 saati olmayacak düzeyde infaz kanunuyla güvence altına alınan sohbet hakkımızdan sadece 6 altı saat ve yalnızca beraber havalandırmaya (günlük 1.5 saat) çıktığımız 6 arkadaşımla çıkıyoruz. Yani yasayı mahkumun yeterince sosyalleşebileceği bir kabul edilebilirlik ölçüsüyle kullanmak yerine bunu en alt seviyeye çekerek uygulamaktadır. Hem yer hem de personel açısından bu kurumda sıkıntı da yok. Yapmak isterlerse her halükarda yapabilirler ama bu talepler güvenlik adı altında keyfi bir şekilde reddedilmektedir.
 
* Havalandırma saatlerimiz 1 buçuk saatlik sınırlı ve günün 22 buçuk saatini maalesef o daracık hücrede geçiriyoruz. Ayrıca havalandırma da küçük olduğu için yeterince spor yapamıyoruz. Bunun yerine tüm modüllerin ön bahçeleri geniş, güneş görüyor ve güvenlik açısından da kameralarla denetlendiğinden hiçbir zaaf yok. Oralar yıllardır boş ve kullanılmıyor. O bahçelere çıkmak demek havalandırma haklarımızla ilgili çoğu sıkıntılarımızın giderilmesi anlamı taşır (saatlerinin süresi de artabilir) güneş görememe sıkıntımız kısmi olsa da çözülür ve spor alanlarımız genişler. Fakat bu bahçeyi de aynı sözde güvenlik gibi gerekçelerle aktifleştirmiyorlar.
 
* Bu kurumda bizleri, bencil-egoist ve kişisel odalarımızla sınırlı kalmamızı sağlamak için yoğun bir çaba sarf ediliyor. Aynı modül dışındaki hiç kimse ile görüştürülme imkanı sağlanmıyor. Sanki başka bir modülden birini görürsek birbirimizi yiyecekmişiz gibi bir algı var. Dava arkadaşı, akraba, dost vb. farklı modüllerde barındırılmış iseler bunların birbirlerini görme imkanlarını tamamen ortadan kaldırıyorlar. Aslında tecridin kendini en çok görünür kıldığı yer bu anlayıştır. Bu kurumda iletişime geçebileceğin, sosyalleşebileceğin sadece sen ve seninle aynı modülde bulunan diğer 5 oda. Bu 6 kişiyle havalandırmaya çıkacak bu 6 kişiyle hobi sohbet atölyelerine gidecek (oda ayda 6 saat), bu 6 kişiyle (şuan yok ama eğer açarlarsa) kurslara gidilecek, spora, revire, kargoya, aile görüşüne, vb. bu kurumda olabilecek her türlü aktiviteye sadece bu 6 kişiyle gidilecek. Diğer cezaevlerinde mahkumlar aynı davadan olması koşuluyla farklı koğuş ve odalarla 10 kişiyi aşmayacak şekilde karma gruplarla spor, atölye, kurs gibi faaliyetlerden beraber faydalanıyorlardı. Fakat burada bırakalım aynı davayı, akraba olsalar dahi aynı modülde olmadıklarından dolayı bunların tesadüfi dahi olsa birbirlerini görme şansları yok. Bizce bu art niyetli yaklaşımlarıyla hem yeterince sosyalleşme hakkımızı gasp ediyorlar, hem de bu yaklaşım uğraş gerektirdiğinden kurumda çalışan personellere ağır yük oluşturduğundan uğraş ve yük oluyor.
 
* Spor sahaları çok kirlidir.
 
* Televizyon kanalları da genellikle iktidarın dalkavukluğuna soyunmuş kanallardan oluşuyor ve bu konuda mahkumların istemlerine başvurulmuyor.
 
* Bizlere hediye yoluyla gelen sırf üzerinde 'hediyemdir', 'armağandır' gibi kısa notlar var diyerek bize verilmiyor. Gerekçe olarak ise bahsini ettiğim güvenlik mevzusunu öne sürüyorlar. Bunun bir şifre olabilme ihtimali doğurabileceğini ifade ediyorlar.
 
