İran’da 2007 yılında gözaltına alınarak ağır işkencelerden geçirildikten sonra tutuklanan Zeynep Celaliyan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için yürütülen kampanyanın büyütülmesi talebiyle mektup gönderdi.  İran’da tutsak olan Zeynep Celaliyan, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün önemine vurgu yaparak herkesi mücadeleye çağırdı. 

 

Zeynep Celaliyan’ın kaleme aldığı mektup şöyle:

 

“Zindan duvarlarının ardından tüm özgürlükçülere… 

 

Ben Zeynep Celaliyan, düşünceleri ve inançları nedeniyle cezaevinde olan siyasi özgürlükçü bir kadınım. Düşüncelerim, fikirleri ve özgürlüğü uğruna 26 yıl insanlık dışı esaret altında tutulan Önder Abdullah Öcalan'ın entelektüel paradigmasından ilham alıyor. Önderliğimin fiziki özgürlüğü için düzenlenen kampanyaya katılmanın temel ve ahlaki görevim olduğunu biliyorum. Onun koşulsuz özgürlüğünü istiyorum. Bana özgürlüğü öğreten dünyanın en büyük özgür insanını selamlıyor, o büyük düşünüre ve insana özgürlük diliyorum.

 

Halkımız, Ortadoğu ve onun kalbi olan Kürdistan ölüler mezarlığına dönüştürüldüğünde ayaktaydı ve yürüyordu, kimsenin düşmanlar karşısında mücadele ve savaşma gücü olmadığında, özellikle de faşist Türkiye rejimi Kuzey Kürdistan’da Kürtlerin varlığını inkar ettiğinde ve onları katlettiğinde, bu devlete karşı başkaldıran tek kişi Önder Abdullah Öcalan’dı. 

 

İMRALI TECRİDİ

 

Kuşkusuz onun fikirleri, Türk tarihinin en karanlık döneminde Kürt halkının ve diğer bölge halklarının özgürlüğüne ışık tutan tek ışık olmuştur. Onun hayatını düşündüğümde, neden dünya onu bu kadar geç anladı diye içim acıyor. Kendi gençliğinden, özgürlüğünden, ailesinden ve tüm geleneksel bağları bir yana bırakarak ve bu kavramları yeniden tanımlayarak Kürt halkının ve diğer halkların haklarına erişmesini sağlamaya çalıştı. Faşist Türkiye devleti, ABD ve Avrupa Birliği gibi ülkelerin desteğiyle bu özgür düşünceli insanı talihsiz bir şekilde esir aldı ve 26 yıl boyunca bir adaya hapsetti ve her türlü yöntemle tecrit etti. Dünya, tecridin bile onun düşünce ve fikirlerine engel olamadığına şahit oldu.

 

Önder Abdullah Öcalan, İmralı Cezaevi'nde yeni fikirler ortaya koyduğu ve sunduğu için İmralı'da mücevher gibi parladı. Demokratik konfederalizm sistemi bölge devletlerine alternatif olarak sunuldu. Bu demokratik sistem sayesinde bölge halkı haklarına ulaşabilir ve birlikte huzurlu bir yaşam sürdürebilirdi. Bu şekilde devletlerin çıkarları tehdit altına gidiyordu; tüm ulus devletleri temsilen faşist Türkiye devleti, Kürt halkının önderi Abdullah Öcalan'a yönelik baskılarını artırdı. Ancak tüm bu baskılara ve engellemelere rağmen o yine güçlü ve yaratıcı bir şekilde özgürlüğe giden yolu gösterdi.

 

Bir önder ve düşünür olarak, düşmanların tüm vahşetine karşı halklar için kendisini siper etti. Ona destek vermek ve korumak, aslında adaletin, eşitliğin ve özgürlüğün korunmasıdır. Ben Zeynep Celaliyan, kendimin ve halkımın haklarını korumak için 17 yıldır cezaevlerinin en zor koşullarında yaşıyorum ve cezaevi koşullarını anlıyorum. Önderliğimize İmralı'da uygulanan tecridi kırdığımızda tüm cezaevlerini de kıracağız. Böylece cezaevi sistemini ilk kıracak olan da biz kadınlar olacağız.

 

JIN, JIYAN AZADÎ

 

İran'da kadınlar ve tüm halklar devrim yapıyor ve felsefemiz olan 'Jin Jiyan Azadî' diye bağırıyorlar. Önder Abdullah Öcalan'ın temelini attığı bir fikir ve felsefedir. Dolayısıyla onun fikirlerini desteklemek için onun özgürlüğünde ısrar edin ve bu slogan temelinde demokratik bir İran'a, özgür bir insan ve düşünceye destek verin ve koruyun.

 

Bu nedenle başta aydınlar, akademisyenler, sanatçılar, hukukçular, feministler, toplumsal örgütler, çevre örgütleri ve Kürt halkı olmak üzere tüm kadınların ve gençlerin ve tüm özgürlükçü İran halkının Önder Apo'yu desteklemesini ve kampanyaya katılmasını istiyorum. Çünkü İran’daki tüm halkların temel sorunların çözümü için onun düşüncelerine ihtiyacı var.  Dolayısıyla Önder Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü ve önündeki engellerin kaldırılması için ellerinden geleni yapmaları yerinde olur. Önder Abdullah Öcalan, İmralı Adası zindanında insanlık için, hepimiz için en zor koşullarda direnip savaştığına ve fikirleri kadın özgürlüğüne dayandığına göre bu destek, erkek egemenliğine karşı mücadele çerçevesinde olmalı ve kuşkusuz tüm halkımızın, tüm gençlerin ve erkeklerin mücadelesine ihtiyaç var. Sizleri Önder Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlük kampanyasına katılarak insanlık görevinizi yerine getirmeye davet ediyorum. Onun özgürlüğü elbette hepimizin, özellikle de mücadele eden kadının özgürlüğü olacaktır.

 

1982 Mako doğumlu kadın hakları savunucusu Zeynep Celaliyan, 2007 yılında gözaltına alınarak, ağır işkencelerden sonra tutuklandı. 2011 yılında ise ömür boyu hapse mahkum edildi. 

 

Zeynep Celaliyan -Ömür boyu hapis - Yezd şehri."