Öcalan’ın avukatı Sarıca: İmralı’da 'kopyala yapıştır' kararlar alınıyor

img

İSTANBUL - İmralı’da uygulanan son avukat yasaklarının “kopyala-yapıştır” olduğunu belirten PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatı Rezan Sarıca, bu kararın CPT raporu sonrasında alınmasının insan hakları ve demokrasiye meydan okuma anlamına geldiğini söyledi. 

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım hakkında, Bursa 2’nci İnfaz Hakimliği tarafından 6 ay süreli avukat görüş yasağı verildi. 5275 sayılı kanunun 59'uncu maddesi doğrultusunda alınan görüş yasağı kararına, Öcalan hakkında 2005 ve 2009 yılları arasında verilen hücre cezalarıyla, yine Öcalan’ın 2009 yılında savunmasının devamı olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) sunduğu 156 sayfalık “Yol Haritası”na dair Cezaevi Disiplin Kurulu’nun aldığı karar gerekçe gösterildi. 20 Temmuz 2016 tarihinden sonra 2 Mart 2018, 6 Eylül 2018 ve 13 Mart 2019’da da benzer kararlar alınmıştı. 
 
Öcalan’ın avukatlarından Rezan Sarıca avukat yasağına ilişkin sorularımızı yanıtladı.
 
Öncelikle 6 aylık avukat yasakları ne zaman başladı? 
 
Avukat yasakları 2016’da OHAL uyarınca başlanmıştı ve resmi olarak mahkeme kararları verilmeye başlanmıştı. Özüne baktığımızda geçen yıl yasaklama kararlarına son verilmişti ancak bugün bu yasaklama olduğu yerden devam ediyor. Temmuz 2011 tarihinden 2019 yılına kadar 8 yıl boyunca avukat başvurularının tamamı çeşitli gerekçelerle ret edilmişti. İnsan hakları hukukunun tamamen yerle bir edildiği ve özel bir rejimin uygulandığı İmralı tecridine karşı, Türkiye'de Kasım 2018’de açlık grevi başladı. Ciddi boyutlara varan ve 6 ay süren açlık grevi sürecinde temel taleplerden bir tanesi Sayın Öcalan'ın temel haklarının yerine getirilmesi ve avukat, aile görüşlerinin sağlanmasıydı. Bu konuda verilen insan hakları mücadelesi İmralı tecridinde bir gedik açmıştı. 8 yıl aradan sonra Mayıs ayında avukatlarla görüşme gerçekleşti. Tabi onun öncesinde avukat yasağı kararları vardı. 17 Nisan 2019 tarihinde bu yasak kararları kaldırılmıştı.
 
En son verilen yasak kararı, bizim itirazımız üzerine kaldırılmıştı. Onun sonrasında avukat görüşleri başladı. 3-4 ay içerisinde ancak 5 avukat görüşü gerçekleşebildi. Onun dışında yeniden mutlak tecrit koşulları, avukat yasakları ve diğer yasaklar uygulanmaya devam edildi. Son 1 yılı aşkın bir süredir de avukat yasakları fiili olarak sürüyordu. Yaptığımız bütün başvurular cevapsız bırakılıyordu. Herhangi bir cevap verilmiyordu. Bu da başvuruların reddi anlamına geliyordu. 
 
Açlık grevlerinin devam ettiği süreçte Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün, “görüşme yasağına ilişkin kararlar kaldırıldı ve görüşme imkanı getirildi" açıklaması vardı. Bu açıklamadan sonra 4 görüşme gerçekleştirdiniz. O günden bu yana ne değişti de yeniden bir yasaklama kararı getirildi?
 
