Amed’de ‘Kürt meselesi’ paneli: Anayasayı bu utançtan kurtarmalıyız

img

AMED - Amed Barosu’nun düzenlediği, “Kürt meselesine anayasal bakış” başlıklı panelde konuşan katılımcılar, anayasadaki “Türk kimliği” dışındaki kimlikleri yok sayan maddelere dikkat çekerek, “Anayasamızı bu utançtan kurtarmadan Kürt meselesini çözemeyeceğiz” vurgusu yaptı. 

Amed Barosu, Tahir Elçi Konferans Salonu’nda “Kürt meselesine anayasal bakış” başlıklı panel düzenledi. Panele, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Cahit Kırkazak, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed Milletvekili Serhat Eren ile siyasi parti ile sivil toplum örgütü temsilcisinin yanı sıra çok sayıda hukukçu katıldı. Moderatörlüğünü Amed Baro Başkanı Abdulkadir Güleç’in yaptığı panele, Yazar Levent Köker, Akademisyen Osman Can ve Yazar Vahap Coşkun konuşmacı olarak katıldı.
 
‘ÇAĞRI ÇÖZÜM İÇİN FIRSAT SUNDU’ 
 
Güleç, Kürt meselesinin yüz yıllık bir sorun olduğunu ve son 45 yılda şiddetlerle anıldığını belirtti. Çözüm süreci adı altında bazı görüşmelerin, süreçlerin daha önce de olduğunu hatırlatan Güleç, bu süreçlerin akamete uğradığını söyledi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrıyla birlikte Kürt sorununun çözümünün yeniden gündeme geldiğini belirten Güleç, “Sayın Öcalan’ın çağrısı sorunun çözümü için yeni bir fırsat sundu” dedi.
 
‘ÇAĞRI ÖNEMLİ VE ANLAMLI’
 
Levent Köker, “Yeni anayasada Kürt meselesi nasıl çözülür?” başlıklı konuşma gerçekleştirdi. Köker, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki çağrısının çok anlamlı ve önemli olduğunu vurguladı. Çağrının başlığının hiç unutulmaması gerektiğini söyleyen Köker, “Çağrının başlığı ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ydı. Sayın Bahçeli bunu ‘terörsüz Türkiye’ söylemine dönüştürdü. Devletin içerisinde bulunduğu şiddet sarmalından kurtularak, demokratik toplum yaratarak çözme perspektifini, ‘Barış ve Demokratik Toplum’ başlığı daha net özetliyor” diye belirtti. Tedavi gördüğü hastanede 3 Mayıs’ta yaşamını yitiren İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder’i anan Köker, Önder’in çağrıyı aktardığı zaman söylediği son sözlere dikkat çekerek, “Öcalan bu mektubu yazdı ama bir de notu vardı. O not bize demokratik Türkiye’nin yeniden inşa edilmesi gerektiğini söylüyor. Bu toplumun kalıcı barışa ulaşması için bu meselenin çözülmesi lazım” dedi.
 
‘RENCİDE EDİCİ NORMLARDAN UZAKLAŞILMALI’
 
Osman Baydemir’in Amed Belediyesi Eşbaşkanı olduğu süreçte geldiği Amed’de yaşadığı bir anısını anlatan Köker, “Belediyedeki bir panelde yine bu mesele konuşuluyordu. Panel bitti dağılmak üzereyiz. Amedli bir genç arkadaşım bana, ‘Hocam güzel şeyler söylediniz ama Anayasadaki Türk kelimesi beni rencide ediyor’ dedi. Eğer böyle bir hissiyat bir toplumun bir ferdinde bile varsa, o toplumda barış içinde yaşama imkanı olduğundan bahsedemiyoruz. Hele ki bir cumhuriyet olacaksak, bu cumhuriyetin yurttaşlarını cumhuriyet adına yaraşır şekilde kalıcı kılacaksa, bu tür rencide edici normlardan arındırılmak gerektiğini söylemek gerekir” şeklinde konuştu.
 
