‘Rosa Luxemburg’un eşitlik ve özgürlük ilkeleri Rojava devriminde parlıyor’

img

HABER MERKEZİ - Rosa Luxemburg’un toplumsal devrim vizyonu ile Kuzey ve Doğu Suriye’deki demokratik özerklik modelinin ortak noktaya sahip olduğunu belirten Rosa Luxemburg Vakfı’dan Lama Ghandour, “Rosa'nın, dayanışma, eşitlik ve özgürlük ilkeleri Rojava devriminde parlıyor” dedi. 

Alman Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) Birinci Dünya Savaşı’nda, Alman tekellerinin çıkarları doğrultusunda savaşa destek vermesine karşı çıkan Rosa Luxemburg, 15 Ocak 1919 tarihinde Berlin’de katledildi. 20. yüzyılın en önemli devrimcilerinden biri olan Rosa Luxemburg, Polonya doğumlu bir Alman sosyalistti. Savaş ve militarizme karşı verilen mücadelenin öncülerinden biri olan Rosa Luxemburg, aynı zaman bir kadın hakları savunucuydu. Amerika’nın New York kentinde daha iyi çalışma koşulları ve eşit işe eşit ücret için 8 Mart 1857 tarihinde greve giden 40 bin kadından 120’sinin çıkan yangında yaşamını yitirmesinin anısına ilan edilen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün mimarlarından biri. Rosa Luxemburg, tarihi 1800’lü yıllara dayanan 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü ilan edilmesi önerisini sunan isimlerdendi. 
 
Rosa Luxemburg'un mirasını devralan kadınların, eşit ve özgür bir yaşam hayali ise Kuzey ve Doğu Suriye’de hayat buldu. 8 Mart dolayısıyla Rosa Luxemburg Vakfı’nın (RLS) Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta Göç ve Feminizm Program Yöneticisi olan Lama Ghandour ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Almanya’da insan hakları alanında yüksek lisans yaptığı sırada vakıfla tanışan ve tüm engellere rağmen sol-sosyalist değerlere bağlılığı orada öğrenen Lama Ghandour, Rosa Luxemburg’un dayanışma, eşitlik ve özgürlük ilkelerinin “Rojava Kadın Devrimi”nde parladığını vurguladı.  
 
Günümüzde kadınların karşılaştığı en büyük sosyal ve ekonomik sorunlar nelerdir? Kapitalist sistemin kadınların yaşamları üzerindeki etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
 
Kapitalizm, dünyanın dört bir yanındaki kadınlar için başlıca baskı sistemlerinden biri. Güç dinamikleri üzerinden yükselen ataerkil bir sistemdir. Kapitalizm kaynakları adaletsiz bir şekilde dağıtır. 
 
Kapitalizmin, dünyanın dört bir yanındaki kadınlar için başlıca baskı sistemlerinden biri olduğunu söylersem bariz olanı ifade etmiş olurum. Kapitalizm, kadınlar, mülteciler ve LGBTQI+ gibi grupları sistematik olarak marjinalleştiren, güç dinamikleri üzerinden yükselen ataerkil bir sistemdir. Kapitalizm kaynakları adaletsiz bir şekilde dağıtır ve egemen güç yapısının dışında kalanlar, özellikle de kadınlar ve toplumsal cinsiyet azınlıkları en çok acı çekenlerdir. Günümüzde kadınlar, toplumsal cinsiyete dayalı sistemik şiddet, ekonomik güvensizlik ve siyasi marjinalleşme gibi köklü sosyal ve ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalmaya devam etmektedir. Kapitalist bir sistemde kaçınılmaz olan mali kriz dönemlerinde bu sorunlar daha da şiddetlenmekte ve çok daha görünür hale gelmektedir. 
 
Lübnan’da bu durum nasıl?
 
Lübnan'da devam eden ekonomik kriz nedeniyle kadınlar artan işsizlik, yoksulluk ve temel hizmetlere erişim eksikliğinden orantısız bir şekilde etkilenmekte. Bu ekonomik sistem, kadınların gerçek bağımsızlıklarını elde etme ve karar alma süreçlerine tam olarak katılma becerilerini sınırlayarak bağımlılık ve eşitsizlik döngülerini sürdürmektedir. Ekonomik ve sosyal haklar kadar önemli olan medeni ve siyasi hakları da göz ardı etmemek gerekir. Örneğin; Lübnan, bölgede kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan ilk ülkedir ancak bugüne kadar kadınlar siyasi alanda ciddi şekilde temsil edilmemiştir. Erkeklerin siyaset sahnesine hakim olmaya devam etmesi nedeniyle kadınların sesleri hala bir kenara itilmektedir.
 
