Amed’de ‘Kürt meselesi’ paneli: Anayasayı bu utançtan kurtarmalıyız

img

AMED - Amed Barosu’nun düzenlediği, “Kürt meselesine anayasal bakış” başlıklı panelde konuşan katılımcılar, anayasadaki “Türk kimliği” dışındaki kimlikleri yok sayan maddelere dikkat çekerek, “Anayasamızı bu utançtan kurtarmadan Kürt meselesini çözemeyeceğiz” vurgusu yaptı. 

Amed Barosu, Tahir Elçi Konferans Salonu’nda “Kürt meselesine anayasal bakış” başlıklı panel düzenledi. Panele, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Cahit Kırkazak, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed Milletvekili Serhat Eren ile siyasi parti ile sivil toplum örgütü temsilcisinin yanı sıra çok sayıda hukukçu katıldı. Moderatörlüğünü Amed Baro Başkanı Abdulkadir Güleç’in yaptığı panele, Yazar Levent Köker, Akademisyen Osman Can ve Yazar Vahap Coşkun konuşmacı olarak katıldı.
 
‘ÇAĞRI ÇÖZÜM İÇİN FIRSAT SUNDU’ 
 
Güleç, Kürt meselesinin yüz yıllık bir sorun olduğunu ve son 45 yılda şiddetlerle anıldığını belirtti. Çözüm süreci adı altında bazı görüşmelerin, süreçlerin daha önce de olduğunu hatırlatan Güleç, bu süreçlerin akamete uğradığını söyledi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrıyla birlikte Kürt sorununun çözümünün yeniden gündeme geldiğini belirten Güleç, “Sayın Öcalan’ın çağrısı sorunun çözümü için yeni bir fırsat sundu” dedi.
 
‘ÇAĞRI ÖNEMLİ VE ANLAMLI’
 
Levent Köker, “Yeni anayasada Kürt meselesi nasıl çözülür?” başlıklı konuşma gerçekleştirdi. Köker, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki çağrısının çok anlamlı ve önemli olduğunu vurguladı. Çağrının başlığının hiç unutulmaması gerektiğini söyleyen Köker, “Çağrının başlığı ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ydı. Sayın Bahçeli bunu ‘terörsüz Türkiye’ söylemine dönüştürdü. Devletin içerisinde bulunduğu şiddet sarmalından kurtularak, demokratik toplum yaratarak çözme perspektifini, ‘Barış ve Demokratik Toplum’ başlığı daha net özetliyor” diye belirtti. Tedavi gördüğü hastanede 3 Mayıs’ta yaşamını yitiren İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder’i anan Köker, Önder’in çağrıyı aktardığı zaman söylediği son sözlere dikkat çekerek, “Öcalan bu mektubu yazdı ama bir de notu vardı. O not bize demokratik Türkiye’nin yeniden inşa edilmesi gerektiğini söylüyor. Bu toplumun kalıcı barışa ulaşması için bu meselenin çözülmesi lazım” dedi.
 
‘RENCİDE EDİCİ NORMLARDAN UZAKLAŞILMALI’
 
Osman Baydemir’in Amed Belediyesi Eşbaşkanı olduğu süreçte geldiği Amed’de yaşadığı bir anısını anlatan Köker, “Belediyedeki bir panelde yine bu mesele konuşuluyordu. Panel bitti dağılmak üzereyiz. Amedli bir genç arkadaşım bana, ‘Hocam güzel şeyler söylediniz ama Anayasadaki Türk kelimesi beni rencide ediyor’ dedi. Eğer böyle bir hissiyat bir toplumun bir ferdinde bile varsa, o toplumda barış içinde yaşama imkanı olduğundan bahsedemiyoruz. Hele ki bir cumhuriyet olacaksak, bu cumhuriyetin yurttaşlarını cumhuriyet adına yaraşır şekilde kalıcı kılacaksa, bu tür rencide edici normlardan arındırılmak gerektiğini söylemek gerekir” şeklinde konuştu.
 