İmralı’da sürdürülen ağır tecrit koşulları karşısında toplumun, halkların sessiz kalmaması demokrasi açısından belli bir basınç unsuru olabiliyor. Hatta kazanıma dönüşebiliyor, sonuç da alınabiliyor. Geçen sene aslında biz bunun örneğini gördük. Tabi bu toplumsal muhalefet toplumsal talebin güçlenmesiyle birlikte Adalet Bakanı bu açıklamayı yapmıştı. Bu açıktan sorumluluğun üstlenildiğinin ilanıydı. Daha sonra bu kararın verilmiş olması, o gün verilen sözlerden cayıldığı, farklı bir uygulamaya geçildiği, farklı bir politikanın sürdürüldüğünü veya devam edildiği anlamına geliyor. Yani o gün söylenen sözlerin üzerine pratik bir uygulama olduğunu söyleyebiliriz.
 
‘Yol Haritası’ karara gerekçe gösteriliyor. Bu hukuken mümkün değil. Üzerinden 15 yıl geçmiş, bu gerekçelerin bugün kullanılması, bir gerekçe olarak kabul edilmesi mümkün değil.
 
Yasak gerekçelerini nasıl değerlendiriyorsunuz? 
 
Müvekkilimize 2005-2009 yılları arasında verilen hücre cezaları ve yine AİHM’e sunduğu 156 sayfalık “Yol Haritası” karara gerekçe gösteriliyor. Bu hukuken mümkün değil. Üzerinden 15 yıl geçmiş, bu gerekçelerin bugün kullanılması, bir gerekçe olarak kabul edilmesi mümkün değil. O gün iddia edilen bazı fiiller sebebiyle Sayın Öcalan’a disiplin cezaları verilmiş. 20-10 gün şeklinde hücre cezaları verilmişti. Ve bu hücre cezaları 2010-2011 yılları arasında 240 gün boyunca kesintisiz olarak uygulandı. Bu Avrupa Konseyi İşkencenin Önlenmesi Komitesi’nin (CPT), ziyaret ve raporlarına da yansımış bir bilgidir. Ardından müvekkilimizin AİHM'deki başvuruları dolayısıyla sunmuş olduğu savunma içerikli mektubuna el konulma yönündeki bir karar bugün yine gerekçe yapılıyor. Yani o gün verilen disiplin cezaları uygulandı. Hem bir yaptırıma maruz kaldı hem de bu infaz edildi, tüketildi. Tüketilmiş bir yaptırım mektupta, söz konusu savunma mektubuna da el konuldu o dönem. Bunların hepsi birer yaptırım. Bunların yıllar sonra yeniden bir dayanak olarak gösterilmesi kabulü mümkün değil. Mükerrer cezalandırma yasağı var. Bir fiil veya bir iddiayla ilgili verilen bir cezayı tekraren bir sonraki gün veya yıllar sonra bir ceza gerekçesi olarak sunmak mümkün değil. Ama bu gerekçelerin dışında da başka bir gerekçe yok. Bu gerekçeler hukuka aykırı bir gerekçe aslında ama yeni diyebileceğimiz herhangi bir delil veya bulgu, emare, güncel bir iddia söz konusu değil.
 
Bu kararlar adeta ‘kopyala yapıştır’ şeklinde. Çünkü son dört karar tıpa tıp aynı. Dayandıkları gerekçeler de aynı. Herhangi bir güncellemenin olduğu kararlar değil. 
 
Hukuki bir dayanağı var mı? 
 
Anayasada yer alan kanundaki avukat yasağı 6 ay süreyle kısıtlanabileceğine dair bir düzenleme var. Ama bu düzenleme için birçok koşulun bir arada gerçekleşmesi lazım. Öncelikle bir avukat görüşmesinin gerçekleşmesi gerekir. Avukat görüşünün iddia edilen yasadışı bir şekle bürünmesi ve bu konuda görevlilerin bir uyarıda bulunması gerekir. Bir tutanak tutmaları lazım. Bunun da ilk adımı uyarıdır. Bu konuda bilgi belgelerin somutluk kazanması, gerçeklik kazanması halinde o zaman 6 aylık avukat yasağı gündeme gelmesi ihtimal dahiline girebilir. Ama olmayan, gerçekleşmeyen avukat görüşmeleri sanki olmuş gibi ve bu konuda hukuka aykırı deliller oluşturulmuş gibi doğrudan 6 aylık bir yasağa gidildi. Dolayısıyla yasaya göre hareket eden bir karar değil. Yasada olan şartlarda aranmaya çalışılmamış. Bu konuda tamamen farklı bir uygulama var. 
 
