ANKARA - Komployla "Kürt özgürlük mücadelesini tasfiye etmek" isteyen devletin tasfiye noktasına geldiğini söyleyen KCDK-E Divan Kurulu'ndan Musa Farisoğulları, "AKP tarafı süreci tıkarsa kaybeden Türkiye olacaktır" dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komplo 26'ncı yılında. Komplonun startı, 9 Ekim 1998'de Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkartılmasıyla verildi. Öcalan'ın 15 Şubat 1999'da Türkiye'ye getirilmesine kadar da devam etti. Sonraki süreçte komplonun, küresel güç dengeleriyle şekillenen bir stratejik hamle olduğu daha net bir şekilde açığa çıktı. Kürt sorunu özelinde geliştirilen bu müdahalenin etkileri günümüze kadar devam etti.
Kürt sorunu, aradan 26 yıl geçmesine rağmen çözülmediği gibi daha da derinleşti. Öcalan’ın tecrit koşullarında ortaya koyduğu paradigma ise, sınırları aşarak milyonlar tarafından benimsendi. Kürtler ve dostları, 26'ncı yılına giren komployu "Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa çözüm" kampanyasıyla karşılıyor. Bu kapsamda komplonun yıl dönümünde Strazburg'da yüzbinlerin katılımıyla bir miting düzenlenecek.
Bir süre önce Abdullah Öcalan'ın Kürt sorununun çözümü ve ülkenin demokratikleşmesine dair bir çağrı yapacağı açıklandı. Öcalan'dan gelecek çağrının yetişmesi halinde Strazburg'da yapılacak mitinge damga vurması bekleniyor.
Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi (KCDK-E) Divan Kurulu üyesi Musa Farisoğulları, komployu ve küresel "özgürlük" kampanyasını değerlendirdi.
'TÜRKİYE TASFİYE NOKTASINA GELDİ'
Komplonun temel amaçlarından birisin "Öcalan şahsında Kürt özgürlük mücadelesini tasfiye etmek" olduğunu söyleyen Farisoğulları, Ekim ayı itibariyle başlayan "yeni süreç" tartışmalarının, komplonun başarıya ulaşmadığını bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi. Komploda Türkiye'ye “gardiyan” rolü verildiğini kaydeden Farisoğulları, komplonun ülkede ekonomik, siyasi ve toplumsal bir çürümeye neden olduğunu ifade etti. Farisoğulları, "yeni süreç" tartışmalarına işaret ederek, "Sıkışan devlet bir arayış içerisine girmek zorunda kaldı. Tasfiye isterken, tasfiye noktası gelen Türkiye’nin kendisi oldu" diye kaydetti.
'ÇAĞRIYI HER DÜZEYDE DESTEKLEYECEĞİZ'
Öcalan’dan beklenen tarihi açıklamaya dikkati çeken Farisoğulları, "Önder Apo, İmralı sistemi içerisinde bütün zorluklara, izolasyon ve tecride karşı ‘karanlığı aydınlığa çevirecek’ bir sürece hazırlanıyor. İmralı Heyeti ile gerçekleştirdiği görüşmelerde gönderdiği 7 maddelik perspektifi Kürt halkında moral ve coşku yarattı. Perspektifleri, çözüm yöntemleri ve ortaya koyduğu paradigma, halkların özgürlük ve demokratik taleplerini karşılayan bir perspektif olarak ele alınıyor. O açıdan hem Kürt halkı hem Ortadoğu ve dünya halklarına bir umut (çağrı) yaratacaktır. Öcalan tarafından belirtilen her söylem bizim için bir talimat niteliğindedir ve her düzeyde desteğimizi sunacağız" ifadelerini kullandı.
'ZEHİRLİ YAKLAŞIMLAR VAR'
Kimi çevrelerin Öcalan’ın yapacağı çağrı üzerinden “ikilik” yaratmaya çalıştığını dile getiren Farisoğulları, "Önderliğimizin etrafında kenetleneceğiz ve onun çözüm yöntemleri bizim için esastır. Kürt halkının yaklaşımı da ortada. Devletin çelişki yaratmak amacı olabilir. Sayın Öcalan'ın çıkıp örgütünü teslim ettiği ya da iradesini teslim ettiği noktasında kimi zehirli yaklaşımlar söz konusu. Tam tersine; Sayın Öcalan’ın Türkiye'yi de kurtarma hamlesi olarak ele alabiliriz. Biz bunu demokratik dönüşüm projesi olarak ifade ediyoruz. Bu açıdan hem Türkiye halkını demokratik bir dönüşüme zorlamak, aynı zamanda evrenselleşen ve uluslararası boyut kazanan Kürt meselesini de bu çerçeveye çekerek silahın, savaşın ve çatışmanın bir çözüm getiremeyeceğini söylüyoruz. Bu aslında yeni başlayan bir süreç değil. Sayın Öcalan bu çözüm perspektifini 1993'ten bugüne kadar devamlı olarak gündemine almış ve kapsamlı değerlendirmeler yapmıştır" diye konuştu.
'KAYBEDEN TÜRKİYE OLUR'
Öcalan’ın başmüzakereci rolünü oynayabilmesi için güvenlik ve özgürlük koşullarının sağlanması gerektiğini ifade eden Farisoğulları, Abdullah Öcalan'ın kendi örgüt ve farklı kesimlerle görüşmesi gerektiğini kaydetti. Farisoğulları, "AKP tarafı bu süreçten nasıl nemalanacağının hesabını yaparsa, süreci tıkarsa o zaman kaybeden Türk halkı olacaktır ve Türkiye olacaktır. Çünkü Kürt halkı zaten mücadelesini yürütecek ve daha büyük ivmeler kazandırarak mücadeleyi yürütecektir. Kaybeden Kürt halkı olmayacak” dedi.
Komplonun yıl dönümünde yüzbinlerin Avrupa’da buluşacağına dikkati çeken Farisoğulları, tüm kesimleri 15 Şubat’ta Strazburg’a devam etti. Farisoğulları, şunları söyledi: "Bugün özgürlük taleplerimizi daha üst boyutlara çıkaracağız. Önderliğin yapacağı tarihsel bu açıklamanın sahiplenildiği bir gün olacak. Avrupa’daki ve dünyadaki tüm Kürt halkını ve dostlarını mitinge davet ediyoruz."
MA / Fırat Can Arslan