KÜRT MESELESİNİN İKİ BOYUTU
 
Kürt meselesinin çok ciddi bir mesele olduğunu söyleyen Köker, “Kürt meselesinin iki boyutu vardır. Biri Kürtçe meselesidir. Bunun omurgasını anadilde eğitim hakkı oluşturuyor. Kürt sorunu deyince anadili ne yapacağız meselesi var. Yasaklı ve baskı altında olan bir dilden bahsediyoruz. Sonrasında rahatlama geldi ama tam bir özgürleşme şeklinde karşımıza çıkmış değil. İkinci mesele de Kürtlerin cumhuriyetin bir unsuru bakımından kendilerini yönetmeleri unsurunun hangi ölçülere kadar sağlanacağı meselesidir.  Bu meseleye özerklik diyoruz. Bu iki konuyu çözdüğümüzde Kürt meselesini de çözmüş olacağız. Anayasa’da bu sorunun nasıl çözüleceğine dair düzenlemeler var. Anayasanın birinci maddesi ‘Türkiye devleti cumhuriyettir’ diyor. Bu hiç değişmiyor. Türkiye’de hazırlanan tüm anayasalarda böyleydi. Bugün 1982 anayasası itibariyle birinci maddeden 66’ıncı maddeye geldiğinde devlet değişiyor ve herkes Türk oluyor. Birinci maddeyle 66’ncı maddenin alakası yok. Birinci maddeyi değiştirmek yasak, 66’ıncı maddeyi değiştirin. Vatandaşlık böyle tanımlanmaz. 42’inci maddenin son cümleleri, ‘Türkçe dışında hiçbir dil okullarda anadil olarak okutulamaz ve öğretilemez’ diyor. Sebep? Sebep yok. Hukukta bir madde yazıldığı zaman kanunların gerekçeleri olur. Madde gerekçelerine bakıyorsunuz; 1982 anayasasını 12 Eylül cuntası yaptı. Cunta 42’inci maddeyi koyarken hangi maksatla ve gerekçeyle kurmuş? 42’inci maddede de anadilde eğitim yasağını cunta komisyonun neden koyduğunu bilmiyoruz. Çünkü gerekçe yok. 42’inci maddenin son cümlesini de kaldırın. Ama bunları kaldırmakla iş bitmiyor. Çünkü anayasanın geçerliliğini dayandırdığı norm olan Türk milliyetçiliği, kendini sürdürüyor” şeklinde konuştu.
 
“Yerel yönetimlerin özerkliği” meselesine dikkat çeken Köker, “Yerel ve yönetim düzeyinde de şöyle bir şey var; Kürt meselesi Türkiye’de bölgesel bir mesele değildir. Bölgesel bir ağırlığı vardır ama Türkiye’nin Kürt meselesi Kuzey Kürdistan’la sınırlı bir mesele değildir. Çünkü Türkiye’nin başka yerlerinde de Kürtler var. Anadilde eğitim diyorsan İstanbul’da da, diğer kentlerde de anadilde eğitimi nasıl örgütleyeceğimiz konusunda yerel yönetimlerin kural koyması gerek” dedi. 
 
‘HAYASIZ’ ANAYASALAR
 
Meclis’teki dil yasaklarını hatırlatan Köker, “Meclis sıralarındaki faşist ruhlulardan bir takım sesler üzerine sırrı Süreyya Önder o tepkilere karşılık verdi ve ‘Ben bir insanın ninnisini dinlediği bir diline müdahale etmekten haya ederim’ dedi. Bizim anayasalarımız bu açıdan utanmaz anayasalar, hayasız anayasalardır. Bu utançtan anayasamızı kurtarmadan Kürt meselesini de çözemeyeceğiz. Başka şeyleri de çözemeyiz. Bu meseleyi çözmek için Kürtçe anadil meselesini gerçekten çok iyi düşünüp, bu utanmazlıktan çıkarmamız lazım” şeklinde konuştu.
 
