Prof. Dr. Özgen: Sınır hatlarında devletlerin acımasızlık politikası hüküm sürüyor

img
VAN - Sınır hatlarında duvarların örülmesinin insansızlaştırma politikasının bir parçası olduğunu belirten Sosyal Bilimci Dr. Neşe Özgen, “Sınırlarda devletlerin acımasızlık politikası hüküm sürüyor" dedi. 
 
Uzun yıllardır sınırlar üzerine sahada birebir çalışma yürüten Sosyal Bilimci Prof. Dr. Neşe Özgen, Türkiye’nin İran, Irak ve Rojava sınırlarına ördüğü duvarlar, açılan hendekler ve devletlerin sınır yoluyla şiddet üretme biçimlerini Mezopotamya Ajansı’yla (MA) paylaştı. 
 
ŞİDDET ÜRETME BİÇİMİ 
 
1950 yıllardan itibaren Türkiye’nin sınırlarının materyal sınır hale gelmeye başladığına dikkati çeken Özgen, “Sınırlara örülen teller, jandarma karakolları, geçiş bölgesi denetimleri, kısmi mayınlı alanlar buna iyi bir örnek. Aslında 1990’lı yıllarda neoliberalizm rüzgârlarıyla birlikte sınırlar hem yükseldi hem de ilegalitesi de arttı. Böylece sınır üzerine daha fazla konuşulur hale geldik. Şimdiyse materyal sınırın çok yükseldiği ve çok sertleştiği bir dönemi konuşuyoruz. Dolayısıyla materyalin bu kadar sertleşmesi ya da sınırın görsel olarak bu kadar materyalleşmesi şiddetle bastırılıyor ancak buna karşı duruşun da çok yükseldiği bir döneme denk gelmemiz ilginç. Çünkü bu meseleyi 1950’li yıllarda sadece sınırda yaşayan insanlar görsel bir materyal olarak dikkate alıyordu ve iç bölge vatandaşları bu kadar farkında değildi. Artık bu durum iç bölgelerde yaşayan insanlar için de aynı şekilde sorun haline geldi” dedi. 
 
SINIRLAR SALDIRMA ÇİZGİSİ 
 
Türkiye’nin 1938’de artık görünür sınırlar çizmeye başladığını hatırlatan Özgen, “Bugünkü sınırın farkı, sınırın artık ne kadar acımasız hale geldiğidir. Asıl mesele bu materyalin ne kadar yükseldiği ve ne kadar şiddet dolu olduğu gerçeğidir. Yani sormamız gereken soru bu. Bu materyal şiddet neden hepimizin gözüne sokuluyor? Neden bu askeri malzeme sürekli bir hattın üzerine yığılıyor? Neden sınır her zaman kızgın, öfkeli ve ölüm dolu bir tasvir olarak gözümüzün önünde canlandırılıyor. Çünkü kırmızı bir çizgi orası! Ama bu kırmızı kan ve öfke kırmızısı, şiddet kırmızısı. Şimdi neden bu materyal bu kadar şiddet yüklenerek, sadece sınır insanın değil tüm Türkiye’nin gözüne sokularak bu kadar yükseltiliyor? Sadece Türkiye değil, AB bile bir dönem sınırsızlık iddiasıyla başladı ama şu an çeliklerle sınırlar örüyor, sınırlarda ağır silahla donatılmış askerler bulunuyor ve ara bölgeler oluşturuluyor. Bilmemiz gerekiyor ki sınır hep bir savunma çizgisi olarak gösterildi ama şimdi saldırma çizgisi olarak yükseliyor” diye anlattı.
 