Vakıf olarak bu sorunların çözümüne yönelik çalışmalarınız var mı? Rosa Luxemburg'un mücadelesini bugün vakıf bünyesinde hangi faaliyetlerle yürütüyorsunuz?
 
Rosa'nın adını gururla taşıyoruz ve onun sosyalizm, eşitlik ve dayanışma değerleriyle özdeşleşiyoruz. Lübnan'daki Rosa Luxemburg Vakfı'nda, kadınların sesini yükseltmek, toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik etmek ve sosyal adaleti savunmak için çalışıyoruz. Ötekileştirilmiş kadınlarla çalışan taban örgütlerini ve hareketleri destekliyor, aktivizmleri için kaynaklar ve platformlar sunuyor ve kadınların öncülük ettiği girişimleri desteklemeyi önemsiyoruz. Faaliyetlerimiz arasında kadınların yaşamlarını şekillendiren ekonomik, sosyal ve siyasi koşullara ilişkin araştırmalar da yer alıyor. Rosa Luxemburg'un sosyalizm, sınıf mücadelesi ve dayanışmanın önemine ilişkin fikirleri çalışmalarımıza rehberlik ediyor. Bu değerleri programlarımıza, yaklaşımımıza ve vizyonumuza yansıtıyoruz. Rosa Luxemburg Vakfı, Beyrut'ta politik bilgiyi erişilebilir kılmaya ve eylem araçları olarak bilinçli, eleştirel diyaloğu teşvik etmeye odaklanıyoruz. Bilgiye erişilebilirlik her türlü toplumsal değişimin anahtarıdır ve değişim ancak tüm cinsiyet kimliklerinden insanlar eşitlik ve özgürlüklerini baltalayan kapitalist yapılara meydan okuyabildiklerinde gerçekleşebilir.
 
Rosa Luxemburg'un mirasını devralan kadın hareketlerinin bugünkü çalışmalarını, özgürlük ve eşitlik mücadelelerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Pratiğe yansımaları var mı?
 
 
İlerleyebilmek için küresel çapta fazla dayanışmaya ihtiyacımız var. Bunu yapmanın bir yolu, kadınların hem evde hem de kamusal alanda güç kazandığı, Rojava gibi yerlerde gördüğümüz alternatif ekonomik ve sosyal örgütlenme modellerini desteklemektir. 
 
Rosa Luxemburg'un mirasını taşıyan kadın hareketleri; özellikle toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, işçi hakları ve daha fazla kadının siyasi alanlara girmesi gibi konularda bazı önemli ilerlemeler kaydetti. Ancak dürüst olmak gerekirse, mücadele henüz bitmiş değil. Burada cevap ‘hareket’ kelimesine dayanıyor. Her zaman gelişiyor, her zaman ilerliyor. Elbette şu anda aksaklıklar var, örneğin birçok yerde kürtaj hakları, trans hakları ve hatta ifade özgürlüğü gibi temel özgürlükleri kısıtlayan sağcı grupların yükselişini görüyoruz. Bu hareketle birlikte gelen ekonomik ve sosyal yapılar da, toplumsal cinsiyet hakları üzerinde doğrudan bir etkiye sahip ve çoğu zaman ilerlemeyi kısıtlıyor. İlerleme kaydetmiş olsak da hala eşitsizliği yerinde tutan köklü ataerkillik ve kapitalizmle karşı karşıyayız. İlerleyebilmek için küresel çapta kadın mücadeleleri arasında daha fazla dayanışmaya ihtiyacımız var. Sadece kendi sorunlarımıza odaklanamayız; kol kola girmeli ve birbirimizi desteklemeliyiz. Elbette kapitalist sistemlere meydan okumaya devam etmeliyiz. Bunu yapmanın bir yolu, kadınların hem evde hem de kamusal alanda güç kazandığı Rojava gibi yerlerde gördüğümüz alternatif ekonomik ve sosyal örgütlenme modellerini desteklemektir. Beyrut'taki gıda egemenliği programımızın da aynı amaca hizmet ettiğini ve mücadelemizin çok önemli bir ayağını oluşturduğunu vurgulamak isterim.
 