Verilen kararlar arasında bir benzerlik var mı? 
 
Bir biri ardı sıra gelen ve birbirini tekrar eden kararlar var. İlk avukat yasağı kararı 2016’da darbe gerekçesiyle ilan edilen OHAL sonrasında verildi. O süresizdi. O da kanunda yer almayan koşulla verilmiş bir karardı. Daha sonra 2 Mart 2018’de bir avukat yasağı kararı alındı. Aslında bu süresizdi ama itirazımız üzerine 6 ay süreyle sınırlandırıldı. Bunun devamında 3 kez daha aynı gerekçeler ile 6'şar aylık avukat sınırlandırılması getirildi. Bu kararlar adeta "kopyala yapıştır" şeklinde verilmiş. Çünkü son dört karar tıpa tıp aynı. Dayandıkları gerekçeler de aynı. Herhangi bir güncellemenin olduğu kararlar değil. 
 
*Buna ilişkin bir başvurunuz oldu mu? 
 
Bizler bu kararın verilmesi üzerine bu kararı verenlerle ilgili bir suç duyurusunda bulunduk. Hem Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk hem de Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) suç duyurusunda bulunduk. Ama savcılıklara yaptığımız suç duyurularına herhangi bir cevap verilmezken, HSYK'ya yaptığımız suç duyurularına da başvurularımızın işleme konulmadığına dair kararlar bize tebliğ edildi. Buna yaptığımız itiraz da yine işleme konulmadı. Bir mahkeme Anayasaya göre tarafsız ve bağımsız olmak zorunda. Ama açık bir hukuka aykırılık, görevi kötüye kullanma söz konusu. Dolayısıyla İmralı’da sürdürülen hukuk ve yargı sistemi açısından da bir cezasızlık politikasının uygulanıyor. 
 
Diğer müvekkillerinize getirilen yasağın gerekçeleri neler?
 
Aslında diğer müvekkillerimizle ilgili hiçbir gerekçe yok. Hukuka aykırılığın bu kadar açık olduğu bir kararda, diğer müvekkillerimizle ilgili herhangi bir gerekçe sunma kaygısı dahi güdülmemiş. Elbette sırf Sayın Öcalan’ın yanında oldukları için bu karara maruz kalıyorlar. Hukuken de mümkün değil. İmralı’ ya götürüldükleri andan bu yana tek bir avukat görüşleri bile olmamış. Dolayısıyla cezaların şahsi ilkesi tamamen ortadan kaldırılmış ve onlarla ilgili hiçbir somut iddia da yok. Sayın Öcalan’ın yanında olmalarından kaynaklı yasaklama getiriliyor. Böyle bir kanunu kural, hüküm yok.
 
 CPT’ye karşı insan hakları ve demokrasi açısından meydan okumadır. Bu kararı ve uygulamaları en kısa zamanda CPT’ye ulaştıracağız. CPT’nin de görevlerine uygun adımlar atmasını bekliyoruz.
 
CPT raporunun ardından böyle bir kararın verilmesi ne anlam ifade ediyor?
 
CPT raporunun açıklanmasından sonra bu kararın gelmesi dikkat çekici bir durum. CPT raporunda geçmişten bu yana İmralı’da sürdürülen uygulamaların hukuka aykırı olduğu, birçok hak ihlalinin mevcut olduğuna dair tespitler yapıldı. Avukat yasaklarıyla, aile yasaklarıyla, iletişim haklarıyla, birçok tespit yapıldı. Dolayısıyla bunun kaygı verici olduğu, özellikle aile yasaklarına gerekçe olarak gösterilen cezalarındaki iddiaların yani hiç uygun düşmeyen, hiç ilgisi olmayan yaptırım ve gerekçe olarak tespiti yapılıyor. Dolayısıyla bunların derhal düzeltilmesi yönünde tavsiye kararları var. Avukat ziyaret ve aileyle iletişim kanallarının açılması yönünde tavsiye kararları vardı. Ve en önemlisi de CPT hükümetten aylık bir şekilde avukat ve aile ziyaretlerinin nasıl olduğunu, gerçekleşip gerçekleşmediğine dair bir periyodik bilgilendirme talebi vardı.
 
