DİYARBAKIR – Yerine kayyum atanan DBB Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı’yı ziyaret eden ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen, iktidarın, çöküşünü engellemek adına halkları zor kullanarak teslim alamaya çalıştığını söyledi. 

 

Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen ve beraberindeki heyet, HDP milletvekilleri Hişyar Özsoy, Saliha Aydeniz ile yerine kayyum atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı’yı ziyaret etti. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il binasındaki ziyarete, HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanları Hülya Alökmen Uyanık ve Zeyyat Ceylan da katıldı. 

 

MIZRAKLI: BİRLİKTE OLURSAK KAZANABİLİRİZ

 

Ziyarette konuşan Mızraklı, birlikte mücadele etmenin önemine vurgu yaparak, “Bugün sadece siyasal olarak değil, sosyolojik olarak da ciddi bir sıkıntı var. Bu sıkıntıdan çıkarken ne kadar çok kardeşimiz varsa, ne kadar çok ortaklaşırsak o kadar çok sıkıntılar azalır. Bu çerçevede özellikle sizlerin gelişi, sadece Ankara’dan bir soluğun, ÖDP’den bir soluğun gelmesi değil, hakikaten gerek kaygıların ortaklaşması ve umudun çoğaltılması çerçevesinde bizim için oldukça değerli bir buluşma. Türkiye’ye ilişkin kaygılarımız birçok noktada zaten benzeştir. Bizlerin siyaseti bütün zorlukların aşınmasının yegane yolu, demokratik siyasetten, demokratik siyasetin güçlendirilmesinden, demokratik iradeye saygı duyulmasından, sandıklardan çıkan sonuçlara saygı gösterilmesinden, hepsinin ötesinde beraberinde bir hukuk rejiminden, bütün bunların sağlanabilmesi için barışın tesisinden geçiyor. Bu barışa giden yolda herkesin bir ortak irade göstermesi ve ortak bir tutumun olması gerekiyor. Birlikte olursak geleceği kazanabiliriz” ifadesinde bulundu.

 

İŞLEYEN: UMUTLA MÜCADELE İÇERİSİNDEYİZ

 

Kayyumları halkın iradesine saldırı olarak değerlendiren ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen de Türkiye toplumunun kardeşlikten yana olan tüm kesimlerinin bir ortak iradeyi göstermesi ve bu faşist girişimin daha öncekiler gibi püskürtülmesi için birlikte mücadele vurgusu yaptı.

 

Karanlık dönemle birlikte hala umut ışıklarının olduğunu ve çökmeye başlayan iktidarın, çöküşünü engellemek adına halkları zor kullanarak teslim almaya çalıştığını ifade eden İşleyen, “Ancak dünya tarihinde hiçbir halkın sopa ile yönetilemeyeceğini gördük. Bir kez daha buna Türkiye’nin tanık olacağını ve her tanık olduğunda, bu karanlığın önünün açılacağını biliyoruz. Böyle bir umutla bu mücadele içerisindeyiz. 20’nci yüzyılın meselesini, 21’inci yüzyılda bu halka dayatılmasının, bu iktidarın halkın oy hakkını bile gasp ederek yönetmeye çalışmasının uzun soluklu olmayacağı, o nedenle önümüzdeki dönemde kayyuma karşı çıkmak, halk iradesine ve kurulacak demokrasiye sahip çıkmak gerekir. Kayyumlara karşı tepki, kardeşlik ve birlikte yaşam siyasetinin geliştirilmesi için de aslında bir fırsat” diye konuştu.