ŞIRNEX - Öğrencisi olduğu gazeteci Seyit Evran’ı anlatan Ekrem Berekat, O’nun Özgür Basın okulunda bir sütun olduğunu belirterek “Şuan fizikken aramızda değil ama bize öğrettikleri ile bizimle yaşıyor” dedi.
Özgür Basın emekçilerinden Seyit Evran, 22 Eylül 2023 tarihinde Kuzey ve Doğu Suriye'de tedavi gördüğü hastanede 54 yaşında hayatını kaybetti. Amed'in Hênê (Hani) ilçesinde 1969 yılında dünyaya gelen Evran, gazetecilik faaliyetleri kapsamında Kurdistan'ın dört bir yanında 30 yılı aşkın süre çalışma yürüttü, Özgür Basın geleneğinin büyütücüsü oldu. Evran, Henüz 11 yaşındayken, 12 Eylül askeri darbesine şahit olan ve darbe döneminde yaşanan insanlık dışı uygulamalara tanıklık etti.
Özgür Basın geleneğini Kurdistan başta olmak üzere, Rusya ve Ermenistan’da 30 yıl boyunca temas ettiği gazetecilere devretti. Çukurova Üniversitesi'nde Türkiye’de ilk kadın Genel Yayın Yönetmenliği yapan Gurbetelli Ersöz ile tanışan Evran, Kurdistan’da çatışmaların yoğunlaştığı, köy yakmalar ve boşaltmaların yaşandığı, faili meçhul cinayetlerin yoğun olduğu bir dönemde ise mesleğe başladı. 1994 yılında Özgür Ülke gazetesinde "gerçeklerden taviz vermemek" için bedel ödemeyi göze aldı, tüm ezilen halkların sesi olmaya başladı.
Evran'ın Özgür Ülke'de Yazı İşleri Sorumlusu olduğu 3 Aralık 1994 gecesi, gazetenin İstanbul’daki merkezi ile Ankara ve Amed’deki ofisleri bombalandı. Ersin Yıldız'ın yaşamını yitirdiği ve 23 gazete çalışanının yaralandığı patlamada, Evran şans eseri yara almadan kurtuldu. Haber takip ederken birçok kez ölümle burun buruna gelen Evran, 2015 yılında Kuzey ve Doğu Suriye’de açılan Basın Akademisi’nin kurucuları arasında yer aldı. Akademide Özgür Basın geleneği üzerine dersler veren Evran, birçok genç meslektaşına yol gösterdi.
2017 yılında Federe Kürdistan Bölgesi'ne geçen Evran, burada da birçok önemli habere imza attı. 4 yıl sonra yeniden Kuzey ve Doğu Suriye’ye geçti. Bu sırada kalp rahatsızlığıyla mücadele etti. 2 defa kalp ameliyatı oldu. Ancak tüm zorluklara rağmen son nefesine kadar hakikat mücadelesinden vazgeçmedi. Evran, "her geldiğinde hüzünlenirim" dediği Eylül ayının 22’sinde yaşama veda etti. Arından bıraktığı mesajda ise "Yaşamın her anına anlam yüklemek büyük mücadeleleri gerektiriyor. Ben de bu anlam için büyük mücadeleler verdim” diyerek hakikat yolundan verdiği mücadeleye ışık tuttu.
Evran’ın Kuzey ve Doğu Suriye’de açtığı ilk Basın Akademisi’nin 6 öğrencisinden biri olan Ekrem Berekat, Evran ile tanıklıklarını, Evran’ın Kuzey ve Doğu Suriye’de Özgür Basın’ın gelişmesine dönük etkilerini anlattı.
‘KELİMELER ONU ANLATMAYA YETMİYOR’
Berekat, “Seyit arkadaşı normal biri gibi anlatmak eksik kalır. Kelimeler onu anlatmaya yetmiyor. Özgür Basın için kurulan okulun en sağlam sütunlarında oldu. Sadece bir gazeteci değildi. Yaşamında hep örnekti. Nerede olsa orada yaşam nüveleri belirlenirdi. Nerede olsa orada sevgi, saygı, parti ahlakı eksik olmazdı” dedi.