Yani CPT’nin hükümetten böyle bir talebi yeniydi ve önemliydi. Dolayısıyla hükümetin böyle bir değerlendirmede bulunup bulunmadığını bilmiyoruz ama bunun tersine iyileştirilmenin tersine daha da kötüleştiren daha da ağırlaştıran bir karara imza atılmış durumda. Yani bu CPT’ye karşı insan hakları ve demokrasi açısından meydan okumadır. CPT’nin bunu böyle okuması lazım. İnsan hakları ve demokrasiye meydan okuma uygulamalarıdır. Dolayısıyla Avrupa Konseyi, üye devletinin CPT raporlarına hiçbir şekilde işbirliğine gelmediği, ki işbirliği yapma zorunluluğu var, CPT sözleşmesine göre, bunu tam tersi uygulamalar içerisine girdiğini görüyoruz. Bu anlamda bizde bu kararı ve uygulamaları en kısa zamanda CPT’ye ulaştıracağız ve bu konudaki değerlendirmelerimizi CPT’nin hükümetten istediğini biz yerine getireceğiz. Bu anlamda CPT’nin de görevlerine uygun adımlar atmasını bekliyoruz.
 
Karara ilişkin herhangi bir itirazda bulundunuz mu? Bulunduysanız, itirazınızın içeriğinde neler vardı, nelere dikkati çektiniz?
 
Yani bu bahsettiğimiz sebepleri özellikle açtık. Tabi ki yasanın aradığı şartlar, hukukun el verdiği uygulamalar ve yaptırımları nelerdir, ne şekilde oraya varılabilir bu yönüyle itirazlarımızı yaptık. Dolasıyla henüz böyle bir karar gelmiş değil. Bu doğrultuda üst merciinin hukuka uygun karar vermesini bekliyoruz. 
 
Açlık grevleri sonrasında 5 görüşme gerçekleşti. Müvekkiliniz tecridin tekrar derinleştirileceği konusunda öngörüsü var mıydı? 
 
Doğrusu avukat görüşmelerinin süreceğine dair öngörüsü yoktu. Yani verilecek politik kararlara göre, yürütülecek siyasete göre bunun netleşeceğini söylüyordu. Dolasıyla aslında bunu söylerken sürmeyebileceğine dair işaret veriyordu. Bunun sürebilmesinin tek ihtimali devletin, hükümetin politikalarını, siyasetini değiştirmesidir. Bu tam değişmemişken, süreceğine dair bir öngörüsü yoktu.  Dolasıyla aslında sona doğru politikaların değişmeyeceğini görmüştü. Özellikle 7 Ağustosta buna rağmen sürmesi için bir diyalog çağrısında bulunmuştu. Ama herhangi bir karşılık gelmedi. Öngördüğü, tahmin ettiği şekilde İmralı’daki tecrit, yasaklar tekrardan uygulamaya konuldu. 
 
