MERSİN- Suriye’deki saldırılara dair Mersin Emek ve Demokrasi Platformu’nun yaptığı eylemde, Rojava’yı yok etme çabalarına karşı ortak mücadele çağrısı yapıldı.
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, “Suriye’de azınlık katliamlarına son verilsin” başlığıyla Özgür Çocuk Parkı’nda açıklama yaptı. Sık sık, “Bijî berxwedana Rojava”, “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganlarının atıldığı eylemde, “Savaşa geçit vermeyelim. Yaşasın barış” ve “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” pankartları açıldı.
AZINLIKLARA SALDIRI
İHD Mersin Şube Eş Başkanı Gazi İnci, HTŞ’nin Aleviler’e dönük saldırılarına değinerek, “Suriye’de azınlıklara karşı saldırılara derhal son verilsin” dedi. İnci, “Suriye’deki rejim değişikliği sonrasında artan azınlık saldırıları bölgedeki siyasi ve hukuki istikrarın sağlanması konusunda endişe yaratıyor. Birçok etnik ve inanç kimliği zenginliğine sahip olan Suriye coğrafyasında bu zenginliği kucaklamayan hiçbir rejim barışı tesis edemez. Suriye’de yeni rejim, Aleviler, Dürziler, Süryaniler, Hristiyanlar, Kürtler, Ermeniler ve diğer tüm azınlıklara yönelik saldırıları derhal sonlandırmalı, rejim kontrolü dışındaki saldırıları ise engellemelidir. HTŞ öncülüğündeki yeni Suriye rejimini sivillere, azınlık inanç ve etnik gruplarına saldırıları durdurmaya ve önlemeye, Türkiye Hükümeti’ni artan bu saldırılara siyasi ve diplomatik tepki vermeye ve Suriye’deki siyasetini çatışma değil barış ve uzlaşı yanlısı olarak belirlemeye çağırıyoruz” diye belirtti.
BİRLEŞİK MÜCADELE
Ardından konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin İl Eşbaşkanı Bedriye Kuş, küresel güçlerin Suriye’yi şekillendirmek için çaba içinde olduğunu belirtti. Bu çabanın hedefinde Kuzey ve Doğu Suriye’deki demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü anlayış olduğuna işaret eden Bedriye Kuş, “Rojava Devrimi, Kürt halkının ve Ortadoğu’nun ezilen halklarının özgürlüğü için bir umut ışığı olmuşken, emperyalist ve bölgesel egemen güçler bu devrimi tasfiye etmeye çalışıyorlar. Rojava’nın statüsü, Kürt halkının özgürlüğü ve Ortadoğu halklarının geleceği için bir kırılma noktasına gelmiştir. Bu devrim, sadece Kürtler için değil, tüm halklar için bir ortak yaşamı, eşitliği ve özgürlüğü savunmaktadır. Rojava’yı savunmak, sadece bir bölgeyi değil, tüm Ortadoğu’daki halkların özgür ve eşit bir geleceğini savunmaktır. AKP iktidarının ve emperyalist güçlerin Rojava’yı yok etme çabalarına karşı, tüm devrimci halkların, kadınların ve özgürlükçü güçlerin birleşmesi gerekmektedir. Bugün, tarihsel bir sorumlulukla hareket etme zamanıdır” dedi.