RIHA - Kürtlerin arasına 100 yıl önce örülen sınırların 10 yıl önce Kobanê’de anlamsızlaştığını belirten Ayşe Efendi, “Kobanê’de 10 yıldır saatler 3’e 10 kala ve 10 yıldır özgürlük mücadelesi devam ediyor. Tişrîn Barajı’nda Kobanê direnişi tekrarlanıyor” dedi.
Kuzey ve Doğu Suriye’de 19 Temmuz 2012 tarihinde gerçekleşen “Rojava Devrimi”nin ilk kıvılcımının yakıldığı Kobanê, 10 yıl önce DAİŞ işgalinden kurtarıldı. 134 gün boyunca verilen direniş sonucunda tarihe unutulmayacak bir zafer bırakıldı. 26 Ocak 2015 tarihinde saat 14.50’de özgürleştirilen Kobanê, tüm dünyaya korku salan DAİŞ için sonun başlangıcı oldu.
El Kaide'nin uzantısı olarak egemenler eliyle oluşturulup büyütülen DAİŞ, kısa sürede Irak'ın Musul ve Suriye'nin Rakka kentini işgal edecek güce ulaştı. Daha sonra yönünü Şam'a (Damascus) çeviren DAİŞ, teslim olan militanlarının ifadesiyle 3'üncü yol siyasetinden taviz vermeyen Kobanê'ye yönlendirildi. Irak ordusunun ardından bıraktığı ağır silahlarla saldıran DAİŞ, 2 Ekim 2014’te Kobanê çevresinde bulunan 354 köyün 350’sini işgal etti. 5 Ekim’de Kobanê merkezdeki en yüksek nokta olan Miştenûr Tepesi’ne ulaşan DAİŞ, YPJ komutanlarından Arîn Mîrxan ve Rîvana’nın gerçekleştirdikleri fedai eylemle durduruldu.
134 günlük direnişle elde edilen tarihi zaferi bir YPG savaşçısı şu sözlerle not düştü: “26’ê meha Çile 2015. Kobanê rizgar bû. Saet 3 kêm 10 deqe (26 Ocak 2015. Kobanê özgürleştirildi. Saat 3’e 10 kala.)"
Kobanê’nin Yadêsi (Annesi) olarak bilinen Ayşe Efendi ile Kobanê’nin özgürleştirilmesinin yıldönümü dolayısıyla konuştuk.
KÜRTLER KOBANÊ’DE BİR OLDU
Saldırıların yoğunlaştığı dönemde Rojava Halk Meclisi Kobanê Divanı Eşbaşkanı olan Ayşe Efendi, şimdi ise Fırat Bölgesi Şehit Aileleri Meclisi Eşbaşkanı görevinde bulunuyor. Ayşe Efendi, “Kürtlerin kara tarihi Kobanê direnişiyle aydınlığa kavuştu” dedi.
Kürdistan’ın 100 yıl önce Lozan Anlaşması’yla 4 ulus devlet arasında parçalandığını hatırlatan Ayşe Efendi, “Dört parçaya bölünen Kürtler, 10 yıl önce Kobanê’de bir araya gelerek, bir olduklarını gösterdi. Kobanê’de 10 yıl önce dört parçadan gelen genç ve kadınların kanları bir birine karıştı. Aramıza çizilen sınırlar 10 yıl önce Kobanê’de anlamsızlaştırıldı. Dört parça Kürdistan’ın sınırları 10 yıl önce Koabanê’de direnişle birleştirildi. Kürt ulusal birliği Kobanê’de sağlandı. Şerefli ve namuslu Peşmergeler Kobanê’ye geçti. Kuzey Kürdistan halkı Rojava ile birleşti. Pirsûs-Kobanê bir oldu. Dört parça Kürdistan’ın kalbi Kobanê’nin özgürlüğü için çarptı” diye belirtti.