KÜRT MESELESİNİN İKİ BOYUTU
 
Kürt meselesinin çok ciddi bir mesele olduğunu söyleyen Köker, “Kürt meselesinin iki boyutu vardır. Biri Kürtçe meselesidir. Bunun omurgasını anadilde eğitim hakkı oluşturuyor. Kürt sorunu deyince anadili ne yapacağız meselesi var. Yasaklı ve baskı altında olan bir dilden bahsediyoruz. Sonrasında rahatlama geldi ama tam bir özgürleşme şeklinde karşımıza çıkmış değil. İkinci mesele de Kürtlerin cumhuriyetin bir unsuru bakımından kendilerini yönetmeleri unsurunun hangi ölçülere kadar sağlanacağı meselesidir.  Bu meseleye özerklik diyoruz. Bu iki konuyu çözdüğümüzde Kürt meselesini de çözmüş olacağız. Anayasa’da bu sorunun nasıl çözüleceğine dair düzenlemeler var. Anayasanın birinci maddesi ‘Türkiye devleti cumhuriyettir’ diyor. Bu hiç değişmiyor. Türkiye’de hazırlanan tüm anayasalarda böyleydi. Bugün 1982 anayasası itibariyle birinci maddeden 66’ıncı maddeye geldiğinde devlet değişiyor ve herkes Türk oluyor. Birinci maddeyle 66’ncı maddenin alakası yok. Birinci maddeyi değiştirmek yasak, 66’ıncı maddeyi değiştirin. Vatandaşlık böyle tanımlanmaz. 42’inci maddenin son cümleleri, ‘Türkçe dışında hiçbir dil okullarda anadil olarak okutulamaz ve öğretilemez’ diyor. Sebep? Sebep yok. Hukukta bir madde yazıldığı zaman kanunların gerekçeleri olur. Madde gerekçelerine bakıyorsunuz; 1982 anayasasını 12 Eylül cuntası yaptı. Cunta 42’inci maddeyi koyarken hangi maksatla ve gerekçeyle kurmuş? 42’inci maddede de anadilde eğitim yasağını cunta komisyonun neden koyduğunu bilmiyoruz. Çünkü gerekçe yok. 42’inci maddenin son cümlesini de kaldırın. Ama bunları kaldırmakla iş bitmiyor. Çünkü anayasanın geçerliliğini dayandırdığı norm olan Türk milliyetçiliği, kendini sürdürüyor” şeklinde konuştu.
 
“Yerel yönetimlerin özerkliği” meselesine dikkat çeken Köker, “Yerel ve yönetim düzeyinde de şöyle bir şey var; Kürt meselesi Türkiye’de bölgesel bir mesele değildir. Bölgesel bir ağırlığı vardır ama Türkiye’nin Kürt meselesi Kuzey Kürdistan’la sınırlı bir mesele değildir. Çünkü Türkiye’nin başka yerlerinde de Kürtler var. Anadilde eğitim diyorsan İstanbul’da da, diğer kentlerde de anadilde eğitimi nasıl örgütleyeceğimiz konusunda yerel yönetimlerin kural koyması gerek” dedi. 
 
‘HAYASIZ’ ANAYASALAR
 
Meclis’teki dil yasaklarını hatırlatan Köker, “Meclis sıralarındaki faşist ruhlulardan bir takım sesler üzerine sırrı Süreyya Önder o tepkilere karşılık verdi ve ‘Ben bir insanın ninnisini dinlediği bir diline müdahale etmekten haya ederim’ dedi. Bizim anayasalarımız bu açıdan utanmaz anayasalar, hayasız anayasalardır. Bu utançtan anayasamızı kurtarmadan Kürt meselesini de çözemeyeceğiz. Başka şeyleri de çözemeyiz. Bu meseleyi çözmek için Kürtçe anadil meselesini gerçekten çok iyi düşünüp, bu utanmazlıktan çıkarmamız lazım” şeklinde konuştu.
 
