WAN - Süreçten beklentilerine dair konuşan yurttaşlar, yeni yargı paketini eleştirerek, tutsakların tahliye edilmemesinin devlete olan güvensizliği arttırdığına işaret etti.
Wan'da yaşayan yurttaşların Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ile PKK'nin 12. Kongresi'ne aldığı silahsızlanma kararına desteği tam. Konuya dair görüş belirten yurttaşlar, çağrının ve kongre kararlarının karşılık bulması için somut adımlar atılması gerektiğine işaret etti.
'AYRIMCILIK ORTADAN KALKSIN'
Yeni sürece destek verdiklerini belirten Mehmet Araf Yardımcı, demokratik bir çözüm istediklerini ifade etti. Yardımcı, "Demokratik bir çözüm ve barış olacaksa hepimiz arkasındayız. Bu sürecin devam etmesine destek çıkacağız" dedi.
10. Yargı Paketi'ni eleştiren Yardımcı, "Yeni paketin barış sürecine katkısı olmadı. Bu paketten asıl siyasi tutsakların yararlanması gerekirdi. PKK silah bıraktı, bu bütün Türkiye için mühim bir karardı. Bütün halkların içinde kendisini bulduğu demokratik bir anayasa istiyoruz" diye konuştu.
Sürecin ilerleyebilmesi için güven verici adımların atılması gerektiğini söyleyen Muhammed Tekbaş, ilk adım olarak siyasi ve hasta tutsakların bırakılması gerektiğini kaydetti. Tekbaş, bölgeler arası ayrımın ortadan kalkması gerektiğine işaret ederek, "Tüm iş imkanları şuan batıda. Bizim kentlerimize yatırım yapılmıyor, iş olanağı sağlanmıyor. Barış olursa bu durum da ortadan kalkar. Barış olsun herkes huzurlu ve mutlu olsun" diye kaydetti.
‘DEVLET ADIM ATMALI'
"Barış ve huzur istiyoruz" diyen Hayrettin Atrak, "Huzursuzuz ve bu huzursuz durumdan bıktık. Süreçten yanayız ve barış olsun istiyoruz. Bunun için de devletin adım atması gerekiyor” dedi.
Türkan Eraslan, "‘Devletin adım atmasını bekliyoruz. Savaştan yana değiliz, barıştan yanayız. Her iki tarafın da eşit yaşamasını istiyoruz. Siyasi tutsakların hala içeride olması sürece karşı güvensizlik doğuruyor. Diğer adli tutuklular bırakıldı ama siyasetçiler halen içerde. Bir adım görmeden karamsarlığımız sürecek" şeklinde konuştu.
'TUTSAKLAR BIRAKILMALI'
Sürecin Türkiye’nin demokratikleşmesi noktasında önemli olduğu vurgulayan Özlem Özyer, 10. Yargı Paketi'ni eleştirdi. Özlem Özyer, "Dayıma 30 yıl, teyzemin oğluna ise müebbet hapis cezası verildi. Adli suçları işleyen kişilere 3-4 yıl ceza verilirken, bizlere sadece Kürt olduğumuz için ve siyaset yaptığımız için ağır cezalar veriliyor. 'Kürt, Türk ayrımı yok' diyorlar, ama en çok siyasi tutsakları içeride tutuyorlar. Yeni yargı paketi adil değil. Barış sürecinin adımlarından biri tutsakların çıkarılması olmalıdır" ifadelerini kullandı.
Barış taleplerinin olduğunu dile getiren Salih Demir, "Barış olacaksa bütün siyasi tutsakların bırakılması gerekiyor. Yeni yargı paketinden siyasi tutsakların yararlanması gerekirdi ama yapmadılar. Bu konuda devletin adım atmasını istiyoruz" çağrısı yaptı.
Nejdat Sancak ise, şunları söyledi: "Artık kan dökülmemeli. Madem kardeşlik diyorlar o zaman bu süreçte birbirimizi aldatmayalım. Bu işte her iki tarafın da fedakarca davranması gerekiyor. Kürt halkı bu konuda üzerine düşeni yapıyor."