‘APOCU DİRENİŞ MİRASI’
Kobanê direnişinin 1978 yılından itibaren büyüyen Kürt özgürlük mücadelesinden güç aldığına dikkati çeken Ayşe Efendi, “50 yıla yaklaşan bir Apocu direniş mirası var. Bu miras 10 yıllardır halkın içinde birikiyordu. Halk bu mirası 2014’te dışa çıkardı. Kürtler ellerine geçen bu direniş fırsatını kaçırmadı ve eşi benzeri olmayan bir direnişi harf harf kanlarıyla yazdı. Suriye’de halklar 2011’de bir devrimin startını verdi. Bu devrimin içinden Rojava Devrimi’mi çıktı. Rojava devrimi ise, kadın devrimini beraberinden getirdi. YPJ, Kobanê’de bütün dünya kadınları adına savaştı. Kobanê’de en önde direnen kadınlar, devrimin öncüleri oldular. Rojava Devrimi bu nedenle kadın devrimi olarak tarih sayfalarına geçti” ifadelerini kullandı.
‘KOBANÊ DİMDİK AYAKTA’
DAİŞ karşısında ulus devletlerin bir bir düştüğü dönemde Kürtler ve dostlarının direndiğini söyleyen Ayşe Efendi, “Kobanê’nin yüzde 80’i yıkıldı, işgal edildi. DAİŞ’in emiri Erdoğan, ‘Kobanê düştü düşecek’ diyordu. 10 yıl geçti ama Kobanê dimdik ayakta. Kobanê’de şimdi eşi benzeri olmayan demokratik bir sistem inşa edildi. Bunun için binlerce şehit verdik. Binlerce gencimiz, kadınımız canlarından birer parça verdiler. Kobanê 10 yıl önce bugün saat 15’e 10 kala özgürleştirildi ama mücadele ve direniş bitmedi. Kobanê’de 10 yıldır saatler 15’e 10 kala ve 10 yıldır özgürlük mücadelesi devam ediyor” ifadelerini kullandı.
‘DİRENİŞ TIŞRÎN’DE SÜRÜYOR’
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 22 Eylül 2014 tarihinde gönderdiği “Kobanê’nin düşüşü, tüm Kürdistan’ın düşüşü demektir. Herkes bu gerçekliğe göre hareket etmeli” çağrısının Kobanê’nin özgürleşmesine giden yolu açtığına işaret eden Ayşe Efendi, seferberlik ruhuyla herkesin yönünü Kobanê’ye verdiğini söyledi. Sadece Kürtlerin değil, dünyanın dört bir yanından Enternasyonalistlerin de bu çağrıya kulak verdiğini kaydeden Ayşe Efendi, şunları belirtti: “Önder Apo’nun bu çağrısı bugün içinde güncelliğini koruyor. Bugün de herkes bu çağrıya göre hareket etmeli. Biz bu bilinçle mücadele ediyoruz. Tarih bir kez daha tekerrür ediyor. Tişrîn Barajı’nda Kobanê direnişi tekrarlanıyor. Artık Tişrîn sadece bir baraj değil, bir direniş sahası. Bu baraj şehitler barajı oldu. İnsanlar ölümü göze alarak bir an tereddüt etmeden baraja gidiyor ve orada nöbet tutuyor. Orada atılan “Şehid namirin’ sloganı bir slogan olmaktan çıktı.”
‘BARIŞ VE SAVAŞ AYNI ANDA OLMAZ’
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti’nin PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmelere değinen Ayşe Efendi, “Bir yandan Önder Apo ile görüşülürken, diğer yandan katliamlar yapılıyor. İkiyüzlü bir siyaset yürütülüyor. Barış ile savaş aynı anda olmaz. Nasıl Enfal, Halepçe, Dersîm, Newala Qesaba’da yapılan katliamlar bugün Rojava’da devam ediyor. Erdoğan, ‘Gazze’de çocuklar ölmesin’ derken, Rojava’da Kürt çocuklarını bombalıyor. Bu ikiyüzlülüğü biliyoruz. Gazze için barış isterken, Kürtlere katliam dayatılıyor. Bunu kabul edemeyiz. DAİŞ emiri Erdoğan’ı tanıyoruz. Buna karşı herkes yönünü Rojava Devrimi’ne dönmeli. Kürtler ve dostları her yerde Rojava’nın sesi olmalı. Kürtlere verilen sözler sadece sözde kalmamalı. Herkes fiili olarak harekete geçmeli. Barış ve huzur için herkes Rojava’ya dönük saldırılarına karşı söz kurmalı” ifadelerini kullandı.
MA / Emrullah Acar