Ekolojistler: Doğa için mücadele etmekten başka seçenek yok

img

İZMİR - Kazdağları'nda bilirkişi raporu ve mahkeme kararına rağmen süren ağaç kıyımını protesto eden ekolojistler, yaşam için mücadele etmekten başka seçenek olmadığını belirtti. 

Ege Çevre ve Kültür Derneği (EGEÇEP) ve Kazdağları Ekoloji Platformu, Kazdağları'nda devam eden ağaç kesimlerine ilişkin Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması düzenledi. "Vahşi madenciliğe hayır" ve "Altına hayır, yaşama evet" pankartları açılan açıklamada "Her ağacı tek tek savunacağız", "Altında ölüm var" ve "Kazdağlar'ı madencilerin değil, sincapların" dövizleri taşındı. Açıklamada sık sık "Doğa yaşam özgürlük" ve "Altın takma suça ortak olma" sloganları atıldı. Çok sayıda çevre ve yaşam hakkı savunucusunun katıldığı açıklamada Ritim Orman müzik grubu müzik dinletisi gerçekleştirdi. 
 
Açıklamada konuşan EGEÇEP Eşsözcüsü Baha Okar, bilirkişinin "Kamu yararı yoktur" raporuna ve Çanakkale İdare Mahkemesi'nin işletme iznine yürütmeyi durdurma kararına rağmen maden işletmesinin ağaç kıyımına devam ettiğine işaret etti. Okar, "Oysa bu maden projesinde ÇED kararı bulunmayan alanlara, mülkiyet izinleri alınmamış ve çalışma ruhsatı alınmamış alanlara işletme izni verilmiş durumdadır. ÇED alanı içinde kalan özel mülkiyete konu tarlaların kamulaştırma işlemleri daha tamamlanmamıştır. Köylülerin açtığı karşı davalar devam etmektedir. Maden ruhsatı içinde bulunan şantiye alanı için işletme izni bile bulunmamaktadır. Ama Maden Kanunu'nu ve mahkeme kararını hiçe sayarak, yangından mal kaçırır gibi devam ettirdikleri orman kıyımı sonucunda bir milyonun üzerinde ağaç kesildi" ifadelerini kullandı. 
 
YÜZDE 79 MADEN ARAMA RUHSATI 
 
Kesilen ağaçlarla aynı zamanda bütün bölgenin ekosisteminin de zarar gördüğünü vurgulayan Okar, son olarak Danıştay'ın maden projesine onay verdiğini söyledi. Bu kararın Kazdağları için "idam fermanı" olduğunu dile getiren Okar, "Şirketlerin ve sermayenin lehine bu kararı protesto ediyor, hukuk mücadelesinin bitmediğini buradan ilan ediyoruz. Ülkemizin her yanı bir maden ruhsat alanı. 1 milyon 697 bin hektarlık Kazdağları'nın yüzde 79'u, yani 1 milyon 294 bin hektarı maden ruhsat alanı olarak tanımlanmış durumda. Çanakkale'den Balıkesir'e Uşak'a İzmir'e Efemçukuru'na uzanan bölge altın ve diğer metal madencilerinin hizmetine sunulmuş. Şirketleri daha zengin etmek dışında ülke ekonomisine hiçbir gerçek katkısı olmayan bu madencilik faaliyetlerine karşı daha büyük bir mücadele vermemiz, sermayeyi zenginleştirmek uğruna gerçekleşen doğa talanına karşı daha duyarlı olmamız gerekiyor. Bu yüzden doğa için, yaşam için mücadele etmekten başka seçeneğimiz yok" diye konuştu. 
 
Açılamanın ardından İzmir Mimarlar Odası binasında yürüyen kitle, Begüm Ormancı ve Helin Sinan'ın ağaç kıyımına dikkat çekmek için hazırladığı "Gözden Çıkarılmış Topraklar – Kazdağları Direnişi" fotoğraf sergisinin açılışını gerçekleştirdi.