‘ANAYASALAR MERKEZİYETÇİDİR’
 
Ardından konuşan Osman Can, “Yeni anayasa ve toplumsal uzlaşma” başlığıyla sunum gerçekleştirdi. Can, “Anayasanın sahibi kimse o anayasa ona göre bir dil oluşturur, kabuller oluşturur, referanslar oluşturur. Anayasa zihinleri formatlamanın imkanıdır. Anayasayı kim yapıyorsa ona göre bakarak değerlendirebilirsiniz. Anayasa gerçekten sahibine göre kişneyen bir attır. Generaller yapıyorsa ona göre biçimlenir, inanç grubu yapıyorsa ona göre biçimlenir. Türkiye anayasalarına baktığınız zaman, bir grup tarafından yapıldığı için kaçınılmaz olarak merkeziyetçidir” diye kaydetti.
 
‘DEVLETÇİ ANAYSA’
 
Anayasanın “dışlayıcı, merkeziyetçi” bir anayasa olduğunu ve hiç kimsenin kendini ait hissetmediği şeyin sahiplenilemeyeceğini vurgulayan Can, “Kürt sorununun bununla ilgisini görmediğimiz zaman çok ileriye gitmeyiz. Anayasa bir ülkenin kendini tayin hakkıyla bağlantılıdır. Eğer anayasaya bireyin özgürlüğü sirayet etmiyorsa, daha üst kümelerin iradesi bu anayasaya sirayet ediyorsa, zaten özgürlük yok. İrade oluşumundan bahsediyoruz. Türkiye’de tarihsel fırsattan bahsediyoruz. Bunu yapmazsak 20 sene sonra tekrar ‘sorunu çözelim’ diyerek bir araya gelebilir miyiz bilmiyorum. Bir siyasi toplum içinde kangren haline gelmiş sorun varsa, bu sorunlardan biri anayasanın kodları, uygulanış biçimiyse, insanların bir arada yaşama isteği belli bir noktadan sonra kaybolur, yollar ayrılır” ifadelerini kullandı.
 
‘GÜVEN ARTTIRICI ÖNLEMLER ALINMALI’
 
“Sadece Kürt sorunu değil, büyük bir Türk sorunumuz var” diyen Can, “Anaysa meselesini halledebilirsek, toplumsal uzlaşı üzerine yeni bir hukuk oluşturabilirsek, bir kimlik oluşturabiliriz. Türkiye ortak bir kimlik üretebildi mi? Klasikleşmiş anayasal kimlik aslında çok ciddi bir şekilde değerini kaybetti, toplumsal inanç kayboldu. Toplumsal farklılıklar üzerine kamuoyu oluşturabilirsek, çözüm sürecini yürüten aktörler buna öncülük ederlerse, başka şeyler yapabilme imkanı olabilir. Türkiye çok ciddi radikalleşme var. Devlet kontrolünden çıkmış. İletişim kanalları gittikçe zayıflıyor. Tablonun iyi olmamasının farklı nedenleri var. Toplum kaygılı bir toplum. En ufak bir değişiklik getirildiği zaman yok olma korkusuna sarılabiliyorlar. Haksız, yersiz kaygı olabilir ama gerçek bu. Bu kaygı bu kadar güçlüyken, kaygıları ortadan kaldıracak adımların hızlı şekilde atılması gerekiyor. Bu kaygılar ortadan kaldırılmadan anayasada değişiklik olmaz. İletişim kurmaya başladığımız bir yerde birimizi anlamaya başlayabiliriz. Bunun için güven arttırıcı önlemler alınmalı. Kaygının olduğu toplumda rasyonel karar mümkün değildir. Toplumun kaygılarını belli ölçüde azaltmamız gerekiyor” diye konuştu. 
 
‘KONGRE TOPLANDI AMA…’
 
Vahap Coşkun, “Türkiye anayasasında vatandaşlık tanımı” başlıklı sunum gerçekleştirdi. PKK’nin bugün yaptığı kongre açıklamasına işaret eden Coşkun, “Muhtemelen silah bırakma, fesih kararını birkaç saat içerisinde açıklayacak. Bu yönde ilerleme var ama yasal düzlemde ciddi anlamda eksiklikler devam ediyor. Hem kültürel haklar hem yerel yönetimlerin yetkilerinin arttırılması konusunda eksikliklerimiz devam ediyor. Bundan sonraki süreç bu taleplerin gerçekleştirilmesine yönelik bir mücadeleyi gerekli kılacak” diye kaydetti.
 