ACIMASIZLIK HÜKÜM SÜRÜYOR
 
Sınırlarda devletlerin acımasızlık politikasının hüküm sürdüğünü vugulayan Özgen, şöyle devam etti: “Devletin sınırlarda hadsiz, hesapsız, denetimsiz ve acımasızlıkta nasıl pervasızlaştığı üzerine konuşmak gerekiyor. Bu durumu duygu dilinden çıkartıp, bunu bir politik ve ekonomi diliyle anlatmak gerekiyor. Acımasızlık politikası devletlerin vatandaşları iki değirmen taşı arasında buğday gibi ezmeleri hikayesi, sadece kara sınırlarına cereyan etmiyor. Aslında hava ve su sınırlarında da cereyan ediyor. Türkiye-Yunanistan arasındaki tampon bölgede kimliği belirsiz bir Suriyeli mültecinin Yunanistan tarafından zorla sınır dışı edildikten sonra Türkiye’ye de girememesi ve ara bölgeye bırakıldığını haberlerde gördük. Bu kişi günler süren açlık ve kötü koşullara bağlı olarak hayatını kaybetti. Bu durum su, kara ve hava sınırlarının ne kadar keskinleştiğini gösteriyor. Peki, bu sınırın havadaki yansıması nasıl oluyor? 2003 yılında Diyarbakır’a çalışmaya gitmiştim. Dönüş yolunda Diyarbakır’dan havalandık, uçakta iki sıra öndeki bir kadın oğluyla Kürtçe konuşuyor. Ardından bir hostes gelip sert bir sesle ‘Tamam artık Türkiye Cumhuriyeti topraklarına girdik. Artık Kürtçe konuşmayın’ dedi. O zaman benim için şok edici bir şeydi. Yani ‘Haydi bu sınır dibe doğru iniyor, havaya doğru da mı çıkıyor!’ diye düşündüm. Dahası, Diyarbakır başka bir ülke mi, düşman toprağı mı, sınır ötesi mi? Bu zihniyet, o sınırın sadece materyal olarak değil, sınırın yarattığı şiddetin milliyet zihinlerinde sınırları kendilerine göre nasıl içselleştirdiğini de gösteriyor. Dolayısıyla buna sadece devlet acımasızlığı demek mümkün değil. Bu bir ideoloji ve karşıtlık yaratıyor. Bu karşıtlık zaman içinde giderek milli ve ayrımcı bir politikanın temel ideolojileri haline geliyor.”
 
TOPLUMA GÖZDAĞI 
 
İran sınırına örülen duvarlar ve hendeklerin iktidara karşı sesini çıkaran herkese karşı yapıldığını ifade eden Özgen, şunları dile getirdi: “Oraya çizdiğiniz ve yükselttiğiniz duvar sadece sınırdaki Kürtlerin, Türkmenlerin ya da Türklerin değil. Sesini çıkarmaya çalışan bütün alternatif çabaların da karşısına ayrımcı, ötekileştirici, giderek onlara doğru şiddeti meşrulaştırıcı bir ideolojinin temelini teşkil ediyor. Bu sınır, sadece sınır bölgesindeki insanlara yönelik bir gözdağı değil, bu sınır Türkiye’nin bütün toplumuna yönelik bir gözdağıdır. Bu ‘Burnunuzu dışarıya çıkartırsanız ya da çıkarmaya teşebbüs ederseniz, devletin makul vatandaşı olmaktan vazgeçerseniz, hepinizin geldiği yer en zayıf halkayı nasıl vurduysak orası olacaktır’ anlamına geliyor. Şimdilik en zayıf halka mülteciler olarak görünüyor ama zamanla halkaya kadınlar, çocuklar, yoksullar, engelliler ve Kürtler ekleniyor. Ve zayıf halka her zaman göz önünde tutulacak bir ibretlik olarak gösteriliyor.” 
 
