Baş: Saray kaybedecek halk kazanacak

img
ANKARA - İktidarın politikalarını eleştiren TİP Genel Başkanı Erkan Baş, “Biz halkın asla teslim olmayacağını bu iktidarınıza mutlaka son vereceğini her zaman suratınıza haykırmaya devam edenleriz. Ve sonunda halk kazanacak, Saray kaybedecek” dedi.
 
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
 
Bir yılını dolduran pandemi gündemine dair konuşan Baş, Türkiye’de görüldüğü ilk günden bu yana AKP hükümetinin salgına karşı yürüttüğü politikaların yurttaşlar için hiçbir anlam ifade etmediğini belirtti. Baş, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya “İstifa etmeyi düşünüyor musunuz?” diye sordu.
 
SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN TALEPLERİ
 
Konuşmasında sağlık emekçilerinin taleplerini sıralayan Baş, “14 Mart’ta Tıp Bayramı’nı buruk şekilde kutlayan sağlık emekçilerinin verdikleri bilgilere göre 14 Mart itibariyle 387 sağlık emekçisi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. İstifa, emeklilik ve izin hakları ellerinden alınan sağlık emekçileri, çok yoğun saatler çalışmak zorunda bırakıldılar. Covid-19 meslek hastalığı sayılsın. Şiddet, mobbing ve baskılar son bulsun. Yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret. Halkın sağlık hizmeti için ödediği katılım payları ve ilave ücretler kaldırılsın. İhraç edilen sağlık emekçileri görevlerine başlatılsın” dedi.
 
‘SUSMAYACAĞIZ’
 
Çorlu tren faciası duruşmasına dair konuşan Baş, “Susmayacağız ve ailelerin yanlarında olmaya devam edeceğiz. Şov uğruna altyapısı hazır hale getirilmeden açılan hızlı tren nedeniyle 25 insanımızın hayatını kaybetti. Bu davada, bütün kanıtlar, olayın oluş biçimi çok açık olmasına rağmen, Ulaştırma Bakanlığı’ndan, TCDD üst yönetiminden kimse yargılanmıyor. İmza sahiplerinin yargılanmadığı bir yargı skandalıyla daha karşı karşıyayız. Aileler soruyor: Neden büyümedi bizim çocuklarımız? Bu utanç size yeter AKP’li Cumhurbaşkanı. Biz susmayacağız ve ailelerin yanlarında olmaya devam edeceğiz” diye belirtti.
 
‘HUKUKSUZLUĞA SON VERİLSİN’
 
Baş, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın bugün görülen duruşmasına ilişkin şunları söyledi: “Demirtaş’ın yargılandığı ana davası Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Tümüyle siyasi gerekçelerle ve hukuksuz biçimde cezaevinde tutulduğunu bildiğimiz sevgili Demirtaş’ın AHİM kararlarına rağmen zorla alıkonulmaya devam edildiği bir aşamada gerçekleşecek bu duruşmanın, yaşanan açık hukuksuzluğa son vermesi gerektiğini düşünüyoruz.”
 
‘VAZGEÇMEYECEĞİZ’
 
AKP’li Melih Bulu’nun rektör olarak atanması sonucu devam eden “kayyım rektör” protestolarında tutuklanan ilk duruşmasına katılacaklarını belirten Baş, “Gelin bu gençlerimize sahip çıkalım, yanlarında duralım, onların peşinden gidelim” dedi. Cuma günü görülecek 10 Ekim Ankara Katliamı’nın 9’uncu duruşmasında ailelerin “Adalet istiyoruz” dedikleri için duruşmanın ertelendiğini belirten Baş, “ “Türkiye’de Saray Rejimi’nin yarattığı bu faşizan iklimin oluşmasının önemli kilometre taşlarından biri de 10 Ekim Katliamı’dır. 10 Ekim 2015’te meydana gelen ve 103 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan katliamın ardından başlatılan soruşturmada firari 16 sanık için devam eden yargılama eksiklikler ve hatalarla kapatılmak isteniyor. Türkiye tarihinin ilk ‘insanlığa karşı suç’ iddianamesinin davası olma özelliğini de taşıyan bu yargılamayı takip etmeyi insanlık borcu olarak görüyoruz. Bütün failler yargılanıp ceza alana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. “
 
‘SARAY KAYBEDECEK’
 
Baş, şöyle devam etti: “Tüm bu saydıklarım birer insanlık davası, emek davası, özgürlük davası. Tüm bu davaların bir tarafı vardır: Saray Rejimi’nin başındaki Erdoğan. Siz Hendek’te işçileri bile bile ölüme gönderen patronun temsilcisisiniz. Biz hayatını kaybeden işçilerin temsilcisiyim. Siz Çorlu’da önce katliama neden olup sonra şov yapansınız. Biz, barış ve kardeşlik dediğimiz için garın önünde arkadaşlarını kaybedenleriz. Sen gençliğe düşmansın, ben Boğaziçililerin yoldaşıyım. Sen çıplak arama yaptıransın! Kürt halkının seçilmişlerini hedef alansın. Biz Türkler ve Kürtler hep birlikte özgür ve eşit bir ülkede yaşasın diye ne bedel ödemek gerekirse buyurun buradayız diyenleriz. Siz şimdi elinizde biriken güçle, halkı bastırmak, sindirmek için elindeki bütün olanaklarla halkı susturmaya çalışansınız. Biz halkın asla teslim olmayacağını bu iktidarınıza mutlaka son vereceğini her an suratınıza haykırmaya devam edenleriz. Ve sonunda halk kazanacak, Saray kaybedecek."