Rosa Luxemburg'un devrimci perspektifi, özellikle de anti-kapitalizm, sosyalizm, sınıf mücadelesi, eşitlik ve özgürlük anlayışı Kuzey ve Doğu Suriye modelinde nasıl pratik buluyor?
 
Rojava'daki devrimin, Rosa Luxemburg'un devrimci fikirlerinden esinlenip esinlenmediğini kesin olarak söyleyemem. Ancak dışarıdan bakan bir gözle; Rosa'nın orada mevcut olduğunu söyleyebilirim. Kapitalist yapıların reddedilmesi ve demokratik bir konfederalizmin inşa edilmesi; bu, toplulukların kendi kendilerini örgütledikleri ve kararların merkezi bir otorite tarafından kontrol edilmek yerine yerel düzeyde alındığı anlamına geliyor. Kadınlar tüm bunların ön saflarında yer aldılar ve alıyorlar. Sadece katılmakla kalmıyorlar,  geleneksel, ataerkil yapılara her gün meydan okuyorlar. Bu Rosa Luxemburg'un, kaynakların kolektif mülkiyetinin ve kontrolünün kilit önemde olduğu sosyalizm vizyonunu yansıtıyor ve elbette, cinsiyet eşitliğine yapılan vurgu çok büyük. Bu, Rosa Luxemburg'un sosyal adaletin sadece ekonomik olmadığı, kimsenin, özellikle de kadınların geride kalmamasını sağlamakla ilgili olduğu inancını doğrudan yansıtıyor. Bu fikirlerin, kadınlara geleceklerini şekillendirmede daha fazla güç, kontrol ve eylemlilik sağlayacak şekilde hayata geçirildiğini görmek ilham verici.
 
Rosa Luxemburg'un, toplumsal devrim anlayışı Kuzey ve Doğu Suriye'deki demokratik özerklik modeliyle ne gibi benzerlikler taşıyor? Bu modelin sosyalist ideallerine yakın yönleri var mı?
 
Rosa Luxemburg'un toplumsal devrim vizyonu ile Kuzey ve Doğu Suriye'deki demokratik özerklik modeli, kapitalist devlete meydan okuma ve hiyerarşik iktidar yapılarını yıkma konusunda pek çok ortak noktaya sahip. Rosa, kapitalizmi ortadan kaldıracak, eşitlik ve dayanışmaya dayalı bir toplum yaratacak bir devrim için mücadele etti. Benzer şekilde Rojava'da da, yerel toplulukların kendi kaynakları ve kararları üzerinde kontrol sahibi olduğu ademi merkeziyetçi bir toplum inşa etmeye odaklanılıyor. Kadınlar bu modelde büyük bir rol oynuyor ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin devrimin tam kalbinde yer almasını sağlıyor. Rosa'nın dayanışma, eşitlik ve özgürlük ilkelerinin Rojava devriminde parladığını kesinlikle görebiliyorum. Oradaki feminist hareket kendi yeri için mücadele etti ve devrimin aktif bir parçası oldu, hatta hükümeti şekillendirdi.
 
Rosa Luxemburg'un savaş karşıtlığı ve emperyalizm eleştirisi, Kuzey ve Doğu Suriye'deki kadınların barış ve özgürlük mücadelesinde kendini nasıl gösteriyor?
 
Rosa Luxemburg, esas olarak sermaye birikimindeki rolleri nedeniyle savaş ve emperyalizmin güçlü bir karşıtıydı. Kapitalizmi ve emperyalizmi zenginleştirmedeki rolünün yanı sıra silahlı mücadelenin militarizasyona yol açtığının da farkındaydı. Militarizasyon, daha fazla şiddete yol açıyor ve kadınların, farklı toplumsal cinsiyet kimliklerinin özellikle silahlı çatışmalar sırasında şiddetten orantısız bir şekilde etkilendiğini ve özellikle cinsel şiddet söz konusu olduğunda en çok etkilenenler olduğunu biliyoruz. Kuzey ve Doğu Suriye'de, kadın hareketleri, egemenliklerini ve kaderlerini tayin etme haklarını tehdit eden emperyalist müdahalelere ve yabancı işgallere karşı çıkarak, bu mücadeleyi sürdürmektedir. Rojavalı kadınlar, barışın emperyalist savaşlar ya da yabancı egemenliği bağlamında sağlanamayacağının farkındalar. Mücadeleleri sadece toplumsal cinsiyet eşitliği için değil, aynı zamanda toplumların özgürlüğü içindir. Bu, Rosa Luxemburg'un insanların, özellikle de kadınların ihtiyaçları göz ardı edilirken sermayenin çıkarlarına hizmet ettiğine inandığı emperyalizm ve savaş eleştirisiyle uyumlu. 
 
