Cezaevlerinde kurulan İdare Gözlem Kurulu (İGK) tarafından verilen "iyi halli olmadıkları" kararları nedeniyle infazı tamamlanan tutukluların tahliyeleri engelleniyor. 1991 yılında tutuklanan ve 2 yıl sonra "devletin birliği ve bütünlüğünü bozmak" gerekçesiyle müebbet hapis cezasına çarptırılan Mehmet Dağ da bu tutuklulardan biri. Afyon T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan Dağ'ın, 23 Haziran’da tahliye edilmesi gerekiyordu. Ancak İGK üyelerinin oy çokluğuyla aldığı “tahliye edilmesi sakıncalıdır” kararı gerekçesiyle tahliye engelledi. Dağ’ın avukatı Nagehan Avçil ve ağabeyi Hidayet Dağ, tahliyenin engellenmesine tepki gösterdi. 

 

TAHLİYEYE ENGEL

 

Av. Nagehan Avçil, 30 yıldır tutuklu olan müvekkilinin tahliyesinin daha öncede de disiplin cezaları gerekçe gösterilerek engellendiğini aktardı. Müvekkilinin daha önce Kocaeli Kandıra Cezaevi'nde tutulduğunu belirten Avçil, "Kandıra Cezaevi'nde resmi kurumlara verdiği dilekçelerde ‘Sayın Öcalan’ ifadesi sebebiyle birçok defa disiplin cezaları verilmişti. 3'ten fazla hücre cezası verilmiş olması sebebiyle koşullu salıverilmeden yararlanması ve tahliyesi engelleniyordu” diye konuştu. 

 

Bu duruma karşı yaptıkları başvurular sonrası hücre cezalarının kaldırıldığını ve hakimliğin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarına atıfla "Sayın Öcalan" ifadesinin ifade özgürlüğü kapsamında olduğuna karar verdiğini aktaran Avçil, “Cezaevi idaresinin hukuksuz ve keyfi disiplin cezaları sebebiyle müvekkilimin tahliyesinin önüne geçilmek istendi” dedi. 

 

'KEYFİ' KARAR

 

Av. Avçil, “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"unda yapılan değişiklik sonrası müvekkilinin yeniden hukuksuzlukla karşı karşıya kaldığını söyleyerek, “Bu düzenleme kanunlaşmadan önce bir çok hukuk örgütü bu durumun keyfiyet oluşturacağına dair kamuoyunu bilgilendirdi. Ancak bu keyfi durum kanunlaştı. İdare Gözlem Kurulu'nun müvekkil hakkındaki kararı bu keyfiyeti açıkça ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı. 

 

‘DÜŞMAN HUKUKU’

 

Müvekkilinin hakkında verilen daha sonra kaldırılan disiplin cezaları öne sürülerek tahliyenin engellendiğini vurgulayan Avçil, "Bunun dışında tek bir gerekçe sunulmamış. Hapishanenin 1’inci ve 2’nci müdürü ve kurum psikologunun tahliyesine ilişkin görüş bildirmiş olmasına rağmen tahliyesi keyfi olarak engelleniyor. İGK kararına itiraz etmemize rağmen henüz karar verilmedi. Olumsuz karar verilmesi durumunda ağır ceza mahkemesine itiraz edeceğiz. Sonrasında Anayasa Mahkemesine (AYM) başvuru yapacağız. Bu keyfi uygulama mahpusun umut hakkını elinden almaktadır. Ayrıca kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ihlal edilmektedir. Siyasi mahpuslar ve aileleri bu yöntemle ikinci defa cezalandırılmak istenmekte. Söz konusu uygulama siyasi mahpuslara uygulanan 'düşman ceza hukukunun' infaz sistemine sirayetidir" şeklinde konuştu. 

 

AİLENİN HAZIRLIĞI YARIM KALDI

 

Dağ'ın ağabeyi Hidayet Dağ ise kardeşinin tahliye edileceği gün Afyon’a gitmek için hazırlık yaptıklarını ancak gelen haberle hayal kırıklığına uğradıklarını ifade etti. Dağ, “Kardeşimin eline bir kağıt vererek, ‘Senin dışarı çıkma gibi bir durum yok’ diyorlar. 3 kişi 'çıkmasında sakınca yoktur' diyor, ama 7 kişi tersi yönde görüş bildiriyor. Kardeşim, ‘Ben bu 7 kişiyi ne gördüm ne de tanıyorum. Bunlar benim hakkımda nasıl böyle bir karar veriyorlar? Bunu anlamıyorum’ dedi. Adli izin başladığı için o süreçte bir şey yapamadık” diye konuştu. 

 

SAĞLIK DURUMU KÖTÜ

 

Aynı davadan yargılanan diğer kişilerin tahliye edildiğini söyleyen Dağ, kardeşinin sağlık durumunun iyi olmadığını belirtti. Dağ, "Zaten pandemiden dolayı açık görüş yapamıyorduk. Kardeşimin durumu da hiç iyi değil. İlk doz aşısını da olunca bünyesi zayıf olduğu için durumu kötüleşti. Arkadaşlarının anlattığına göre kalp nabzı düşmüş. Elimizden bir şey gelmiyor. Yapabileceğimiz bir şey de yok" ifadelerini kullandı.