AMAÇ KÜRTLERİ UZAKLAŞTIRMAK 
 
Sınırlara örülen duvarların dört parçadaki Kürtleri birbirlerinden uzaklaştırmak ve bölme fikirlerini dillendirmenin haklı ve yerinde bir yaklaşım olduğunu vurgulayan Özgen, “Aslında dört parça meselesi stratejik bir mesele olmanın ötesinde bir mücadele meselesidir. Dört parça diye anılan yerlerin her birisinin içinde bulunduğu devlet yapısı, yönetim yapısı, sınır rejimleri, sosyo-kültürel yapısı, kontrat rejimleri ve biçimleri, kendi direniş ve dayanışma tarihçeleri birbirinden çok farklı. Başûr, Bakûr, Rojava ve Rojhilat’ın yapıları, tarihçeleri, deneyimleri de birbirinden çok farklıdır. Sınırın iç tarafındaki tampon bölgeyi en az 30 kilometre içeriye doğru çekmek ve burayı tamamen militarize bir denetime bırakmak gibi bir fikir, aslında 1950’lerdeki yeşil hat oluşturma fikriyle aynı. Öyle bir hafıza hatırlarına geldi ve bunu yapabileceklerini sandılar. Kurulmak istenen bu bölge o zaman da başarılı olmamıştı şimdi de başarılı olabilecek bir iş değil” diye belirtti. 
 
BİR YERLEŞTİRME HAREKATI
 
Ceylanpınar ile Hakkari arasındaki bölgenin kendisini politik olarak yükseltmiş bir bölge olduğunu sözlerine ekleyen Özgen, şunları ifade etti: “Bu kadar şiddete, ablukalarla, insansızlaştırma ve sürgün politikalarına rağmen, sınırı insansızlaştıma politikasının çok da başarılı olduğu söylenemez. Bakur insanının bu konuda dikkatli olduğunu biliyoruz. Öte yandan Rojava’da gösterilen otonomi örneği çeşitli şüphelere, eleştirilere ve zaman zaman dalgalanmalara rağmen şimdiye kadar sadece Kürtlerin değil, bütün dünyanın da gördüğü çok özel örneklerden bir tanesidir. O örneği kolay kolay zihinlerden de silemezler. Türk devletinin şimdi yapmak istediği şey; sınırın 30 kilometre içerdeki kısmını denetimler, rüşvetler ve çeşitli sözler aracılığıyla gevşek bir biçimde denetiminde tutmak. Bu sınırların Kürtler arası parçalama, bölme, birbirinden uzaklaştırma amacından ziyade politik-ekonomik meselesini temele alarak giriştiği bu şiddet ne kadar başarılı olur, bunu tam olarak bilmiyoruz. Kürtleri birbirinden parçalayıp, uzaklaştırmak uzak hedef olsa da yakın hedefinin tamamen soyguncu ve her türlü kirli riski göze alarak, sadece konuşlanmak amacıyla yapılan bir yerleştirme harekâtı olduğunu biliyoruz.” 
 
İDEOLOJİK ÇARPITMA 
 
“Bir sınır duvarı 10 metreyse, size gerekli olan şey 11 metrelik bir merdivendir. Fakat bu merdivenin parası, bu merdivenden rüşvet sağlayan kurumsal yerler artıyor. Merdivenden rüşvet sağlayan 3 taraflı karşılıklı geçiş pazarlıklarının parası artıyor ama bu arada insanın canı ucuzlaşıyor” diyen Özgen, Rojava sınırında yaşanan Kürt karşıtlığı, Bakur’un (Kuzey) insansızlaştırılması, İran tarafına dikilen duvarın içeriye doğru tampon bölge örme meselesi birbirinden tamamıyla farklı olduğunu söyledi. Özgen, “İran sınırına örülen duvarla ilgili devlet tarafından ilk ideolojik söylem şu anda mülteciye karşı bir duvar örüldüğüdür. Bunun geçersiz olduğunun çok farkındayız. İran kendi tarafını kontrol etmek istemediği sürece Türkiye’nin böyle bir duvar örmesinin hiç bir anlamı yok. Bu duvar meseleleri tamamen karşıyla ve uluslararası mekanizmalarla birlikte yapılabilen bir şeydir. Rojava’daki duvar da uluslararası anlaşmalar veya görmezden gelmelerle yükseltilmiştir. Bu sadece Türkiye’nin kendi becerisi-başarısı olarak adlandırılamaz. Şu anda içeriye doğru 30 kilometrelik insansızlaştırma, denetim ve tampon mekanizması yaratma iddiası henüz Özalp’ta yok. Bu iddiayı görsel olarak şu anda mülteciler üzerinden yürüttüğü ideolojik çarpıtmayla sürdürüyor. Buna karşın Rojava ve Nusaybin sınırında bu duvar yükseltilmesi ve insansızlaştırılması uluslararası bir ortaklık sayesinde oldu” dedi. 
 