‘ANAYASALAR MERKEZİYETÇİDİR’
 
Ardından konuşan Osman Can, “Yeni anayasa ve toplumsal uzlaşma” başlığıyla sunum gerçekleştirdi. Can, “Anayasanın sahibi kimse o anayasa ona göre bir dil oluşturur, kabuller oluşturur, referanslar oluşturur. Anayasa zihinleri formatlamanın imkanıdır. Anayasayı kim yapıyorsa ona göre bakarak değerlendirebilirsiniz. Anayasa gerçekten sahibine göre kişneyen bir attır. Generaller yapıyorsa ona göre biçimlenir, inanç grubu yapıyorsa ona göre biçimlenir. Türkiye anayasalarına baktığınız zaman, bir grup tarafından yapıldığı için kaçınılmaz olarak merkeziyetçidir” diye kaydetti.
 
‘DEVLETÇİ ANAYSA’
 
Anayasanın “dışlayıcı, merkeziyetçi” bir anayasa olduğunu ve hiç kimsenin kendini ait hissetmediği şeyin sahiplenilemeyeceğini vurgulayan Can, “Kürt sorununun bununla ilgisini görmediğimiz zaman çok ileriye gitmeyiz. Anayasa bir ülkenin kendini tayin hakkıyla bağlantılıdır. Eğer anayasaya bireyin özgürlüğü sirayet etmiyorsa, daha üst kümelerin iradesi bu anayasaya sirayet ediyorsa, zaten özgürlük yok. İrade oluşumundan bahsediyoruz. Türkiye’de tarihsel fırsattan bahsediyoruz. Bunu yapmazsak 20 sene sonra tekrar ‘sorunu çözelim’ diyerek bir araya gelebilir miyiz bilmiyorum. Bir siyasi toplum içinde kangren haline gelmiş sorun varsa, bu sorunlardan biri anayasanın kodları, uygulanış biçimiyse, insanların bir arada yaşama isteği belli bir noktadan sonra kaybolur, yollar ayrılır” ifadelerini kullandı.
 
‘GÜVEN ARTTIRICI ÖNLEMLER ALINMALI’
 
“Sadece Kürt sorunu değil, büyük bir Türk sorunumuz var” diyen Can, “Anaysa meselesini halledebilirsek, toplumsal uzlaşı üzerine yeni bir hukuk oluşturabilirsek, bir kimlik oluşturabiliriz. Türkiye ortak bir kimlik üretebildi mi? Klasikleşmiş anayasal kimlik aslında çok ciddi bir şekilde değerini kaybetti, toplumsal inanç kayboldu. Toplumsal farklılıklar üzerine kamuoyu oluşturabilirsek, çözüm sürecini yürüten aktörler buna öncülük ederlerse, başka şeyler yapabilme imkanı olabilir. Türkiye çok ciddi radikalleşme var. Devlet kontrolünden çıkmış. İletişim kanalları gittikçe zayıflıyor. Tablonun iyi olmamasının farklı nedenleri var. Toplum kaygılı bir toplum. En ufak bir değişiklik getirildiği zaman yok olma korkusuna sarılabiliyorlar. Haksız, yersiz kaygı olabilir ama gerçek bu. Bu kaygı bu kadar güçlüyken, kaygıları ortadan kaldıracak adımların hızlı şekilde atılması gerekiyor. Bu kaygılar ortadan kaldırılmadan anayasada değişiklik olmaz. İletişim kurmaya başladığımız bir yerde birimizi anlamaya başlayabiliriz. Bunun için güven arttırıcı önlemler alınmalı. Kaygının olduğu toplumda rasyonel karar mümkün değildir. Toplumun kaygılarını belli ölçüde azaltmamız gerekiyor” diye konuştu. 
 
‘KONGRE TOPLANDI AMA…’
 
Vahap Coşkun, “Türkiye anayasasında vatandaşlık tanımı” başlıklı sunum gerçekleştirdi. PKK’nin bugün yaptığı kongre açıklamasına işaret eden Coşkun, “Muhtemelen silah bırakma, fesih kararını birkaç saat içerisinde açıklayacak. Bu yönde ilerleme var ama yasal düzlemde ciddi anlamda eksiklikler devam ediyor. Hem kültürel haklar hem yerel yönetimlerin yetkilerinin arttırılması konusunda eksikliklerimiz devam ediyor. Bundan sonraki süreç bu taleplerin gerçekleştirilmesine yönelik bir mücadeleyi gerekli kılacak” diye kaydetti.
 
