İSTANBUL - İktidarın “aile” politikalarını eleştiren Kadın Savunma Ağı üyesi Tuğçe Özçelik, “Bizler ailenin içerisindeki nesneler değil, kadınlar olarak sokakta olmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
2025 yılını “Aile yılı” ilan eden AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 13 Ocak’ta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın katılımıyla “Aile Yüzyılı Tanıtım Programı” düzenleyerek, evlenen çiftlere ve çocuk yapanlara para yardımında bulunacağı açıklandı.
Kadın Savunma Ağı üyesi Tuğçe Özçelik, iktidarın “aile” politikasını ve bununla amaçlanana dair değerlendirmelerde bulundu.
‘AMAÇ KADINLARI KONTROL ALTINA ALMAK’
AKP iktidarı ve Erdoğan’ın uzun zamandır bu politikalarla kadınların hayatını kontrol altına almaya çalıştığına işaret eden Tuğçe Özçelik, feminist hareketin bu politikalar karşısında mücadele ettiğini belirtti. Daha önce hazırlanan “Boşanma komisyonu raporu”nu hatırlatan Tuğçe Özçelik, “Adım adım ilerleyen bir süreç oldu. Ardından İstanbul Sözleşmesi'nden çıkıldı. Şimdi de 5 Ocak'ta kurulan Aile Enstitüleriyle birlikte ilk icraatları da, ‘aile yılı' ilan etmek oldu. Aslında kadınlar ve feminist hareket olarak bir süredir ‘aileci’ politikalara karşı mücadele ediyoruz. Çünkü aileci politikalar aslında kadınları birey olarak değil, ailenin içerisinde bir nesne olarak ele alıyor. Ve sadece doğurganlık, bakım emeği gibi başlıklar altında kadını değerlendiriyor” dedi.
‘KADINLAR GÜVENCESİZ İŞLERDE ÇALIŞIYOR’
Erdoğan’ın, “kadınların esnek ve uzaktan çalışmasının kolaylaştırılacağına” dair ifadelerini hatırlatan Tuğçe Özçelik, “Bu politika kadının daha fazla çalışma hayatına katılmasından ziyade bakım emeği yükü altında ezilmesi ve çalışması anlamını taşıyor. Bu da ciddi bir yoksullaştırma politikasıdır. Gün geçtikçe Türkiye'deki herkes ekonomik olarak daha da yoksullaşıyor. Bu yoksulluk politikaları yüzünden de kadınlar güvencesiz işlerde çalışmaya başlıyor. Daha ucuz ücretlerde çalışmaya daha fazla ikna oluyorlar. ‘Aile yılı’ meselesinin bir başka boyutu açıklamada da söylendiği gibi Türkiye'deki doğurganlık oranı 1.51'e kadar düşmüş durumda. Ve bu piyasaya sürülecek daha az çocuk işçi, daha az güvencesiz çalışma demek oluyor” diye belirtti.
‘İTTİATI DAYATIYOR'
İktidarın boşanmayı engellemeye yönelik uyguladığı politikalarla kadınlara itaat etmeyi dayattığını aktaran Tuğçe Özçelik, “Kadınlara, ‘öldürülmek pahasına rağmen ailenin içerisinde kalın ve daha çok doğurun ve daha fazla çocuğu sermaye piyasasında işçi olarak hazırlayın’ diyorlar. ‘Çocukları, büyütürken, beslerken öte yandan da daha fazla güvencesiz ve esnek işlerde çalışmaya devam edin’ diyor. Yeni evlenecek çiftlere 150 bin lira gibi bir nakit desteği sağlanma kararı alındı. Karşılığında insanların genç yaşta evlenmesini sağlamak istiyorlar. Bunların tamamı aile politikaları üzerinden yürüyor. Ve bunun iki tane hedefi var; Biri LGBT+ düşmanlığını körüklemek ve onları hedef göstermek. Diğeri ise kadınları öldürüldükleri, tecavüze tacize uğradıkları, hapsedilip istismar edildikleri, güvencesiz çalıştırıldıkları, emeğinin karşılığının verilmediği ailelerin içerisine hapsetmektir. Kadınlar ise şiddet gördükleri bu ailelerden çıkmak istiyorlar” diye konuştu.
‘AİLE DEĞİL KADINIZ’
Cezasızlık politikasının erkek şiddetini arttırdığına dikkat çeken Tuğçe Özçelik, aileyi parçalayanın patriyarka ve erkek şiddeti olduğunu vurguladı. Feministler olarak kadın katliamlarına karşı bir kampanya örgütlediklerini ifade eden Tuğçe Özçelik, “Bir grup feminist olarak bir süredir erkeklerin gündelikleşen, sıradanlaşan şiddetine ve bizlere dayatılan aile politikalarına, dayatılan doğurganlık ve nüfus politikalarına karşı bir kampanya yürütüyoruz. Erdoğan, konuştukça; ‘evlenin, boşanmayın, çocuk doğurun ve fıtrat’ dedikçe bizler öldürülüyoruz. Cezasızlık politikalarıyla erkekler salıverildikçe bizler öldürülüyoruz. 8 Martlarda, Pride'larda aslında en görünür sözlerimizden bir tanesi; ‘Bizler aile değil kadınız ve sokaktayız.’ Bunun karşısında da mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı.
‘MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ’
Ülkede 81 ilde düzenlenen aile mitinglerini anımsatan Tuğçe Özçelik, “Geçtiğimiz yılda çok sıkça söylediğimiz bir şey; ‘Bizler sizin bizlere gösterdiğiniz, sunduğunuz ve kutsal diye yalan uydurduğunuz, içerisinde öldürüldüğümüz, istismar edildiğimiz ailelerin içinde bulunmayacağız. Buradan çıkacağız ve bunu istemiyoruz.’ Bizler ailenin içerisindeki nesneler değil, kadınlar olarak sokakta olmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
MA / Yeşim Tükel