Kayyım yönetimindeki Wan Büyükşehir Belediyesi tarafından işten çıkarılan 223 işçinin direnişi devam ederken, Wan Emek ve Demokrasi Platformu ile Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel-İş öncülüğünde Sanat Sokağında açıklama gerçekleştirildi. "Kayyım zulmüne karşı işimize emeğimize sahip çıkıyoruz, işçiler dönecek kayyım gidecek” pankartının açıldığı açıklamaya; Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Wan İl Eşbaşkanı Veysi Dilekçi ve Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, kayyım atanan Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan ve ilçe belediye eşbaşkanlarının yanı sıra kentteki sivil toplum örgütleri ile çok sayıda yurttaş katıldı. 

 

Açıklamayı platform adına Eğitim Sen Wan Şube Eşbaşkanı Funda Demir Bozkurt okudu. Funda Demir Bozkurt, "Kamuoyunun da yakından takip ettiği üzere, belediyede çalışan 223 emekçi, hiçbir hukuki gerekçe olmaksızın, siyasi saiklerle geçen hafta bir günde işlerinden çıkarılmıştır. Yerlerine ise iktidar çevrelerinin belirlediği, halkın iradesiyle hiçbir bağı olmayan 143 yandaş kişi alelacele işe alınmıştır. Bu gelişme, Wan halkının alın terine, onuruna ve demokratik tercihlerine yönelmiş organize bir saldırıdır. Bu bir işten çıkarma değil, halkın emeğine dönük açık bir gasp ve siyasal torpil düzenidir. Bu kararları alan kayyım yönetimi, halkın oyuyla değil, yukarıdan gelen talimatlarla atanmış, kentin sorunlarına dair hiçbir sorumluluk duymayan atanmış bir yapıdır. Kayyım rejimi, bir yönetim biçimi değil; halk iradesine karşı kurulmuş bir vesayet rejimidir. Şimdi bu vesayet, emeği hedef alarak kendini yeniden üretmektedir. İşten atılan 223 Belediye emekçisi, İŞKUR üzerinden alınmış, yasal süreçlerden geçmiş, adli sicillerinde sorun olmayan, soruşturmaları tamamlanmış, Valiliğe bildirimleri yapılmış kişilerden oluşmaktadır. Aralarında engelli yurttaşlar, kronik hastalığı olanlar, tek maaşla ailesini geçindiren onlarca emekçi bulunmaktadır. Bu insanlar, sadece belediye kadrolarından değil; aynı zamanda yaşamlarını sürdürme olanaklarından da koparılmıştır" dedi.

 

'LİYAKATLA DEĞİL AKP'YE SADAKAT İLE SEÇİLMİŞ'

 

Kayyım ve ithal ettiği genel sekreterin işçilerin ve ailelerinin, çocuklarının ekmeğine, emeğine göz diktiğini ifade eden Funda Demir Bozkurt, "Wan halkı şunu bilmelidir İşten çıkarılanların yerine, çoğunluğu AKP’ye yakın isimlerden oluşan, liyakatla değil AKP’ye sadakatle seçilmiş 143 kişi alel acele işe alınmıştır. Bu durum, sadece emekçilerin değil, Wan halkının vergileriyle oluşan kamu kaynaklarının da açıkça istismar edilmesi anlamına gelmektedir. AKP vekilleri ve il teşkilatı bu alımlardan haberlerinin olmadığını kamuoyuna açıklayabilir mi? Nasıl işten atılmamızın altında AKP ve Kayyum ortaklığı varsa bu yandaş istihdamında da ortak bir imza atılmıştır. Bir yanda emeğiyle, alın teriyle geçinmeye çalışan insanlar, öte yanda torpille, referansla, halkın sırtından maaş almaya gelen kişiler vardır. Bu bir adaletsizliktir, bu bir eşitsizliktir, bu bir ahlak krizidir! Van halkının 31 Mart 2024 seçimlerinde verdiği mesaj açıktır: Wan halkı çok net bir şekilde “Kayyum rejimine hayır, halkın iradesine evet!” demiştir. Ancak bu mesaj AKP iktidarı tarafından bir kez daha görmezden gelinmiş, halkın seçtikleri değil, atanmışlar marifetiyle emek gaspı ve kadro yağması gerçekleştirilmiştir" diye konuştu.

 

'SORUMLUSU KAYYIMDIR'

 

Daha sonra KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, şunları söyledi "Wan Halkı, belediye eşbaşkanlarını seçti fakat yargıyı sopa olarak kullananlar, sandıkta alamadıklarını yargı sopası ile alarak bu ilin valisini bu ile kayyım olarak atadılar. 7’si engelli, 14 kadın olmak üzere toplamda 223 arkadaşımızın hiçbir gerekçe olmadan görevleri sonlandırılmıştır. Bunun sorumlusu bu kayyımdır. Burada kayyıma sesleniyorum; hukuksuz bir şekilde seçim rüşveti verdiklerini alabirsiniz. Ama o koltukları boşalttığınızda rüşvet olarak dağıttığınız halkın malı alınıp yerine mutlaka konulacaktır’’ diye belirtti.

 

Ardından işçilerin taleplerini şöyle sırılandı: 

 

"* 223 emekçinin işten çıkarılması kararı geri çekilmeli, tüm emekçiler görevlerine iade edilmelidir.

 

* 223 işçinin işe dönmesi için her yerde her zaman hakkımızı arayacağız.

 

* Mahkeme kararlarıyla daha önce iade edilmiş emekçilerin tekrar işten atılması açıkça suçtur. Sorumluları yargı önünde hesap vermelidir.

 

* Van halkının sırtından maaş alan, halkın iradesini yok sayan, siyasal torpille göreve gelen hiçbir kadro meşru değildir. Genel Sekreter başta olmak üzere Van halkına kambur olan ve emeğe saldıran yandaşlar hesap vermelidir."

 

Açıklamanın ardından kitle, "Hırsız kayyım Wan’dan defol",  "Direne direne kazanacağız" sloganları ile DİSK-GENEL İŞ şube binasına kadar yürüdü.