VATANDAŞLIK TANIMI
 
Anayasanın devletin yapılanmasını anlattığını, temel hak ve özgürlükleri garanti altına aldığını ve kimlik tasavvurunu anlattığını anımsatan Coşkun, anayasadan bunların beklendiğini kaydetti. Geçmişten buna anayasalardaki vatandaşlık tanımlarını genişçe anlatan Coşkun, “Özü itibariyle bir ülkede yaşayan insanları kağıt üzerinde eşit özneler haline getirir. Bunun temel iki boyutu vardır; Birincisi kültüreldir. İkinci boyutu siyasi ve hukuki boyuttur. Vatandaş olmanın hak boyutunu tayin eder. Bu iki boyutu bir arada ele aldığımızda, vatandaşlık ulus devlet inşa etmenin en önemli mekanizmalarından biridir. Vatandaşlıkla birlikte yeni bir ulus tarif edersiniz, bir çerçeve çizersiniz, bu çerçevenin içine kimin gireceğini ve girmeyeceğini belirlersiniz. Türkiye’deki vatandaşlık hikayesi de bu minvalde yürüyor. Bir taraftan cumhuriyetçi ideallerle en geniş tabana oturtma çabası var, bir yandan bir etnik kimliğe yaslayarak daraltma çabası söz konusu. Cumhuriyeti bir bütün olarak ele aldığınızda; vatandaşlık dairesi içinde kalanlara ayrıcalıklar, dışında kalanlara ödetilen bedeller…” şeklinde konuştu.
 
‘KÜRTLER TÜRKLÜĞÜ KABUL ETMEDİ’
 
Türklüğü soya dayandıran bir etnik tanımın mevcut olduğunu söyleyen Coşkun, “Kemalist vatandaşlık anlayışı başarılı oldu mu? Kısmen oldu. Kürtler hariç büyük açıdan başarılı oldu. Kürtler dışındaki topluluklar buna uydu ama Kürtler buna itiraz etti. Diğer etnik gruplar kabul ederken, Kürtler niye kabul etmedi? Kürtlerin nüfusları fazladır. Kürdistan’da çoğunluğu oluşturuyorlar. Az asimile edilmiş bir toplum ve dahası Kurtuluş Savaşı’nın anısı hala taze. Bu itirazı onlar dile getiriyorlar. Kemalist vatandaşlık anlayışı 3 önemli kayba sebebiyet veriyor; Birincisi kurtuluş savaşında verilen sözlerin tutulması, özerkliğin kaybını, dilin kaybını ve Kürtlüğün kaybını belirtiyor. Hem dil, hem kürtlük, hem de özerklik kaybıyla karşı karşıya kalıp buna çeşitli reaksiyon gösteriyorlar. Reaksiyon gösterdikçe de aşırı merkeziyetçi bir yapıya, asimilasyona maruz kalıyorlar” ifadelerini kullandı.
 
‘TÜRKLÜĞE ATIF YAPAN VATANDAŞLIK TANIMI…’
 
Coşkun, konuşmasını şöyle tamamladı: “Türklüğün tarihi esas alınarak değerlendirme yapıldığında, Türklük anlayışının ortak kimlik anlayışı oluşturacağı kanaatinde değilim. Türklüğe atıf yapan vatandaşlık anlayışı ne sorunlarımızı çözebilir ne de toplumsal uzlaşımıza hizmet eder. O yüzden yeni bir anayasal anlayışa da ihtiyacımız var. Bugün AKP ve iktidara öfkeden kaynaklı kemalizme güzelleme yapılıyor. Fakat kemalizmle varılabilecek bir menzil yoktur. İşe asimilasyoncu politikaları reddederek başlamamız gerekiyor. İhtiyacımız çoğulcu, kapsayıcı bir vatandaşlık anlayışının gerçekleştirilmesidir.”
 
Panel, soru-cevap bölümünün ardından son buldu. 

