TJA’nın kadın katliamlarına dair gerçekleştirdiği basın açıklamasında DEM Parti Milletvekili Sümeyye Boz, “Geleceğimizi inşa etmek ve kendi güvenliğimizi sağlamak için bir araya gelmek zorundayız” dedi.
Sadece son bir haftada en az 8 kadının katledildiğini belirten EŞİK gönüllüsü kadınlar, iktidara da muhalefete de seslenerek, boş sözleri bırakarak somut politikaları hayata geçirme çağrısında bulundu.
Alanlara çıkan kadınlar, cinsiyetçi ideolojiye karşı mücadelelerinin devam ettiğini belirterek, “Bu sadece bireysel bir cinayet değil, aynı zamanda politik bir suçtur” dedi.
Hilal Kar’ı katleden Mehmet Demirhan, hakimlikteki ifadesinde “pişman” olmadığını buna rağmen de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmayı talep etti.
INNEWS’in Eylül ayı şiddet çetelesine göre, 30 kadın ve 1 çocuk katledildi, 15 kadın ve 4 çocuk şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.
Gurbetelli Ersöz’ü anlatan çalışma arkadaşlarından Ferda Çetin, "Ersöz, Kürt basınının Zühre Yıldızı'dır. Kürt basını için bir kimliktir, yeniden doğma iddiasıyla ilgilidir” dedi.
Amed’te 13 Ekim'de düzenlenecek “özgürlük” miting için çalışmalarını sürdüren kadın siyasetçiler, "Tecride ve komploya karşı Amed’e akın edelim” çağrısı yaptı.
Jin Dergi’nin 84’üncü sayısı “Özgürlük Mücadelesinde Kadınlar ve Kalemleri” dosya konusuyla yayınlandı.
KBG’nin çağrısıyla Taksim Tünel’de bir araya gelen yüzlerce kadın, Şişhane Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirdi. Kadınlar gerçek adalet için mücadele etmeye devam edeceklerini yineledi.
Birçok kentte alanlara çıkan kadınlar, “Katleden, koruyandan ve aklayandan hesap soracağız. Her birimiz için özgür bir yaşam kurana dek mücadelemizi büyüteceğiz” dedi.
Sûr ilçesinde Uzman Çavuş Muhammed Recai Işık, evli olduğu Bedriye Işık'ı katletti.
MKG'nin Eylül ayı raporunda, 2 kadın gazetecinin gözaltına alındığını belirtildi.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ve beraberindeki heyet, Suriye’nin başkenti Şam’a gitti.
İstanbul’da Semih Çelik'in katlettiği 2 kadının cenazeleri ATK’den alındı.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük komplonun direnişle boşa çıkarıldığına dikkati çeken Barış Anneleri, onurlu bir barış için “özgürlük” talebinde ısrarcı olduklarını vurguladı.