İZMİR - "Eşit işe eşit ücret" talebiyle greve çıkan İzmir Büyükşehir Belediye işçileri, emeklerinin karşılığını almak istediklerini belirterek, taleplerin kabul edilmesi için direnişlerini sürdürecek.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ait İZENERJİ, İZELMAN ve Ege Şehir şirketlerinde örgütlü DİSK Genel-İŞ sendikası ile belediye adına toplu iş sözleşmesini yürüten SODEMSEN arasında 19 Aralık 2024'de başlayan TİS görüşmelerinin tıkanması üzerinde 23 bin işçi 28 Mayıs'ta greve çıktı. Temizlik, ulaşım, park-bahçe, fen işleri, mezbaha, kreş, aşevi ve otopark gibi birçok hizmeti sürdüren işçilerin grevi bir haftayı geride bıraktı. Belediyenin yüzde 29,16'lık zam oranını kabul etmeyen işçiler eşit işe eşit ücret talebinde bulunuyor. Belediyenin teklif ettiği zam oranıyla en düşük işçi ücreti 44 bin 455 TL olurken, belediyeye ait İZDOĞA şirketinde örgütlü Belediye-İş daha önce yaptığı TİS'te en düşük işçi maaşı ise 59 bin 270 TL. Greve çıkan işçiler günlük brüt 1161 lira alırken diğer şirkette ise bu rakam 1740 TL. İşçilerin eşit işe eşit ücret talebi Türkiye'deki yoksulluk oranını dahi geçmezken, belediye tarafından kamuoyunda işçilerin 80 bin TL'yi aşan maaşlar talep ettikleri dillendiriliyor.
'ARADAKİ MAKASIN KAPANMASINI İSTİYORUZ'
Genel-İş İzmir 3 No'lu Şube Başkanı Serap Yılmaz, TİS masasına oturdukları günden beri diğer şirketteki çalışanlarla aynı ücreti talep ettiklerini söyledi. Belediyenin kamuoyunda dillendirdiği yüksek maaşları talep etmediklerini söyleyen Serap Yılmaz, "Bizim belediye kasasına yanlış yapma gibi lüksümüz yok. Burası bizim ekmek teknemiz. Biz burada uzun yıllar çalışacağız, çocuklarımızı büyütmek ve evimize ekmek götürmek için mücadele edeceğiz. Biz brüt maaş almıyoruz, net maaş alıyoruz. Bugün bir yevmiye günlük brüt olarak 1161 TL, diğer şirkette 1740 TL. Biz aradaki makasın kapanmasını istiyoruz. Belediye başkanı ve bürokratların yaptığı konuşmalardaki rakamlar gibi bir talebimiz yok. 50 kalemi bir kenara bırakın diyorlar. Bizim yılda bir sefer öğrenim yardımımız var. Bunu herkes alıyormuş gibi yayınlıyorlar. 2002 yılından beri var olan pasolarımız var. Bu paso parasını ücretin içine koyuyorlar. Bunlara benzer herkesin almadığı maddeleri ücretin içine koyup bize diyorlar ki 'biz size 65 bin TL veriyoruz ve masadan sendika kalkıyor' Biz kalkmıyoruz. Geçen Pazartesi günü 6 buçuk saat dışarda bekledik. Belediye başkanı bizi masaya çağırsın anlaşalım. Sorun sosyal medyadan mesaj yollamakla çözülmez. TİS masada yapılır. Bizim her ayın 10'unda yatan 2900 liralık gıda kartımız var ama diyor ki 'onu vermeyeceğim, ücretinize yansıtacağım.' Bunun gibi yıllar önce arkadaşlarımızın mücadele ederek, kazandığı hakları kaldırıp 'ben bu şekilde veriyorum, ister kabul edin ister kabul etmeyin' diyorlar" dedi.
HAKKIMIZI İSTİYORUZ
Yaklaşık 16 yıldır belediyede otobüs şoförlüğü yapan Osman Vurkan, çalışma saatlerinin uzunluğundan bahsederek "Çocuklarımız bize hasret büyüyor. Maaşlarımız Ocak ayından beri parça parça yatıyor. Belediyenin içindeki durumu anlayışla karşılıyoruz. Fakat başkanımız bizi yanlış anlıyor. Bizim ondan istediğimiz yüksek maaş değil. Biz de biliyoruz ekonominin kötü olduğunu. Bizim başkana dediğimiz bu zor günleri birlikte atlatalım. Fakat aynı iş yerinde aynı iş kolunda vatandaşa aynı hizmeti yapmamıza rağmen onlar 5 TL alırken biz neden 3 TL alalım. Tek derdimiz bu. Medyada yanlış rakamlar dönüyor. Maaş bordrolarımızı gösterebiliriz. İnsanları yanlış yönlendirmesinler. Biz İzmir'in çocuğuyuz. Neden bizi İzmir'e düşman gösterip insanlarla karşı karşıya getiriyorlar. Tek dileğimiz huzur içinde yaşamak insanımıza hizmet etmek" diye belirtti.
Bir diğer belediye işçisi Serkan Dağ ise, "Talebimiz eşit işe eşit ücret. Ben ESHOT şoförüyüm. Başka şirkette çalışan arkadaşlarımız 10 TL alırken biz 5 TL almak istemiyoruz. Belediyeye zarar vermek gibi bir niyetimiz yok. Başkanın bu taleplerimizi duyacağını biliyoruz. Sürecin böyle devam etmesini biz de istemiyoruz. 80 bin lira maaş aldığımız söyleniyor. Maaş bordrolarımızı çıkarıp gösterelim. Halkın gözünde simsar gibi gösteriliyoruz. Bizim aldığımız maaşlar ortada. Ben bir şoför olarak yaralanma ve kaza yapma riskim var. Biz şoförlerin aldığı maaş 45 bin TL. Bir algı operasyonu var" diye konuştu.
'GREV KIRICILIĞI YAPIYORLAR'
Belediye işçisi ve sendika temsilcisi Mert Gençer de diğer şirketlerdeki günlük ücretler ile kendisinin çalıştığı şirketteki günlük ücret arasında büyük fark olduğunu söyledi. Gençer, "6 aydır toplu sözleşmede anlaşamadığımız için grev hakkımızı kullanıyoruz. Fakat bu hakkımızı kullanırken de bazı bürokratlar tarafından halkın önüne itildik. İstemediğimiz miktarlar konuşuluyor. İşçinin insanca yaşayacak ücret talebi var. Yüzdelik olarak enflasyon oranını istiyoruz, maaşımıza bu oranda zam yapılsın. Taleplerimiz belediye başkanının net 65 bin dediği rakamları bulmuyor. Bizim maaşımız şu anda 37-38 bin TL civarında. Bizim talep ettiğimiz net maaş 65 bin TL bulmuyor. Zaten bunun içinde yol, yemek, yıllık yakacak gibi ücretler var. Elimizdeki haklarımızı almak istiyorlar. Birçok insan burada sosyal demokrat denilen partinin üyesi. Şu an işçilerle halkı karşı karşıya getiren başkan var. Biz insanca yaşamak istiyoruz. Çocuklarımızla nasıl güzel bir tatil yapabiliriz, evimize nasıl ekmek götürebiliriz bunun derdindeyiz. Yaptığımız grev yasal. Ama şu anda onlar yasal olmayacak eylemlerde bulunuyorlar, grev kırıcılığı yapıyorlar. İlçe ve gençlik örgütleri ile birlikte hareket ediyorlar, yapmasınlar" diye aktardı.
MA / Uğurcan Boztaş