Feminist bir araştırmacı olarak, kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesinin daha fazla pratikleşeceği bir dünya için umutlu musunuz? Rojava örneğinin yaygınlaşması için nasıl bir ortak kadın mücadelesine ihtiyaç var?
 
 
 Rojava örneği; toplum temelli, feminist ve anti-kapitalist bir yaklaşımın nasıl daha adil bir toplum yaratabileceğine dair değerli dersler sunuyor. Bugüne kadar başardıklarımızla gurur duymalıyız. Ne olursa olsun vazgeçmek asla bir seçenek olmayacaktır.
 
Mücadeleyi güçlü ve anlamlı bir şekilde sürdürmek istiyorsak umutlu olmaktan başka seçeneğimiz yok. Umut çok önemli; bizi harekete geçiriyor, devam etmemizi sağlıyor, ataerkil yapılardan ve baskıdan kurtulmanın kaçınılmaz olduğuna inanmamızı sağlıyor. Aksilikler hareketin bir parçasıdır; inişler ve çıkışlar olacaktır ve buna hazırlıklı olmalıyız.  Haklarımızı, özgürlüğümüzü ve adaleti tam olarak gerçekleştirme yolunda uzun bir yolculuk bu, ama biz bu yolda kararlıyız. Rojava örneği; toplum temelli, feminist ve anti-kapitalist bir yaklaşımın nasıl daha adil bir toplum yaratabileceğine dair değerli dersler sunuyor. Ancak bunu daha yaygın hale getirmek için tam olarak neye ihtiyaç olduğunu söyleyemem. Her toplumun yapısı, uyumu ve gelenekleri kendine özgüdür ve bir yerde işe yarayan bir şeyin başka bir yerde işe yaraması gerekmez. Devrimlerin ve yönetim sistemlerinin esnek olması ve her topluma uyum sağlaması gerekir. Sosyalizm ve adalet-kapitalizmi ve ataerkilliği ortadan kaldırmak en yüksek ilkeler olacaktır, ancak bunlar farklı şekillerde gerçekleştirilebilir ve başarılabilir.
 
Bir önceki soruyla bağlantılı olarak, Dünya Kadınlar Günü için kadınlara çağrınız ne olurdu?
 
Bugüne kadar başardıklarımızla gurur duymalıyız. En güçlülerin yaşadığı ve kazandığı sağlam bir kapitalist sistemle mücadele ediyoruz. Elbette hala pek çok haktan mahrum bırakılıyoruz; Lübnan'da kadınlar hala vatandaşlıklarını çocuklarına ve eşlerine devredemiyor. Ataerkillik hala yasal sistemde kök salmış durumda ve bu sadece bir örnek. Dolayısıyla feminist mücadele devam ediyor ve daha yapılacak çok iş var. Feministler olarak, bu adaletsizlikler giderilene ve herkesi, özellikle de en savunmasız olanları gerçekten koruyan bir hukuk sistemine sahip olana kadar sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.
 
Rosa Luxemburg gibi birini düşündüğümüzde, kendisini ille de feminist olarak tanımlamasa da çalışmalarının eşitlik ve sosyal adalet mücadelesinde derin kökleri olduğunu hatırlamak önemlidir. Sosyalizmin en gerçek haliyle, kadınlar da dahil olmak üzere tüm kesimler için hak ve eşitliği garanti edeceğini anlamıştı. Sınıf ve eşitlik konusundaki fikirleri, feminizme bugün odaklandığımız şekilde odaklanmamış olsa bile kadın haklarına da değiniyordu. Beklentilerimizi yönetelim ve eşitlik mücadelesine yaklaşırken stratejik olmaya devam edelim. Her şeyi bir anda çözmek zorunda değiliz ve bu sorun değil. Bu daha çok bunun sürekli bir mücadele, sabır, istikrar ve kararlılık gerektiren uzun vadeli bir adalet mücadelesi olduğunu kabul etmekle ilgili. Bu uzun bir yol ve sürekli bir mücadele. Hepimiz eşit hak ve özgürlüklere sahip olana kadar asla vazgeçmeyeceğiz. Ne olursa olsun vazgeçmek asla bir seçenek olmayacaktır.
 