VATANDAŞLIK TANIMI
 
Anayasanın devletin yapılanmasını anlattığını, temel hak ve özgürlükleri garanti altına aldığını ve kimlik tasavvurunu anlattığını anımsatan Coşkun, anayasadan bunların beklendiğini kaydetti. Geçmişten buna anayasalardaki vatandaşlık tanımlarını genişçe anlatan Coşkun, “Özü itibariyle bir ülkede yaşayan insanları kağıt üzerinde eşit özneler haline getirir. Bunun temel iki boyutu vardır; Birincisi kültüreldir. İkinci boyutu siyasi ve hukuki boyuttur. Vatandaş olmanın hak boyutunu tayin eder. Bu iki boyutu bir arada ele aldığımızda, vatandaşlık ulus devlet inşa etmenin en önemli mekanizmalarından biridir. Vatandaşlıkla birlikte yeni bir ulus tarif edersiniz, bir çerçeve çizersiniz, bu çerçevenin içine kimin gireceğini ve girmeyeceğini belirlersiniz. Türkiye’deki vatandaşlık hikayesi de bu minvalde yürüyor. Bir taraftan cumhuriyetçi ideallerle en geniş tabana oturtma çabası var, bir yandan bir etnik kimliğe yaslayarak daraltma çabası söz konusu. Cumhuriyeti bir bütün olarak ele aldığınızda; vatandaşlık dairesi içinde kalanlara ayrıcalıklar, dışında kalanlara ödetilen bedeller…” şeklinde konuştu.
 
‘KÜRTLER TÜRKLÜĞÜ KABUL ETMEDİ’
 
Türklüğü soya dayandıran bir etnik tanımın mevcut olduğunu söyleyen Coşkun, “Kemalist vatandaşlık anlayışı başarılı oldu mu? Kısmen oldu. Kürtler hariç büyük açıdan başarılı oldu. Kürtler dışındaki topluluklar buna uydu ama Kürtler buna itiraz etti. Diğer etnik gruplar kabul ederken, Kürtler niye kabul etmedi? Kürtlerin nüfusları fazladır. Kürdistan’da çoğunluğu oluşturuyorlar. Az asimile edilmiş bir toplum ve dahası Kurtuluş Savaşı’nın anısı hala taze. Bu itirazı onlar dile getiriyorlar. Kemalist vatandaşlık anlayışı 3 önemli kayba sebebiyet veriyor; Birincisi kurtuluş savaşında verilen sözlerin tutulması, özerkliğin kaybını, dilin kaybını ve Kürtlüğün kaybını belirtiyor. Hem dil, hem kürtlük, hem de özerklik kaybıyla karşı karşıya kalıp buna çeşitli reaksiyon gösteriyorlar. Reaksiyon gösterdikçe de aşırı merkeziyetçi bir yapıya, asimilasyona maruz kalıyorlar” ifadelerini kullandı.
 
‘TÜRKLÜĞE ATIF YAPAN VATANDAŞLIK TANIMI…’
 
Coşkun, konuşmasını şöyle tamamladı: “Türklüğün tarihi esas alınarak değerlendirme yapıldığında, Türklük anlayışının ortak kimlik anlayışı oluşturacağı kanaatinde değilim. Türklüğe atıf yapan vatandaşlık anlayışı ne sorunlarımızı çözebilir ne de toplumsal uzlaşımıza hizmet eder. O yüzden yeni bir anayasal anlayışa da ihtiyacımız var. Bugün AKP ve iktidara öfkeden kaynaklı kemalizme güzelleme yapılıyor. Fakat kemalizmle varılabilecek bir menzil yoktur. İşe asimilasyoncu politikaları reddederek başlamamız gerekiyor. İhtiyacımız çoğulcu, kapsayıcı bir vatandaşlık anlayışının gerçekleştirilmesidir.”
 
Panel, soru-cevap bölümünün ardından son buldu. 