SINIRIN İNSANSIZLAŞTIRILMASI
 
Sınır hatlarında köylülerin arazileri içerisine hendeklerin kazılması, duvar örülmesi ve köylerin askeri alanlara dönüştürülmesinin, 1990’lı yıllarda Hakkari’de uygulanan politikalarla benzer olduğuna dikkat çeken Özgen, şunları söyledi: “Hakkari’de o dönem köyler karakollaştırıldıktan, köy yakınlarına büyük karargahlar kurulduktan sonra bölge tamamen insansızlaştırılmaya ya da koruculaştırmaya çalışıldı. Ve bu politikalar sonrasında çok yüksek oranda göçler oldu. Bu sınır duvarı da aynı sonuçla sonuçlanabilir, ancak bir farkla. Burada önemli olan bölge halkının ne yapacağı. Van-Doğubayazıt’ın altından Hakkari’ye kadar olan bölge- karşıyla ilişkileri bakımından Rojava bölgesinden farklıdır. Daha yüksek ticari ilişkiler ve her iki tarafta da daha heterojen etnik grupların varlığı, durumu farklılaştırabilir. Ceylanpınar’la Silopi arasındaki Bakur bölgesindeki Kürt nüfus varlığı ve karşıdaki Kürt nüfus varlığının birbiri ile iletişime geçme becerisiyle, Van ve karşısındaki Kürt, Azeri, Türkmen ve çeşitli grupların varlığı ve birbiriyle etkileşimleri birbirinden farklıdır. Dolayısıyla Van’ın bu meselede nasıl bir rol alacağı önemlidir. Ama bu politika sosyal ve ekonomik yapıyı da çok büyük oranda değiştirecek. Ancak oradaki karşıtların kendi örgütlenme temaları da bunda çok önemli bir rol oynayacaktır.” 
 
SINIRA KARŞI TUTUMUN ÖNEMİ 
 
Örülen bu sınırlara karşı insanların nasıl bir tutum sergileyeceklerinin önemli olduğunun altını çizen Özgen, sözlerini şöyle tamamladı: “Şiddete karşı koyan her insanı suçlaştıran, bunu günlük hayatta ‘teröristler’, ‘milli değiller’ gibi sözlerle insanlara sürekli parmak sallayan, şiddeti yaygınlaştıran politikaların karşısında ne geliştirebiliriz, buna bakmak gerekiyor. Şu an orada bir sınır duvarı yükseltiliyor. O sınır sadece sınır bölgesindeki Kürtlere ya da diğer etnik gruplara karşı örülmüyor ki. O sınır duvarının amacı insanlara bir ibretlik göstermektir.”
 