* Bulaşık eldiveni, sıcak su matarası, kulplu bardak gibi sağlık ve hijyen hususunda kullanılabilecek eşyalarımız doktor tarafından raporlanmasına rağmen, amaç dışı kullanılabilir gibi gerekçelerle bizlere verilmiyor.
 
* Takım formaları yasaklandı. Olan da toplanıyor. Diğer uygulamalarda zorlansalar da bir güvenlik gerekçesi ihtimalinin olabileceğinden yola çıkılıyor. Fakat bu formayı ne yaptığımız konusunda kendilerince yarattıkları güvenlik gerekçesi bile az kalıyor. Neye dayanarak bu yapıldı halen kimse bilmiyor. Kanaatimizce Amedspor formaları cezaevlerinde çok fazla talep görmeye başlayınca bunun önü kesilsin diye bir art niyetli uygulama olabilir.
 
* Kurumda keyfi soruşturmalar açılıyor. Yine bu soruşturmalara dönük savunmalarımızı anadilimizde (Kurdî) yapma talebimiz keyfi gerekçelerle reddediliyor.
 
* Hastane sevklerimiz bilmediğimiz nedenlerle sık sık iptal ediliyor. Bunlar ve hemen her teknik konuda kurum idaresinin yaklaşımı sürekli mahkum aleyhine sorunlar meydana getirmektedir. Tüm bu art niyetli ideolojik keyfi yaklaşım reddediyor güvenlik adı altında sorgulanan bu yaklaşımı kınıyoruz."
 
Aktaş, devamla şunları kaydetti: "Bu tip cezaevlerinden sevk olan mahkumların istatistiğine bakmakta fayda vardır. Bulunduğum cezaevinde eğer ki çeşitli gerekçelerle hastane sevkleri iptal olmaz ise günlük en az 10-15 hasta, haftalık ise 80-90’a varan hastane sevkleri görülecektir. 350-400 kişilik bir kurumda böylesi sayılar ciddi ve vahim boyutlardadır. Bu durum da var olan mimari yapıyı ve keyfi uygulamaların ne denli ölüme davetiye çıkardığının bir göstergesidir. Tüm bunlardan dolayı hem bu mimari yapıların kapatılması hem de genel cezaevlerinde idari boyutta sergilenen keyfi ideolojik vb. yaklaşımların son bulması için elimizden geleni yapacağımızı dışarıdan buna sessiz kalınmaması ve tüm bunlardan sorumluluğu olan başta Adalet Bakanlığı olmak üzere tüm devlet kurumlarının gereken işlemlerin yapmalarını istiyoruz.”