Diğer başlıklar

17/05/2025
23:48 Arap Birliği Zirvesi’nden Gazze için ateşkes ve yeniden inşa çağrısı
23:10 Paris 4. Kürt Kültür Festivali başladı
22:29 Mereş’te 4 büyüklüğünde deprem
21:10 Licê’de bulunan kemikler ATK’ye gönderildi
20:15 ‘Toplumsal inşada kadınlara büyük sorumluluk düşüyor’
20:10 Dörtler anıldı: Hayalleri Öcalan’ın öncülüğünde hayat buluyor
19:20 Amedspor, olağanüstü kongreye gidiyor
19:17 ‘Türkiye’den soykırıma giden petrol akışı durdurulsun’
19:00 İstanbul ve Mersin’de Kaytan ve Altun anması
18:46 4 yaşındaki çocuğun yaşamını yitirdiği tesisin ruhsatı iptal edilmiş!
18:41 Trump, Putin ve Zelenski ile görüşecek
18:35 Gazze’de 65 bin çocuk ölüm riskiyle karşı karşıya
18:31 NADA sonuç bildirgesi açıklandı
17:58 78 kişinin ölümüne neden olan yangına dair iddianame hazırlandı
17:41 DBP Eş Genel Başkanı, Şanaz İbrahim Ehmed’i ziyaret etti
17:38 Silêmanî’de ‘inanç’ çalıştayı: Ortak yaşamı yaymalıyız
17:19 'Kalıcı barış demokratik anayasa ile mümkün'
17:09 Uyuşturucu ve fuhuşa karşı örgütlü mücadele çağrısı
17:01 Mithat Sancar: Öcalan’ın çağrısı iyi analiz edilmeli
16:38 Zekiye Ayhan'ın hayati riski devam ediyor
16:37 Amed'de Kaytan ve Altun anmasına çağrı
16:07 Kürt basını ve yayıncılığının eğitimdeki rolü tartışıldı
15:45 Barışın inşasında ilk adım konuşuldu: Hasta tutsaklar serbest bırakılsın
15:31 Belediye'den 'beyit' açıklaması
15:30 Hasta tutsaklar Avcı ve Balatacı için çağrı
15:17 Dêrsim’de Kaytan ve Altun binler tarafından anıldı: Mücadelelerini sürdüreceğiz
14:53 'Mesleğimiz diplomalı işsizliğin sembolü haline geldi'
14:19 NADA Kongresi: Kadın Devrimi Belgesi onaya sunuldu
14:10 Kayıp yakınları sordu: Sevdiklerimiz nerede?
13:53 255 demokratik kitle ve meslek örgütünden ortak metin: Hasta tutsaklar serbest bırakılsın
13:46 Binler Kaytan ve Altun’un anması için Seyit Rıza Meydanı’nda
13:07 Bakırhan: Toplumsal barış için yüzleşme sağlanmalı
Buldan: Kayıplar bulunmazsa barış yarım kalır
13:03 Kayıplar için hakikat komisyonu oluşturulması talebi
12:56 ‘Kürt Dili Sempozyumu’ başladı: İnsan diliyle insandır
12:55 Uçan Süpürge Film Festivali başlıyor
12:52 Dêrsim’de direniş sonuç aldı
12:02 Cumartesi Anneleri’nden hakikat ve yüzleşme çağrısı
11:55 Cemil Bayık: Yeni bir paradigma geliştiriyoruz
11:14 Zeynep Celaliyan'ın tedavi hakkı engelleniyor
11:02 Mexmur’da ambargoya karşı eylem sürüyor
10:17 Toplumsal seferberlik ruhuyla uyuşturucuya karşı mücadele edecekler
10:07 Dörtler'i koğuş arkadaşı anlattı: Verilen bedel ve emekler boşa gitmedi
09:41 TJA: Yeni sürecin öznesiyiz
09:17 İHD Dêrsim Eşbaşkanı: Abdullah Öcalan’ın sürece doğrudan katılım şartları sağlanmalı
09:16 Ceza verilen Viyan Tekçe: Seçilmişler olarak hakkımızı savunacağız
09:09 Haki Karer'den Kürt olduğunu öğrendi
09:09 6 kişiye 'Newroz' davası
09:08 AP Raportörü Amor: PKK’nin kararı umut verici, yaratılan fırsat heba edilmemeli