MA / Adnan Bilen 

Diğer başlıklar

09/09/2021
15:21 Yükün altında kalan TIR şoförü yaşamını yitirdi
15:11 Kabil'de kadınların eylemini takip eden gazetecilere işkence
15:01 Avukatlardan İmralı için yeni başvuru
15:01 İHD'den zırhlı araç raporu: 20'si çocuk 42 kişi yaşamını yitirdi
14:57 Polis şiddetine maruz kalan Keskin: Baş eğmeyeceğiz
14:23 Beytüşşebap'ta 8 kişi gözaltına alındı
13:34 Annesine dava açılan Ferit Şenyaşar: Bize değil, katliam yapanlara dava açın
13:11 Cinsel istismar sanığının tutuklanma talebine ret
13:09 Van'da 3 kişi gözaltına alındı
12:53 İran Biradost ve Balekayetî bombaladı
12:31 Müteahhitlerden boykot kararı: İnşaatlar durduruldu
12:27 Lice'de DEDAŞ gerginliği
12:14 KESK Sinop'taki incelemelerini raporlaştırdı
12:06 Miraç'ın katledildiği mahallede defalarca yapılan şikayet dikkate alınmamış
12:05 Eruh'ta 15 günlük şarbon yasağı
11:53 Yanan ormanların genişliği 85 bin futbol sahası büyüklüğünde
11:39 Ayla Ata’nın dosyası Kobanê davasıyla birleştirildi
10:40 Sinemasıyla ezber bozan isim: Yılmaz Güney
10:10 Hatay'da 3.9 büyüklüğünde deprem
09:54 Adalet arayan Emine Şenyaşar’a dava açıldı
09:51 Gabar Dağı'nda askeri operasyon
09:48 İstanbul’da bir kadın kaçırıldı
09:44 Barış Anneleri: Vicdanı olan herkes adalete sahip çıkmalı
09:26 Ekolojist Özbucak: Yangınların tekrarlanmaması için iktidara baskı sürdürülmeli
09:18 Cezaevleri 287 gündür eylemde
09:16 Ölüme teşebbüs, cinsel istismar faillerin tutuklanmasına yetmedi
09:15 Newroz kutlamasına 3 yıl sonra dava
09:14 Görme engelli baba 3 yıldır bin kilometre uzaklıktaki oğlunun görüşüne gidemiyor
09:13 Ekonomist Rota: AKP gitmeden kriz bitmez
09:11 Gökçek’in ODTÜ’yü bölen yol projesi yeniden gündemde
09:10 STÖ'lerin çadırında her gün 200 kişi aşı oluyor
09:10 Cezaevlerinden son 6 yılda 103 cenaze çıktı: Veda hakkı bile tanınmadı
09:08 Pazar yerini Kürtlerden alıp yakınlarına verdi
09:07 Prof. Dr. Özgen: Sınır hatlarında devletlerin acımasızlık politikası hüküm sürüyor
09:06 Amara Dwla'nın duyulmayan çığlıkları
09:05 Bandırma Cezaevi'nde baskılar arttı
09:05 AKP’li belediye 21 milyonluk ihaleyi başkanın firmasına verdi
09:04 Diyarbakırlılar: Sokaklarımızda zırhlı araç istemiyoruz
09:00 09 EYLÜL 2021 GÜNDEMİ
08/09/2021
23:11 İnşaat-İş Sendikası: Direnişimiz kazanımla sonuçlandı
21:58 Binarê Qendil’e hava saldırısı: 4 kişi yaralandı, 3 ev yıkıldı
21:36 Koronadan 262 kişi daha hayatını kaybetti
21:30 Sağlık Bakanı: Aktif vakaların yüzde 90'ı aşı olmamış kişiler
20:04 Mardin’de 5 gündür haber alınamayan çocuk ölü bulundu
18:51 Almanya’da dernek ve Kürtlere ait evlere polis baskını
18:06 Miroğlu'nun ailesinden polis hakkında suç duyurusu
17:53 İkizköylülerin avukatları: Hakim hakkında soruşturma başlatılmalı
17:34 Şırnaklı kadınlardan Gökkan’ın taziyesine ziyaret
17:00 Cinsel istismar davasında mahkeme rapor talebini reddetti