MA / Zemo Ağgöz - Hîvda Çelebi

Diğer başlıklar

07/09/2025
17:50 İran'daki Urmiye Gölü tamamen kurudu
17:43 Yemen'den İsrail havaalanına füze atıldı
16:23 Suriye’de 9 ayda 10 bin 672 kişi yaşamını yitirdi
15:54 Tamer Koç için Ankara’da anma
13:53 Feminist Harriet Fraad’dan sürece destek mesajı
13:52 Valiye 'Engelli maaşıyla siz bir ay geçinin' deyince maaşı kesildi
12:45 Balıkesir’de ard arda deprem
12:39 İstanbul'da barajlardaki doluluk oranı yüzde 37.59'a düştü
11:14 Görevden uzaklaştırılan emniyet müdürü teslim oldu
10:36 Tülay Hatimoğulları: Komisyonun acil konularından biri ‘umut hakkı’dır
10:19 Rusya'dan Ukrayna'ya saldırı: Biri bebek 3 ölü
09:48 Nazım Daştan’ın çektiği ‘73 Ferman’ belgesinin gösterimi yapıldı
09:03 Jin dergi ‘aile’ manşetiyle yayında
09:02 Yılmaz Hun: Dumlu Cezaevi’ndeki tutsaklar ihlallere karşı eyleme hazırlanıyor
09:01 Okullar yarın açılıyor: Milyonlarca öğrenci anadilde eğitim hakkından mahrum
09:00 07 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
06/09/2025
22:37 BM Temsilcisi Pedersen, Şibanî ile görüştü
22:33 ‘İsrail Lübnan’ın güneyinden tamamen çekilmeli’
22:16 Londra’da Filistin eylemi: 150 gözaltı
21:58 Qileban'da dengbêj dinletisi
21:54 Gazze’de 6 kişi daha açlıktan hayatını kaybetti
21:29 Özgür Basın Günü kutlandı: Mücadelenin hafızası oldunuz
21:20 Medya Haber’e X’te erişim engeli
20:48 Af Örgütü’nden Filistinli çocuklar için küresel kampanya
20:29 Köseler 30 saat sonra yeniden tutuklandı
20:05 Gazeteci Hêmin Mamend saldırıyı anlattı
20:01 Suruç Aileleri İnisiyatifi'nden Sultan Yıldız defnedildi
19:25 17 kentte Filistinli kadınlarla dayanışma eylemi
19:09 Semsûr'da konteynerdaki depremzedelere ziyaret
19:01 Aydın ve sanatçılar süreci tartıştı
18:48 Hol Kampı’ndaki ‘İnsani ve Güvenlik’ operasyonu sona erdi
18:44 Erdoğan: Kurulmaya çalışılan tuzağa düşmeyeceğiz
18:25 Barış ve Demokrasi Paneli: Kürt sorunu sadece komisyonla çözülmez
18:14 Şirnex'te kapı kapı Besta eylemine çağrı
17:45 'Yenidoğan çetesi' davasında 3 hemşire tahliye edildi
17:32 Uçurumdan düşen 334 koyun öldü
17:13 Üniversite Kadın Çalışmaları Topluluğu’nu kapattı
17:05 Özgür Özel kayyım ihtimaline dair konuştu
17:00 Beykoz Belediye Başkanı hakkında yeniden tutuklama kararı
16:56 'Ölüye saygı gösterilmeden barış ve demokrasi gelmez'
16:48 Licê depreminde yaşamını yitirenler anıldı
16:31 Gazze’de 17 kişi katledildi
16:04 Besta yürüyüşünün programı netleşti
15:30 Partilerden kayyıma ortak tepki: Seçme-seçilme hakkının gaspı darbedir
15:23 Süveydalılar kaçırılanların akıbetini sordu
15:18 Hol Kampı’nda operasyon devam ediyor: 4 DAİŞ’li yakalandı
15:12 Koç'un taziyesi devam ediyor
15:07 3 hasta tutsağın hayatı tehlikede
15:05 Nobel ödüllü Nergis Muhammedi’den BM’ye çağrı
15:03 ‘Jin Jiyan Azadî’ eylemcilerinden biri daha idam edildi
