İSTANBUL- Suriye’deki Arap Alevilerin “kaygılı” olduğunu belirten DEM Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat, Kuzey ve Doğu Suriye’deki kazanımların iyi bir referans olduğunu belirtti.
Suriye'de yönetimi ele geçiren Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ), Aleviler ve farklı kesimlere karşı şiddet, baskı uygulamaları sürüyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekili Celal Fırat, Suriye'de yaşanan durumu ve Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırıları değerlendirdi. Türkiye ile ona bağlı Suriye Millî Ordusu'nun (SMO) hedef aldığı Kuzey ve Doğu Suriye ve Suriye'deki gelişmelere değinen Fırat, Suriye halklarının büyük acılar yaşadığını ve mevcut sürecin de benzer riskler barındırdığını vurguladı. HTŞ'nin farklı halk ve inan kesimlerine yönelik saldırılarına işaret eden Fırat, "Bundan 12-13 sene önce o insanların yurtlarından, yerlerinden edildiği gibi şu anda bu yaşanıyor. Oradan çıkmak, koridor açılmasını isteyen, talepte bulunanlar var. Orada farklı etnik kökenliler, farklı itikat inançlarından, dillerinden dolayı ötekileştiriliyor. İnsanların inançlarından, kimliklerinden dolayı ötekileştirilmesi insanlık için çok büyük bir utanç verilebilecek, düşündürebilecek bir meseledir" ifadelerini kullandı.
DEM Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat
'ORTADOĞU'DA SINIRLAR YENİDEN ÇİZİLİYOR'
Kürtlerin Suriye'de kendi kimlikleriyle yaşama mücadelesinin hedef alınmasıyla yaşanan katliamlara işaret eden Fırat, Suriye'de halkların kaderlerine kendilerinin karar vermesi gerektiğini vurgulayarak, "Onlara bu alan yaratılmalı. İnsanların en azından yarın acı yaşamayacakları bir konjonktür yaratılmalı. Şu an Ortadoğu'da sınırlar tekrar çiziliyor. Toplulukların, halkların, kendi itikat inançlarından ve dillerinden dolayı yerlerinden, yurtlarından tekrar sürüldüğü bir süreci yaşıyoruz. Yine Filistin'de yaşananlar görülüyor ki bu, başka yerlere de aksedecek bir çerçeve. Herkesin buna dair söz kurması lazım" diye konuştu.
'ARAP ALEVİLER KAYGI HİSSEDİYOR'
Türkiye'nin çatışmaların durması yerine HTŞ liderlerini muhatap alarak Suriye'de tüm halklar ve güçlere karşı tehditkar bir yaklaşımda bulunduğunu dile getiren Fırat, "HTŞ kadrolarının, çetelerin içinde olanların çoğu Suriyeli bile değil. Para karşılığı gelip oradaki halka zulüm yapan bir kitle var. Oradaki insanlara 'Yerlerinizi yurdunuzu bırakın, çıkın gidin' deniliyor. Halkımızın, toplumumuzun Suriye'deki halkla akrabalık dereceleri çok yüksek. Lazkiye Samandağ'ın hemen karşılarında, deniz yoluyla 7 ile 8 dakika, o kadar yakınlar birbirine. Buradaki Arap Aleviler ciddi şekilde bir kaygı hissediyorlardı. Türkiye toplumunun, demokratik güçlerinin, sivil toplum kuruluşlarının özellikle böyle bir süreç içerisinde barışa dair, nasıl birlikte yaşanabileceğine dair söz kurmaları gerekiyor" diye konuştu.
ALEVİLERE YÖNELİK ASİMİLASYON
Kuzey ve Doğu Suriye'deki kazanımların tüm Ortadoğu için bir referans haline geldiğinin altını çizen Fırat, beraber yaşama koşullarının burada hayata geçirilen anayasa ile güvence altına alındığını ifade etti. Ülkede Alevilerin hala eşit yurttaşlık talebinde bulunduğunu ifade eden Fırat, "Aleviler asimilasyon politikalarıyla karşı karşıyalar. Ve bu özellikle son günlerdeki saldırılarda görülüyor. HTŞ'ye söz kuramayanlar, Alevilere bu baskı üzerinden 'Sesinizi çıkartmayın' gibi bir tehdit de söz konusu. İnsanların inançlarını referans alarak hakaret etmeleri doğru bir yaklaşım değil. Devletin de ne kadar ayrımcı bir gözle gördüğünü, kendi gibi düşünmeyen herkesi nasıl farklılaştırdığını görmek gerekiyor. Bu da devletin esasında bu ülkedeki farklılıklara ne gözle baktığının, nasıl kirli bir gözle gördüklerinin, nefretle baktıklarının bir göstergesi olarak görmek gerekiyor. Alevi kurumları da bu süreçte çok etkin bir şekilde sorumluluk almalılar, sözünü daha gür bir şekilde dillendirmeliler" şeklinde konuştu.
'BARIŞIN YEGANE UNSURU DEMOKRASİ'
PKK Lideri Abdullah Öcalan'la DEM Parti heyeti görüşmesinde Öcalan'ın kamuoyuna açıklanan 7 maddelik mesajına işaret eden Fırat, Türk ile Kürt kardeşliği vurgusundan, barıştan hiçbir kesimin kaygı duymayacağını söyledi. Herkesin barışa dair söz kurması gerektiğini vurgulayan Fırat, şöyle devam etti. "Tüm siyasilerin, yöre derneklerimizin, sivil toplum kuruluşlarımızın, hatta her bir bireyin buna 'Yeter' demesi lazım. Beraber yaşama koşullarımızı yaratalım. Kimsenin kendi kimliğinden, dilinden, itikat inançlarından, söylemlerinden, düşüncelerinden dolayı ötekileştirilmediği bir süreci hep beraber inşa edebiliriz. Bunu inşa etmenin yegane unsuru demokrasidir. Demokrasinin bütün koşullarını yaşama geçirmek gibi bir sevdamızın olması lazım. Şu an bir Türk yurttaş, bir Kürt'ün hakkını savunabilmeli. Eğer 'Kürt benim bir sorunum var' diyorsa, Alevi 'Ben bu topraklarda özgür değilim' diyorsa, bir Sünni canımız da 'Alevilere siz bu haksızlığı yapıyorsunuz' diyebilmeli. Aynı şekilde bir Alevi bir Sünni'nin hakkını savunabilmeli. Ve Türkiye halklarının bunu yapabilecek perspektife sahip olduklarını da görüyoruz."
'BARIŞ TÜM TOPLUMU İÇİNE ALMALI'
DEM Parti heyeti ile PKK Lideri Abdullah Öcalan arasında yapılan görüşmeyi anımsatan Fırat, Alevi kurumlarının da bir taraf olarak sürece dahil olması gerektiğine dikkat çekti. Barışın sadece iki taraf üzerinden değil tüm toplumu içine alarak kurulabileceğini vurgulayan Fırat, şunları söyledi: "Öcalan, Meclis'i gösteriyordu. Bu heyetlerle görüşmeler daha belirli bir noktaya geldiğinde Aleviler de bu sürecin içerisinde olacaklardır. Aleviler olarak bu ülkede gerçekten demokrasiyi destekleyen, sözünü kurabilen kurumlarımız var. Bu sürece de katkı olabilecek ve çok etkin bir rol alabilirler, almalardırlar."
MA / Yeşim Tükel