09:07 'Heval' dediği kardeşini anlattı: Süreci sahiplenerek değerlerini yaşatabiliriz
09:05 EHP Genel Başkanı: PKK’nin sosyalizm hedefi dikkate alınmalı
09:00 17 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
08:44 Şêx Seîd Meydanı’ndaki anmaya çağrı
16/05/2025
23:58 İsveçli gazeteci Joakim Medin tahliye edildi
22:45 BM: Gazze'de son 36 saatte 250 kişi hayatını kaybetti
21:17 Suriye’nin Dünya Bankası borcu ödendi
21:13 Erzincan Cezaevi’ndeki işkence ve kötü muameleye karşı suç duyurusu
20:51 ‘Özgür medyayı savunmak insanlık için hayatidir’
20:04 Köln’de Kaytan ve Altun anması 5’inci gününde
19:52 Til Temir’de patlama: Bir çocuk yaşamını yitirdi
19:19 Hasta tutsaklar için seslendiler: Keyfi uygulamalara son verilsin
18:01 Anadolu Üniversitesi'nde 'aile yılı' protestosu
17:53 Kaytan ve Altun için Amed’de yapılacak anmaya çağrı
17:29 İstanbul’da Kaytan ve Altun anması: Onlara layık olacağız
17:17 Tülay Hatimoğulları NADA kongresinde: Barış için tarihi bir sayfa açıldı
16:52 İmamoğlu hakkında tutukluluğa devam kararı
16:37 BES-AR: Mayıs ayı açlık sınırı 34 bin 888
16:33 Mizgin Deniz defnedildi
16:21 Licê’de insana ait olduğu düşünülen kemikler bulundu
16:13 ‘Bergiro’ davasına beraat
16:01 Şirnex'te 'nitelikli cinsel istismar' davasında 82 yıl ceza
16:00 Pınar Gültekin davasında savcılıktan itiraz
15:55 İstanbul’da Rusya-Ukrayna zirvesi
15:25 DEM Parti’nin kadın buluşmaları devam ediyor
15:14 KURDÎ-DER Gever yöneticisi tahliye oldu
15:13 Abdullah Öcalan’ın 42 yıl önceki fotoğrafı yayınlandı
14:21 Beykoz Belediyesi soruşturmasında iddianame hazırlandı
14:00 Polislerin öldürdüğü Özbahçeci dosyası Jandarma Kriminal'e gönderildi
13:40 Ne eğitimde ne de istihdamda olan gençlerin sayısında artış
13:16 Gazeteci Boltan hakkında soruşturma
13:14 Kayyım protestosu davası ertelendi
12:58 Dêrsim’de yarın yapılacak anmaya çağrı
12:55 Gurbeteli Ersöz'ün ‘Yüreğimi Dağlara Nakşettim’ kitabı Yunancaya çevrildi
12:44 Berkin Elvan’ı katleden polisin cezası onandı
12:44 NADA kongresi ikinci günde atölyelerle başladı
12:27 Boğaziçili öğrencilerden 1'i tahliye edildi
11:38 Kaytan ve Altun Wan’da anıldı: Hiçbir zaman boyun eğmediler
10:37 Aileler İmralı’ya gitmek için başvurdu
10:19 Colemêrg’te şap görüldü
10:00 Sabri Ok: Kendinize ve Önder Apo'ya güvenin
Besta Botan: Demokratik siyasete dayalı mücadele başlıyor
09:38 Sosyolog Küçükaydın: Yeni bir atılım başladı, değişim sancılı olacak
09:16 Dêrsim'deki anmaya çağrı: Herkes evlatlarına sahip çıkmalı
09:13 Rıza Altun’u anlattı: İyi bir örgütleyici ve öğretmendi
09:07 'Bu süreç Dörtler'in bizlere mirasıdır'
09:06 Kuraklık ekini vurdu: 300 bin dönüm tarla kurudu
09:05 ÖHD Amed Eşbaşkanı: Demokratik çözüm için hukuki adımlar atılmalı
09:04 Yumurtlama dönemiyle arıcıların yaylalara göçü başladı
09:03 Emniyetin 'imar değişikliği' başvurusuna ret
09:02 12 mahalle ve 72 köyde 5 bin aileye 'süreç' ziyareti
09:01 Yöre dernekleri: Sürecin içinde yer almalıyız