16:44 Kürt müzisyen Güçmen serbest bırakıldı
15:42 Cudi Dağı'nda iki ayrı yangın
15:28 Bir annenin ‘Çocuğum öldükten sonra mı adalet yerine gelecek’ isyanı
15:18 Şırnaklı kadınlardan dünya kadınlarına çağrı: Emine Şenyaşar'ın yanında olun
15:11 Federe Kürdistan'ı ziyaret eden CHP heyeti: Sorunların çözümü diyalog
14:34 Sancar: Ortak aday fikrine açığız, önce ilkeler ve seçim güvenliği
14:05 Sağlıkçılar ‘ek ödeme’ değil, ‘hak ödeme’ istedi
13:21 Ağırdır: HDP seçimlerde yüzde 15 alabilir
12:14 'ATK yaşam hakkından birebir sorumludur'
12:00 Şenyaşarlar savcıdan görüşme talep edecek
11:48 İnsan hakları savunucularının aileleri KDP’yi protesto etti
11:08 Barış Annesi Özer yaşamını yitirdi
10:46 İstanbul’da hızlı tren kazası: Yaralılar var
10:45 Edirne Valisi Meriç'e atılan mülteciler ile görüşecek
10:42 Nusaybin'de iki köy karantinaya alındı
10:30 Meksika’da kürtaj yasağı anayasaya aykırı bulundu
10:30 MKM'den yeni dönemde müzik atölyesi
09:54 İşgal Karşıtı Platform: Kürdistanlı güçler işgale karşı ortak tutum almalı
09:23 ‘Miraç’ın katili ödüllendirildi’
09:15 Dönüşümlü açlık grevi eylemi 286’ncı gününde
09:15 ‘Doğa talanına karşı birleşik mücadele tarihi sorumluluktur’
09:14 Kadınlar dünyanın her yerinde direniyor
09:13 Kaldırılan cezalar gerekçe gösterilerek tahliyesi engelleniyor
09:12 Arî-Der öğrencileri İngilizceyi Kürtçeyle öğrenecek
09:11 Miraç'ın ölümüne neden olan polis görevi başında
09:08 Hasta tutuklular ölüm sınırında tahliye ediliyor
09:07 İnşaat işçileri: Sadaka değil hakkımızı istiyoruz
09:06 Ekolojist Karasu: Ortaklaşmazsak hepimiz kaybederiz
09:05 Van ARSİSA’dan Kürtçe dil kurslarına kayıt çağrısı
09:04 Başkaya: Özgürlük mücadelesinde kaybetmek diye bir şey yoktur
09:00 08 EYLÜL 2021 GÜNDEMİ
07/09/2021
21:58 İzmir'de silahlı saldırı: 12 kişi yaralandı
20:48 Şam’dan Çavuşoğlu’na yalanlama
20:36 Esnaf mahalleye hizmet vermeyen belediyeyi protesto etti
20:20 Eğitim Sen: Yüz yüze eğitimde tedbirler gözardı edildi
20:10 Koronadan 274 kişi daha yaşamını yitirdi
20:05 Keşif için gelen hakim avukatlara hakaret etti
19:58 Manisa'da kaza: Tarım işçisi yaşamını yitirdi
19:53 Gamze Açar’ın duruşmasında tanık dinlendi
18:17 Eşini katleden erkek ölü bulundu
17:45 Gözaltındaki müzisyenin ifadesi alındı
17:26 Suriyeli 2 tutuklu Batman Cezaevi'ne sevk edildi
17:02 İŞKUR kurası öncesi ortaya çıkan mesajlar Ceylanpınar'ı karıştırdı
17:02 Çorlu faciasını soruşturan savcı hakkındaki suç duyurusu kabul edildi
16:46 Muhabirimiz Karataş hakkında ceza talebi
16:28 Akbelen'de keşif sırasında köylüler bölgeye alınmadı
16:19 CHP heyetinin Federe Kürdistan'daki temasları sürüyor
16:11 Haliliye Belediyesi kurs verdiği öğrencileri olmayan fakülteye yerleştirdi!
16:05 KDP’nin alıkoyduğu RJAK üyesi iki kadın serbest bırakıldı
16:01 Irkçı katliam görüntülerinin avukata verilmesi için bakanlıktan izin istendi
