AMED - Çözüm için iktidarın somut adımlar atması gerektiğini ifade eden DEM Parti Gençlik Meclisi üyesi Rezan Kağanarslan, demokratik siyasetin önü acıması ve TMK başta olmak üzere yasal değişiklikler yapılması gerektiğini ifade etti.
Kürt sorununun çözümü noktasında tartışmalar devam ederken Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) öncülüğünde “Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları” ve 3 kentte de miting düzenledi. Buluşmalarda PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın ortaya koyduğu paradigma, sürece dair gelişmeler ve çözüme tüm kesimlerin dahilinin önemi üzerine tartışmalar yürütüldü. Amed’te yapılan mitingin ardından yürüyen kitleye polis saldırısında 1’i çocuk 12 kişi darp edilerek gözaltına alındı.
Yapılan buluşmaları ve süreci değerlendiren DEM Parti Gençlik Meclisi üyesi Rezan Kağanarslan, çözüm için iktidarın güven verici adımlar atılması gerektiğini belirtti.
İmralı’da süren görüşmeler ışığında Kürt sorununun çözümünün toplumsallaşması için miting düzenlediklerinin altını çizen Kağanarslan, mitingde barış ve özgürlük talebinin güçlü bir şekilde açığıa çıktığını kaydetti. Kağanarslan, “Mersin, Amed ve İstanbul’da yapılan mitinglerde barış talebi ve Sayın Öcalan'ın bir aktör olarak görüldüğü mesajı güçlü bir şekilde açığa çıktı. Barış ve çözüm süreçleri masada olan aktörler arasında noktalanmadığı sürece iki taraf da, diğer tarafı zayıflatmak için elinden geleni yapar. Müzakere ve diyalog süreçleri düz çizgisel bir hatta ilerlemezler. İçerisinde bir döngü olur. Kimi zaman geriye kimi zaman da ileriye gider. Sayın Abdullah Öcalan, devleti; bir araya gelmiş iktidar öbeklerinden oluştuğunu tanımlar. Bu yüzden çatışma süreçlerinin çözümünde devletlerin tek vücut hareket etmesini beklememek gerekiyor. Devlet içerisinde çeşitli faktörler çözümde ısrarcı olurken; belli grupların çözümden yana olanlara uygulayacağı provokasyonların da olma ihtimali de var. Amed’deki miting sonrası yaşanan saldırıyı da bu temel de ele almak gerekiyor. Yaşanan provokasyonlara ve işkencelere karşı hala onurlu barış talebinde ısrar etmeye devam edeceğiz. Çünkü toplumsal anlamda iktidarı ve devlet güçlerini barışa mecbur etmezsek; barış olmayacaktır. Ancak toplumsal barış talebinin yükseltilmesiyle, devlet aklı barışta mecbur bırakılırsa anlamlı bir barış mümkün olacaktır” dedi.
‘GÜVEN VERİCİ ADIMLAR ATILMALI’
İktidarın bu sürece ciddiyetle yaklaşması ve bu muhataplığa karşı güven yaratacak pratik adımlar atması gerektiğini kaydeden Kağanarslan, “Ülkemizde demokratik siyasetin önü açılırsa ve buna dair pratik adımlar atılırsa ‘terörle mücadele’ kanunda ve infaz rejimdeki bazı değişiklikler yapılırsa, topluma bir güven verebilir. Sürecin ilerlemesi açısından toplumun destek olabilmesi açısından pratik adımlar önemlidir. Yani çözümün toplumsallaşması için pratik adımlar atılmalıdır. İlk aşamada diyalog zemininde bu algıların yok edilmesi için de güven verici adımlarını atılması lazım. Bu adımların ne olduğu bellidir. Bunlar yasal düzenlemelerle yapılabilir ve söylem düzeyinde geliştirilebilir. Pratik adımların atılmasıyla toplumun da taraflara olan güveni daha da artacaktır” diye belirtti.