Diğer başlıklar

07/04/2025
15:32 Ekolojistlerden termik santralin 'ÇED' kararına itiraz
15:29 İmamoğlu'nun tutukluluğuna itiraz
15:17 Pakistan'da Beluc eylemcilere saldırı
15:14 Qoser'den devlete çağrı: Pratik adım atın
15:09 Halide Türkoğlu: Kadınların öznesi olacağı masayı kuracak ve Meclis’e taşıyacağız
14:50 DİSK-AR: Enflasyonun emekçiye üç aylık faturası en az 134,2 milyar
14:49 DEM Parti: Roman halkının talepleri mücadelemizin bir parçasıdır
14:44 Hasta tutsak Akay için çağrı: Derhal tahliye edilmeli
14:30 Binevş Altay’ın taziyesine ziyaret: Çözümle saldırı bir arada olmaz
14:14 İsrail ordusu gazetecilerin çadırını hedef aldı
14:03 ' Savunma özgürlüğünü koruma mücadelemizi sürdüreceğiz '
13:29 Mahir Polat cezaevine geri götürüldü
13:22 Irak: İran destekli milisler silahsızlanmaya hazır
12:52 Mülakatta elenen öğretmenler oturma eylemi başlattı
12:41 Gazze’ye saldırı sürüyor: 44 ölü
12:30 Bakan’dan ‘çıplak arama’ açıklaması: Ülkemizde söz konusu değil
11:56 İmamoğlu'ndan Mahir Polat tepkisi: Bu nefret neden?
11:55 YTÜ’de boykot sürüyor
11:32 Sezai Temelli’den iktidara: İpe un sermeye son verin
11:11 Abdullah Öcalan’la son görüşmeyi anlattı: Sosyalist demek toplumsallık demektir
11:07 Pexşan Ezîzî'nin yargılanma talebi ikinci kez reddedildi
10:45 Şara Türkiye’ye geliyor
10:21 Mahir Polat, Adli Tıp Kurumu'na sevk ediliyor
09:58 'Vaaz cezasının' gerekçesi: Örgütün ideolojisinin yayılmasını hedeflediler
09:23 Mahsum Korkmaz'ın kardeşi: Süreç için samimi adımlar atılmalı
09:19 Kalp krizi geçiren tutsak ‘tansiyonun yükseldi’ denilerek koğuşa gönderildi
09:07 Kariane Westrheim: Süreç için ön koşul Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü
09:06 Norçîn'de baharın güzelliği
09:04 31 yıllın ardından tahliye edildi: Çağrıya sahip çıkarsak devlet adım atar
09:03 Reşit Kibar'ın dosyası 'ağır tahrik indirimiyle' kapatılmak isteniyor
09:00 07 NİSAN 2025 GÜNDEMİ
06/04/2025
22:57 Özel ve AKP'liler arasında 'cunta' tartışması
21:59 Öcalan'ın Özgürlük Sosyolojisi kitabı Yunanca'ya çevrildi
21:35 İBB soruşturmasında bir tutuklama daha
21:17 Êzidî örgütlerinden alıkonulan YBŞ'liler için çağrı
20:24 DEM Parti'den Özel'e tebrik telefonu
20:13 'Hasta tutsak Soydan Akay'a özgürlük'
19:45 Avusturya 24 sınır kapısını kapattı
18:55 Sıcaklıklar düşüyor, yağışlı hava geliyor
17:42 Pexşan Ezîzî’nin yeniden yargılanma talebine ret
17:14 Öğrencilerden forum: Mücadele sürüyor, direncimiz dipdiri
17:02 Mêrdîn’de uçurtma etkinliği
16:16 Şirnex'te 350 yıllık Adarok etkinliği
16:12 Bülent Aydın için taziye kuruldu
16:01 4 Nisan etkinliği: Türkiye barışı tüm Ortadoğu’yu ilgilendiriyor
15:14 CHP kurultayında Özel yeniden başkan seçildi
15:05 Ege'de bot battı: 2 mülteci yaşamını yitirdi
14:09 DEM Parti’den ‘Öldürülen Gazeteciler Günü’ açıklaması
13:58 İdam verilen Şerife Muhammedi: Diz çökmemeli, umutla yaşamalı
13:51 Myanmar'daki depremlerde yaşamını yitirenlerin sayısı artıyor