15:31 Van’da her türlü eylem sadece AKP’ye serbest!
15:23 Kanala düşen iki çocuktan biri yaşamını yitirdi diğeri kayıp
15:19 Bingöl’de iki kadının intihara sürüklendiği iddiası
15:18 Kod 29 ile işten atılan işçi haklarının iadesini istedi
15:12 Kürt Kadın İnisiyatifi kuruluyor
13:54 Önce taciz sonra darp eden failler serbest bırakıldı
13:41 Mersin ve Maraş’ta 3 kişi gözaltına alındı
13:40 HDP MYK ve PM 'deklerasyon' için toplanacak
13:39 '6-7 Eylül bir devlet operasyonudur'
13:30 Mahkemeden ‘eşbaşkanlığa’ beraat
13:09 Avukatlardan İmralı başvurusu
12:42 Meriç'e atılan mülteciler için yargıya çağrı
12:42 Öğrencilere ‘aşağı bak’ diyen polis müdürü kadına hakaret etti
12:41 Adalet Bakanı Gül'e Cizre'de katledilen Cemile'yi sordu
12:38 Eşbaşkan Toprak’ın duruşmasında eksik dosyalar beklenecek
12:33 Emine Şenyaşar: Bu zulüm nereye kadar sürecek?
12:14 Taliban’dan sonra ilk kez fotoğraf makinesiyle sokağa çıktı
12:13 Af Örgütü'nden Suriyeli mülteci raporu
11:42 Gönderilen kitaplar tutuklulara verilmiyor
11:40 Kadın tutuklulara halay cezası
10:46 Ayrımcılığı teşhir eden haberimize açılan soruşturmaya takipsizlik
10:25 Güven'den Konya katliamı mektubu
10:22 Pîranşarê’de bir kolber katledildi
10:12 Polis çemberine alınan Piroğlu: Devletin acizliği
09:57 Leman zırhlı araçla katledilen Miraç'ı kapağına taşıdı
09:47 Göral: Geçmişle hesaplaşma ancak politik mücadeleyle olur
09:05 Putin’in seçim kampanyası Türkiye’ye hiç yabancı değil!
09:04 Açlık grevi 285'inci gününe girdi
09:03 Öcalan: Hasta tutuklular rehine olarak tutuluyor
09:02 Tiryaki: Muhalefetin daha cesur bir birlikteliğe ihtiyacı var
09:02 Kürtçe şarkıya cezanın gerekçesi: Gereksiz yere marş söylemek
09:01 Vali: Zırhlı araç yavaş gidiyordu
Baba: Yavaş gitseydi, çocuğum 11 metre fırlamazdı
09:01 Hasta tutuklu İverendi'nin ağabeyi: Kardeşimin ölmesini mi bekliyorlar?
09:00 ‘Miraç’ın ölümü ‘en iyi Kürt ölü Kürt’tür’ yaklaşımının sonucudur’
09:00 Tutuklu iki oğlunu 4 yıldır göremiyor
09:00 07 EYLÜL 2021 GÜNDEMİ
06/09/2021
23:12 Afganistanlı kadınlar için ‘azadî’ yürüyüşü
22:51 Pınar Gültekin davasında şüpheliler hakkında yeni talep
21:57 Cudi'de yangın
21:15 Korona tablosu: 271 vefat, 20 bin 962 yeni vaka
20:27 MSD heyeti ABD ve Rusya ile görüşecek
19:16 Sal Deresi’ndeki yangın söndürüldü
18:33 Fransız oyuncu Jean-Paul Belmondo hayatını kaybetti
18:26 Zabıta aracıyla isot taşıyan personele soruşturma
18:21 Öztrak’tan Erbaş’ın sanal medya düzenlemesine ilişkin açıklamalarına tepki
17:19 İHD’den 6-7 Eylül açıklaması
17:06 Yüksekova’da 4.1 büyüklüğünde deprem
17:02 Tanrıkulu’dan Miraç’ın ölümüne sessiz kalan kamuoyuna tepki
16:57 Miraç’ın ailesi kaymakamın teklifini reddetti
16:56 ‘Amara’nın ölümünden hepimiz sorumluyuz’
16:40 Şırnak Barosu Başkanı: Zırhlı araçlar çocukların yaşam alanlarından çekilmeli