MA / Sadiye Eser - Mehmet Aslan

Diğer başlıklar

06/10/2020
21:34 Ağrı’da 4 kişi gözaltına alındı
21:20 Baroların 'seçim erteleme' kararının iptaline yönelik başvurusuna ret
20:42 AB İlerleme Raporu: Türkiye’nin üyelik şansı buharlaştı
20:15 Anız yangını Hevsel Bahçeleri’ne sıçramadan söndürüldü
20:09 DSÖ: Korona aşısı yıl sonuna kadar hazır olabilir
20:04 Beştaş: Kobanê eylemlerinde yaşananlar iktidarın organizasyonu
19:49 Koronada bugün: 55 yeni ölüm, 1511 tanı
19:39 ‘Bütçe görüşmeleri emekçilere göre düzenlensin’
18:54 Batman'da eylem ve etkinlik yasağı 15 gün daha uzatıldı
18:41 Japonya Türkiye’ye vize zorunluluğu getirdi
18:03 Mezar kalıntıları üzerine yapılan otopark tepkilere rağman faaliyette
17:34 Çeşme’de RES inşaatına izin veren müdür hakkında suç duyurusu
17:30 Daşkan'ı öldüren polis delil yetersizliğinden beraat etti
17:24 Kayyımın ihraç ettiği 25 memurun ismi belli oldu
17:16 Diyarbakır 2 No'lu Cezaevi’nde tutuklular 4 gündür yemek yemiyor
17:07 İsveç Sol Parti’den HDP’ye ziyaret: HDP demokrasi için önemli bir aktör
17:01 HDP’nin Kobanê eylemleri için verdiği önergeyi AKP-MHP yine reddetti
16:58 Hazine 7 milyar TL borçlandı
16:33 Barış annelerine avukat kısıtlaması
16:22 Turgut’un ağabeyi: Gözaltındaki gazeteciler sesimiz oldular
15:56 Halk protestosu ÇED toplantısını iptal ettirdi
15:37 Diyarbakır Valiliği surlara Azerbaycan bayrağı astı
15:30 Çaldıran sınırında bir kişi öldürüldü
14:58 Elbistan Cezaevi'nde tüm tutuklular koronaya yakalandı
14:38 ‘Helikopterden atılan iki yurttaş haberinin rövanşı alınıyor’
14:30 Haklarını talep eden sağlıkçılara engel
14:28 Soylu HDP'yle dayanışma gösteren siyasi partileri hedef aldı
14:27 Kılıçdaroğlu’dan Kobanê soruşturmasına tepki: Hinlik peşindeler
14:27 Elbistan Cezaevi’nde şüpheli ölüm Meclis gündeminde
14:26 HDP’li Tosun’a verilen cezanın gerekçesi açıklandı
14:22 El Bab’da büyük patlama
13:36 Avukatlardan İmralı için yeni başvuru
13:21 Mahkeme Demirtaş’ın mazeretini kabul etmedi
13:19 Nobel Fizik Ödülü’nü kazanlar belli oldu
13:15 Buldan: Operasyonun savcısı Erdoğan’dır
12:53 Selçuk: Okula gönderilmeyen çocuklara esneklik tanınacak
12:42 ‘MA bu ülkede kök saldı, saldırılar etkisiz kılamaz’
12:34 Gazete dağıtımcısı Erdem gözaltına alındı
12:33 KESK: Halktan, emekten yana bir bütçe
12:08 İHD: Kobanê eylemleri tüm yönleriyle araştırılsın
11:49 Urfa’da trafik kazası: 15 işçi yaralandı
11:46 Mardin’de 3 kişi tutuklandı
11:32 Bahçeli yine TTB’yi hedef aldı
11:09 Paylan’la dayanışma kampanyası
11:00 Akşener: Türkiye tehlikeli bir yönetimle karşı karşıya
10:50 Gözaltına alınan gazetecilere avukat kısıtlaması
10:45 Gazeteci örgütlerinden gözaltı tepkisi
10:36 Birçok kentte ev baskınları: Barış anneleri gözaltında
10:12 Aydeniz: Yeni bir mücadele dönemine geçtik
