İSTANBUL - Strazburg’ta yapılan 15 Şubat mitinginin önceki yıllara göre daha kitlesel geçtiğini belirten KCDK-E Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, Kürtler ve dostlarının ortak talebinin Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması olduğunu kaydetti.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük 15 Şubat Uluslararası Komplosu'nun 26'ncı yıldönümü vesilesiyle Fransa'nın Strazburg kentinde binlerin katılımıyla yürüyüş ve miting gerçekleştirildi. Aylardır hazırlıkları yapılan eylem için Avrupa'nın dört bir yanından bir araya gelen Kürtler ve dostları, Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü ve Kürt sorunun demokratik çözümünü talep etti.
Avrupa Kurdistanlı Demokratik Toplumlar Kongresi (KCDK-E) Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, mitingde açığa çıkan mesajı ve bundan sonra yapılacak planlamalara dair değerlendirmelerde bulundu.
MİTİNG NEYİ GÖSTERDİ?
15 Şubat 1999 komplosundan sonra Kürt halkının kesintisiz bir şekilde direnişte olduğunu vurgulayan Zübeyde Zümrüt, bu direniş ve özgürlük talebinin komplonun 26’ınca yılında zirveye çıktığını kaydetti. Zübeyde Zümrüt, “Kürtler her yıl 15 Şubat Komplosunu protesto etmek için tüm dünyada alanlara çıkarak önder Apo'nun özgürlüğünü talep ediyor. Ama bu sene özellikle 10 Ekim 2023 yılında başlayan, ‘Abdullah Öcalan'a özgürlük Kürt sorununa demokratik çözüm’ kampanyasıyla birlikte dostlarımız da en önde Önderliğin özgürleşmesi için çalışmalarda yer aldı. Çünkü onlar da Kapitalist sistemin yaşadığı kriz, Ortadoğu’da yaşanan savaştan dolayı bir çıkmaz yaşandığının ve Önder Apo’nun ortaya koyduğu paradigmanın tüm dünya için bir kurtuluş olduğunu biliyorlar” dedi.
15 Şubat mitingine çok farklı kesimlerin katıldığını dile getiren Zübeyde Zümrüt, “Bu yüzyılda komplo boşa çıkarıldı. Kürt halkının direnişi sadece komployu boşa çıkarmakla kalmadı aynı zamanda verilen mücadelenin bu kadar evrenselleşmesini sağladı. Önder Apo'nun İmralı direnişi hem de halkın verdiği mücadele, direnişi bir özgürlük çizgisi haline geldi. Mitingde halkların nasıl Önderliğin etrafında kenetlendiğini, Önder Apo’nun paradigmasının halkları nasıl birleştirdiğini ve bu mücadelenin nasıl büyüdüğünü gösterdi ” diye belirtti.
ABDULLAH ÖCALAN’IN FİZİK ÖZGÜRLÜĞÜ TALEBİ
Zübeyde Zümrüt, “Bu sene 15 Şubat’ta sayın Abdullah Öcalan’la yapılan görüşmelerle birlikte güneşin 26 yıl sonra yeniden aydınlanması ve özgürlüğe dönüştürme noktasında bir yaklaşım ve umut vardı. Ama Önder Apo’nun uzun bir süredir İmralı Adası’nda ağır tecrit koşullarında tutulması, umut hakkı doğmasına rağmen bunun uygulanmamasına karşı büyük bir öfke vardı. Mitingde açığa çıkan diğer bir şey, ‘Önder Apo'ya özgürlük Kürdistan'a statü’ kampanyasının, dünya çapında etkisi olduğunu gördük. Çalışmalarımıza katılanların, sayın Öcalan’ın artık fiziki özgürlüğünün sağlaması noktasında ciddi talepleri var” diye konuştu.
‘ÖNDERLİĞİMİZİN ELİNİ GÜÇLENDİRMELİYİZ’
"Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt soruna demokratik çözüm" kampanyasıyla birlikte verilen mücadele ve direnişin İmralı kapılarını araladığını ifade eden Zübeyde Zümrüt, “Görüşmeler umut vericidir. Nitekim bu umut ve coşku mitinge de yansıdı. Dünyanın her yerinden gelen insanlar, farklı dillerde, 'Bê Serok jiyan nabe' sloganını attı. Taşıdıkları pankartlar ve mitingde yapılan konuşmalarda bu mesaj öne çıktı. Mücadelemiz hem diplomasi ve hukuk hem de toplumsal anlamda belli bir aşamaya getirildi. Fakat bu hala devam ediyor. Kapıları araladık, Önder Apo’nun sesini duyduk. Önder Apo’nun Kürt sorunun çözümüne dair çok ciddi hazırlıkları var. Bu da halkta ciddi bir heyecan yaratmakla birlikte mücadeleye daha fazla sarılmamızı ve Önderliğimizin elini güçlendirmemiz gerektiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.
‘HALK KENDİSİNİ SÜRECE KATMAK İSTİYOR’
Halkın kendisini sürece katmak istediğini belirten Zübeyde Zümrüt, “Daha önceki çözüm sürecinde hem bizim içimizde hem de toplumda içerisinde ciddi bir rehavet oluşmuştu. Bütün yükü önder Apo’nun sırtına yükleyen bir yaklaşım vardı. Ama bu dönem sahada yürüttüğümüz çalışmalar, birebir yaptığımız görüşmeler, 15 Şubat vesilesiyle yaptığımız halk toplantılarında sürece dair herkesin kendisini katması noktasından bir istek, bilinç ve güçlü bir umut olduğunu gözlemledik. 15 Şubat’ta gerçekleşen mitingde önceki yıllara oranla katılım ve coşkusu daha yüksekti. İki yönlü mesaj vardı; Birincisi, halkın kitlesel katılımı bu süreci sahiplenme ve hızlandırma noktasında önemliydi. Diğer bir konuda, orada Kürtler dışında dostların yaptığı açıklamalarda tek gündemin Kürt halk önderinin fiziki olarak özgürlüğü sağlanmasıdır. Mitingde en önemli ortak mesaj Türkiye'nin biran önce umut hakkını uygulaması ve Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü sağlaması mesajıydı. Diğer önemli bir mesaj da Türkiye ve bağlı bulunan çetelerin Rojava'ya dönük saldırıların derhal durdurulması oldu. Çalışma ve mücadelemiz sonuç alıncaya kadar devam edecek. Farklı planlamalar ve çalışmalarla bu mücadeleyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
MA / Esra Solin Dal