İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi" 1 Temmuz’da yürürlükten kalkıyor. Kararın açıklandığı günden bu yana alanları terk etmeyerek sözleşmeyi savunan kadınlar, 1 Temmuz’dan sonra da eylem ve etkinliklerine devam edeceklerini söyledi. Sözleşmeyi savunan eylemlere katılım çağrısı yapan Mersin’de bulunan kadın örgütleri, kazanımlarından vazgeçmeyeceklerini söyledi. 

 

KOMİSYON ETKİLİ OLMAYACAK

 

Meclis Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Belirlenmesi Araştırma Komisyonu'na katılan Mimoza Kadın Derneği Başkanı Çiğdem Göksu, komisyonun kadına yönelik şiddeti önlemede etkili olmayacağını belirtti. İstanbul Sözleşmesi’ni dayanak alan 6284 sayılı yasanın uzun zamandır ağır aksak işlediğini vurgulayan Göksu, “Toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılıktan böylesine detaylı bahseden, erkek şiddetini detaylı bir şekilde işleyen ve devlete ödev yükleyen başka bir düzenleme yok. İstanbul Sözleşmesi kadınlar için hayati öneme sahiptir. Haklarımız ve hayatlarımız için sözleşmeden vazgeçmiyoruz, mücadele etmeye devam edeceğiz” diye belirtti.

 

1 TEMMUZ DÖNÜM NOKTASI 

 

Mersin Kadın Savunma Ağı üyesi Elmas Kara, “1 Temmuz dönüm noktası” diyerek toplumun tüm kesimlerini İstanbul Sözleşmesi’ni sahiplenmeye çağırdı. Kadına yönelik şiddettin, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden bağımsız çözülemeyeceğine dikkati çeken Kara, toplumsal cinsiyet rolleri yıkılmadan şiddetsiz bir ülke kurulmayacağının altını çizdi. 

 

'SAHİP ÇIKACAĞIZ' 

 

Mor Dayanışma'dan Ayşegül Temur ise pandemide erkek şiddetinin artarak devam ettiğine dikkat çekti. Şiddetin erkek ve devlet eliyle yapıldığını vurgulayan Temur, istismar yasasıyla istismar uygulayan erkeklerin dışarı çıkarıldığını, kadınların ise bu aftan sonra şikayet için gittikleri karakollardan geri gönderildiğini vurguladı. “Tek adam” rejiminin İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesine dönük aldığı karara karşı her gün sokaklarda olduklarını ifade eden Temur, “Alınan bu kararla haklarımız direk elimizden alındı. Biz kadınlar haklarımız için mücadele etmek için sokaklarda olmaya devam ediyoruz. Özellikle son dönemde şiddetin boyutu arttı.  Mafya devlet üçgeni ile beraber kadınların haklarının tahakküm altına alınmaya çalışılıyor. Bir kez daha söylüyoruz. 1 Temmuz biz kadınlar için çok büyük bir gün olacak. Biz kadınlar o gün de sokakta olmaya, öldürülen tüm kadınlar için Deniz Poyraz için hak aramaya ve sözleşmeye sahip çıkmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

 

MA / Esra Solin Dal