10:12 Kürt kadın gazeteciler: Biat etmeyiz
10:09 Gurbetelli’siz 23 yıl: Cesaret, azim ve kararlı duruşu her yerde
09:47 Köylülerin helikopterden atılmasını belgeleyen gazetecilere gözaltı
09:25 Öcalan’ın avukatı Sarıca: İmralı’da 'kopyala yapıştır' kararlar alınıyor
09:23 Bu köyde özel mülkiyet yok!
09:23 Tecavüz faili Mehmet A.’yı yargılayacak mahkeme bulunamıyor
09:17 MKM’nin Müzik Atölyesi'ne başvurular sürüyor
09:16 Mardin Barosu Başkanı Elik: Barolarda belirsizlik yaratılmak isteniyor
09:15 ‘Bölgede gazetecilik yapmak zor’
09:15 Tarlada çalışma koşulları zorlaşıyor
09:13 Pagos Üretici Pazarı’ndaki yoğunluktan eser kalmadı
09:12 ‘Şengal’i Şengalliler yönetecek’
09:12 Gardiyanlardan tutuklulara: Sizi nasıl geberteceğimizi iyi biliyoruz
09:07 Bimeks işçileri 2 Kasım’a işaret etti: Çadır kuracağız
09:04 Biçici: Kadın cinayetleri bitmeden TJA durmayacak
09:04 Ölümleri ağırlaştıran cezasızlık
09:03 ‘Soruşturmanın asıl yürütücüleri savcı ve polis değil’
09:00 06 EKİM 2020 GÜNDEMİ
07:08 Ajansımızın Van bürosuna baskın: 4 gazeteci gözaltında
05/10/2020
23:32 Efrîn’de patlama: 4 yaralı
22:53 Yüz yüze eğitim Pazartesi başlıyor
22:49 Ceren Damar’ı katleden sanığa verilen ağırlaştırılmış müebbet cezası onandı
22:38 Prof. Dr. Erol Turaçlı koronadan hayatını kaybetti
22:07 Trump taburcu olacağını duyurdu
21:29 HPG'li Çetin Nusaybin'de defnedildi
20:38 Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile görüştü
20:06 Toplam vaka sayısı 326 bin 46’ya yükseldi
19:57 Erdoğan: Yüz yüze eğitimin kapsamı 2, 3, 4, 8 ve 12. sınıflarla genişletildi
18:40 Van F Tipi Cezaevi’ndeki tutukluların açlık grevi 23. gününde
18:10 Afganistan'da vali konvoyuna saldırı: 8 ölü
17:12 DBP eski Eş Genel Başkanı Arslan’ın tahliyesine karşı itiraz reddedildi
17:06 CHP'li Öztrak: Doktorlarla mücadele etmekten vazgeçin
16:56 Genç kadınlar Geliyê Godernê'de buluştu
16:56 DTK soruşturmasında gözaltına alınan iki kişi serbest bırakıldı
16:52 Diyarbakır Barosu'ndan seçim iptal kararına itiraz
16:27 Elbistan Cezaevi'nde yaşamını yitiren Emir’in ailesi: Cenazemizi teslim edin
16:16 Aliyev: Türkiye Karabağ’daki çözüm sürecinde yer almalıdır
15:50 Suriyeli işçi hayatını kaybetti
15:39 Kayyım protestosuna beraat!
15:33 Baro seçimlerinin ertelenmesine karşı dava
15:21 Sağlıkçılardan ek ödeme protestosu
15:12 Eğitim Sen: 5 Ekim mücadele günüdür
15:04 Urfa’da 1 Eylül soruşturması
14:41 Rize’de sağanak yağış sele neden oldu
13:58 Elbistan Cezaevi’nde tutuklulara korona bulaştı: Durumu ağır olanlar var
13:57 ‘İkinci eş alın’ diyen GATA doktoru görevden alındı
12:57 2020 Nobel Tıp Ödülü sahiplerini buldu
12:55 DBB kayyımı 25 işçi ve memuru ihraç etti
12:28 Sur'da gözaltına alınan ABD vatandaşı serbest
12:26 İsveçli heyetin Demirtaş ziyaretine izin verilmedi
12:22 Karaman’ın failine 3 yıl ceza