Diğer başlıklar

00:23 Tatvan festivali: Biz kadınlar sürece hazırız
30/06/2025
23:56 LeMan'ın Beyoğlu'ndaki binasına saldırı
23:43 LeMan: Sürülen lekeyi kabul etmiyoruz
23:23 Amed’de Demokatik Toplum Buluşmaları: Daha çok örgütlenmeliyiz
22:36 Agirî’de Demokratik Toplum Bulaşmaları sürüyor
22:29 Trump, Suriye'ye yaptırımların hafifletilmesine ilişkin kararname imzalayacak
22:23 Leman dergisine 'karikatür' soruşturması
22:18 Hasta tutsak Ayık için çağrı: Sağlık hakkına erişimi sağlansın
22:07 Kadın festivali Xecê ve Beser Şahin konseriyle sona erdi
21:39 ‘Nemrut Krater Gölü ve Kalderası tehdit altında’
21:36 Riha’da gerçekleştirilecek 250 halk buluşmasının startı verildi
21:31 Leyla Dolaş'ı katleden fail tutuklandı
21:26 Tülay Hatimoğulları'ndan Hatay'daki yangın için çağrı: Halk, kaderine terk edilmesin
21:16 Kadınlar uyuşturucuya karşı yürüdü
21:10 Aydın ve sanatçılar barışı konuştu: Herkes süreci sahiplenmeli
20:50 Erdoğan: Son hadiseler sürecin stratejik bir adım olduğunu teyit etmiştir
20:17 Antakya'da yangın sürüyor: 500 kişi tahliye edildi
19:53 Colemêrg'te 4.4 büyüklüğünde deprem
19:33 Mêrdîn'de Zeynep Kınacı ve Sema Yüce anması
19:00 DEM Parti Amed Gençlik Meclisi'nden çalıştaya davet
18:56 Barış Anneleri’nden TUAY-DER’e ziyaret: Barışa çok yakınız
18:51 Petrol içme suyuna karıştı, kadınlar valiliğin önünde toplandı
18:30 İstanbul'da 3 kişi tutuklandı
17:57 AFAD: Yangın mağdurlarına 162 bin lira destek verilecek
17:36 İstanbul için kuvvetli rüzgar uyarısı
17:32 Türk-İş: Açlık sınırı 26 bin 115 lira
17:29 Şirnex’te 'İklim ve Kıyı Kanunu’na tepki
17:07 Almanya'da enflasyon yüzde 2'ye düştü
16:32 Amed Ekoloji Meclisi'nden bildirge: Komünlerle doğayı savunalım
16:29 Temelli: Hukuki altyapı ve güvence sağlanmalı
16:20 Emekliler için araştırma önergesi
15:47 Kadınlar 'Jineoloji Atölyesi'nde bir araya geldi
15:38 Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi 8 Temmuz’da Ankara’ya çağırıyor
14:50 Bodrum'da yangın
14:40 Şirin Ebadi: Evin Cezaevi’nde tutsaklara yönelik işkence arttı
14:17 2 kişinin hayatını kaybettiği olayda barış sağlandı
14:06 Kadın festivali ikinci gününde
14:03 'Hayata Dönüş Operasyonu' davasında karar çıkmadı
14:01 Barolardan 'zeytinlik yasasına' karşı mücadele çağrısı
14:00 Berivan Araz'ın taziyesine kitlesel ziyaret
13:58 Özgür Özel'den Saraçhane çağrısı
13:56 Kadın tutsaklara ‘Newroz kutlaması’ cezası
13:43 Kerim Boran cezaevinden çıktı
13:24 Antakya'da yangın yerleşim yerine ulaştı
12:48 CHP’den ilk açıklama: Partimizi teslim etmeyiz
12:00 CHP'nin kurultay davasında ‘görevsizlik kararına itiraz’ süreci beklenecek
11:37 Semsûr'da bir kadın katledildi
11:32 TÜİK’e göre işsiz sayısı 2 milyon 972 bin
11:30 DEM Parti ‘ara zam’ talebiyle İstanbul’da sahaya indi
11:21 Anneler: Birlik sağlanmalı
10:00 Abdullah Öcalan ile görüşmek isteyen isimler Türkiye'ye geliyor