‘HER YERDE BİR PARÇASINI BIRAKTI’
Seyit Evran ile 2012 yılında tanıştığını belirten Ekrem Berekat, “2012 yılının sonunda ilk gazetecilik eğitimimi Seyit arkadaştan aldım. Devrimin ilk yılları, özgür basın adına Rojava’da bir şey yoktu. BAAS rejimi zaten Özgür Basın oluşmaması için elinden geleni yapmıştı. Seyit arkadaş bize eğitim vermek için ilk gelen arkadaştı. Eğitimde kurduğu bir cümle beni çok etkiledi, bize ‘Bundan sonra kendi tarihimizi yazacağız, bunu yazmak sizlerin görevi’ dedi. Bende ‘neden biz?’ diye sordum. Bize bugüne kadar özgür olmadığımız için tarihimizi işgalcilerin yazdığını anlattı. Sonrasında birçok çalışmada beraber yer aldık. Seyit arkadaş sahip oldukları bilgileri kendisinden saklamaz yanında bulunan herkese adeta bir derenin akması gibi akıtır ve onunla paylaşırdı. Her sorduğumuz sorulara bir cevap verir, bilmediği ya da vakıf olmadığı bir konu hiç olmadı. Sürekli güler, moralli olurdu. Yerinde oturmazdı. Bir yorulmadın mı diye sorunca ‘Ben özgürlük hareketine borçluyum duramam’ derdi. Kendini Kürt halkına hep borçlu görürdü. Nereye gitse kendisinden bir parça bırakırdı. Şuan fizikken aramızda değil ama bize öğrettikleri ile bizimle yaşıyor. Özgür Basın’ın hafızasıydı. Eline kamerayı aldığı zaman en mutlusu oydu. Bilgisayarda haber yazarken sanki bilgisayar ile bir savaş içindeydi. Hep yazıyordu” ifadelerini kullandı.
‘İYİ BİR HİKAYE ANLATICISIYDI’
Seyit Evran’ın kendisi ve gazeteci arkadaşları üzerinden büyük bir etki bıraktığına vurgu yapan Ekrem Berekat, “Bize hem devrimci hem de gazeteci olmayı öğretti. Sadece bana etki etmedi herkese etkisi oldu. Heval Seyit’ten bir şey almayan kimse yok. Rojava’daki her dergi, gazete, radyo, televizyon basın kuruluşu adına ne varsa hepsinden emeği var. İlk kez 2012’de Seyit arkadaşın yoğun ısrarları sonucu bir televizyon bağlantısı yaptım. İyi bir hikaye anlatıcısıydı. Bize Mazlum Doğan’dan bahsederken sanki onunla yaşamış gibi bir etki yaratırdı. Onunla yaşamamasına rağmen onun hakkında o kadar bilgiye sahipti ki sanki onun yanındaymış gibi anlatırdı. Hikayeleri dinleyeni içine çekerdi. Seyit arkadaş bizim için büyük bir şanstı. Şehadetti de aynı şekilde büyük bir kayıp oldu. Fiziki olarak şuan aramızda olsa son iki yılda Özgür Basın çok farklı bir mertebede olabilirdi” diye konuştu.
YÜKÜNÜ BİZE DEVRETTİ
Seyit Evran’ın sık sık Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı canlı görme arzusunu kendileriyle paylaştığını dile getiren Berekat, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hep Önderliği canlı görmek isterdi. Önderlikten bahsedince gözlerinden ışıltı belirlenirdi. Önderliğin son çıkan görüntüsünü görseydi hepimizden daha çok mutlu olur ve defalarca izlerdi. Önderlik ile çok derin bir bağı vardı. Her zaman ‘Özgürlük hareketi kazanacak’ derdi. Şimdi bu yükü bize devretti. Seyit arkadaşın bıraktığı noktadan çalışmaları sürdüreceğiz.”
MA / Emrullah Acar