ANKARA - Ağır hasta tutsak Emin Gurban'ın farklı bir koğuşa sevk edilme talebi "cezaevinde temsilcilik" yaptığı iddiasıyla reddedildi.
Konya Ereğli Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde tutulan ağır hasta tutsak Emin Gurban’ın sağlık durumu her geçen gün kötüye gidiyor. Avukatlardan edinilen bilgilere göre; Gurban, boyun damarlarındaki tıkanıklık nedeniyle 2 ay önce anjiyo geçirdi ve boynuna stent takıldı. Gurban’ın cezaevi yönetimi tarafından ilaçlarını kamera karşısında içmeye zorlandığı ve bu uygulamanın her gün tekrarlandığı belirtildi. Gurban’ın bu uygulama nedeniyle ilaçlarını almayı reddettiği ifade edildi.
Ayrıca Gurban'ın ağır sağlık sorunlarına rağmen tek kişilik hücrede tutulduğu ve 3 kişilik odaya geçme talebinin "ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü" olması gerekçesiyle reddedildiği kaydedildi. Gurban'ın son yaptığı başvurunun ise, daha önce tutulduğu Ereğli Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde "cezaevi temsilcisi" olduğu iddiasıyla reddedildiği belirtildi.
EMİN GURBAN KİMDİR?
Gurban, 1996 yılında Mersin'in Tarsus ilçesinde gözaltına alındı ve "devletin birlik ve bütünlüğünü bozmak" iddiasıyla 13 Haziran 2001 tarihinde idama mahkum edildi. Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi, kararı bozdu. Kararın bozulduğu tarihlerde idam cezası kaldırıldı ve sonrasında yapılan yargılamada Gurban'a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. 29 yıldır cezaevinde tutulan Gurban’ın mide kanseri riski, kalpte damar tıkanıklığı, boyun damarlarında tıkanıklık, safra kesesi hastalığı, presbiyopi (gözdeki merceğin uyum özelliğini ve odaklama yeteneğinin gerilemesi) ve yüksek tansiyon gibi pek çok hastalığı bulunmakta. Gurban, bu süreçte sırasıyla Tarsus, Metris, Sakarya, Bursa, Gebze, Kocaeli ve son olarak Ereğli cezaevine sevk edildi.
AİHM’DEN İHLAL KARARI
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2015 yılında "Gurban-Türkiye" kararında, Gurban’ın şartlı tahliye hakkı olmaksızın ömür boyu hapis cezasına mahkum edilmesini Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "işkence ve kötü muamele yasağı"nın ihlali olarak değerlendirdi. AİHM, Gurban’ın "umut hakkının" ihlal edildiğine karar verdi. AİHM, Türkiye'den bu hakkı güvence altına alacak yasal düzenlemeleri hayata geçirmesini talep etti. Ancak söz konusu duruma dair henüz herhangi bir adım atılmadı.