14:36 Antalya İl Emniyet Müdürü görevden uzaklaştırıldı
14:31 Barış inşasında ölüye saygı paneli: Devlet halen inkar ve imha politikalarını sürdürüyor
14:14 Beluc kadınların zorla kaybettirilmelere karşı eylemi sürüyor
13:42 Besta'ya yapılacak yürüyüşe çağrı
13:29 Kayıp yakınları Sincar, Biçimli ve Çardakçı için bir araya geldi
13:15 Gözaltında katledilen Ayten Öztürk'ün faillerini sordular
13:14 Fesih Polat’ın taziyesine kitlesel ziyaret
13:08 Mithat Sancar’dan 3 boyutlu ‘barış hukuku’ çağrısı
12:30 Şengalli mültecilerin kaldığı kampta yangın çıktı
12:15 Şiddet faili serbest
11:59 Annelerden Besta eylemine hazırlık
11:45 Alman heyeti Halep’te
11:44 Özerk Yönetim kadın heyeti Avrupa’da
11:44 Mûş'ta ‘Barış inşasında ölüye saygı ve adalet’ buluşması
11:39 JINNEWS şiddet çetelesi: 28 kadın katledildi, 25 şüpheli ölüm
11:15 Wan Şiddetle Mücadele Ağı: Kadın kırımına karşı direneceğiz
10:38 DBP, HDK ve DEM Parti'den 6-7 Eylül Pogromu açıklaması
09:07 'Devletin taziyelere yaklaşımı sürece zarar veriyor’
09:06 'Umut hakkı'nı uygulamazsa Türkiye’yi ne bekliyor?
09:06 KASED 6'ncı yılını kutluyor
09:03 Engelliler savaş istemiyor
09:03 Besta’daki eyleme çağrı: Doğayı savunmak varoluşumuzu savunmaktır
09:02 Güvencesiz ve korumasız koşullar ölüme sürüklüyor
09:00 Kriz nedeniyle kalitesiz kırtasiye ürünlerine rağbet
09:00 06 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
08:08 Özerk Yönetim ile Dürziler arasında görüşme
00:07 CHP olağanüstü kurultaya gidiyor
05/09/2025
23:49 SOHR: İsrail'e ait araçlar Kuneytra kırsalına geçti
23:42 Trump, ABD Savunma Bakanlığı'nın ismini 'Savaş Bakanlığı' yaptı
23:27 CHP'nin olağanüstü kongresi için toplanan imza sayısı açıklandı
22:20 Wan’daki konser Beritan Amed ve Çiya Rizgar’a atfedildi
20:21 8 il için sarı kodlu uyarı
20:15 FilmAmed seçkisi belli oldu
19:38 69 Filistinli katledildi
19:12 ‘Kadınların katili, saray rejimi’ sloganını atan öğrencilere yurt dışı yasağı
19:04 MED-DER: Dilimize sahip çıkalım
19:01 Henüz yayınlanmayan belgefilme sansür
18:57 223 işçinin direnişi aralıksız devam ediyor
18:54 MHP'li Yıldız: Komisyon Öcalan ile görüşsün
18:44 Müjdat Gürbüz de kayyım heyetinden çekildi
18:39 Tamer Koç için Ankara’da taziye kuruldu
18:12 TJA’dan Rojin Kabaiş ailesine ziyaret
17:23 İnsan hakları savunucusu Aday toprağa verildi
17:09 YSK, CHP'nin itirazını kabul etti: Kongreler sürecek
17:07 Şırnak Cezaevi raporu: İnsanlık onuru çiğneniyor
17:07 Gazeteci Karabay hakkında iddianame hazırlandı
17:02 DEM Parti Ankara’da hukuk atölyesi düzenleyecek
16:43 Kırkazak ve Sultan Özcan yeniden HDP Eş Genel Başkanları seçildi
16:27 Eğitim Sen: Eğitim bütçesi iki katına çıkarılmalı
15:42 Yavuz'un taziyesine kitlesel ziyaret
14:44 CHP'deki kayyımlardan Hasan Babacan çekildi
14:24 İstanbul'da okulun ilk günün ders saati değiştirildi