09:53 Xêro Abbas: Sanatçılar sürece omuz vermeli
09:32 De Conca: Çözüm Öcalan’ın manifestolarında
09:30 3 kentte yangınlar kontrol altına alındı
09:03 DEM Parti İstanbul eşbaşkanı: Süreci demokratik zemine çekme görevi bize düşüyor
09:02 Şiddet uygulayıp tehdit ettiler: Burası Guantanamo
09:02 Mersin’deki sivil toplum örgütlerinden iktidara 'adım at' çağrısı
09:01 İstanbul Sözleşmesi’nin feshinin üzerinden 4 yıl geçti: Vazgeçmeyeceğiz
09:00 30 HAZİRAN 2025 GÜNDEMİ
08:55 İzmir'de yangınlar 2'nci gününde: 10 mahalle boşaltıldı
08:16 Hasta tutsak Boran'ın cezası kaldırıldı
08:03 Omerya'daki yangın kontrol altına alındı
00:15 Tozan Alkan, Alevi deyişlerinden oluşan yeni bir albüm hazırladı
29/06/2025
23:47 Türkiye, Kurojaro ve Metina'yı bombaladı
23:24 Erdîş’teki şenlik alanından Abdullah Öcalan’a selam
23:08 İzmir ve Manisa'da yangın: 1 tutuklama 1 gözaltı
22:13 Özgür Özel'den kurultay davasına ilişkin açıklama
22:03 İstanbul’da halk buluşmalarına yoğun katılım
21:55 Tülay Hatimoğulları: Enternasyonalist güçlü bir barış hareketine ihtiyacımız var
21:41 Tatvan Kültür ve Sanat Festivalinde çocuklar için etkinlikler
21:31 DEM Parti, Romanlarla buluştu
21:23 Kadın festivalinde atölye çalışması ve film gösterimi
21:12 'Alevi halkına yönelik katliama karşı ses çıkar' çağrısı
21:07 Trump'tan İran'a yaptırım açıklaması
21:02 İzmir'de iki ayrı orman yangını: Evler tahliye edildi
20:53 Bazîd’te Demokratik Toplum Buluşması: Devlet adım atsın
20:21 İran BM'den tazminat talep etti
20:18 TTB: Barışı ve toplum sağlığını savunuyoruz
20:04 MİT Başkanı Kalın Hamas heyetiyle görüştü
19:55 Omerya bölgesinde yangın rüzgarın etkisiyle yayılıyor
19:50 Orhan Doğan mezarı başında anıldı: İzinden gideceğiz
19:41 Abdullah Öcalan'ın doğduğu evde çekilen ilk Kürtçe klip yayınlandı
19:24 Sekasor’da maden ocağına karşı nöbet 2’nci gününde
19:13 Özgür basın emekçisi Erenci mezarı başında anıldı
18:53 'Kürdistan'da 100 yıl: Hakikat Adalet ve Barış' çalıştayının sonuç bildirgesi açıklandı
18:36 Akrabalar arasında çıkan kavgada bir kadın yaşamını yitirdi
18:35 DEM Parti'den konferans: Barışın anahtarı çocukların elinde
18:17 Bodrum S Tipi'nde bir tutuklu yaşamını yitirdi
18:12 Zeynep Kınacı ve Sema Yüce için anma: Özgür Kürt kadın çizgisini belirlediler
18:00 GGC, ırkçı söylemlerle gündeme gelen TGF’den ayrıldı
17:52 ‘Emek Çalıştayı’ ön raporu: Demokratik toplumu inşa etmek hepimizin sorumluluğu
17:48 Şêx Seîd ve arkadaşları Qamişlo ve Hesekê’de anıldı
17:43 Şêx Seîd ve arkadaşları idam edildikleri yerde anıldı: Mezar yerlerini açıklayın
17:39 Kobanê Üniversitesi’nde Sosyal Bilimler Fakültesi açıldı
17:37 Elektrik akımına kapılan Mahmut Öztemel hayatını kaybetti
16:57 Hesandîn’de madene karşı açıklama: Çalışmalar durdurulsun
16:50 Kadınlardan 8 Temmuz’da Meclis önünde buluşma çağrısı
16:28 İzmir'de 2 bölgede yangın