12:20 Kayyım yönetimindeki Bismil Belediyesi’nde rüşvet iddiası
12:12 Seçimin ertelenmesine ortak tepki: Herkesi genel kurula bekliyoruz
12:06 HDK: Çözümsüzlüğün merkezinde tecrit var
11:44 Tutuklu Emir’in ölüm nedeni korona
11:39 Sancar’dan çağrı: 6-8 Ekim’i sivil bir komisyon araştırsın
10:48 Kaymakam Safitürk’ün ağabeyi: İyileşecekti, Vali Mustafa Yaman müdahale etti
10:45 TÜİK'e göre enflasyon yüzde 11,75 artış yaşandı
10:36 'Pençe' petrole atıldı!
10:20 Mardin’de 4 tutuklu kadın sevk edildi
10:07 Lice’de operasyon sırasında ormanlık alanlar ateşe verildi
09:14 Doğubayazıt’ta çatışma: 1 asker yaşamını yitirdi
09:14 İş vaadiyle tecavüz ettiği kadını fuhuş çetesine teslim etti!
09:10 Kobanê protestolarında bilinenler ve bilinmeyenler
09:09 Avukat yasağına gerekçe yapılan ‘Yol Haritası’: Kürt sorununa çözüm sunuyor
09:09 5 yıldır oğlunun kemiklerini arıyor
09:07 Sendika uzmanı Savaş: YEP’le kaçak göçmen işçiliği yasallaşacak
09:06 Karslılar kayyım atanmasına ne diyor?
09:06 Hasta tutuklunun başvurularına: İyisin, idare et
09:04 Beytüşşebap'ın da artık avukatı var!
09:02 Diyarbakır kayyımların yap-boz tahtasına döndü
09:01 Çarşıda 5 yılda 58 peynirci kepenk indirdi
09:00 05 EKİM 2020 GÜNDEMİ
04/10/2020
23:36 Bir doktor daha koronadan yaşamını yitirdi
23:22 Erdoğan Serrac’ı kabul etti
23:17 Kars'ta gözaltına alınan 3 kişi tutuklandı, 3'ü serbest bırakıldı
23:14 Sur'da drone uçuran turist gözaltına alındı
22:28 AB'den Azerbaycan ve Ermenistan'a ateşkes çağrısı
21:51 Amedspor sezonun ilk galibiyetini aldı
19:29 Türkiye’de can kaybı 8 bin 441’e yükseldi
18:59 Antalya’daki siyasi parti ve STÖ’lerden barış ve diyalog çağrısı
18:54 Elbistan Cezaevi’nde şüpheli ölüm
17:24 Ekoloji Birliği: Savaşlar aynı zamanda ekolojik yıkımdır
17:13 'Yeni normalde çevrimiçi-mekansız müzik konuşmaları' devam ediyor
17:01 TİP’li Atay: Mücadeleyi ortaklaştıralım
16:25 İSİG: Eylül ayında en az 177 işçi yaşamını yitirdi
16:01 Kars kayyımı meclisi fesh etti, Kürtçe hesabı sildi
13:43 Eşbaşkan Alaca ve 14 kişinin gözaltı süresi uzatıldı
13:30 10 Ekim Katliamı’nın yıldönümünde saygı duruşu çağrısı
13:28 Demokratik kitle örgütleri: Niçin seçim yapılıyor?
13:00 İsviçreli 67 seçilmişten ‘HDP’lileri serbest bırakın’ çağrısı
12:10 Bilgen: Anayasa Mahkemesi kararı yok sayıldı
12:01 İzmir Barosu: Bakanlığın kararı yok hükmünde
11:34 EBA’ya erişemeyen öğrencilerden ‘eşitlik’ talebi
11:23 Ebdî: Türkiye artık istediği her şeyi yapacak güçte değil
11:08 6 yaşındaki çocuk ölü bulundu
10:32 Eliaçık: Belediye önünde namaz fetihçi zihniyetin göstergesi
09:44 Kobanê soruşturması: Tiyatro, facia, hukuk katliamı
09:09 HDP’li Gülüm: Halkın sahiplenişi iktidarın anlayışını mahkum etti
09:08 Gazeteci Boltan’a 6 soruşturma 5 dava
09:07 Sine-Sen: Setlerde insani koşullar istiyoruz