09:00 16 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
07:36 Hasta tutsağın annesi kazada hayatını kaybetti
07:33 Mêrdîn'de şüpheli kadın ölümü
15/05/2025
23:15 CPT: Türkiye, Federe Kürdistan Bölgesi’ni 23 defa bombaladı
23:04 Putin, kara kuvvetleri komutanını görevden aldı
22:58 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Artık dil üzerindeki baskılar tarihe karışmalı
21:34 15 baro: Pozitif barışı inşa etmeliyiz
20:53 Hüseyin Deniz Öykü Yarışması Ödülleri sahiplerini buldu
20:47 Mersin'de öğrencilerin yurttan uzaklaştırılması protesto edildi
19:18 Ege kentlerinde ormana girişler yasaklandı
19:14 NADA Kongresi’nin ilk günü sona erdi
18:53 Gazze'de katledilenlerin sayısı 53 bini geçti
18:44 Muğla'da krom ocağı için keşif yapıldı
18:35 Birçok kentte Kürt Dil Bayramı kutlaması: Kürtçe'ye statü tanınsın
18:24 Arjen Ari Şiir Yarışması’nın sonuçları açıklandı
18:12 30 yıllık tutsaklığın ardından çiçeklerle karşılandı
18:01 Erdoğan, Zelenski ile görüştü
17:59 Erdoğan’dan ‘süreç’ açıklaması: İyimseriz, umutluyuz
17:51 Sûr’daki petrol arama-çıkarma faaliyeti projesi için keşif yapıldı
17:33 Şedal ve Zeydan: Kayyım uygulaması derhal geri çekilsin
17:13 Petrol arama, çıkarma faaliyetlere karşı açılan dava görüldü
16:57 ‘Yeni yaşamı kurmak için mücadele etmeliyiz’
16:23 Konya’da 5.2 büyüklüğünde deprem
16:19 Kaytan ve Altun için Amed’te yapılacak anmaya çağrı
16:13 ‘Altun ve Kaytan’ın hayallerini zafere ulaştıracağız’
15:52 Gazeteci Furkan Karabay tutuklandı
15:43 32 yıl sonra tahliye olan Tekmenüray: Mücadeleye devam
15:23 Ambargoya karşı yürüyen Mexmurlular çadır eylemi başlattı
15:17 Yönetmen Ali Özgentürk yaşamını yitirdi
15:10 BES'liler sözleşme, grev, özlük hakları için alanlara çıktı
15:08 Kürt şairlerinin beyitleri kaldırım taşlarına işlendi
15:08 4 çocuğa cinsel saldırı suçundan yargılanan failin duruşması ertelendi
14:29 Demokratik siyaset zemininde yeni döneme kapı aralandı
14:11 Gazeteci Çoban davasında mütalaa hazırlanacak
13:44 İHD İstanbul Şubesi yönetimi belli oldu
13:36 Riha'da sağlıkçılara şiddet
13:35 'Diktatör Erdoğan' dövizi davasında 3 tahliye
13:24 Çıplak aramaya karşı çıkan hasta tutsak darp edildi
13:01 İşten çıkartılan kadınlar: Hakkımızı almadan dönmeyeceğiz
12:56 Bayındır ve Bakırhan, Kaytan ve Altun anmasında
12:56 Eşbaşkan Dündar'ın adli kontrol tedbirleri bire düşürüldü
12:19 'Kuyu tipi hapishanelere' karşı açlık grevi
12:17 'Kürtçe resmi ve eğitim dili olsun' çağrısı
12:06 NADA kongresi: Demokratik toplum haritamızı şekillendirelim
11:59 Diyarbakır İl Sağlık Müdürü görevden alındı
11:51 Kaytan ve Altun anması: Büyük bir gelenek inşa ettiler
11:28 Başakşehir’de İETT otobüsü yandı
11:23 Hatıra defterinden notlar: Sizler Kürtlerin onurusunuz
10:57 NADA’nın 1’inci kongresi başladı
10:53 10 gençten 6’sı istihdama katılamıyor
10:45 DEM Parti süreci 'inşa edici ve kurucu' perspektifle ele alacak