15:46 TMMOB'dan 'Zeytinlik yasasını' geri çekme çağrısı
15:43 Şêx Seîd ve arkadaşları Xarpêt'te anıldı
15:27 MED TUHAD-FED ve ÖHD’den rapor: 631 hasta tutsak cezaevinde
13:49 DEM Parti baro başkanları ve hukukçularla buluştu
13:30 Kerboran’da çocuk etkinliği
13:28 Çiçek: Kürtler ve Öcalan söz konusu olunca hukuk rafa kaldırılıyor
13:02 Amed’de ‘Çatışma Çözümü Süreçlerinde Çocuk’ konferansı
12:50 Yangın Muğla'da kontrol altına alındı Aydın'da başladı
12:22 Bayındır: Kürt halkının 100 yıllık mücadelesi zaferle sonuçlanacak
12:21 DEM Parti’den Şêx Seîd için ‘iade-i itibar’ çağrısı
12:04 Demokratik Toplumda Emek Çalıştayı: İzleyen değil inşa eden olalım
11:39 Gimgim'da kadın festivali: Ekin'in düştüğü yerden ayağa kalkıyoruz
11:27 Orman yangınlarında 17 kişi gözaltı alındı
11:19 Trump'tan 'Gazze' açıklaması: Anlaşma yapın
10:05 Manisa ve Balıkesir’de yangın sürüyor
09:58 Jin derginin 122'nci sayısı yayında
09:55 DBP ve HDK Şêx Seîd ve arkadaşlarını andı
09:29 Küçük işletmesiyle var olma mücadelesi veriyor
09:28 Son 24 saatte Gazze'de 81 kişi hava saldırılarında yaşamını yitirdi
09:14 'Kadınlar sürece dahil olmalı'
09:13 Öğretmenler 1 Temmuz'da Ankara'da olacak
09:12 Akademisyen Mecit: Kürt partilerinde çift başlılık tek listeyi engelliyor
09:11 Hamide Rencüs: Ortadoğu demokratikleşmeyle huzura kavuşur
09:10 Prof. Dr. Sevtap Yokuş: Süreç hukuki güvencelerle başarıya ulaşır
09:09 Tetwan Belediye Eşbaşkanları: Festivalle kültürümüze sahip çıkıyoruz
09:08 'Savaş engelli sayısını artırıyor
09:07 AYM'ye göre Rozerin Çukur'un katledilmesi hukuka uygun!
09:06 'Eğitimde sermaye etkin kılınmaya çalışılıyor'
09:03 Gazeteciler: Meslektaşımızı tehdit edenler yargılanmalı
09:01 'Ötekilerin' sorunları çözüm bekliyor
09:00 29 HAZİRAN 2025 GÜNDEMİ
08:24 Erdîş’de ‘Bahar Şenliği’ coşkusu
08:23 Agirî'de 'demokratik toplum buluşması' düzenlendi
08:18 Tetwan Kültür ve Sanat Festivali’ne yoğun ilgi
08:07 Riha’da kadın katliamları protesto edildi
08:05 Sebahat Atabey kadınlar tarafından defnedildi
28/06/2025
22:23 Marsilya’da ‘Öcalan’a özgürlük’ çağrısı
22:00 Amed'te halk toplantıları: Devlet adım atmalı
21:30 Yangın açıklaması: 83 yangından 8’i aktif
21:12 Madımak anması: 2 Temmuz’a çağrı
21:09 Şirnex’teki doğa talanına tepki: Sessiz kalmayın
21:02 Manisa ve Sakarya’da yangın: Yerleşim yerleri boşaltıldı
20:43 Paramiliter gruplar Girê Eyndarê Tepesi'ne zarar verdi
20:34 İHD Çewlîg’de 7 yıl sonra temsilcilik açtı
20:17 Amed’de 6 yaşındaki çocuk yaşamını yitirdi
20:07 Marmara için kuvvetli rüzgar uyarısı
19:57 İran’a uçak seferleri başlıyor
19:22 Birçok yerde orman yangını çıktı
19:18 Trump’ın İran’a askeri hareket yetkisini kısıtlamaya yönelik tasarı reddedildi
19:15 Konya’da erkek şiddeti: 2 kadın ağır yaralandı
19:11 Erdoğan ‘İBB’ açıklaması: Ahtapotun kollarını kendileri açıklıyor
19:02 'Savaş sonrası İran baskıyı arttırdı'