Türkiye ve ona bağlı Suriye Millî Ordusu'nun (SMO) Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılarına karşı Nisêbin (Nusaybin)-Qamişlo sınırında başlatılan nöbetin ardından dün Pîrsus-Kobanê sınırında da nöbet başlatıldı. İkinci gününde devam eden nöbete katılanlar, saldırılara yönelik tepkilerini dile getirdi. Nöbete katılanlardan Mehmet Kankılıç, "Kobanê demek biz demek. Sınırın diğer tarafından olanlar bizim akrabalarımız. Onlar ile dayanışma içinde olduğumuzu göstermek için geldik. Buradayız. Sınır bizi ayırmadı. 2014 yılında Kobanê serhildanı döneminde ben Avrupa'da yaşıyordum. O ruhu yeniden ortaya çıkarmaya hazırız. Kobanê savunmak kendimizi savunmaktır. Bütün herkesi buraya bekliyoruz" ifadelerini kullandı. 

 

'KOBANÊ DÜŞMEYECEK'

 

Nöbettekilerden Musa Mermer, Kuzey ve Doğu Suriye'nin çeşitli kimliklerin bir arada yaşadığına işaret ederek, "Herkes bu birlikte yaşama iradesine sahip çıkmalı. Kobanê daha önce yalnız kalmadı, yine kalmayacak. 2014'te düşmedi ve hiçbir zaman da düşmeyecek. Bunu iyi bilsinler. Gün Kobanê'ye sahip çıkma günüdür. Sonuna kadar direneceğiz. Kobanê ile aramızda doğal olmayan bir duvar var. Orada yaşayanlar hepsi bizim kardeşlerimiz. Saldırılar ile sonuç alamazlar. Şuan her ne kadar DAİŞ saldırmıyor deseler de DAİŞ saldırıyor. Buna karşı herkes seferber olmalı. 2014'te nasıl savunduysak yine savunacağız" diye konuştu. 

 

'ABDULLAH ÖCALAN ÖZGÜR OLMALI'

 

Nöbetteki yerini alan Barış Annesi Makbule Yavuzer, "barış nöbetinde" olduklarını dile getirerek, "Biz barış için buradayız. Savaş olmasın istiyoruz. Kimsenin ölmemesi için buradayız. Savaşlar son bulmalı. Artık kan durmalı. Toprağımız kan ile sulanmasın artık. Kobanê-Pîrsus birdir. Qamişlo-Nisêbîn birdir. Bizi sınırlar ayıramaz. Biz savaşın son bulmasını onurlu bir barış yapılmasını istiyoruz. Bunun içinde Sayın Abdullah Öcalan ile biran önce görüşme yapılması ve özgürlüğüne kavuşması lazım" şeklinde konuştu.

 

'PÎRSUS'UN YARISI KOBANÊ'DİR'

 

Kürtlerin her zaman barıştan yana olduğunu söyleyen Naime Bayram, "Biz hiç savaş olmasın istiyoruz. 'Anneler ağlamasın' diyoruz. Buraya gelmemizin amacı savaşa karşı olmamız. Sonuna kadar 'Barış' diyeceğiz. Kürdistan dört parçaya bölündü. Pîrsus'un yarısı Kobanê'dir. Biz sınırların olmasını istemiyoruz. Hiç kimse artık ölmesin" dedi.  

 

'ROJAVA DEVRİMİ KADIN DEVRİMİDİR'

 

Rojava'daki devrimin bir kadın devrimi olduğunu dile getiren nöbettekilerden Sara Şahin, "Kobanê'nin işgal edilmesini istemiyoruz. Sonuna kadar Kobanê halkı ile dayanışma içindeyiz. Biz biriz. Bizi kimse ayıramaz. Bizim ailenin yarısı orada. Biz, birbirimize bağlıyız. Kobanê daha önce direndi, tekrar direnecek; ama biz savaş istemiyoruz. Sonuna kadar Kobanê'yi savunacağız" diye belirtti. 

 

'DÜNYA KONBANÊ'NİN NASIL SAVAŞTIĞINI GÖRDÜ'

 

Kobanê'nin DAİŞ saldırılarına karşı gösterdiği direnişten kaynaklı tarihi bir önemi olduğunu vurgulayan Bahri Yıldırım "Bütün dünya halkları Kobanê'nin nasıl DAİŞ'e karşı savaştığını gördü. DAİŞ barbar bir şekilde saldırdı ama Kobanê düşmedi. Şuan yine tehditler var. Kobanê'yi işgal etmek isteyenleri lanetliyoruz. Sonuna kadar Kobanê'ye sahip çıkacağız" dedi. 

 

OĞLU 10 YIL ÖNCE DAİŞ'E KARŞI KOBANÊ'YE GİTTİ

 

Oğlunun 2014'teki DAİŞ saldırısına karşı Kobanê'ye gittiğini anlatan Barış Annesi Aynur Yılmaz, şunları ifade etti: "2014 yılında saldırılar oldu. Bütün gençler yönünü Kobanê'ye döndü ve saldırılar kırıldı. Benim oğlumda gitti. Oğlum bana 'İnsanların kafasını kesiyorlar, buna karşı oraya gideceğim' dedi. 10 yıl geçti, oğlum yaşıyor mu, yaşamıyor mu bilmiyoruz. Benim oğlum gibi birçok genç var. Onlar insanlık için orada. Benim çağrım: Artık hiçbir annenin ciğeri yanmasın. Savaşa 'Dur' dememiz gerek. Herkesin kendi dilinde yaşamaya hakkı var." 

 

MA / Emrullah Acar