13:41 Riha’da erkek şiddeti: Zeliha Yorgun katledildi
13:12 İran polisinden yazara işkence
12:53 Meclis’te Türkiye'nin ilk ‘İklim Kanunu’ teklifi görüşülecek
12:19 Özel: Erdoğan'ın artık meşruiyeti yoktur
11:25 Öldürülen Gazeteciler Günü: Son 5 yılda 15 gazeteci katledildi
10:57 İrlandalı siyasetçi: Öcalan'ın çağrısı demokratik toplum için hayati bir fırsat
10:29 Tülay Hatimoğulları: İmralı'da tecrit devam ediyor
09:27 JINNEWS: Mart'ta 24 kadın katledildi
09:17 84 yaşındaki Çiftçi kırmızı fularıyla bu kez Amara yolundaydı
09:11 Jin derginin 110'uncu sayısı çıktı
09:09 Xelfetî’de buluşan kadınlar: 4 Nisan’ı Öcalan’la kutlamak istiyoruz
09:04 2 çocuğunu yitiren anne: Barış diyalogla mümkün
09:03 İçişleri Bakanlığı 'yağmacı polisleri' aklayan kararı istinafa taşıdı
09:03 İlk kez MA görüntüledi: Kilisenin altında yüzlerce kafatası ve kemik çıktı
09:00 06 NİSAN 2025 GÜNDEMİ
05/04/2025
23:58 İBB soruşturmasında bir kişi daha gözaltına alındı
23:25 Tişrîn Barajı'ndaki direniş sürüyor
23:19 ABD genelinde Trump ve Musk protestoları
23:10 Edirne’de bir çocuk katledilmiş halde bulundu
22:17 İtalya’da on binlerce kişi AB’nin silahlanma planını protesto etti
21:38 Avrupa’da 4 Nisan kutlamaları sürüyor
21:29 ABD Senatosu, Trump'ın vergi kesintilerini içeren tasarıyı kabul etti
21:15 Karasu’dan ‘süreç’ açıklaması: Saldırılar durmalı, Öcalan kongreyi yönlendirmeli
19:21 İsrail ordusu, Kuneytra Valiliği binasını hedef aldı
17:56 Kadınlardan gözaltında cinsel şiddete karşı eylem
17:51 ÇHD İzmir Şubesi tutsak avukatların gününü kutladı
17:29 İran’da yılın ilk üç ayında 230 kişi idam edildi
17:12 TTB: Kutuplaştırıcı siyaset toplumsal barışı olumsuz etkiliyor
16:59 Cevdet Yılmaz’dan Polat açıklaması: Tutuklular devletimize emanet
16:29 ÖHD’den 5 Nisan açıklaması: Baskılara boyun eğmeyeceğiz
16:07 Tişrîn nöbetini Fırat kantonu devraldı
15:57 SOHR: İsrail ordusu Quneytira kırsalına girdi
15:51 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’de Asayiş güçleri güvenliği devraldı
15:36 Avukatlar Günü yürüyüşü: Mesleğimize ve hukukun üstünlüğüne sahip çıkıyoruz
14:57 Hasta tutsaklar Erdem, Kocatürk ve Filiz için tahliye çağrısı
14:44 Gazeteci Metin Alataş mezarı başında anıldı
13:46 Kayıp yakınları: Toplumsal barış için geçmişle yüzleşilmeli
13:09 Cumartesi Anneleri Erdoğan’a seslendi: Sorumluluğunuzu yerine getirin
12:45 Ümit Özdağ’ın iddianamesi hazırlandı
12:30 Amara’ya yürüyen enternasyonal genç: Öcalan bize yol gösteriyor
11:59 İşçi servisleri çarpıştı: 20 yaralı
11:56 İstanbul’da sis
11:36 İsrail'in Gazze’ye saldırı: 11 Filistinli yaşamını yitirdi
11:08 MKG Mart ayı raporu: En az 54 hak ihlali yaşandı
10:31 İzmir'de kadın cinayeti
10:23 Roma'da 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' kampanyası tartışılacak
10:09 Bakanlık: İstanbul’da 455 kilo uyuşturucu yakalandı
09:24 Gazeteci Öznur Değer tutulduğu cezaevini anlattı: Psikolojik baskının merkezi