14:12 Madene karşı toplanan imzalar valiliğe sunuldu
14:11 Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler cezaevinden çıktı
13:32 Yeni Yaşam’a X’te erişim engeli
13:21 ‘5 Nolu Cezaevi o günün şartlarına uygun dizayn edilmelidir’
13:12 ÖHD ve TUAD’lıların davasında karar çıkmadı
12:37 Dumlu Cezaevi'nde baskılar artıyor: Barışı görmeyeceksiniz
12:31 'Kadınlar barışı konuşuyor' buluşmasına çağrı
12:26 ABD’li felsefeci Longino: Öcalan’ın çağrısı beni etkiledi
12:05 Aydın ve sanatçılar 'barış' panelinde buluşacak
11:57 Özel: Kılıçdaroğlu kayyım olursa tanımayacağız
11:49 Afganistan'da can kayıpları 2 bin 200'ü aştı
11:29 'Demokratik Konfederalizm, Demokratik Toplum Çağrısı'nın ruhunu taşıyor'
11:09 Merkez Bankası Başkanı: Enflasyon hedefini değiştirmeyeceğiz
11:05 Silopiya'da bir kadının intihar girişiminde bulunduğu iddiası
10:42 Hol Kampı’nda 'güvenlik' operasyonu
10:21 Özerk Yönetim ile Geçiş Hükümeti Halep için bir araya geldi
09:54 İsrail saldırılarında 7’si çocuk 19 kişi katledildi
09:28 Sozdar Avesta: Entegrasyon Önder Apo’nun doğrudan rol almasıyla gelişebilir
09:20 Depremzedelere konteyner yaşamı da çok görüldü!
09:17 Niğde’deki ırkçı saldırı: Hepimizi katletmeye çalıştılar
09:16 Tatos'ta dengbêjler duvara nakşedildi
09:13 6-7 Eylül pogromu: Öcalan’ın çağrısı bu acılarla yüzleşmek için fırsattır
09:09 'Abdullah Öcalan'la görüşmek istiyorum' kampanyası 3 ayı geride bıraktı
09:07 Gazetecilerden Özgür Basın Günü çağrısı
09:06 YPJ Komutanı: En büyük tecrübe öz savunmasız yaşanamayacağı gerçeğidir
09:03 Karadağ’da yol gerekçesiyle ağaç kıyımı
09:00 05 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
08:45 Agirê Jiyan 7 yıl sonra konser verecek
04/09/2025
23:54 46 Filistinli katledildi
23:29 Ankara'da bir kadın katledildi
22:53 Fransız sendikalardan Şerife Muhammedi için çağrı
20:50 ABD Merkez Kuvvetler Komutanı, Mazlum Abdi ile görüştü
20:46 Hama’da silahlı saldırı: Aynı aileden 3 kişi katledildi
20:13 Mustafa Karasu: Önder Apo’nun Meclis’te konuşması gerekiyor
19:58 CHP kongreleri için YSK yarın toplanacak
19:53 Cizîr’de 10 yıl önce katledilen 21 kişi anıldı
19:48 Sincar ve Özdemir katledildikleri yerde anıldı
19:45 223 işçi direnişte: İşsiz bırakılmamız halkın iradesine saldırıdır
18:47 Leman Dergisi iddianamesi hazırlandı
18:09 Kuzey ve Doğu Suriye'den 10 Mart Anlaşması açıklaması
17:50 Bakırhan, amcasının taziyesine katıldı
17:24 Erdoğan'dan Bahçeli'ye ziyaret
17:21 Gazeteci Hêmin Mamend’e saldıran kişiler yakalandı
17:16 Avcılar ve Beşiktaş belediyeleri soruşturmasında 2 kişi tutuklandı
17:10 Qers'te traktör kazası: 1 çocuk hayatını kaybetti
16:39 Sağlık ve hak örgütleri: S ve yüksek güvenlikli cezaevleri kapatılsın
16:36 2 aydır maaşları ödenmeyen işçiler eylem başlattı
16:23 Arap aydınlardan Abdullah Öcalan ile görüşme talebi