09:22 Şahinöz: '19 Mart Vakası'nın ekonomiye maliyeti 2001'deki kriz gibi olacak
09:01 4 Nisan kutlamaları: Öcalan özgürleşirse toplum özgürleşir
09:01 Federe Kürdistan Bölgesi'nde 6 aydır hükümet kurulamıyor
09:00 5 NİSAN 2025 GÜNDEMİ
04/04/2025
23:54 4 Nisan kutlamaları geç saatlere kadar sürdü
22:53 Avrupa kentlerinde 4 Nisan kutlamaları
22:25 Suriye’deki anlaşma hayata geçiriliyor: İç Güvenlik Güçleri'ne devir başladı
22:19 Amedspor sahasında berabere kaldı
21:53 Elektrik ve doğalgaza zam
21:38 4 Nisan Festivali’nden notlar: Halk Önderini istiyor
21:17 Belucistan'da eylemler 15'inci günü geride bıraktı
21:13 Myanmar'daki depremlerde 3 bin 301 kişi hayatını kaybetti
20:13 Riha Barosu, Mustafa Dağ ve Mahsum Karaoğlan'ı andı
19:43 Eğitim Sen Genel Başkanı: Tutuklu ve ev hapsindeki öğrencilere sınav hakkı tanınsın
19:38 Myanmar Devrimcileri Kadın Birlikleri’inden YPJ’ye: Sizden ilham alıyoruz
19:06 DEM Parti Eş Genel Başkanları'ndan Polat için çağrı: Ağır hasta tutsaklar tahliye edilsin
18:37 Öğrencilere cinsel ve şiddet içerikli şarkı söyleten öğretmen hakkında soruşturma
18:24 Abdullah Öcalan’ın doğum gününde fidanlar toprakla buluşturuldu
18:15 Pakize Nayır’ın babası yaşamını yitirdi
18:06 Ümit Uysal, CHP Genel Başkan adaylığını açıkladı
17:19 TL’nin reel değeri azaldı
17:02 İBB Genel Sekreter Yardımcısı Polat ATK’ye sevk edildi
16:54 Wan’da 4 Nisan kutlaması: Örgütlenerek çağrıya sahip çıkmalıyız
16:46 Avukatlar polis şiddetine karşı yürüdü
16:42 Jin Dergi podcast yayını başlattı
16:09 CHP’nin standına saldıran şahıs tutuklandı
16:02 CHP’yi hedef alan Erdoğan’dan Gezi göndermesi
15:49 Abdullah Öcalan’ın doğum günü doğduğu evde kutlandı
15:28 Yaşamını yitiren Taş için mevlit verildi
15:00 Riha’da göçükte yaşamını yitiren 3 işçi defnedildi
13:38 Reşit Kibar davası başlıyor
13:24 'Sert kış ve don fındık rekoltesini düşürecek'
13:12 Bayramda yaşanan kazalarda 57 kişi hayatını kaybetti
12:56 Yat limanına Danıştay'dan onay
12:21 Ege’de göçmen botu battı: 9 kişi öldü
12:19 On binler Amara'ya yürüdü: Devlet adım atmalı
11:17 Sozdar Avesta: Devlet laftan çıkıp uygulamaya geçmeli
10:25 4 Nisan Festivali 2’nci gününde
09:29 Kurd Archive yayında: 30 yıl bekleyen hazine açılıyor
09:13 Alfonso Gomez: Müzakere için tarafları Cenevre’de ağırlamaya hazırız
09:12 'Abdullah Öcalan'ın doğumu insanlığın yeniden doğuşudur’
09:11 Avukat Ergül: Türkiye AİHM'in Öcalan kararını uygulamak zorunda
09:07 ‘Gazeteciler sahadaki gerçeği yansıttığı için hedefte’
09:06 İstanbul’da tutuklananların tek suçu Saraçhane’de bulunmak
09:03 'Şervano' şarkısını ‘tehlikeli’ bulan savcı ceza istedi
09:02 Emekliler bayramı evde geçirdi
09:00 04 NİSAN 2025 GÜNDEMİ
08:32 32 kent için sağanak uyarısı
03/04/2025
23:54 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Devletin sessizliği kabul edilemez
23:23 İsrail bir kez daha Şam’ı bombaladı
23:15 Kadınlar Abdullah Öcalan için 76 meşale yaktı
22:20 Kuzey ve Doğu Suriye’de 4 Nisan kutlamaları